Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/8 E. 2021/219 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/8 Esas
KARAR NO : 2021/219
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2012
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkilinin … Bankası … Şubesinden 25.000,00 TL kredi çeken ve bu nedenle muhatap banka ile kredi … kredi numaralı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nde müteselsil kefillerden biri olan müvekkil …’nun, yine aynı borçluya ait başkaca bir kredi borcunu “icra tehdidi altında” ödemesi ve ödenen tutara ilişkin herhangi bir kefaletinin bulunmaması sebebi ile İİK 72 ye göre iadesine ilişkin olduğunu, kefil olunan kredi limiti olarak el yazısı ile 300.000,00-TL gösterildiğini, oysa ki müvekkilinin sadece 25.000,00 TL’lik bir borç için … …’a kefil olduğunu, maddi durumu itibari ile de 300.000,00 TL lik bir borca kefil olmasının mümkün olmadığını, asıl borçlu … …’ın ödemediği ve fakat kefil olmadığı başkaca bir kredi borcundan ötürü … İcra Müdürlüğü tarafından müvekkiline 75.782,34 TL’lik icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin de başka bir bankadan şahsi kredi çekerek 97.650,00 TL olarak bankaya Temmuz 2012 tarihinde geri ödediğini, Borçlar Kanunu’nun 484.maddesine göre ve 12.04.1944 tarihli 14/13 sayılı İBK gereğince kefillerin ödeyeceği belirli bir miktarın gösterilmemiş olmasının kefalet sözleşmesini geçersiz hale getirdiğinin de sabit olduğunu bildirip, maddi ve manevi her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, dava dışı asıl borçluya ait olan ve müvekkilinin kefil olmadığı, borcun icra tehdidi ve baskısı altında kesinleşen takip neticesinde, müvekkil tarafından ödenmesinden dolayı, 97.650,00 TL’nin, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte İİK 72 gereği müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; yetki itirazında bulunduğu, taraflar arasındaki kredi sözleşmesine göre yetkili mahkemenin Trabzon Mahkemeleri olarak belirlendiği ve takibin Trabzon da yapıldığından yetkili mahkemenin Trabzon Mahkemeleri olduğuna dair itirazda bulunarak, davanın esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden müşterek ve müteselsil kefilin icra dosyasına ödediği miktarın istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizce rapor hazırlamak üzere dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler Emekli Banka Müdürü … ile Emekli Banka Müdürü ve Mali Müşavir … 27/08/2014 tarihli raporlarında; ”Davacı kefilin, karşılıksız çek yaprakları için bankaca yapılacak garanti ödemelerinden sorumlu olmadığı ve davalı bankaya icra tehdidi altında yaptığı ödemeler nedeniyle 10.08.2012 tarihi İtibarıyla 23.299.37-TL fazla ödemesi bulunduğu hesaplandığından, bu tutarı geri isteme koşullarının bulunduğu, Mahkemenin davacı kefilin karşılıksız çek yaprakları başına banka garanti limiti içinde yapılan ödemelerden de sorumlu sayılması gerektiği kanaatine varması halinde ise; davacının yapmış olduğu fazla ödeme tutarının 10.08.2012 tarihi itibarıyla 12.667.84 TL. olarak hesaplandığı, davacının imzaladığı sözleşme tutan 300.000.- TL. ise de, davacı iddiası gibi davacının sadece 25.300.-TL.’lik krediye kefil olduğu, bundan önce açılmış diğer kredilerden bir sorumluluğunun bulunmadığı iddiasının kabul edilmesi halinde ise; davacı kefilin davalı bankadan 10.08.2012 tarihi itibarıyla 63.376.35-TL.’nin istirdadını talep edebileceği, davacı ise, 97.650.- TL. alacağına ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi talep etmiş olup, taraflar arasındaki ilişki ticari olduğundan, 10.08.2012 ödeme tarihinden itibaren belirlenen alacak tutarına T.C. Merkez Bankası Kısa Vadeli Krediler Avans Faiz oram üzerinden bir faiz istenebilir ise de, davacı yanın daha düşük olmak üzere reeskont faiz oranı üzerinden bir talepte bulunması nedeniyle, talebiyle bağlı olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davalı bankanın … şubesi ile dava dışı … … arasında 11.11.2011 tarihli ve 300.000,00.TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığı davacının da bu sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla 300.000,00.TL lik kefalet verdiği, davalı bankanın bu sözleşmeye göre dava dışı … a 69.000,00.TL ticari kredi vermek, esnek ticari hesap ve çek karnesi hesabı açmak, çek yaprakları vermek ve kredi kartı vermek sureti ile çeşitli krediler kullandırdığı, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde açıkça çek bedellerinden kefillerin sorumlu olacaklarına dair bir hüküm olmadığı, çek yaprakları zorunlu karşılıklarının tenzilinden sonra davalı bankanın 60.547,65.TL alacaklı olduğu, takip öncesi ihtarın 02.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği davacının 04.07.2012 tarihinde temerrüde düştüğü, kredi sözleşmesinin 51. sahifesindeki davacının isim ve imzası hizasında 300.000.TL miktarının yazı ve rakamla yazılı olduğundan davacının kefalet limitinin 300.000.TL olduğu, taraflara arasında imzalanan kredi sözleşmesinde açıkça çek yaprakları için bankaca yapılacak garanti ödemelerinden kefillerin sorumlu olacaklarına dair bir hüküm olmadığından 10.08.2012 tarihi itibarı ile davacının icra tehdidi altında kefil olduğu dava dışı … ın borcundan fazla davalı bankaya 23.299,37.TL fazla ödemede bulunduğu, bu miktarın istirdadını istemekte haklı olduğu ve davanın kısmen sabit olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ilişkin mahkememizin 29/12/2013 tarih ve 2014/… Esas 2014/… Karar sayılı ilamı taraf vekillerince temyiz edilmiş olmakla Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 30/03/2016 tarih ve 2015/… Esas 2016/ … Karar sayılı ilamıyla; “Dava, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden müşterek ve müteselsil kefilin icra dosyasına ödediği miktarın istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemce, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda asıl borçluya verilen çekler nedeniyle bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarlar yönünden davacının kefaleti bulunmadığı gerekçesiyle toplam borç miktarına bu miktarlar dahil edilmeyerek davacının icra dosyasına fazladan yaptığı ödemenin istirdatına karar verilmiş ise de, davacının kefaletinin nakdi ve gayrı nakdi kredilere ilişkin olmasına göre toplam borç miktarına bankanın çekten doğan kanuni yukümlülüğüne ilişkin miktarın dahil edilmemesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddedilmesi üzerine dosya mahkememizin yeni bir esasına kaydedilmiş, açık yargılamaya devam edilerek bozma ilamına uyulmuştur.
Dosya mahkememize gelmekle 2018/… Esas numarasını almış ve yapılan yargılama sonucu; davalı bankanın … şubesi ile dava dışı … … arasında 11.11.2011 tarihli ve 300.000,00-TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, davacının da bu sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla 300.000,00-TL lik kefalet verdiği, davalı bankanın bu sözleşmeye göre dava dışı … …’a 69.000,00-TL ticari kredi vermek, esnek ticari hesap ve çek karnesi hesabı açmak, çek yaprakları vermek ve kredi kartı vermek sureti ile çeşitli krediler kullandırdığı, bilirkişi raporuyla borcun sabit olduğunun anlaşıldığı, davacının kefaletinin nakdi ve gayrı nakdi kredilere ilişkin olması sebebiyle toplam borç miktarından sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın reddine ilişkin mahkememizin 18/12/2018 tarih ve 2018/… Esas 2018/… Karar sayılı ilamı davacı tarafça temyiz edilmiş olmakla Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 15/10/2020 tarih ve 2019/… Esas 2020/… Karar sayılı ilamıyla; “Dava, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden müşterek ve müteselsil kefilin icra dosyasına ödediği miktarın istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece Dairemiz bozma ilamı öncesi yapılan yargılama sırasında bilirkişi raporu alındığı ve işbu bilirkişi raporunda, bilirkişi heyeti tarafından alternatifli hesaplama yapıldığı, davalı bankanın çek yaprakları bedellerini talep edebileceği kanaatine varılması halinde, davacının davalı bankaya çek bloke sorumluluğu ile birlikte son ödeme tarihi olan 10.08.2012 tarihi itibariyle 12.667,84 TL fazla ödeme yaptığının bildirildiğinin anlaşılması karşısında, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sırasında bu hususta herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın davanın tümden reddi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle bozulmuş, dosya mahkememizin yeni bir esasına kaydedilmiş, açık yargılamaya devam edilerek bozma ilamına uyulmuştur.
GEREKÇE :
Dava, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden müşterek ve müteselsil kefilin icra dosyasına ödediği miktarın istirdadı istemine ilişkindir. Davalı bankanın … Şubesi ile dava dışı … … arasında 11.11.2011 tarihli ve 300.000,00-TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, dava dışı … ile davacı …’nun da bu sözleşmeye müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla 300.000,00-TL lik kefalet verdiği, davalı bankanın da bu sözleşmeye dayalı olarak dava dışı … …’a toplam 69.000,00-TL lik 4 ayrı taksitli ticari kredi vermek, esnek ticari hesap, çek karnesi hesabı açarak çek yaprakları vermek ve kredi kartı vermek suretiyle çeşitli krediler açarak kullandırdığı, taraflar arasındaki sözleşmenin birinci maddesinin son fıkrası ile doğmuş borca kefaletin mümkün olması sebebiyle davacının sözleşmeden önce açılan kredilere de kefil olduğu, davacının kefaletinin nakdi ve gayrı nakdi kredilere ilişkin olması sebebiyle çekten doğan kanuni yükümlülükten de sorumlu olduğu, bu kabuller doğrultusunda 19/07/2014 tarihli bilirkişi raporuyla yapılan hesaplama sonucu davacının ödeme tarihi itibarıyla 12.667,84-TL fazla ödeme yaptığı anlaşıldığından bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
12.667,84 TL’nin 10/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 865,34-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.450,15-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 584,81-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 865,34-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … hakkında yazılan 15/06/2015 tarihli Harç Tahsil müzekkeresi’nin işlemsiz iadesinin istenilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.847,68-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 815,45-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.815,45-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 235,51-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 87,03-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde Yargıtay’a hitaben yazılacak dilekçeyle TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/03/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪