Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/836 E. 2023/409 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/836 Esas
KARAR NO : 2023/409
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/04/2021
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/11/2017 tarihinde dava dışı … …’nın kullandığı … plaka sayılı davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı araç ile, dava dışı … …’un kullandığı … plaka sayılı motorsiklete kusurlu olarak çarpması sonucu iki taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada …’ın kullandığı motosiklette yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ifade ederek, davacının daimi maluliyeti nedeniyle 5.900,00 TL, geçici iş göremezliği nedeniyle 100.00 TL olmak üzere 6.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde, esasa ilişkin itirazlarının yanı sıra, usüle ilişkin olarak da, müvekkili şirketin merkez adresinin İstanbul olması nedeni ile davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER
Dava konusu olay 07.11.2017 tarihinde sürücü … …’nın sevk vc idaresindeki … plakalı araç ile sürücü … …’ un sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin çarpışması sonucu, … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan davacının yaralanması ile meydana gelmiştir.
Hazırlanan 22.07.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle, … plakalı otomobil sürücüsü başvuran … …’nın % 75 oranında Asli Kusurlu olduğu; … plakalı motosiklet sürücüsü … …’un % 25 oranında Tali Kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Davacının maluliyet durumuna ilişkin mahkemece alınan … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 08.09.2021 tarih ve … sayılı mütalaa yazılarında 30/03/2013 tarihli ve … sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü. Sınıflandırması vc Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında engellilik oranının %8 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabilcccği kanaati belirtilmiştir. (alınan bu rapor Güncel Yargıtay kararları doğrultusunda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığından esas alınarak hesaplama buna göre yapılmıştır. )
Kazaya karışan … plakalı aracın 08.08.2017-08.08.2018 başlangıç ve bitiş tarihli, 330.000,00 TL limitli, … poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olduğu anlaşılmakla Davalı sigorta şirketi tarafından 28.03.2019 tarihinde yapılan 7.907,00 TL ödemenin, davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğu beyanı nedeni ile sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunun kabulü ile hesaplama yapılmıştır.
… CBS 2017/… soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde, müştekinin davacı şüphelinin dava dışı … olduğu ve taksirle yaralama suçundan dolayı yürütülen soruşturma dosyasında davacının şikayetçi olmaması nedeniyle takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından 28.03.2019 tarihinde davacıya 7.907,00 TL ödene yapılmıştır.
Alınan 16/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Davalı sigorta şirketi tarafından 28.03.2019 tarihinde yapılan 7.907,00 TL ödemenin sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğu, Davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsü … …’un arkadaşı olduğu, davacının araçta taşınmasının hatır taşıması olup olmadığı hususlarının mahkemenin takdirinde olduğu, 07.11.2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacıya sigorta şirketince yapılan ödemenin yetersiz olduğu savının yargıda geçerli yöntemlerle incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucu: Sigorta şirketi ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarı ile sigorta şirketi ödemesi karşılaştırılarak davacı için eksik ödeme belirlenmiş olup, Buna göre 2918 Sayılı KTK’nın 111/2 maddesinin koşullarının oluşup oluşmadığının takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere, en son verilere göre tazminat hesaplandıktan sonra, Sigorta Şirketi ödemesinin, Yargıtay kararları uyarınca yasal faizler ölçüsünde güncellenerek indirilip sürekli iş göremezlik bakiye tazminat tutarının belirlendiğine, 07.11.2017 günlü trafik kazasında yaralanarak 08.09.2021 tarihli rapor ile maluliyet oranı %8 ve geçici iş göremezlik süresi 4 ay olduğu tespit edilen davacının Geçici iş göremezlik tazminatı 6.060,81 TL, Bakiye Sürekli iş göremezlik tazminatı 102.543,07 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı vekili 02/02/2023 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu toplam 104.058,27 TL olarak artırmak suretiyle harçlandırmıştır. Islah dilekçesi davalı tarafa tebliğ olmuştur.
GEREKÇE
Dava, meydana gelen iki taraflı trafik kazasından ötürü davacının yaralanması nedeniyle kazanın oluşumunda sigortalı dava dışı araç sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasına dayalı olarak, poliçe kapsamında davalı sigorta şirketinden maddi tazminat istemine (sürekli ve geçici iş göremezlik bedeli) ilişkindir.
Somut olayda; ilk olarak sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme bakımından davacıya ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK’nun 111. maddesinde belirtildiği şekilde fazla bir fark olduğu değerlendirilerek bu miktar yeterli görülmemiş ve davaya konu kaza nedeniyle oluşan zarar ve kusur durumlarına göre hesaplanan tazminat tutarından (16/01/2023 tarihli rapor esas alınarak) davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucu karar verilmiştir.
Davacı vekilinin sigorta şirketine yaptığı başvurunun 18.12.2020 tarihinde teslim edildiği, başvurunun usulüne uygun olduğu kabulü ile davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 31.12.2020 olduğu sonucuna varılmıştır. (her ne kadar yapılan ödeme daha eski tarihli olsa da davacı vekilinin de talebi ile bağlı kalınarak faiz bu tarihten itibaren işletilmiştir.)
Müterafik kusur yönünden;
Müterafik kusura ilişkin olarak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “tazminatın belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde; hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören taraf, zararı doğuran fiile razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hâkimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır.
Buna göre, zarar görenin zarara katılması veya zararın artmasına sebep olduğu hallerde zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekir. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418)
Hatır taşımasına ilişkin olarak ise, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir.Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, Davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsü … …’un arkadaşı olduğu buna göre davacının araçta taşınmasının hatır taşıması yapıldığı ve aynı zamanda davacının kendi güvenliği için koruyucu tertibat olarak kask takması gerekirken takmadığı ve buna göre KTK 78 madde ile yönetmelik 150/a maddesini ihlal etmesi nedeniyle müterafik kusurlu kabul edilmesi sonucu hesaplanan tazminattan ayrıca hatır taşıması (%20) ve mütarafik kusur indirimi (%20) yapılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, istinaf karar ilamı, bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu 07/11/2017 tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle teknik olarak belirlenmiş kuralları ihlal eden, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen … plakalı araç sürücüsü %75 oranında, … plakalı araç sürücüsü … % 25 oranında Kusurlu olduğu tespit olunmakla buna göre Kaza tarihinde … plaka motosikletin kzms sigortalısı olan davalının ( KTK’ nun 91. Md. Sigorta) kurallar gereği sürücü dava dışı … ‘ın kusuru oranında ve sigorta kapsamında sorumlu olduğu anlaşılarak Sigorta şirketinin yaptığı ödeme dikkate alınarak davacının maluliyeti bakımından alınan 08/09/2021 tarihli raporu sonucu %8 olduğu ve iyileşme süresinin de 4 aya kadar uzayabileceği belirlenmekle buna göre hükme esas alınan 16/01/2023 tarihli aktüer raporunda davacının talep edebileceği toplam tazminat miktarı hesap tarihi ile güncellenerek sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin düşülmesi sonucu toplam tazminattan indirilerek davacının ayrıca hatır taşıması ve müterafik kusur indirimleri de ayrı ayrı yapılarak talep edilen iş göremezlik (sürekli ve geçici) tazminatının toplam 66.597,28 TL olduğu sonucuna varılarak buna göre davalı sigorta şirketinin teminat limiti 330.000 TL olmakla davacının açtığı tazminat davası haklı görülerek davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 31/12/2020 tarihi olduğu tespiti ile davalı tarafın sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu anlaşıldığından buna göre poliçe limit dahilinde sorumlu olduğu ve uygulanacak faizin yasal faiz olduğu kanaati ile davanın ksımen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi sonrası Davacı için 969,72 TL geçici, 65.627,56 TL sürekli iş göremezlik bedeli ile olmak üzere toplam 66.597,28 TL nin davalı … Sigorta A.Ş yönünden (sigorta şirketi yönünden ayrıca poliçe limitleri aşılmamak üzere) temerrüt tarihi olan 31/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 4.549,26 -TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacılardan alınan 59,30-TL peşin ve ıslah harcının mahsubu ile bakiye 4.133,96 karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; tebligat gideri, müzekkere ve posta gideri ile bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 3.611,10-TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 2.311,10-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılmış yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. uyarınca 10.655,56-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı sigorta vekili açılan maddi tazminat davası yönünden ret edilen kısım yönünden işbu davacı lehine A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00 TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/05/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*