Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/692 E. 2022/837 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/692 Esas
KARAR NO : 2022/837
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın kaza anında 2,87 promil alkollü olan sürücüsünün tam kusuru ile meydana gelen kazada hasara uğrayan … plakalı aracın hasar onarımı için 01.02.2019 tarihinde KDV dahil 2.950,50 TL hasar tazminatı ödendiğini, müvekkili şirketin sigortalısından rücu hakkı bulunduğunu, ödenen tazminatın rücuen tahsili için ….İcra Müdürlüğü’ nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin borçlunun itirazı üzerine durduğunu belirterek davalının malvarlığı üzerine öncelikle teminatsız, aksi takdirde uygun bir teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, …. İcra Müdürlüğü nezdindeki 2019/… E. sayılı dosyadan başlatılan icra takibine konu alacağın aslı ile ferilerine ilişkin olarak davalı muteriz borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ve icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamı ile, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesi ile özetle; uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ve Karayolları Trafik Kanunu, Türk Borçlar Kanunu sair mevzuat hükümleri kapsamında uzun süreli araç kiralayan sıfatı bulunan müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu ve taraf sıfatı bulunmadığından davanın REDDİNE karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalı vekili beyan dilekçesi ile özetle; davacının davasının hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, müvekkili müflis şirketin kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, bilirkişi raporunda aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, ayrıca davada zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabi yazılar dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce bilirkişiden alınan 28/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
” 26.12.2018tarihli trafik kazasında;
-… plakalı aracının sürücü …’ ın100% oranında kusurlu olduğu,
-… plakalı aracın sürücüsü … ’ ın kusursuz olduğu,
-… plakalı aracın kaza oluşumuna etkisinin olmadığı,
-… plakalı aracın onarım zararının hasar tarihi itibariyle 2.750,00 TL olduğu,
-… plakalı araç sürücüsü …’ ın 26.12.2018 tarihinde yaptığı kaza anında 2,87 promil alkollü olduğu, alkol etkisiyle güvenli araç sürüş yeteneğini kaybettiği, kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiği,
-Dava konusu olayda davalı şirketin dava konusu … plakalı aracı dava dışı … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Şirketine taraflar arasında imzalanan … numaralı kiralama sözleşmesi ve ek kontratları ile kiralandığı ve işletenin dava dışı şirket olduğu,
-Davacı sigorta şirketi ödemiş olduğu tazminatı davalı şirkete rücu edemeyeceği,” kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte tetkik edildiğinde; davacı şirketin davasını aracı kiralayan kişiye karşı ikame ettiği, yapılan incelemede dava konusu aracın uzun süreli kira sözleşmesine konu edindiği, bu noktada işleten sıfatının dahili davalıya geçtiği, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun da bu minvalde olduğu, anılan sebeple davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmiş, dahili davalı yönünden ise mahkemece her ne kadar dahili davalının davaya kabulüne karar verilmiş ise de, usulde dahili dava müessesinin bulunmadığı ve yine HMK 124. Maddesi kapsamında taraf değişikliğine sebebiyet verecek maddi bir hatanın da husule gelmediği gibi davacı vekilinin dava dilekçesinde kira sözleşmesinin mevcudiyetinden de bahsettiği hatta mevcut kira sözleşmesine rağmen davalının sorumlu olması gerektiğini ifade etmiş mahkeme aksi kanaatte olması halinde taraf değişikliği yapılmasını istemiş olup bu meyanda HMK 124/4. Maddesinin de somut olayda uygulanma imkanının bulunmadığı ve davaya konu icra takibinin de tarafının dahili davalı olmadığı nazara alınarak, taraf değişikliğine ilişkin ara karardan rücu edilerek usulüne uygun dava açılmayan dahili davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizce bir önceki celse HMK 124. Maddesine istinaden taraf değişikliği talebinin kabulüne dair ara karardan dönülerek davalı şirket yönününden ikame edilen davanın reddine,
2-Davaya sonradan dahil edilen şirket yönünden usulüne uygun açılmış bir dava olmaması sebebiyle dahili davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Zorunlu arabuluculuk ücreti olarak Bakanlık tarafından karşılanan 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarifeye göre belirlenen 3.342,43- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Davaya sonradan dahil edilen şirket yönünden usulüne uygun açılmış bir dava olmaması sebebiyle dahili davalı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
8-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … Finansal vekilinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*