Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/571 E. 2021/841 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/571
KARAR NO: 2021/841

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tekstil kimyasalları üretimi ve ticareti yapan müvekkili şirketin “… Mah. …Cad. No:57 …/İSTANBUL” adresinde bulunan işyerinde, tekstil kimyasalları üretiminde kullanılmak üzere alınan hammaddeler’in 23.08.2018 tarihinde yandığını, çıkan bu yangında şirkete ait demirbaşların, kameraların, bilgisayarların, telefon santrallerinin, elektrik sistemlerinin, yazıcı ve modemler ile pek çok evrakın zarar gördüğünü ve yandığını, müvekkili şirket yönetimince şirket pay defterinin bulunmadığının fark edildiğini, yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde pay defterinin yangın esnasında zarar gördüğü sonucuna ulaşıldığını, pay defterinin müvekkili şirketin tutmakla yükümlü olduğu defterlerden olduğundan, bu defterin kaybolmasının müvekkili şirketin idari yaptırımlarla karşı karşıya kalmasına neden olacağını beyanla müvekkili şirkete ait pay defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı şirket nezdinde meydana gelen yangın hadisesi neticesinde zayi olduğu iddia olunan pay defterinin TTK 82 maddesi uyarınca zayine karar verilmesi talebine ilişkindir.
TTK 82/7 maddesi gereğince”Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.
TTK m.82/3. maddesinde ise” Bilanço ve finansal tablolar hariç, sayılan bu belgelerin, Türkiye Muhasebe Standartlarına da uygun olmak şartı ile görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanmasına da öngörülen koşullarla izin verilmiştir” denilmektedir.
TTK m.64/2. maddeye göre ise “Tacir, işletmesi ile ilgili olarak gönderilmiş olan her tür belgenin fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekilde bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” denilerek, böylece, söz konusu belgeleri, yazılı olarak saklama yanında, teknolojinin diğer imkânları ile saklama da kabul edilmiştir.
Saklama süresi 10 yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8).
Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı konusudur (TTK m.82/7).
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; TTK madde 82/7 açık hükmü gereğince, saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
Anılan TTK’nun 82/7. maddesinde zayi belgesi istenebilmesi için tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin ziyaa uğraması halleri tahdidi olarak sayılmamış ise de, yapılan tadadi sayımdan defterlerin tacirin elinde olmayan sebepler ile ziyaa uğraması gerektiği anlaşılmıştır. Bir başka anlatımla, tacir saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin saklanması ve korunmasına yönelik gerekli özeni göstermekle yükümlü olup, bu özene rağmen defter ve belgelerin ziyaa uğraması halinde zayi belgesi verilmesini talep edebilecektir.
TTK madde 82/7 açık hükmü gereğince, saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir.
Somut olayda davacı 23.08.2018 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle işletmesine ait demirbaşlar kameralar bilgisayarlar telefon santralleri elektrik sistemleri yazıcı ve modemleri ile pek çok evrakın zarar gördüğünü iddia ederek şirket pay defterinin bulunmadığı iddiası ile zayi belgesi verilmesi talebiyle işbu davayı 10.09.2021 açmış olup, 6102 sayılı TTK’nun 82/7.maddesine göre hak düşürücü sürenin başlangıcı ziyaın öğrenildiği tarihtir. Bu bakımdan somut uyuşmazlıkta yangın hadisesinden 3 yıl sonra söz konusu ticari defterin zayi olduğunun öğrenildiği iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı davacı tarafça yangın ile pay defterinin ziyaa hususunun irtibatlandırılamadığı delil olarak ibraz edilen tutanak ve yangın raporunda bahse konu ticari defter ziyaasından bahsedilmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcı peşin alınmış olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır