Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/434 E. 2023/165 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/434 Esas
KARAR NO : 2023/165
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle, Müvekkil şirket ile davalıya ait … şahıs firması ile 01.04.2017 tarihinde imzalanan ve 2020 yılında yenilenen taşeronluk sözleşmesi ile yaklaşık üç yıl devam eden bir ticari ilişkileri olduğunu, iş bu kapsamda taraflar arasındaki ticari ilişki, müvekkil firmanın talebi doğrultusunda Çanakkale ve o bölge civarında mevcut müşterilerinin ihtiyaçtan için servis, montaj, kablolama, devreye alma, hizmetlerini müvekkilim firma adına yaptığını, Taşeron yaptığı işlere ilişkin olarak da sözleşmenin 4.1 proje bedeli maddesi karşılığında ücret ödendiğini, 2020 yılı pandemi nedeni ile müvekkil firma çalışanları evden çalışmış olup bu yeni çalışma biçimi davacı tarafından da bilinmektedir. Ancak uzaktan çalışma kendi içinde farklı sorunlara neden olmuş, zaman zaman yönetimsel boşluk, bölümler arasında koordinasyon ve iletişim kaybı gibi işletmesel sorunlar yaşandığını, Nitekim bu sebeple de davalı tarafından düzenlenen ve müvekkil firmaya elektronik ortamda gönderilen ve karşılığı olmayan 02.09.2020 tarih, … sayılı ve 82.600 TL bedelli faturayı, 01.10.2020 tarih, … sayılı ve 82.600 TL bedelli faturalar sehven kabul edildiğini, Faturalar karşılığı bir hizmet alınmadığını, Taraflar arasındaki sözleşmenin 4.3. maddesinde taşeron tarafından düzenlenen faturanın …’e ulaşmasından sonra 30 gün içerisinde ödeme yapılacağı düzenlenmiş olup, iş bu kapsamda ilk fatura bedeli 20.10.2020 tarihinde davacıya ödenmiştir. Aynı gün ödeme yapıldıktan sonra yapılan bu yüklü ödeme şirket yetkilisinin dikkatini çekmiş, inceleme neticesinde ödeme karşılığında verilmiş bir hizmetin olmadığı faturaların ve ödemenin sehven yapıldığını, Davalı yandan alınmış bir hizmet olmadığını, davalının cari hesap kaydı incelendiğinde daha öncesinde bu meblağ ve çapta bir hizmet alınmadığı da açık olarak görüleceğini, sehven kabul edilen faturalara ilişkin olarak iade faturası düzenlenerek gönderildiğini, Cari hesap kaydı incelendiğinde müvekkilin davacı yandan 78.660,11 TL alacaklı olduğunu, Davalıya sehven ödenen ve cari hesapta ki alacakları düştükten sonra kalan bakiye için … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, Davalı yanın borçlu olmadığı yönündeki itirazı haksız olup müvekkil lehine icra inkar tazminatına da karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile; Davalı borçlunun … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı takip dosyasında yaptıkları itirazın iptali ile alacak ve fer’ileri , faizi, icra takip masrafları, vekâlet ücreti yönünden takibin devamına karar verilmesi, haksız yere borcu itiraz eden borçlu aleyhine alacak yönünden %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilerek mahkeme masrafları ile vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı itiraz dilekçesinde özetle, icra takibine ilişkin takip talebi, ödeme emri ve icra takibinin dayanağı olduğu iddia edilen belgeler haksız ve hukuka aykırı olduğunu, böyle bir borcun söz konusu olmadığını, aksine … San.Ve Tic.Ltd.Şti adına düzenlenmiş faturalara ilişkin olarak eksik ödeme yapılmasından dolayı kendilerinden alacağı bulunduğunu, borca ilişkin olarak yetkili … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine arabuluculuk süreci tamamlanmasına müteakip yetkili … Asliye Hukuk Mahkeme’sinde dava açılacağını, İzah olunan nedenlerle, esas numarası belirtilen dosyada; borca, faize, faiz oranına, fer’ilerine, ödeme emrine, takip talebine ve haksız takibe dayanak gösterilen belgelere süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurmuştur.
DELİLLER
Delil olarak; icra dosyası, sözleşme, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Taraflar arasındaki iş ilişkisinin ve işleyişin nasıl yapılacağı taraflar arasındaki sözleşmede ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup Sözleşemenin3.1. Maddesinde belirtildiği üzere servis talebinin …’den yazılı olarak Taşeron’a iletilmesine müteakip taşeron çalışmaya başlamakla yükümlü olup sözleşmenin 4.2. Maddesi uyarınca taşeron sözleşme konusu işi tamamladıktan ve müşteri’nin yazılı onayını ( servis formu, tam ve eksiksiz olarak doldurup müşteriye imzalattıktan sonra ) aldıktan sonra …’e faturasını düzenleyeceği hüküm altına alınmış olduğu, yani taşeron, yaptığı tüm hizmeti önce davacı firmaya bildirdikten sonrasında da fatura düzenleyecek olduğu, bu kapsamdaki işleyişe ilişkin olarak davacı tarafından düzenlenmiş belge örneklerinin dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Talimat yolu ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmekle alınan 18/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, … …’in bahse konu düzenlediği ve düzenlenen faturalarının işlendiği 2020 yılında işletme hesabı Defteri tuttuğu, Gerçek Usul Gelir Vergisi mükellefi olduğu, 2020 Yılında Defter Beyan Sistemine geçilmesi nedeniyle Yıl sonu açılış ve kapanış Noter Onama tasdikine yasal olarak gerek olmadığı, 2020 Yılı Gelir Vergisi Beyannamesi verilmediğinden dolayı dosyaya bir örneği alınamadığını, … … tarafından … San.Tic.Ltd.Şti adına Eylül ve Ekim aylarında düzenlenen iki adet faturanın kayıtlarda yer aldığı ve bu aylara ait Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin düzenlenerek Gelir Listesi dökümünde de kayıtlara alındığı, … San.Tic.Ltd.Şti. tarafından … …’e düzenlenen iki adet iade faturalarının kayıtlarda yer almadığı , Gerçek kişi işletme defteri olması nedeniyle ödeme kayıtlarına yer verilemediği için tespitin yapılamadığı anlaşılmıştır.
Alınan 10/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Davacının Ticari Defter asılları üzerinde yapılan incelemede 2020 yıllarına ilişkin defterlerin e-defter olduğu beratların usulüne uygun olarak yapıldığı, kayıtların tek düzen hesap sistemine uygun olarak tertiplenen bilgisayarlı muhasebe programı ile tutulduğu ve süresi içerisinde defterlere yazdırıldığı, Davalının 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacı şirket ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme kapsamında; Davalıya iade edilmek üzere toplamda KDV dahil 165.200,00.-TL iade faturası düzenlendiği, Davacı şirketin ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme kapsamında Davalı ile Davacı arasında 2020 yılı içerisinde farklı tarih ve tutarlarda hizmet alımı yapıldığı ve alıma konu olan işlemler dolayısıyla Davacı tarafından değişik tarihler de ödemenin gerçekleştiği, 2020 yılı içerisinde Davacı tarafından yapılan ödeme ve iade olarak kesilen fatura karşılığında Davalı tarafın 78.660,00-TL borcunun bulunduğu ve dava tarihi itibariye herhangi bir ödemenin yapılmadığı tespit edilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda, Dava konusunu oluşturan ve Davalı firma … …/… Tarafından tanzim edilen faturaların Davacı firma … San. Tic. Ltd. Şti.’in yasal defterinde olan kayıtları tespit edilerek faturaların 02/09/2020 Tarihinde 82.600,00.-TL bedelli hizmet alım faturası 7175 yevmiye numarası ile, 01/10/2020 Tarihinde 82.600,00.-TL bedelli hizmet alım faturası 8228 yevmiye numarası ile yasal defterlerindeki kayıtlara girdiği tespiti ile davacı firma tarafından 20/10/2020 tarihinde 2 adet ödeme gerçekleştirerek bu tutarların 50.000 ve 30.000 TL olduğu, iş bu faturalara ilişkin davacının iade fatura tanzim ederek yasal defterlerine işlediği, yapılan incelemelerde faturaların iade edilen tarihin 21/10/2020 tarihi olduğu ve faturaların 02/09/2020 ve 01/10/2020 tarihli olup ticari defterlere işlendiği anlaşılmakla 6102 sayılı TTK’nın 21/2 maddesi kapsamında 8 günlük son itiraz tarihininden sonra faturaların iade edildiği ve bunun davacının da kabulünde olup sehven yapıladığını iddia etmesine karşın faturalara süresi içerisinde itiraz edilmemesi nedeniyle miktar ve içeriklerini kabul ettiği yönünde karine oluşmakla davacı tarafın, dava konusu faturada yer alan miktar kadar hizmetin alınmadığına yönelik iddiasını da ispatlayacak delil vs. ibraz etmediği dikkate alınarak (2020 yılı içerisinde alınan hizmet toplamının 204.645,87.-TL,yapılan ödeme ve iade faturalarının toplamının 283.305,98.-TL olduğu, 2020 yılı için Davalı … …/… ‘nin (283.305,98-204.605,87) 78.660,11 TL Borçlu olduğu tespiti iade faturalarında toplamı eklenerek yapılmış olmakla bu tutarların dahil edilmemesi sonucu davalının borcu olmadığı dikkate alınarak)davacının iddiasını, davasını ispatlayamadığı kanaati ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 179,90-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan harçtan mahsubu ile eksik kalan 770,12-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*