Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/821 E. 2023/619 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/821 Esas
KARAR NO : 2023/619

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı ile alım satım sözleşmesi yapıldığını, davalı tarafın verilen siparişi almaktan vazgeçtiğini, davalı taraf 09/12/2020 tarihinde 1000 kg malın satışını istemiş, 11/12/2020 tarihinde bakiye siparişi gecikme nedeniyle iptal ettiğini davacı tarafa bildirdiğini özel üretim sebebiyle başka firmaya satışının mümkün olmadığını, bu nedenle sözleşmenin aynen ifası ile iş bu satış sebebiyle 5.665,81 USD alacaklı olduğunun tespiti ile , önceki alışverişlerden kaynaklı 2.082,92 USD borcun mahsubu ile bakiye 3.582,89 USD alacağın temerrüt tarihi olan 30/12/2020 tarihinden itibaren devlet bankalarınca mevduata uygulan en yüksek faiz ile davalıdan tahsiline ve sözleşmenin 3. Maddesi gereği temerrüt tarihinden ödeme tarihine kadar aylık % 4 vade farkının uygulanmasına, bu doğrultuda 1719 ABD dolarının davalıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkere yazılmış, cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Bildirilen tanık dinlenmiş, ifadesinin yer aldığı talimat tutanağı dosyamız arasına alınmıştır.
Sözleşmeye konu mallara ilişkin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış, keşif sonrası alınan bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiştir.
GEREKÇE
Uyuşmazlığın konusunun Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen sipariş teklif formu gereği alınan iplik siparişinin geç ifa edilip edilmediği, bu kapsamda davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı noktasında olduğu tespit edildi.
Dosya kapsamı üzerinden yapılan incelemede; davacı yanın talebinin 3.582,89 USD alacağının faizi ile birlikte tazmini ile 1.719 TL vade farkı alacağı olmak üzere toplam 5.302,25 USD alacağın tazmini istemine ilişkin olduğu, dava dilekçesinin dava değeri kısmında da gerekli belirtmenin bu şekilde yapıldığı, davacı vekili ticari alışverişten kaynaklı bakiye alacağı yönünden faizi ile birlikte talepte bulunup aynı zamanda bağımsız bir talep olarak vade farkı alacağı isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili 3.582,89 USD alacağı dışında bağımsız olarak ayrı bir talep ile vade farkı alacağının tazminini istemiş ise de; söz konusu talebin para alacağına ilişkin olması sebebiyle zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğu, dava öncesinde iş bu talep yönünden arabuluculuk sürecinin işletilmediği anlaşılmakla; vade farkı alacağı talebi yönünden dava öncesi zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemiş olması sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davalının davacıdan ilk önce 10800 kg mal sipariş ettiği, davacının bu siparişe istinaden davalıya 10.135,90 kg mal teslim etmiş olduğu, sözleşmede teslimin +-%10 fire ile yapılabileceğinin kabul edildiği, davacının en az 9720 kg en fazla 11880 kg mal teslim ettiği zaman sözleşmeye uygun davranmış kabul edilmesi gerekeceği, davalının ilk siparişinin davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekmektedir.
Dosya kapsamına sunulan iplik satın alma siparişi başlıklı 08/12/2020 tarihli belgeden davalı tarafça 800 kg mal siparişi verildiği görülmektedir. Diğer yandan davalı taraf 09/12/2020 tarihinde 1000 kg malın satışını istemiş, 11/12/2020 tarihli yazışmada bakiye siparişi gecikme nedeniyle iptal ettiğini davacı tarafa bildirmiştir. Bu yazışmalardan da anlaşılacağı üzere davalı taraf 08/12/2020 tarihinde yeni bir sipariş vermiş, 09/12/2020 tarihinde yeni sipariş miktarını arttırmış, 11/12/2020 tarihinde ise siparişini iptal ettiğini davacı tarafa bildirmiştir. Bilindiği üzere tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler TBK m.1 anlamında iki tarafın karşılıklı beyanıyla kurulur ve kanundan ya da sözleşmeden kaynaklanan olgu bulunmadıkça tek taraflı irade beyanıyla ortadan kaldırılmaz. Dolayısıyla davalının sözleşmenin kurulmasından üç gün sonra sözleşmeyi tek taraflı irade beyanı ile sözleşmenin ortadan kaldırılması mümkün değildir.
Davacı taraf davalının en son siparişine istinaden 917,90 kg mala ilişkin 5.665,81 USD alacaklı olduğunu, malların davalıya teslimi için hazır olduğunu beyan etmektedir. Yine ilk sözleşmedeki +-%10 fire hesabı yapıldığında davacının en fazla 1100 kg en az 900 kg mal teslim ettiğinde sözleşmeye uygun davranmış kabul edilmesi gerekmektedir.
Mahallinde yapılan keşfen inceleme ve sonrasında alınan teknik rapor ile de sabit olduğu üzere ipliğin sipariş üzerine iletildiği, fabrikanın depo kısmında farklı ağırlıkta olmak üzere toplam 19 adet çuval iplik bulunduğu, toplam ağırlığının 917,9 kg olduğu ve %100 pamuklu iplik olduğu, en son verilen siparişe uygun olarak üretimin yapıldığı, üretim yapıldığı tarihten sonra davalı yanın siparişi iptal ettiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda da tespiti yapıldığı üzere davalı yanın fesih iradesinin geçerli olmadığı, sözleşmenin geçerliliğini muhafaza ettiği, davacı yanın 917,90 kg iplik bedeli fatura alacağı olan 5.665,81 USD’ye hak kazandığı, bilirkişilerce tespiti yapılan daha önceki alışverişten kaynaklı davalının alacaklı olduğu 2.082,93 Usd’nin düşümü ile davacının bakiyi alacağının 3.582,88 USD olduğu, davacı iş bu alacak kaleminin ifası için davalıya ihtar göndermiş, ihtar ile 7 günlük süre verilmiş olup, ihtara davalı taraf 30/12/2020 tarihinde cevap vermiş olduğundan 07/01/2021 tarihinde davalının temerrüde düştüğü anlaşılmakla; açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının davalıdan 5.665,81 USD alacaklı olduğunun tespiti ile işbu alacak tutarından 2.082,93 USD’nin mahsubu ile bakiye kalan 3.582,88 USD alacağın temerrüt tarihi olan 07/01/2021 tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarınca USD cinsinden döviz mevduatına uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kalan cari hesap alacağı talebinin reddine dair aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
Davacı vekilinin ilk talebi, sözleşme kapsamında üretilen ve özel sipariş sebebiyle başka firmaya satışı yapılamayan malların mevcudiyeti sebebiyle üretimi yapılan malların bedelinin davalıdan tazmininin yanı sıra söz konusu ürünlerin davalıya iadesi amacını taşıyan sözleşmenin aynen ifasına ilişkin talebi mevcut olup, yukarıda da tespiti yapıldığı üzere sözleşmenin fesih beyanının geçerli olmadığı, davacı yanın, siparişe uygun olarak üretim yaptığı, malları hazırladığı, üretim sonrası siparişin iptali beyanının geçerli olmadığı anlaşılmakla; sözleşmenin aynen ifası talebi mahkememizce yerinde görülmüş esas itibari ile kısa karara derci sağlanan kararların da sözleşmenin aynen ifasına ilişkin ise de sehven kısa karara “sözleşmenin aynen ifasına” maddesi eklenmemiş, bu hususun tavzih ve tashih ile düzeltilmesi mümkün olmayıp istinaf incelemesi neticesinde düzeltilmesi mümkün olmakla birlikte bu duruma gerekçeli karar ile değinilmesi ile yetinilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının davalıdan 5.665,81 USD alacaklı olduğunun tespiti ile işbu alacak tutarından 2.082,93 USD’nin mahsubu ile bakiye kalan 3.582,88 USD alacağın temerrüt tarihi olan 07/01/2021 tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarınca USD cinsinden döviz mevduatına uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kalan cari hesap alacağı talebinin reddine,
2-Vade farkı alacağı talebi yönünden dava öncesi zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemiş olması sebebiyle usulden reddine,
3-Kabule konu miktar üzerinden davalı taraftan alınması gereken 4.290,40 TL karar ve ilam harcından davacıdan peşin alınan 1.587,33 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.703,07 TL bakiye karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, davacı tarafça karşılanan 1.587,33 TL peşin harç tutarının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarife gereğince davanın kabulüne konu değerin dava tarihindeki kura göre belirlenen TL karşılığı üzerinden hesaplanan 10.049,26 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarife gereğince davanın reddine konu değerin dava tarihindeki kura göre belirlenen TL karşılığı üzerinden hesaplanan 9.200- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı, keşif harcı, keşif yol ücreti, bilirkişi ücretleri, posta ve dosya gönderim masrafları olmak üzere toplam 5.878,70 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranları nazara alınarak 3.972,40 TL olan kısmının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan posta giderlerinden oluşan 100,00 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranları nazara alınarak, 32,50 TL olan kısmının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8- 1320 TL zorunlu arabuluculuk ücreti giderinden kabul ve ret oranları nazara alınarak, 892 TL olan kısmın davalıdan bakiye kalan 328 TL olan kısmın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*