Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/595 E. 2022/958 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/514 Esas
KARAR NO : 2022/957

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı şirket ile Davalı şirket arasındaki ticari ilişki sonucu cari hesap ekstresi tahsil edilemeyince Davacı şirket adına … 4. icra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası üzerinde icra takibi başlatılmış olduğunu, Davacı şirket cari hesap alacağı için davalı borçluya borcunu ödeme hususunda müteaddit ihtarlarda bulunmuş, ancak bir sonuç alamamış olduğunu, Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle itirazın iptaline, … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı Dosyası takibinin devamına %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının açtığı davanın haksız ve reddinin gerektiğini, davacının eksik ve ayıplı hizmet sunmuş olduğunu, satış sözleşmesinin gereği gibi yerine getirilmediği için davalı şirket davacı yandan satın almış olduğu yazılımı hiç kullanamamış olduğunu, hali hazırda da bir kullanım mevcut olmadığını, Davalı Şirket yönetiminin,…10. Sulh Ceza Hakimliği’nin 17.11.2015 tarih … D. İş sayılı kararı ile kayyumlara devredilmiş, sonrasında ise 677 sayılı KHK ile 22.11.2016 tarihinde …’ye devredilmiş olduğunu, açıklanan bu nedenle huzurdaki davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerekmekte olduğunu, Taraflar arasında 08.01.2018 tarihinde sözleşme imzalanmış olduğunu, bu sözleşmenin, müvekkil Kaynak Holding ve 40 bağlı grup şirketlere (sözleşmede müşteri olarak anılmaktadır) yönelik yazılım ve donanım yüklenmesi amacıyla akdedilmiş olduğunu, Sözlemenin konusunun, yazılım ürünlerinin donanım üzerine yüklenmesi olduğunu, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin madde 2 tanımlar başlığında; Kuruluş : Müşterinin, artı sinerji aracılığı ile kullanım haklarını satın almış olduğu EKI’de listelenmiş yazılım ürünü veya ürünlerinin donanım üzerine yüklenmesi işi olduğunu, Hizmetlerin yerine getirilmesini içeren 4.3 maddesinde ise artı sinerji tarafından bu sözleşme kapsamında müşteriye kurulum CD’sini ulaştırmasıyla ve sözleşmenin imzalanması ile başlayan süre içerisinde EKİ de taahhüt edilen yazılımların, kurulumu ve hizmetlerin verilmesi ile tüm taahhütlerini yerine getirmiş sayılacağını davacı yanın, ürünlerini donanım üzerine yükleme işini tamamlamadığından, edimlerini yerine getirmemiş olduğunu, davalı şirket yetkililerinin, karşı tarafın edimlerini eksik yerine getirdiğinden bahisle defalarca davacı tarafı bilgilendirmiş ve eksikliklerin giderilmesi için taleplerde bulunmuş ancak bu haklı talepler, davacı tarafından önce sürüncemede bırakılmış sonra ise yeni ek sözleşme düzenlenerek yeni ücretler ödenmesi halinde yapılacağının bildirilmiş olduğunu, Davacı tarafın, haksız ve kötü niyetli olarak edimlerini yerine getirmediğinden ve yeni ödemeler talep etmesi sebebi ile , davalı şirketin, işbu sözleşmenin 4.3 maddesi gereği fesih hakkını kullanıp, almadığı hizmet için ödemiş olduğu bedellerin iadesini talep edecekken, karşı tarafın kötü niyetli olarak sözleşmeyi feshedip takibe girişmiş olduğunu, MK.m.2.de yer alan hakkın kötüye kullanılması yasağına ve hukukun temel ilkelerinden olan kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemez ilkesi gereği işbu davanın reddinin gerekmekte olduğunu, Davacı taraftan sözleşme kapsamında, 150 kullanıcılı … Muhasebe programı vc 4.000 çalışan, 17 kullanıcılı J-GUAR 3 HR IK Modülü satın alınmış olduğunu, söz konusu kapsamda 41 şirketten 25 şirketin canlı geçişi yapılmış, kalan 16 davalı şirketin geçişini karşı tarafın yapmamış olduğunu, geçişi yapılmayan 16 firmanın, 9 şirket ise depo, lojistik kargo, e ticarct modülü matbaa yönetimi programlarının davacı tarafça entegre edilmemesi sebebi ile geçiş sağlanmamış olduğunu, Davacı tarafın, 01.03.2019 tarihinde kalan şirketlere geçiş desteği vermeyeceğini, ek sözleşme yapılması gerektiğini beyan ederek yeni ücret talebinde bulunmuş olduğunu, ayrıca davacı tarafın, taahhüt etmiş olduğu 11 raporun 5’ini teslim etmiş olup, kalan raporları da teslim etmemiş olduğunu, Davacı tarafa, davalı şirket 895.710,44 TL ödemiş ve hali hazırda da kendi programı olan … isimli programı kullanmakta olduklarını, Serendip programının olduğu şekli ile kullanılmasından vazgeçilmesinin sebebinin ise, Fetö tarafından bu yazılıma ait güvenlik açıklarının biliniyor olma ihtimali olduğundan, davacı taraftan hizmet satın alınma sözleşmesi yapılmış olduğunu, Davacı tarafın, vermediği hizmetin bedelini ödenmesini istemekte olduğunu, ticaret hayatında alınan hizmet gereği olarak 895.710,44 ödendiği halde kalan, ödeme yapılan miktara göre oldukça cüzi bir tutar olan 51.741,06 TL tutarın ödenmemesinin düşünülemeyeceğini, 895.710,44 TL’nin iadesi ve işbu sözleşme kapsamında doğmuş vc doğacak tüm zarar ve ziyanlara yönelik dava vc takip açma haklarını saklı tuttuklarını, izah edilen sebeplerle Usule ilişkin eksiklikler nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına, yetki itirazlarını kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul mahkemelerine gönderilmesine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile kötü niyet tazminatına, tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Delil olarak; icra dosyası, cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Alınan 23/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Sözleşme incelendiğinde 4.3 maddesinin sözleşmenin şartlarının yerine getirilip getirilmediğini belirttiği, bu maddeye göre de hizmetlerin listesinin EK-Pde verildiği, düşünülmüş olduğu, bu durumu açıklığa kavuşturabilmek ve sözleşmenin EK-1’de bahsedilen ilgili lisans ve hizmetlerin durumundaki eksik bilgileri giderebilmek için taraflardan tekrar yerinde inceleme talep edilmiş olduğu, fakat davalı tarafın, şirket merkezinde uygulanan covid-19 önlemleri ve ilk incelemedeki verilerin yeterli olduğu belirtilip bu talebin ret edilmiş olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda. Davacı yanın 19.04.2019 tarihli icra takip tarihi itibariyle, 51.741,06 TL’lik asıl alacağına ilişkin işlemiş faizin, 9.533,47 TL olduğu, faiz dahil davacı alacağının (51.741,06 TL+9.533,47 TL) 61.274,53 TL hesaplanmış olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda. Davacı yaıvın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 19.04.2019 tarihinden itibaren alacağına. Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, reeskont avans faizi talep edebileceği tespit edilmiştir.
Alınan 25/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Davacı Firma ile Davalı firma arasındaki dava konusu 18/01/2018 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamındaki işlerin dava dosyasındaki belgeler üzerinde ve yerinde yapılan inceleme sonucunda tam olarak yerine getirilmediği, Davalı Firmanın sözleşme imzalanan kadar Davacı Firma ile yaptığı görüşme ve yazışmalarda işin sonucundaki beklentilerinin tam olarak karşılanmadığı tespit edilmiştir.
GEREKÇE
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle, ticari satım sözleşmesi kapsamında davacı tarafından satılıp teslim edilen emtia bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Alacaklı Davacı vekili vasıtası ile 19.04.2019 tarihinde borçlu aleyhine,… 4. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayısı dosyası ile;  51.741,06 TL -… Numaralı Satış Faturası Bakiye Alacağı 9.533,47 TL -İşlemiş Faiz toplam 61.274.53 TL Tutarındaki alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemine işleyecek % 18,50 reeskont faizi, icra harç ve giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı yan, … 4. İcra Müdürlüğüne hitaben düzenlediği 29/04/2019 tarihli itiraz dilekçesinde; “…Davalı şirketin alacaklıya belirtilen miktarda bir borcu bulunmamakta olduğunu, bu nedenle yetkiye, borca,faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibin durdurulmasını…” talep etmiştir.
Dava konusuna ilişkin yapılan incelemeler sonucu, Sözleşme konusu olan mal ve hizmetlerin davalı firmaya sağlanması konusunda, hem davalı firmaca hem de davacı tarafından mahkemeye sunulan belgeler arasında herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, Sözleşmede belirtilen “İşbu sözleşme kapsamında hizmetlerin yerine getirilmek suretiyle teslimi taraflar arasında tanzim edilecek Sistem ve Teslim Kabul Tutanağı ile gerçekleşmiş olur.” maddesine göre “Sistem Ve Teslim Tutanağı” düzenlenmediğinden hiçbir hizmet yerine getirilmemiş yada teslim edilmemiş sayılmakla sözlemede belirtilmediği halde Eski Kullanılan verilerin, yeri uygulamalara geçirilmesi konusunda da bir anlaşma yapıldığı konusunda da bu türden bir çalışma yapıldığıyla ilgili bir belgeye rastlanmadığı anlaşılmakla davacı tarafından verildiği taahhüt edilen eğitimlerin ne şekilde, ne zaman, kimlere verildiği hususunda bir bilgiye rastlanmamakla imzalanan sözleşme kapsamındaki işlerin dava dosyasındaki belgeler üzerinde ve yerinde yapılan inceleme sonucunda davacı tarafından tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan 25/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde Somut olayda, davacı tarafından mevcut faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibi olduğu olduğu ve buna göre Yargıtay kararları gereği fatura tek başına bir alacağın varlığına delil teşkil etmediğinden faturanın bir alacağın veya borcun varlığına delil teşkil edebilmesi için taraflar arasındaki akdi ilişkiye (sözleşme) dayanarak düzenlenmiş olması ve Fatura konusu mal ve hizmetin alıcıya teslim edildiğinin kanıtlanması da gerekli olduğundan buna göre yapılan incelemeler sonucu hizmetlerin davalı firmaya sağlanması konusunda, hem davalı firmaca hem de davacı tarafından mahkemeye sunulan belgeler arasında herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, “Sistem Ve Teslim Tutanağı” düzenlenmediğinden hiçbir hizmet yerine getirilmemiş yada teslim edilmemiş sayılmakla sözlemede belirtilmediği halde Eski Kullanılan verilerin, yeri uygulamalara geçirilmesi konusunda da bir anlaşma yapıldığı konusunda da bu türden bir çalışma yapıldığıyla ilgili bir belgeye rastlanmadığı anlaşılmakla davacının davaya konu fatura bedelini talep etme şartlarının oluşmadığına kanaat getirilerek ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından hizmetin sağlandığına dair ispata yarar bir delil, belge vs sunulmadığı ve yazılı delil ile ispat edilmesi gerekmesine rağmen bu hususta davacının ispata elverişli dedil de sunmadığı, bu itibarla davacının davasında haklı olmadığı ve davalı tarafa yüklenecek bir borcun varlığından bahsedilemeyeceği kanaati ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ,başlatılan takipte davacı yanın kötüniyetli olduğu hususunda ispata matuf delil bulunmadığı görüldüğünden, kötüniyet tazminatı talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Davacının takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 757,26-TL. nin 80,70-TL. nispi karar harcından mahsubu ile kalan 676,56-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 3000 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarife gereğince hesaplanan 9.963,92 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair karar verildi.13/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*