Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/770 E. 2023/757 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/770 Esas
KARAR NO : 2023/757

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; taraflar arasında kanal entegrasyon sözleşmesi ve websitesi tasarım sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeler doğrultusunda davacı şirket tarafından kurulumlar ve hizmetler davalı şirkete sunulduğunu, davacı şirketin sözleşmelere uygun olarak gerekli sistemleri kurduğunu, API dosyası hazırlanarak davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirket tarafından sözleşmelere aykırı olarak kendilerine düşen sorumlulukları yerine getirmedikleri dönemlerde mail üzerinden yapılan yazışmalarda davalı şirketin sözleşmelere uygun olarak gerekli bilgileri sisteme girmeleri ve entegrasyonu sağlamaları talep edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmelere uygun olarak davacı tarafından gerekli işlemler yapılmasına rağmen davalı şirket tarafından hizmet bedelleri davacı şirkete ödenmediği ve maillerde sözleşmeye uygun işlemlerin yapılması talep edilmesine rağmen davalı şirket sözleşmelerinde belirtilen üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, noter aracılığı ile davalı şirkete sözleşmenin haklı nedenle feshi ile fatura ve cayma bedellerinin ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine yapılan icra takibine davalı şirket tarafından kötü niyetle itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, taraflar arasındaki sözleşmelerin hizmet bedelini düzenleyen 8 ve 9 maddelerine ücretlerin fatura tarihinden itibaren 7 gün içinde ödeneceği, zamanında ödenmeyen faturalar için aylık %5 gecikme bedeli uygulanacağının düzenlendiğini, sözleşmenin süresinin 3’er yıl olduğunu, erken fesih durumunda davalı acentenin borçlarına ilave olarak senelik 3.000 Euro ödeyeceği konusunda tarafların mutabık kaldığını, tarafların tacir olması ve sözleşme içeriğini serbestçe tayin etmekte özgür olup, yapılan sözleşmenin tüm sonuçlarını değerlendirme yeterliliklerine eşit düzeyde sahip olduklarını, bu nedenlerle takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Cevap dilekçesi sunulmamıştır.
-18/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının ibraz olunan ticari defterlerinin sahibi lehinde delil vasfına haiz olduğu, Davalının ticari defter ibrazında bulunmadığı, Davacının ticari defterlerine göre davacının 7.500,00€ davalıdan asıl alacağı olduğu, Davacının dava ve takibe konu alacağının dayanağı faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu, Davacının ticari defter kayıtlarına göre davacı sözleşmenin öngörülen 3 yıllık süre için faturalandırmayı yaparak davalı hesabına borç olarak kaydettiği, Dolayısı ile sözleşmenin olağan 3 yıllık süresi için vuku bulan bir erken fesih söz konusu olmadığı, Bu nedenle Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere olağan dışı ya da erken fesih söz konusu olmadığından davacının 9.000,00€’luk fesih tazminatının istenebilir olmadığı kanaatine ulaşıldığı, Ayrıca davalı sözleşmeden doğan (fatura) alacağını 2019, 2020 yıllarında fesih etmeksizin davalıdan talep etmeyip 3 yıllık sürenin bitiminden sonra 7.500€’ya ilaveten erken fesih tazminatı talep edilmesinin iyi niyet olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu, Taraflar arasındaki sözleşmenin 9. Maddesine göre her bir faturanın düzenleme tarihinden itibaren 7. Gün sonu temerrüt tarihi kabul edilerek takip tarihine kadar 171,10€ işlemiş temerrüt faizi hesaplandığı, Merkez bankası verilerinden, 12.07.2021 takip tarihi itibari ile Kamu Bankalarınca EURO üzerinden Açılan Yıla Kadar Vadeli Döviz Tevdiat Hesaplarına Uygulanacağı Bildirilen Azami Faiz Oranı yıllık 92 olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının belirlenecek 7.500€ asıl alacağına 12.07.2021 takip tarihinden itibaren %2 oranında Azami Faiz yürütülebileceği Uyuşmazlığın asli ve nihai hukuki takdiri ile tavsifi 6100 sayılı HMK m. 266 ve 279/ 4 hükmü ile 6754 sayılı Kanun md. 3. hükmü icabı tamamen ve münhasıran mahkemeye ait olmak üzere …. İcra Mü lüğünün 2021/… E. Sayılı dosyası ile takip konusu yapılan işten dolayı davalının itirazının yasal dayanaktan yoksun olduğu kanaati bildirilmiştir.
-12/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; değişiklik nedeni olacak bir husus rastlanmadığından bilirkişilik kök ve ek rapor değerlendirmelerinin aynı şekilde tekrar olunduğu, sistem üzerinde gerçekleştirilen tespitler muvacehesinde teknik yönden davacıya atfedilecek bir kusur olgusuna rastlanmadığı, ikinci ek rapor aşamasında da açıklanan gerekçelerle mahkemenin kabulü halinde tarafların itirazlarına ilişkin hususlarda kök raporda değinildiği ve ikinci ek rapor aşamasında da tarafların kök rapordaki görüşleri değiştirecek mahiyette yeni bir bilgi ve belge sunmadığı gözetilerek bu aşamada da aynı perspektif ile kök rapordaki görüşün özünün muhafaza edildiği, ancak mahkemenin HMK 282 gereği bilirkişi görüşü ile bağlı olmadığı gözetilerek mahkemenin davacı savları yönünde hüküm kurmakta muhtar olduğu kanaati bildirilmiştir.
18.04.2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı tarafça http://… .com alan adlı internet sitesinin sözleşme kapsamında tasarımının gerçekleştirilmiş olduğu ve tasarım çalışmaları sürecinde davalı taraf
yetkilisi … ve davacı yetkilileri arasında rutin olarak uyumlu çalışıldığını gösterir
vaziyette yazışmalar yapıldığı,
davacının davalı tarafa 21.05.2018 ve 27.05.2019 tarihlerinde 2 kez gönderdiği e-
posta ekinde Api teslimi gerçekleştirdiği, ikinci api teslimi sonrasında 7 ay davalı taraftan
iletişim talebi olmadığı, sonrasında davacının Aralık 2019 da yeniden iletişim kurduğu ve
entegrasyon ihtiyacı için kendileri ile iletişim kurulması durumunda yardımcı olacaklarını
ifade ettiği,
18.04.2022 tarihli bilirkişi heyet raporundaki mali tespitler doğru ve gerçeği yansıttığından davacı şirketin davalı şirketten 12.07.2021 takip tarihi itibariyle 7.500 Euro
asıl alacaklı ve 171,10 Euro temerrüt faizi olmak üzere toplam (7.500+171,10=7.671,10)
7.671,10 Euro talep edebileceği,
davacının davalı taraftan taraflar arasında akdedilen sözleme gereği 7.500,00€ asıl
alacağın olduğu ve davacının bu fatura alacaklarını talep edebileceği,
sözleşme esaslarına göre akdi faiz oranı olan aylık %5 kabul
edilirse; 3 adet 2.500,00 Euro dan oluşan 3 faturaya ait faizin 5.284,17 Euro olarak
hesaplandığı ve faturalar ve faiz alacağının toplamının ise 12754,17 Euro olarak hesap ve
tespit edildiği,ĠĢbu davaya konu olan icra dosyasında talep edilen tutarların hesabında
da akdi faiz oranı olan aylık %5 oranının kullanıldığı ve bu talebin sözleşmeye göre
mümkün olduğu,
hesaplama tablosuna cezai şart alacağı olarak talep edilen 9.000,00 Euronun dahil
edilmediği, senelik 3.000,00 Euro tutarının Cezai şart alacağı hususunun sözleşmenin erken
feshi durumunda talebinin mümkün olduğu ve bu hususun takdirinin mahkemeye ait
olduğu tespit edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği iddiasıyla fatura ve cezai şart bedeline dayalı olarak başlatılan takibe davalı yanca yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 15.05.2018 tarihli … Yönetimi Programı- … Tasarım Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 6. maddesinde, geçerlilik süresinin 3 yıl, bu süre sonunda eğer taraflardan herhangi birinin, sözleşme sona erme tarihinden 90 gün öncesine kadar noter kanalıyla yazılı fesih ihtarında bulunmaması halinde, sözleşmenin 3 yıl daha uzayacağının; sözleşmenin 9. maddesinde ise, sözleşmenin erken feshi durumunda davalının borçlarına ilave olarak senelik 3000 euro ödeyeceğinin düzenlendiği, davacının faturaların bir kısmının ödediği, takibe konu faturaların ödenmediği, bu nedenle sözleşmeyi haklı nedenle feshettikleri iddiasıyla itirazın iptali talep ettiği, davalının aşamalarda hizmet verilmediğini savunduğu somut olayda; her iki heyet raporunda yapılan teknik incelemeler sonucu davacı tarafça sözleşmeler kapsamında çalışma yapıldığı, davacı tarafça http://dev.maximumstore.com alan adlı internet sitesinin sözleşme
kapsamında tasarımının gerçekleştirilmiş olduğu ve tasarım çalışmaları sürecinde davalı taraf
yetkilisi … ve davacı yetkilileri arasında rutin olarak uyumlu çalışıldığını gösterir
vaziyette yazışmalar yapıldığı,
davacının davalı tarafa 21.05.2018 ve 27.05.2019 tarihlerinde 2 kez gönderdiği e-
posta ekinde Api teslimi gerçekleştirdiği, ikinci api teslimi sonrasında 7 ay davalı taraftan
iletişim talebi olmadığı, sonrasında davacının Aralık 2019 da yeniden iletişim kurduğu ve
entegrasyon ihtiyacı için kendileri ile iletişim kurulması durumunda yardımcı olacaklarını
ifade ettiği,
teknik yönden davacıya atfedilecek kusur bulunmadığının tespit edildiği, davalının ba formları
incelendiğinde 2019 Mayıs ayında davalının KDV hariç 17.006,00TL tutarında davacıdan
mal/hizmet aldığını beyan ettiği, ancak davacının takibe dayanak
15.05.2020 tarihli 2.500€ tutarlı ve 24.05.2021 tarihli 2.500€ tutarlı faturalarının davalının
ba formalarında beyan edilmediği, (ilk bilirkişi heyetinin ikinci ek rapor aşamasında ibraz olunan) davalının 2019, 2020 ve 2021 yılı e-
defterlerinin beratlarının süresinde oluşturulduğu envanter defterlerinin açılış noter
tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı tespit edildiği,
ancak, davalının 2019 yılı
dönem sonu kapanış kaydında, davacıdan 3.951,90TL alacaklı görünmesine rağmen 2020
yılı dönem başı açılış kaydından davacıdan borç/alacağı görünmediği, bu itibarla
dönem sonu /dönem başı açılış kayıtları birbirini teyit etmeyen davalı ticari defterlerinin
sahibi lehine delil niteliğini haiz olmadığının her iki heyet raporuyla tespit edildiği, takibe dayanak faturalarından 15.05.2019 tarihli … numaralı 2.500€ tutarlı
faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının defterlerinin sahibi lehinde delil vasfına haiz olduğu, takibe dayanak her üç faturanın da davacı defterinde kayıtlı olduğu, yine davacının takipte talep ettiği alacağının dayanağı e-faturanın (temel fatura) davalının
süresi içinde itiraz ettiğine dair dosyaya sunulu bir delil olmadığı, ayrıca davalı şirketin e-fatura kapsamında olup olmadığı Gelir İdaresi Bakanlığının “e-
… gov.tr” internet sitesinden bilirkişi tarafından kontrol edilmiş olup davalı şirketin e-fatura kapsamında olduğu, bu itibarla da davacının takipte talep ettiği alacağının dayanağı e-faturaların davalı şirket
aleyhine borç doğurduğu, davacının üç fatura nedeniyle 7.500,00€ davalıdan asıl alacağı olduğu, sözleşmeden aylık %5 faiz kararlaştırıldığı, davacının faiz isteminin sözleşmeye uygun olduğu, 2019 Mayıs ayında davalının KDV hariç 17.006,00TL tutarında davacıdan
mal/hizmet aldığını beyan ettiği, bu faturayı ticari defterine de işlediği, yargılama aşamasında hizmet verilmediği savunduğu ancak ayıplı/eksik veyahut sözleşmeyi feshe ilişkin bir ihtarı bulunmadığı, teknik yönden alınan raporda ise davacının hizmeti verdiği ve davacıya atfedilecek kusur bulunmadığının tespit ediliği, takibe konu faturaların ödenmemesi nedeniyle 3 yıl uzayan sözleşmeyi 15.06.2021 tarihinde fesihte davacının haklı olduğu, sözleşmenin 9. maddesine göre davacının fatura alacaklarına ilaveten cezai şartı da talep edebileceği anlaşıldığından, davanın kabulüne, alacak likit olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının …. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, Takibin devamına,
2-Asıl alacağın icra takip tarihi itibariyle Merkez Bankasınca belirlenen döviz efektif satış tutarı karşılığı 169.441,8‬-TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 11.574,57-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 2.695,08-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 8.879,49-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 26.416,27-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.754,38-TL ilk gider ve 208,00-TL tebligat ve müzekkere gideri ve 9.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 12.462,38-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 20/09/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*