Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/724 E. 2023/68 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/724 Esas
KARAR NO : 2023/68
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacının … Ltd’ nin uluslararası alanda hizmet veren Birleşik Krallık’ ta yayıncılık ve etkinlik şirketlerinden biri olduğu, medya sektöründe televizyon, reklam, pazarlama hizmeti verdiğini, … (… TV & Video) davacı şirketin markalarından biri olduğu,, müşterilerine web sitesi üzerinden dünya genelinde prodüktörler, yapımcılar, sanat müşterilerine ve diğer prodüksiyon personellerini araştırma ve bu kişilerle iletişime geçme imkanı sunduğu, davalı ile bu faaliyet konusu kapsamında bir ticari ilişki mevcut olduğunu, davacı şirket tarafından talep edilen hizmeti verdiği,, davalının kendisine verilen hizmet karşılığı 1 adet faturadan kaynaklanan 1.670,00 İngiliz sterlini karşılığı olan 18.260,28 TL (takip tarihi itibarı ile) alacak bedelini davacı şirkete ödemediğini, davacı şirket ile davalı şirket arasında e-mail üzerinden gerçekleşen yazışmalarda işbu fatura sebebi ile davacı şirkete olan borcunu kabul ettiğini, hizmet almış olmalarına rağmen henüz ödeme yapmamış olmaları sebebi ile davacı şirkete borçlu olduklarını ancak şirketlerinin bir süredir içerisinde bulunduğu mali buhran sebebi ile borca ilişkin olarak ödeme yapamayacaklarını, kendilerine süre tanımalarını talep ettikleri, davalı şirketin borcu ödememesi üzerine davacı tarafça …. İcra Müd. 2021/… E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, dava şartı zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden anlaşma sağlanamadığı, açıklanan nedeneler le haklı davalarının kabulü ile asıl alacak ile alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, ve %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davaya temel oluşturan …. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı dosyasına konu faturalar davalı adına değil “… ” adına düzenlendiği, Davalı şirketin … Ltd. Şti. adı altında ticari faaliyetlerini sürdürdüğü, … ‘den bağımsız bir tüzel kişiliğe sahip olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların borçlusu dolayısıyla da sağlanan bir hizmet varsa bundan yararlanan kişinin davalı şirket olmadığını, işbu davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, Aleyhe hiçbir iddiayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Sayın Mahkemenin yukarıda bahsi geçen iddiaların aksine kanaat getirmesi halinde ise; Sayın Mahkemenin de takdir edeceği üzere, itirazın iptali davasında borçlu olunduğunu ispat yükü davacıda olduğu, işbu uyuşmazlığa konu ilamsız icra takibinin dayanağı fatura olduğu için bazı unsurların da dikkate alınması gerektiği, fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerektiğini, Davacının davalı ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu bir başka anlatımla takibe konu faturadaki mal satımı ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlamasının mümkün olmadığını, her ne kadar davacı taraf dilekçesinde mail yazışmalarını öne sürmüş ve borcun bu şekilde ikrar edildiğini dile getirmiş olsa da; öncelikle davalı şirketin bu yazışmaların hiçbir tarafında yer almadığı, Kaldı ki, faturaya dayalı ilamsız takiplerin sonucunda açılan itirazın iptali davalarında esasen ispata ihtiyaç duyan olgu taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı olduğunu , Söz konusu bu ilişkinin varlığı ise (asla böyle bir ilişkinin mevcudiyetini kabul anlamına gelmemekle birlikte) mail yazışmaları ile değil, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi vb. ile ispat edilebileceğini , dava dilekçesinde ise, akdi ilişkinin varlığına dair herhangi bir olguya yer verilmediği, ispat yükü yerine getirilemediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Delil olarak; icra dosyası, mail yazışmaları, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Davacının dava dosyasına sunduğu marka bilgilerinden adına fatura düzenlediği “… ” isminin marka olduğu, sahibinin … … olduğu, … ‘in herhangi bir tüzel kişiliği olmadığı anlaşılmış , İnternet üzerinden yapılan incelemede ise … Ltd. Şti. ile … adreslerinin, iletişim bilgilerinin, ortak-yönetici isimlerinin ve e-posta adreslerinin aynı olduğu tespit edilmiştir.
Davacının dava dosyasına sunduğu davaya konu faturanın … adına 30.06.2020 tarihinde düzenlendiği, tutarının 1.670,00 £ İngiliz Sterlini olduğu, Fatura adresinin, davalı şirket adresi ile aynı olduğu, faturada belirtilen Vergi Kimlik numarasının davalıya ait vergi kimlik numarası olduğu, Kayıt aracısı olarak davalı şirketin yetkilisi ve tek hissedarı dava dışı … … olduğu ve Davacının e-posta yazışmalarında iletişim kurduğu …’in ise davalı … Ltd. Şti.’ nde sigortalı çalışan olduğu anlaşılmıştır.
Alınan 31/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, dosya kapsamında hizmetin ifa edilip edilmediği hususunda herhangi bir belge bulunmadığı, Davacı tarafça hizmetin ifasına ilişkin karşı tarafın kabulünü içerdiği ifade edilen e-posta yazışmaları ve organik bağ iddialarına ilişkin olarak ortaya konulan olgular bakımından davacı tarafından davalıya fatura konusu hizmetin verilip verilmediği hususunda hukuki takdir ve değerlendirme sayın mahkemeye ait olduğu, , Davacı … Ltd’ nin düzenlediği 30.06.2020 tarihli … nolu 1.670,00 £ İngiliz Sterlini tutarlı faturanın muhteviyatına konu hizmetin alınıp alınmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığı, davacının portalından davalı ilanına kaç kez tıklanıldığı, incelendiği ve/veya iletişime geçildiğinin davalı yanca rapor edilmesi gerektiği, Fatura düzenlenmesinin fatura muhteviyatına konu hizmetin ifa edildiğini ve alacak hakkı doğurduğunu ispatlamadığı, hizmeti verdiğini iddia eden tarafın bu edimini ispat etmesi gerektiği tespit edilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
HMK’nun 199.maddesinde “Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” düzenlemesi ile mail ve telefon mesajları da belge olarak kabul edilmiştir. HMK’nun 202.maddesinde de; “Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.” şeklinde düzenleme getirilerek bu tür belgeler yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme mevcut olmadığından, hizmetin verildiği iddiası davalı tarafça inkar edildiğinden, davacı tarafça hizmetin verildiği alacağın miktarına göre yazılı belge ile ispatlamalıdır. Tanık dinlenmesini mümkün kılan haller söz konusu değildir. Ancak yukarıda ifade edildiği gibi HMK’nın 202. maddesine göre, senetle ispatı gereken hallerde delil başlangıcı bulunduğu takdirde tanık dinlenebilir. Delil başlangıcı, iddia konusu işlemin tamamen ispatına yetmemekle beraber, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir. Bir belgenin delil başlangıcı sayılabilmesi için diğer şartlar yanında aleyhine ileri sürülen taraftan sadır olmuş (onun tarafından verilmiş) bulunması da gerekmektedir. (İstanbul BAM 45.H.D. DOSYA NO: 2020/153 , KARAR NO: 2021/88 sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda, senetle ispat zorunlu olup, davacı tarafça sunulan yazışmalar ise davacı ile davalı şirketi temsile yetkili olmayan, şirket çalışanı birinin miktar veya istenilen bedeli kabul içermeyen bir şekilde ödemelerin aksamından kaynaklı süre talebi içerir şekilde olmakla yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilse de bunu destekler şekilde tanık deliline dayanılmamış olup tanık dinlenmediği ve yine davacı şirket tarafından verilen hizmete dair bir yazı olmadığı, davacı tarafından ne şekilde hizmet verildiğine dair bir kaydın da bulunmadığı, bir takım mail yoluyla yapılan yazışmalar ile alacağın kabul ediliği iddia edilmiş ise de buna dair açıklanan nedenlerle salt ispatın söz konusu olmadığı, davacı şirket tarafından hangi işlemlerin yapıldığının belgelendirilmeyerek maillerdeki yazışmalardan hareketle davacının somut alacağını ispatlar şekilde faturaya konu hizmeti verdiğine dair bir kayıt, yazılı delil vs de ibraz edemediği tespiti ile ispatlanamayan bu talep bakımından davacının itirazın iptali talebinin reddi ile davacının haksız ve kötüniyetli olarak takip yaptığına dair delil bulunmadığından davalının İİK 67 maddesi gereğince talep ettiği tazminat talebinin de reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Davaya konu davalı şirket ile … film arasında organik bağ olduğu hususu adreslerinin, iletişim bilgilerinin, ortak-yönetici isimlerinin ve e-posta adreslerinin aynı olmasından hareketle ispatlanmış olup bu nedenle esasa girilerek inceleme yapılmıştır.)
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Davacının takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 220,54-TL. nin 80,70-TL. nispi karar harcından mahsubu ile kalan 139,84-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarife gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair karar verildi.24/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*