Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/74 E. 2021/848 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/74 Esas
KARAR NO : 2021/848
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı şirketin müvekkil şirketin müşterisi olduğunu, müvekkil şirketin davalıyla arasındaki ticari ilişkinin gereklerini yerine getirdiğini, davalının siparişleri doğrultusunda ürünleri davalıya teslim ettiğini ve davalından ürün bedeli karşılığı alacaklı hale geldiğini ancak davalının ürün bedellerinin bir kısmını müvekkiline ödemediğini, müvekkil şirketin bir çok kez sözlü olarak davalıdan cari hesap bakıye alacağını talep etmişse de davalının bu talepleri yerine getirmediğinden bahisle alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın iddialarının aksine davacı tarafından müvekkil şirkete hiçbir ürün teslim edilmediğini, teslim edilmeyen bir ürünün bedelinin tahsilini talep etmekte hayatın olağan akışına aykırı olduğundan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyası, cari hesap ekstresi, faturalar, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 30/11/2020 tarihinde cari hesap alacağı olan 70.652,50-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 21/12/2020 tarihinde yetkiye, borcun tamamına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz miktarına ve oranına ve tüm fer’îlere yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın iddiaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve tarafların ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı yönünden inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 09/09/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacıya ait 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalı şirket vekiline ait … com.tr adresine 24/08/2021 tarihinde mail gönderildiği ve 24/08/2021 tarihinde mail tarafa ulaştığı cevabı verildiği halde herhangi bir dönüş gerçekleşmediği, taraflar arasında dava konusu ile ilgili olarak dava dosyasında sözleşmenin var olmadığı, davacı şirketin davalı şirketten 30/11/2020 takip tarihi itibariyle 70.652,50 TL asıl alacaklı olduğu, takip talebinin ise 70.652,50 TL asıl alacaklı olarak birbirlerini teyit ettikleri, davacı şirket 30/11/2020 tarihinde icra işlemine başlamış olması nedeniyle alacağını … Hesabına devir yaptığı, yapılan muhasebe işlemlerine uygun ve doğru bir kayıt olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen 11/09/2018 tarihli Gıda Mühendisi … tarafından talep edilen malzeme talep formu ve mail order’daki malzemelerin temin edilip teslim edilmesine karşılık davacı şirket tarafından 19/09/2018 tarihli üç adet 28.140,96 TL toplam tutarlı fatura düzenlediği, davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen 28/09/2018 tarihli talep yapan personel …, idari müdür … , Finans Müdürü … tarafından onaylı malzeme talep formundaki malzemelerin temin edilip teslim edilmesine karşılık davacı şirket tarafından 01/10/2018 tarihli üç adet 42.511,97 TL toplam tutarlı fatura düzenlediği, dava dosyasında faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, borcun ödenmediğinden bahisle davacı tarafça icra takibi yapıldığı, davalı tarafın takibe itiraz ettiği, davalı tarafın ticari defterlerini incelemeye sunmadığı ve ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, davacı taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olduğundan sahibi lehine delil teşkil edeceği, davacı taraf ticari defterlerine göre takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 70.652,50-TL alacaklı gözüktüğü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222 (3) maddesi uyarınca davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden usulüne uygun tutulan davacı taraf ticari defterleri delil olarak kabul edilerek davanın kabulüne, davalı taraf likit ve bilinebilir borca ödeme yapmadığı halde haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 70.652,50 TL’nin %20’si olan 14.130,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.820,12-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 853,31-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.966,81-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.973,13-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 853,31-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 94,75-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.007,36-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra mahkememizce resen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/11/2021

Katip …
e-imzalıdır¸

Hakim …
e-imzalıdır¸