Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/467 E. 2022/44 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/467 Esas
KARAR NO : 2022/44

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili …’ın 11/02/2019 tarihinde Mersin ili, …ilçesinde sürücü … idaresindeki “…” plakalı motosikleti ile … Sokak doğudan batıya seyrederken No: … önüne geldiğinde aracın sol ön köşe kısımları ile güneyden kuzey istikametinde yaya olarak karşıya geçen müvekkiline çarptığını, çarpmanın etkisiyle devrilen motosikletinin süreklenerek su kanalına düşmesi sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin yaya konumunda olduğunu, kaza tutanağında …plakalı motosiklet sürücünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’Nun 52/1-b maddesindeki; sürücüler b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar” hükmünü ihlal ettiğini, müvekkilinin söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, … Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındığını, geçirmiş olduğu bu trafik kazası neticesinde ‘… FİSSÜR’ meydana geldiğini, …Anabilim Dalı tarafından 12.11.2019 tarihinde düzenlenen …-…sayılı Sağlık Kurulu Raporu’na göre müvekkilin kaza neticesinde özürlülük oranı %5 olarak belirlendiğini, oluşan maddi zararın davalı Güvence Hesabı’ndan karşılanması amacıyla davalı Güvence Hesabı’na 05.04.2019 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, arabuluculuk görüşmesi sonucunda anlaşma sağlanamadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 5.800,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı, 100,00- TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00- TL sürekli bakıcı gideri ve 100,00- TL geçici bakıcı gideri, tazminatı olmak üzere toplam 6.100,00- TL tazminatın davalı Güvence Hesabına başvuru tarihi olan 05.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davaya konu kazaya ilişkin olarak aynı taleplerle 18.12.2019 tarihinde davacı tarafça Sigorta Tahkim Komisyonuna … sayılı başvuruda bulunulduğunu, söz konusu başvuruya ilişkin Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun reddine karar verildiğini, verilen karara davacı tarafından itiraz edildiğini ve itiraza hakem heyeti tarafından aynı gerekçe ile 2020/ihk- 26577 sayılı kesin karar verildiğini, kazaya karışan motosiklet sürücüsü …ile davacı…, soruşturma aşamasında uzlaşmış olduklarını, uzlaşma sağlanması şüpheli ve mağdur arasında herhangi bir husumet olmadığını göstermekte ve böylelikle başvuranın tazminat hakkı da ortadan kalktığını, uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağını, davacı tarafından Müvekkili Kuruma usul ve mevzuata uygun yazılı başvuru yapılmadığını, müvekkili kurumun çocuklara ilişkin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, 5684 sayılı yasanın 14. maddesi ve güvence hesabı yönetmeliği gereği güvence hesabı bedensel zararlardan sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı dolaylı zarar kavramı içerisinde değerlendirilmekte olup gelir kaybına ilişkin müvekkil kurumun herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, müvekkili kurumun sürekli-geçici bakıcı gideri tazminatı ile sorumlu olmadığını, davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için maluliyet oranını ve malul kaldığını tam teşekküllü hastane raporları ile belgelendirmesi gerekmekte olduğunu, dava konusu trafik kazasında başvuran fırat çay yaya olup sürücü olmadığını, bu sebeple başvuranın güvence hesabından tazminat talep edebilmesi için öncelikle yaya olan …’ın dava konusu trafik kazasında kusurunun olup olmadığının tespiti gerekmekte olduğunu,…’ın kaza tarihinde 9 yaşında olduğunu Türk Medeni Kanunu ve sair mevzuat hükümleri gereğince anne – babanın bakım ve gözetim görevleri olduğu izahtan varestedir. anne-baba söz konusu bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmedikleri için yunus emre timi yaralanmış olup anne-baba bu durumda sorumlu olduğunu, kusur oranının bilirkişilerce tespitinın gerekmekte olduğunu, güvence hesabının sorumluluğu teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşürülmesi gerektiğini, müvekkili güvence hesabının temerrüde düşmediğini, ticari/temerrüt/avans faizi talep edilemeyeceğini, yürütülmesi gereken faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek haksız, usul ve yasaya aykırı davanın esastan reddine, aksi takdirde haksız ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikteki talebinin esastan reddine, yargılama masraf ve vekâlet ücretinin davacı tarafın üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası kaynaklı cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15.02.2021 tarihli 2020/12932 Esas 2021/1337 Karar sayılı kararında “… C. Başsavcılığı tarafından kamu adına kovuşturma yapılmaması kararı alındığı, davacı tarafın uzlaşma sırasında tazminat hakkını saklı tutmadığı gibi maddi ve manevi talebinin olmadığını beyan ettiği, bu durumda 5271 sayılı CMK 253/19. maddesi uyarınca davacı tarafın tazminat davası açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Adana Bölge Adliye Mahkemesi tarafından,davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK’nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. ” şeklinde somut olaya uygun karar verilmiştir.
Somut olayda, davacının mağdur olduğu, taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçu yönünden tarafların uzlaşması sonucu …Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı kararı alındığı, davacı tarafın uzlaşma sırasında tazminat hakkını saklı tutmadığı gibi maddi ve manevi talebinin olmadığını beyan ettiği, bu durumda 5271 sayılı CMK 253/19. maddesi uyarınca davacı tarafın tazminat davası açma hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 80,70-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 5,100-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonrası davacıya iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, KESİN olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır