Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/489 E. 2022/1026 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/489 Esas
KARAR NO : 2022/1026
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili olan … A.Ş.’ye ait İstanbul … İlçesi … Mah. … Sok. No:adresinde … şebekesinin kablolarına davalı şirket veya yüklenici şirketler tarafından 22/04/2020 tarihinde yapılan kazı çalışmalarında hasar verildiğini, meydana gelen hasar fotoğraflar ve tutanaklar ile tespit edildiğini, hasarın maliyeti T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru esas alınarak KDV dâhil olarak 3.447,66-TL olduğunu ve hasardan sorumlu olan davalı … ve taşeron firmaları olan … A.Ş. ile … San. Ve Dış Tic A.Ş.’nin hasardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkili olan şirket tarafından gönderilen yazı ile alacağın tahsilinin talep edildiğini ancak zararlarının karşılanmadığını arz ve izah edilen nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar hesaplama 21.05.2020 tarihi itibariyle KDV dahil toplam 3.447,68 TL alacaklarının hasar tarihinden itibaren işleyecek TCMB’ nın avans faiz oranları ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili idarenin ihale makamı olduğunu, idareleri işlerinin ihale yüklenicisi firmalarca yapıldığını, yüklenici firmalar ile yapılan sözleşme neticesinde yüklenici firmaların yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, şikayet, zarar ve ziyandan dolayı maddi, manevi, hukuki ve cezai olarak sorumlu olduklarını, dava konusu yapılan adreste müvekkili çalışanlarınca değil diğer davalı şirket çalışanlarınca çalışma yapıldığını, bu sebeple müvekkiline açılan davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, düzenlenen hasar tespit tutanağı tek taraflı olarak hazırlandığını ve hasar bedeli olan miktarın fahiş olduğundan kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesindeki fiili durum ile ilgili de olmadığından ve işbu dava konusu hasebiyle Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu ve HMK 114 dahilinde esasa girilmeksizin davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı … A.Ş. tarafından yapılan onarım ve masrafarın, sadece soyut beyanlara dayandırılarak, müvekkili olan firma tarafından gerçekleştirilen çalışmaya istinaden kaynaklandığının beyan edildiğini, davalı müvekkil şirketin iddia edilen hasarı gerçekleştirmiş olduğuna ilişkin hiçbir somut delil niteliğine haiz belge ve bulgu sunulamadığını, iddia edilen hasar tarihi dikkate alındığında davacının haksız fiile dayandırdığı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, izah edilen nedenlerle başkaca talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; eldeki dava konusu hasebiyle Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın izah edilen nedenlerle öncelikle zamanaşımı ve diğer usule ilişkin itirazlar göz önüne alınarak usulden reddini, esasa girilmesi halinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddini, davacı yanın alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
15.03.2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı Şirketin altyapı tesisinin standartlara uygun yapılıp yapılmadığının tespitinin gerektiğini, tespit neticesinde davacı şirketin teknik şartnamenin gereğine göre yapılmış ise, davalı yüklenici şirketlerin hasardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı … nün alt yüklenicisi olan … A.Ş. ve … Tic A.Ş. arasındaki düzenlenmiş olan sözleşme ve şartnamelerin dava dosyasına celbi yapılması ve bu sözleşme ve şartnamelerin incelenmesi sonucunda. davalı …’nin cevap dilekçesindeki belirtiği ilgili maddelerin uyumlu olduğu tespit edildiğinde, davalı … genel müdürlüğünün meydana gelen hasardan sorumlu olamayacağını, davacı şirketin hasann giderilmesi için yapmış olduğu malzeme ve işçilik miktan 2020 yılına ait Bayındırlık birim fiyatlar ve aynı yıl piyasa fiyatlarının incelenmesi sonucunda makul olduğunu belirtmiştir.
04.11.2022 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; Dava dosyası, bilirkişi kok raporu ve tarafların itiraz dilekçelerinin tekrar incelenmesinde, davacının alt yapı tesisinin yapılmadan önce ilgili belediyeden kazı ruhsatı alındığına ve ilgili belediyeye tesisin projesi verildiğine dair herhangi belgeye rastlanmadığını, davacının alt yapı tesisinin projesi ilgili belediyeye verilmiş ise, belediyenin kazı ruhsatı vereceği zaman, kazı yapacak olan davalı şirket ve kuruma niçin bilgi vermediği sorgulanmasını gerektiğini, dava dosyasının kapsamında, kanıt olabilecek davacı şirketin kazı ruhsatına ve projelerin ilgili Belediyeye teslim edildiğine dair belgelere rastlanmadığından, davacı şirketin kendisine ait alt yapı tesisinin kazı yapılan yerde olup olmadığı, davalı tarafların bilgisi haricinde olduğunu, davacının tesisinin zarar görmesi sonucunda tespitinin yaptırması gerektiğini, ilgili Belediyede davacının tesis projesi olmadığı veya belediyenin orada iletişim tesisi olduğu bilgisi olmadığından dolayı, davalı kurum ve yüklenici firmanın hasarın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, davalı yüklenici firmanın hasarın miktarının hesabına yaptığı itirazında, yapılan hesaplamada davacı yüklenicisinin verdiği teklif ve bayındırlık birim fiyatı esas alınarak yapılan karşılaştırmada makul ve doğru olduğunun belirtildiğini, somut olayda davalı yüklenicinin alt yapı kazı ruhsatı alınırken ve belediyenin davacı firmanın alt yapı tesisinin olduğu bilgisi verilmediğinden dolayı davalı yüklenici firmanın ve davalı kurumun herhangi bir kusurunun olmadığını, Davacı şirket kendi alt yapı tesisini yapacağı sırada ilgili belediyeden almış olduğu kazı ruhsatına ve alt yapı projelerinin ilgili belediyeye sunmuş olduğuna dair belgeye dosyada rastlanmadığından ve hasarın olduğunda tespit yaptırmadığından dolayı davacının kusurlu olduğunu görüş ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf sorumluluğunda bulunan … şebekesine hasar verildiğinden bahisle hasar bedelini davalılardan talep etmektedir.
Davalı … yönünden; davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi niteliğindeki davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği anlaşıldığından, bu davalı yönünden yargı yolu dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalılar yönünden; alınan bilirkişi raporunda, davalı yüklenicinin alt yapı kazı ruhsatı alınırken ve belediyenin davacı firmanın alt yapı tesisinin olduğu bilgisi verilmediğinden dolayı davalı yüklenici firmanın ve davalı kurumun herhangi bir kusurunun olmadığının, davacı şirketin kendi alt yapı tesisini yapacağı sırada ilgili belediyeden almış olduğu kazı ruhsatına ve alt yapı projelerinin ilgili belediyeye sunmuş olduğuna dair belgeye dosyada rastlanmadığından ve hasarın olduğunda tespit yaptırmadığından dolayı davacının kusurlu olduğuna dair kanaat belirtildiği, Türk Borçlar Kanunu’nun 49’uncu maddesinin “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü düzenlediği, davacının tesisatı usule uygun döşediğini ispat edemediği, davaya konu zararın davalılar tarafından verildiğinin ispat olunamadığı gibi yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davalıların kusurunun bulunmadığı ve tüm kusurun davacı tarafta olduğu anlaşıldığından, davalılar yönünden bir yükümlülük doğmadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … yönünden HMK’nın 114/1-b ve 115/2. Maddesi uyarınca yargı yolu dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Diğer davalılar yönünden davanın REDDİNE,
3-Tazminat talebinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 59,30-TL’nin 80,70-TL nispi karar harcından mahsubu ile kalan 21,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.360,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davalılar … ve … A.Ş. vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 3.447,68-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve … A.Ş.’ye verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 28/12/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)