Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/727 E. 2023/351 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/727 Esas
KARAR NO : 2023/351
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında “… Müşteri Sözleşmesi” imzalandığı, söz konusu sözleşmeye göre; davalı, davacıyı “…” ismini verdiği bir sisteme dahil etmek suretiyle davacı şirket araçlarına akaryakıt ikmal ve data hizmeti verecek, karşılığında ise davacı şirket … isimli sistem aracığı ile … işletici ve bayilerinden satın almış olduğu akaryakıt ve … kullanım bedellerini, sözleşme doğrultusunda davacı şirketçe açılan kredili banka hesabı üzerinden davalı şirkete ödeme yapacağını, davacı şirket araçlarına yakıtlarını davalı şirketin ikamet yeri ve faaliyetlerini devam ettirdiği yer olan … il merkezindeki bayilerinden almakta ve ödemelerini yapmakta iken; 2016 yılında davalı şirketin … İl Merkezinde hiçbir bayisi kalmaması üzerine, davalı şirketin bölge yetkilisi … ile görüşme yapılmış ve yetkili tarafından herhangi bir bayi ile anlaşma yapılmadığı ve ne zaman yapılacağının belli olmadığının belirtildiği, bunun üzerine davalı tarafından sözleşmeye aykırı şekilde ortada bırakılan, kendisine hiçbir açıklama ve bilgilendirme yapılmayan, yetkililerden ise olumlu ve net bir cevap alamayan davacı şirket, başka bir firma ile anlaşarak yakıt alımlarını yeni bir firma üzerinden yapmak zorunda kaldığını, davalı şirket tarafından hiçbir açıklamada bulunulmadan ve davacı şirket hiçbir şekilde bilgilendirilmeden ve yine tamamen sözleşmeye aykırı biçimde 16.07.2021 tarihinde düzenlenen “… Sözleşme Fesih Bedeli” açıklamalı ve 10.000-TL değerinde bir fatura davacı şirkete ulaştığı, sözleşme doğrultusunda açılan banka hesabından da haksız bir şekilde 10.000-TL fatura bedeli tahsil edildiğinin görülmesi üzerine aynı tarihte davacı şirket tarafından davalıya hitaben bir yazı yazıldığı ve … il merkezinde yakıt alacak hiçbir bayisi kalmadığından faturanın iptal edilerek haksız tahsil edilen tutarın banka hesabına iadesi talep edildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun 18.maddesinin 3.fıkrasına istinaden bilgilendirme ve fesih ihtarlarının davalıya kanunda belirtilen şekil şartlarına uygun olarak yapılması gerektiği hüküm altına alındığı, ancak davalı tarafından kanunun açık hükmü ile belirtilmiş şekil şartlarını taşıyan hiçbir ihtar yapılmadığı, davalı kötü niyetli olarak sözleşme davacı şirket tarafından feshedilmiş gibi göstererek bir de üzerine davacı şirketin banka hesabından hiçbir bilgilendirme, açıklama yapmaksızın fesih bedeli olarak haksız bir şekilde 10.000 TL tahsil edildiğini, davacı şirketten haksız tahsil edilen net 10.000-TL bedelin tahsilat tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Huzurdaki davaya konu fatura, taraflar arasındaki sözleşmenin 17.maddesine istinaden davacı şirket uyarınca davacının … sisteminde tanımlı limitinin ve tanımının iptali üzerine sözleşmeyi ilgili maddeye dayanarak tek taraflı olarak fesih ettiğini, … tarafından davalı şirkete gönderilen 27.06.2019 tarihli bildirimden anlaşılacağı üzere davacı şirketin kredi engel durumu başladığı, kredi engel durumunun ortaya çıkması 17.maddeye istinaden sözleşmeye aykırılık ve haklı nedenle fesih sebebi oluşturduğunu, davacı şirket sözleşmeye aykırı davrandığını sayın mahkemeniz huzurunda ikrar ettiğini, davacı şirket başka bir hizmet sağlayıcı ile anlaştığını, 2016 yılından 2019 yılına kadar davalı şirkete bildirmeyerek TMK madde 2 uyarınca dürüstlük kuralına ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davrandığını, davalı üzerine düşen bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiği, 28.06.2019 tarihli … nolu fatura 29.06.2019 tarihinde davacı şirkete gönderildiğini, TTK 21.madde gereğince davacı şirket sekiz günlük süre içinde faturaya itiraz etmediğinden davaya konu fatura içeriği kesinleştiğini bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… Talimat sayılı dosyasından alınan 29.09.2022 tarihli bilirkişi … …’un raporu özetle; Davacı … Tic. Ltd. Şti’ne ait ticari incelenen ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, açılış onayları ile yevmiye defterinin kapanış onayı yaptırıldığını, davacı … Ltd. Şti’ne ait ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davalı … A.Ş. tarafından düzenlenmiş olan “… Sözleşme Fesih bedeli” açıklamalı 16.07.2019 tarih … no 10.000,00-TL bedelli E-Arşiv faturasının kayıtlarında bulunmadığını, davacı … Tic. Ltd. Şti’nin ticari defter kayıtlarına göre; davalı … A.Ş’ne ait herhangi bir borç olmamasına karşılık 28.06.2019 tarih 235 nolu yevmiye kaydında yapımış olduğu 10.000,00-TL ödeme dikkate alındığında davacı … Ltd. Şti’nin dava tarihi itibariyle davalı … A.Ş ‘ den 10.000,00 TL alacağı olduğunu görüş ve beyan etmiştir.
13.12.2022 tarihli bilirkişi … ve … ‘in heyet raporu özetle; Davalı’ ya ait yasal 2019 yılı defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davalı şirket yasal defter kayıtlarına göre ilk fatura tarihinin 15.07.2014 olduğunun görüldüğü, taraflar arasında var olduğu ihtilafsız olan sözleşmenin 3.maddesinde “İşbu sözleşme, taraflarca imzalandığı tarihten itibaren geçerli olmak üzere 3 (Üç) yıl süreli olup, taraflarca sürenin bitiminden en geç otuz gün önce yazılı olarak yenilenmeyeceği ihbar edilmediği takdirde, kendiliğinden aynı şartlarla 2 (iki) yıl daha uzar 5 (beş) inci yılın sonunda taraflar arasında yazılı mutabakat sağlanmaması halinde sözleşme başkaca bir hüküm veya karar alınmasına gerek olmaksızın kendiliğinden sona ermiş sayılır.” hükmüne istinaden sözleşme süresinin 15.07.2019 tarihinde son bulacağının anlaşıldığını, davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenen faturanın tarihinin 28.06.2019 ve ödeme vadesinin 16.07.2019 olarak gözüktüğü, faturanın davacı şirkete 29.06.2019 tarihinde info@…insaat.com.tr mail adresine gönderildiği, bu faturanın davalı şirket yasal defterlerinde … nolu fişle kayıtlı olduğu, davacı vekilinin dosyaya sunduğu fatura nüshası üzerinde “İşlenmeden bekleyecek fatura 17.07.2019 tarihinde geldi” notunun var olduğu, faturaya yasal süresi içinde itirazın var olmadığını, dava dosyasında mevcut olan 29.08.2022 tarihli davacı şirket yasal defterlerini inceleyen bilirkişi … … tarafından düzenlenen raporun sonuç ve değerlendirme bölümünde “16.07.2019 tarih … nolu 10.000 TL bedelli E-Arşiv faturasının kayıtlarında bulunmamaktadır” yazılı olduğu, yapılan tespitin doğru olduğunu, fakat bilirkişinin fatura vadesini fatura tarihi olarak gördüğünün anlaşıldığını, 27.06.2019 tarihli … tarafından davalı şirkete gönderilen e postada ” … İNŞ Kredi Engeli (Evet) kredi engeli başlama tarihi:27.06.2019 opsiyon bitiş tarihi 01.07.2019″ olarak gözüktüğü, dolayısıyla davalı şirket tarafından bu e postaya istinaden dava konusu faturanın (28.06.2019 tarih 10.000 TL Tutarlı) düzenlenip davacı şirkete e-arşiv fatura olarak 29.06.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından fatura vadesi olan 16.07.2019 tarihinde davacı şirket hesabından 10.000 TL yi tahsil ettiğine dair yasal defterlerinde kaydın var olduğu gibi, davacı şirket defterlerini inceleyen bilirkişi … … tarafından düzenlenen raporun sonuç ve değerlendirme bölümünde ” 28.06.2019 tarih … nolu 10.000 TL ödeme kaydının var olduğu” tespitiyle uyumlu olduğu, fakat bilirkişinin bu defa fatura tarihini ödeme tarihi olarak gördüğünün anlaşıldığını, taraflar arasında ihtilafsız olan sözleşmede “kredinin banka tarafından iptal edilmesi durumunda” uygulanacak cezai yaptırım hakkında bir açıklığın var olmadığı gibi davalı şirket tarafından sözleşmenin tarafımıza ibraz edilmediği, sözleşmenin hangi tarihte imza edildiğinin de belli olmadığı, davacı vekilinden ve davalı vekilinden bu bilgi istendiği halde tarafımıza verilmediğini, mahkememiz tarafından dava konusu faturanın haksız olarak düzenlendiğinin kabul edilmemesi halinde dava tarihi 12.11.2021 itibariyle 10.000,00 TL asıl alacak, 5.315,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.315,90 TL alacak hesaplandığını, mahkememiz tarafından dava konusu faturanın davalı tarafından haklı gerekçeyle düzenlendiğinin ve davacı tarafından faturaya süresinde itirazın olmadığının kabul edilmesi halinde dava tarihi 12.11.2021 itibariyle alacak hesaplanmadığını görüş ve beyan etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki … Müşteri Sözleşmesi’nin feshedildiği iddiasıyla davacı taraftan tahsil edilen 10.000,00 TL’nin avans faiziyle davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki … Müşteri Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ilişkisi devam ederken davalı şirketin … İl Merkezinde bulunan bayiliklerinin büyük bir kısmını sonlandırdığı, dinlenen tanıkların, sözleşme tüm Türkiye genelini kapsamakta ise de; davacı şirketin sadece Eskişehirde faaliyet gösterdiği ve davalının …’deki işyerlerini kapattığı için davacı … İnşaatın davalı …nden yakıt alma ihtimalinin kalmadığını, davacının mağdur olduğunu, davacı 2016 yılı sonuna kadar davalının …’de bir petrol istasyonu açmasını beklediğini ancak bunun gerçekleşmediğini beyan ettikleri, uyuşmazlığa konu faturanın davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, fatura üzerinde işlenmeden bekleyecek, 17.07.2019 tarihinde geldi ibaresinin var olduğu, faaliyetlerini … il merkezinde yürüten davacı şirketin araçlarına yakıt almak için davalının bayiliklerini sonlandırması nedeniyle başka yerden yakıt almaya zorlanamayacağı, aksi halde bu durumun hem zaman hem de emek kaybına neden olacağı gibi yapılan sözleşmenin de bir anlamı kalmayacağı, … il merkezindeki bayiliklerin sonlandırılması sonrası davalının … il merkezinde bayii bulundurmaya ilişkin taahhütte bulunmadıklarına ilişkin savunmasının iyi niyetle bağdaşmadığı, zira davacı şirketin faaliyetlerini … il merkezinde yürüttüğü, toplanan delillerden ve tanık beyanlarından davacının … il merkezinde tekrar bayilik açılmasını beklediği, davacının üzerine düşen edimi yerine getirdiği, davalının bayiliklerini sonlandırması nedeniyle davacıyı zor duruma düşürdüğü, kısmi ifa imkansızlığının davalı taraftan kaynaklandığı, 10.000,00 TL’nin davacının hesabından haksız olarak tahsil edildiği anlaşıldığından, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 10.000-TL’nin 12.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 683,10-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 170,78-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 512,32-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 230,08-TL ilk gider, 3.700,00-TL bilirkişi ücreti ve 223,70-TL posta gideri olmak üzere toplam 4.153,78-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 12/04/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)