Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/549 E. 2021/829 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/549 Esas
KARAR NO : 2021/829

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle;Müvekkili şirket nezdinde sigortalı…plakalı aracın 29/09/2013 tarihinde Balıkesir, Gönen ilçesi, Hacıoğlu köyü mevkisinde ehliyetsiz sürücü… idaresindeki iken yaya …’a çarpması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle yaya …’ın sakat kaldığını, yaralanan…’ın % 10,3 özür oranına istinaden müvekkili şirketin tarafından 37.710,43 TL tazminat bedelinin mağdur vekili Av. …’a ödendiğini, trafik kaza tutanağında kaza yerinin terk edilmiş olduğunu, kaza yerini terk eden sürücünün kusurlu olduğunu, Davalı …’in hem ehliyetsiz olması hem de kaza yerini terk etmesi sebebiyle % 100 kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısı …(baba) ve oğlu davalı…’in % 100 nispetinde kusurlu bulunması nedeniyle mağdura ödenen hasar tazminatının, kusur doğrultusunda Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsilinin talep edildiğini, rücu mektubu ile sonuç alınmaması nedeniyle, ödemiş oldukları hasar tazminat bedelinin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyalı ile borçlu …ve baba … aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip taleplerinde davalı …in borçlu sıfatıyla yer almasının nedenin kendi kusurlu eyleminden kaynakladığını, borçlu tarafça ödeme emrine ve yetkiye itiraz edildiğini, yetki yönünden dosyanın tefrik edildiğini, borçlu …’in 03/02/2016 tarihinde vefat ettiğinin öğrenildiğini, borçlunun yasal mirasçılarının tespiti ve mirasçılarının takibe dahil etmek amacıyla Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye ve 15/04/2021 tarihli mirasçılık belgesi alındığını, borçlu …’in mirasçılarını takip dosyasına borçlu olarak eklendiğini ve ödeme emri gönderildiğini, mirasçıların borca itiraz ettiğini, davalıların itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ve takibi durdurmaya yönelik olduğunu belirterek, davalıların haksız ve hukuka aykırı olarak yaptıkları itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle;Müvekkilleri aleyhine davacı…Sigorta A.Ş. tarafından İstanbul… İcra müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinin takip tarihinden önce vefat eden… ve oğlu … adına yapıldığını, …’in yetki ve borç bakımından takibe itiraz ettiğini, davacı şirket tarafından dosyasının yetkili icra dairesine tevdi edilip dosya yetkisiz olan Balıkesir … İcra Dairesine gönderildiğini, itiraz üzerine dosyanın tekrar borçlunun ikametgah adresi olan … İcra Müdürlüğü olduğunun belirtildiğini, davacı şirket takip öncesi vefat eden …’in mirasçılarına İstanbul …. İcra Müdürlüğündeki takip dosyası üzerine ödeme emri çıkarıldığını, bu ödeme emirlerine de öncelikle yetki yönünden daha sonra da borca ve ferilerine karşı müvekkiller adına itirazda bulunulduğunu, davacı tarafından yetkili icra dairesine dosyanın tevdi için müracaat edilmemiş olamakla birlikte iş bu yetki yönünden sakat olan davayı açmış bulunmakta olunduğunu, dosyanın yetkili icra dairesine tevdiinden sonra genel mahkemelerde itirazın iptali davacı açılması gerektiğini, kazaya sebep olan davalının ikametgah adresinin Burhaniye Mahkemeleri yetkili olduğunu, bu sebeple öncelikle yetki itirazlarının değerlendirilmesine karar verilmesini belirterek usul ve yasaya aykırı iş bu davanın yetki ve görev yönünden reddini talep ettiğini, kaza tarihinde müvekkilin küçük olması ve motosikleti kullanmadığı motosikletle oynarken kazazedenin üstüne devrilmesi hususları ve kazazedenin bedensel özrünün tespiti konusunda yapılan hatalı işlemlerle bedensel özrünün gerçekte bulunmadığı hususları dikkate alınarak davanın esastan reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, rücuen tazminat istemine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21/05/2021 tarih ve 2019/1202 Esas 2021/919 Karar sayılı kararında ” Davacı sigortacı, ZMMS kapsamında sigortalı aracın kusuru ile sebebiyet verdiği kazada yaralanan 3.şahsa ve hasar gören araç için tazminat ödedikten sonra dava dışı sürücünün alkollü olması nedeniyle zararın poliçe kapsamında olmadığını iddia ederek kendi sigortacısı olduğunu iddia ettiği davalıya karşı eldeki davayı açmıştır. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımı verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevlidir. Somut olayda, davacı sigorta şirketine ZMMS sigortası bulunan aracın karıştığı kaza sebebi ile dava dışı 3. kişilere ödenen tazminatın aracı kullanan sürücünün alkollü olması sebebi ile rücuen tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Sigortalı araç hususi nitelikte araçtır. Bu durumda davalı sigortalı, 6502 sayılı Kanun’un 3.maddesinin k bendi kapsamında tüketici; sigortalı ile davacı arasındaki sigorta sözleşmesi ise aynı Kanun’un 3.maddesinin l bendi gereğince tüketici işlemidir. Bu durumda uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a/3. ve 355. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.” gerekçesiyle görev hususunda karar vermiştir.
Somut olayda da; davacı sigorta şirketine ZMMS sigortası bulunan aracın karıştığı kaza sebebi ile dava dışı 3. kişilere ödenen tazminatın aracı kullanan sürücünün ehliyetsiz ve kaza yerini terk olması sebebi ile rücuen tahsiline karar verilmesi talep edilmektedir. Sigortalı araç hususi nitelikte motosiklet/araçtır. Bu durumda davalı sigortalı, 6502 sayılı Kanun’un 3.maddesinin k bendi kapsamında tüketici; sigortalı ile davacı arasındaki sigorta sözleşmesi ise aynı Kanun’un 3.maddesinin l bendi gereğince tüketici işlemidir. Bu durumda uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davalı vekilinin yokluğunda ve davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır