Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/554 E. 2022/518 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/554 Esas
KARAR NO : 2022/518
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı borçlunun müşterek ve müteselsil kefaletiyle dava dışı … Limited Şirketi ile Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, buna bağlı olarak dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, dava dışı şirketin sözleşme hükümleri uyarınca kredi borcunu ödemediğini, müvekkil banka tarafından dava dışı şirkete ve kefil davalı borçluya sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle … Noterliği’nin 21.10.2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve hesap özetinin gönderildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen davalı borçlu tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığından alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının beyanları özetle; Davaya ve takibe konu krediden dolayı daha önce yaptığı ödemelerin olduğu, bu ödemelerin düşülmesi gerektiğini, ödenmeyen kredi tutarlarından dava dışı asıl borçlunun sorumlu olduğunu, asıl borçlu şirketin hisselerini 15/10/2018 tarihinde sattığını ve borçlu şirket ile herhangi bir bağının kalmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçluların itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçluların icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davacı tarafça delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, ihtarnameler, banka kayıtları, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/11/2019 tarihinde 29.521,44-TL asıl alacak, 1.074,58-TL işlemiş temerrüt faizi ve 53,72-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 30.649,74-TL alacağı üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 04/12/2019 tarihinde yetkiye, borca, faize ve borcun tüm fer’îlerine itiraz edildiği, itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın iddiaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak dava konusu asıl alacak, ceza miktarı, faiz ve KDV’nın hesabı ile davalının sorumluluğu açısından bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Banka E.Müdürü/Müfettişi bilirkişi … tarafından sunulan 11/03/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Dava konusu alacak tutarının davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Limited Şirketi arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden dava dışı şirkete kullandırılan … nolu Taksitli Ticari Kredi borcundan kaynaklandığı, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan sözleşmede davalı kefil … ‘un 1.000.000,00 TL’lik geçerli kefaleti bulunduğu, dava dışı asıl borçlu şirket 24/10/2019 tarihinde düşmekle birlikte, dava kefil borçluya kat ihtarnamesinin tebliğ edilememesi nedeniyle adı geçen takiple temerrüde düştüğü, bu sebeple dava konusu asıl alacak tutarına kat tarihinden takip tarihine kadar krediye fiilen uygulanan akdi faiz oranı üzerinden faiz hesaplandığında davacı bankanın 30.172,39 TL tutarında borçtan sorumlu tutulabileceği, takip talebinde ise davalı kefilin 30.649,74 TL borçtan sorumlu tutulduğu, bu durumda 477,35 TL’lik fazla talebin yerinde olmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11/b maddesi uyarınca davacı banka tarafından TC. Merkez Bankası’na yapılan bildirimdeki %36,00 en yüksek faiz oranı esas alınarak asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %46,80 (=%36,00 x 1,30) temerrüt faiz oranı talep edildiği, ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 02/05/2019 tarih 2017/1650 Esas 2019/507 Karar sayılı emsal kararında bankaların TC. Merkez Bankası’na bildirdikleri fakat müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınamayacağı ve sözleşmede temerrüt faiz oranı da belirlenmemişse krediye uygulanan akdi faiz oranı esas alınarak temerrüt faiz oranının tespit edilmesi gerektiği, bu durumda dava konusu krediye yıllık %27,00 akdi faiz oranı uygulandığından sözleşmenin 11/b maddesi uyarınca takipten itibaren asıl alacak tutarı için yıllık %35,10 (=%27,00 x 1,30) faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Davacı tarafın iddia ve beyanları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı … Bankası Anonim Şirketi ile davalı dışı … Ltd. Şti. arasında 04/06/2018 tarihinde 1.000.000,00-TL tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmede davalı … ve dava dışı … ‘ın ayrı ayrı 1.000.000,00-TL tutarlı müteselsil kefil sıfatıyla kefalet imzasının bulunduğu, sözleşmenin kefil beyanı kısmının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 583 ncü maddesinde öngörülen şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında dava dışı şirkete kredi kullandırıldığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından 18/10/2019 tarihinde hesabın kat edildiği, bilirkişi incelemesi sonucu davacı tarafın talep edebileceği alacak miktarı ve faiz oranının tespit edildiği, davalı taraf müteselsil kefil olduğundan asıl borçlu gibi borçtan sorumlu olduğu ve tespit olunan borç için ödeme belgesi sunmadığı anlaşıldığından tespit olunan değerler üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 29.521,44 TL asıl alacak, 619,95 TL işlemiş faiz ve 31,00 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 30.172,39 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %35,10 faiz oranı üzerinden devamına,
Asıl alacak 29.521,44 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 2.061,08-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 370,18-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.690,90-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 370,18-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 95,50-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.154,80-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.137,74-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/06/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır