Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/476 E. 2022/528 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/476 Esas
KARAR NO : 2022/528
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil bankanın kredi müşterisi olan dava dışı borçlu … lehine davalı borçlunun müteselsil kefaletiyle Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme hükümleri uyarınca kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek müvekkil banka tarafından davalı borçluya sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle …. Noterliği’nin 27.02.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen davalı borçlu tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığından alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçluların itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davacı tarafça delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, ihtarname, hesap özeti, banka kayıtları, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 09/10/2019 tarihinde 85.914,68-TL asıl alacak ve 22.900,38-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 109.960,08-TL alacak üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 15/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 16/10/2019 tarihinde yetkiye, borca, faize ve borcun tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın iddia ve beyanları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve davacı tarafın ilgili kayıtları üzerinde de inceleme yapılarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, Banka E.Müdürü bilirkişi … tarafından sunulan 18/03/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacı bankanın 09/10/2019 takip tarihi itibariyle davalı müteselsil kefil … ‘dan dava dışı … ‘ya kullandırılan … numaralı taksitli ticari krediden kaynaklanmış 85.914,68 TL asıl alacak, 24.908,57 TL faiz ve 1.245,43 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 112.068,68 TL alacağının olduğu, davacının hesaplanan alacağının taraflar arasında imzalanan K2 10901 sayılı Genel Kredi Sözleşmesinin kapsamına uygun olduğu ve banka kayıtlarının incelenmesi suretiyle tespit edildiği, davacı bankanın ödeme emrinde yazılı alacak talebinin ise 85.914,68 TL asıl alacak, 22.900,38 TL faiz ve 1.145,02 TL BSMV olmak üzere toplam 109.960,08 TL olduğu, davacının faiz hesabının izlemeye ve denetlemeye açık olmadığı ancak faiz ve BSMV yönünden talebi ile bağlı olacağı, takip tarihinden asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar 85.914,68 TL asıl alacağı yıllık %47 ve oranında ve davacı tarafından ticari kredili mevduat hesapları için uygulanan kredi faiz oranına göre değişen oranlarda işleyecek gecikme faiz oranlarından temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle takibin devam edeceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Davacı tarafın iddia ve beyanları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı … Anonim Şirketi ile dava dışı … arasında 01/06/2017 tarihinde 200.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı … ‘nın da müteselsil kefil sıfatıyla TBK.nun 583 üncü maddesine uygun kefalet imzasının alındığı, davacı banka tarafından kullandırılan taksitli ticari krediye ait taksitlerin ödeme planında belirtilen vadelerinde ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından 27/02/2019 tarihinde hesabın kat edildiği ve icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın takibe itiraz ettiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak, temerrüt faizi ve BSMV toplamının 112.068,08-TL olduğu ancak davacı tarafça toplam 109.960,08 TL talep edildiği ve taleple bağlılık esasına göre davanın kabulüne, davalı taraf likit ve bilinebilir borca ödeme yapmadığı halde haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 85.914,68 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 7.511,37-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.328,05-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 6.183,32-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.396,21-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 1.328,05-TL peşin harç, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 62,00-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.449,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/06/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır