Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/487 E. 2021/958 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/487 Esas
KARAR NO : 2021/958
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan görüşmeler sonucunda 27/10/2020 tarihli proforma fatura ile 2 rulo ürün alım satımı konusunda anlaşıldığını, teslim edilen ürünlerin kabule elverişli olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla esas prosedüre ve zaruri işleyişe uygun olarak dilme işlemi gerçekleştirildiğini ve ürünler üzerinde inceleme yapıldığını, ürünlerin özellikle yüzey kalitesinde anormallikler olduğunu, yoğun batik izi ve yüzey hatalarının tespit edildiğini, dava konusu ürünlerin sertifikalarda bulunan özellikleri ihtiva etmemekte olduğunu, davalı şirketten satın alınan 2 ruloda da … tarafından sunulan sertifikalar ile ürünlerin mevcut gerçek durumlarına ilişkin 29/10/2020 tarihinde ayıp ihbarı yapıldığını, tüm bildirimlere rağmen ayıplı ürünlerin davalı şirket tarafından teslim alınmaması üzerine … Noterliğinin 27/01/2021 tarihli … yevmiye sayılı ihtarname ile gizli ayıplardan doğan doğrudan ve dolaylı zararlarının tazmin ve ilgili mevzuattan doğan gider tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla 2 grup ürünün sırasıyla 10.988 kg’lık ve 20.072 kg’lık kısmına tekabül eden 7,471,84 USD ve 13.600,00 USD’den oluşan toplam 21.071,84 USD tutarındaki ücretin müvekkili şirkete iadesinin talep ettiklerini, davalı tarafından da …. Noterliğinin 10.02.2021 tarihli … tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, taleplerinin kabul edilmediğini belirterek sözleşmenin feshi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 USD bedelin ödeme tarihinden itibaren 3095 SK. M.4/a hükmü uyarınca işleyecek faiziyle birlikte müvekkiline iadesine, ayıplı ürünlerin davalı şirkete tarafından teslim alınmasına, yargılama giderleri ve ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili şirketin yabancı ortaklı bir işletme olup, demir çelik sektörünün en büyük tedarikçisi konumunda olduğunu, müvekkili şirketin davacıya 27/10/2020 tarihli proforma fatura ve 193 sipariş numarası ile toplam 40.000. Kg 2 adet rulo saç satıp teslim ettiğini, davacının siparişleri teslim aldıktan sonra ruloların her ikisinin de tamamını açmış ve dildiğini, dildikten sonra yaklaşık 10.000-kg ürünü kabul edip, 31.061.kg ürünü ise iade etmek istediklerini, 2 rulo üründen birinin tamamen defolu olduğunu belirtildiğini, satılan ürün ile ilgili davacıya verilen sertifikaların ürünü tanımlamakta ve doğru sertifikalar olduğunu, sertifika ürünün, kalınlık ve genişlik değerine, kimyasal kompozisyonuna, akma ve çekme mukavemet değerlerine ilişin olduğunu, davacının ürün ile ilgili şikayeti ise Yüzey Durumu ile ilgili olduğunu, sertifikaların yüzey durumu ile ilgili garanti içermemekte olduğunu, davacının bu hususla ilgili bir test yaptırmadığını, sertifikanın malzeme ile uyuşmadığına dair iddianın yersiz olduğunu, davacıya satılan 2 rulo saç … tarafından imal edilmekte olduğunu, davacının malzemenin tamamını açtığını ve dildiğini, tamamı dilinen ürün üretici firma tarafından iade alınamayacağını ve hakkında şikayet edilemeyeceğini, demir -çelik sektöründeki uygulamanın bu yönde olduğunu, malzemenin tamamının dilinmesinden sonra iade edilmesi, üretici ve satıcıyı aşırı derecede zarara uğrattığını, tamamı dilinen mal davacı tarafından kabul edildiği anlamına geldiğini, davacının sertifikalar ile ilgili iddialarının afaki olduğunu, davacı tarafından kusurlu olduğu iddia edilen malzemelerin tarafına iade edilmediğini, hangi amaçla ve nasıl kullanıldığının da taraflarınca bilinmediğini, davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği malın müvekkili tarafından satılan mal olup olmadığınında bilinmemekte olduğunu belirterek her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla, haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili 23/11/2021 tarihli dilekçesiyle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümlenmiş olup davadan feragat ettiklerini, feragat sebebi ile davalı yandan yargılama masrafı ve vekalet ücreti talebi alacaklarının bulunmamakta olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekilinin 23/11/2021 tarihli dilekçesinde, davacının davasından feragat ettiğini beyan ettiğini, davalı olarak davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davadan feragat H.M.K. nun 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. H.M.K. nun 309. Maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragata yetkili olduğu anlaşılmış, feragat bildirimi de H.M.K. nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu nedenle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 146,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 86,87-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Arabulucuk Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak taraflar lehine masraf ve ücreti vekalet takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Yargılama giderinin, gideri yapan üzerinde BIRAKILMASINA,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır