Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/400 E. 2022/432 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/400 Esas
KARAR NO : 2022/432
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/12/2014
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilini kasko sigortalı … plakalı araca … …’ın sürücüsü diğer davalının maliki olduğu, … plakalı aracın çarpaması sonucu ekspertis raporunda belirlenen 95.000,00-TL hasar bedelinin 16/04/2013 tarihinde sigortalıya ödendiğini, davalı aracın trafik sigorta şirketinden 22.500,00- TL, kasko sigorta şirketinden 47.000,00-TL tahsil edildiğinden bunların mahsubu ile bakiye 25.500,00-TL maddi tazminatın 16/04/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili şirket çalışanı müteveffa … …’ın kullandığı ve dava dışı … San. Ve Tic. Aş’den kiralanan … plakalı aracın müvekkili şirketinin ticari faaliyeti kapsamında kullanıldığını, davacı tarafca 69.500,00-TL ödemenin tahsil edildiğini, davacının 25.500-TL tutarındaki rücu isteminin hukuki dayanağının olmadığını, araç sürücüleri … …’ın ve … …’un kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep istemiştir.
Dava ve uyuşmazlık, TTK’nın 1472. maddesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ile birlikte kusur yönünden bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … Makine Fakültesi Öğr.Üyesi Prof.Dr. … tarafından hazırlanan 13/11/2017 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davalı taraf araç sürücüsü … …’ın meydana gelen olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı taraf araç sürücüsü … …’un olayda kusursuz olduğu, araçtaki hasar bedelinin 95.000,00-TL olup 22.500,00-TL ve 47.000,00-TL olmak üzere ödenen toplam 69.500,00-TL dışında davacı tarafın alacağının 25.500,00-TL olduğu” kanatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2016/… Esas – 2018/… Karar sayılı 09/04/2018 tarihli karar ile; davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği ve … Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin 2019/… Esas – 2021/… Karar sayılı 18/02/2021 tarihli kararı ile; ”Dosya kapsamından, davacının kasko sigortacısı olduğu … plakalı transmikser kullanım nitelikli kamyon ile müteveffa sürücü … …’ın sürücüsü ve davalı … Türkiye Limited Şirketi’nin işleteni olduğu … plakalı aracın 25/12/2012 tarihinde çarpışması neticesinde, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği; işbu dosyada, davacının, kasko sigortalısına ödediği tazminatı TTK’nın 1472. maddesine dayanarak davalılardan talep ettiği ve Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece karara dayanak yapılan ve tek bilirkişi tarafından düzenlenen kusur-zarar bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü müteveffa … …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı nezdinde kasko sigortasıyla sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsü … …’un kusurunun bulunmadığı; davacı tarafın, davalıdan talep edebileceği maddi tazminat
miktarının 25.500,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlenmediği, kusur ve zarar tespitinin tek bir bilirkişi tarafından yapılmasının, somut uyuşmazlık bakımından doğru olmadığı gibi, rapordaki tespitlerin, trafik kazası tespit tutanağı ile davacı tarafça ibraz edilen ekspertiz raporundaki hususların irdelenmeksizin tekrarından ibaret olduğu; raporun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı kanısına varıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerinde görülmüştür. O halde, Mahkemece, kazanın meydana gelmesinde, araç sürücülerinin kusurlarının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması ve sonrasında ayrı bir bilirkişiden maddi zarara ilişkin rapor alındıktan sonra, tarafların iddia, itiraz ve delillerinin değerlendirilmesi sonucunda nihai bir kararın verilmesi gerekmektedir.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve dosya yeni bir esas olarak 2021/400 numarasını almıştır.
Mahkememizce kusur oranı tespiti yönünden Adlî Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınan 28/12/2021 tarih ve … sayılı heyet raporunda; ”Dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağından kaza mahallinin meskun mahal olduğu, zeminin asfalt kaplama, yol yüzeyinin ıslak ve karlı, havanın açık, vaktin gündüz, yolun hafif eğimli düz yol olduğu, yol genişliğinin 7.3 m olduğu, kamyonun gidiş istikametine göre yolun sol tarafında 2.5 m genişliğinde emniyet şeridi bulunduğu, sağ tarafında su kanalı bulunduğu, çarpmadan sonra araçların 28.3 m sürüklendiği görülmüştür. 13/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Sürücü … …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Sürücü … …’un kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri, trafik kazası tespit tutanağı, dosya mevcudundaki tüm beyanlar ve bilirkişi raporu incelendiğinde; kazanın açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup, mevcut bulgulara göre sürücü … …’ın idaresindeki araç ile ıslak zeminli meskun mahal içi yolda seyir halinde iken, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, aracının hızını yol ve mahal şartlarına uygun hale getirip aracını istikametine ayrılan şerit içerisinde tutması gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, şerit ihlali yaparak karşıya yol bölümüne geçmesi sonucu meydana gelen olayda, asli derecede %100 kusurlu olduğu, sürücü … …’un idaresindeki araç ile meskun mahal içi yolda seyir halinde iken, karşı yönden şerit ihlali yaparak gelen sürücü … yönetimindeki araç ile vasıtasının istikametine ayrılan şerit içerisinde çarpışması sonucu meydana gelen olayda, hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından kusursuz olduğu” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce tarafların itiraz ve beyanları ile İstinaf kararı doğrultusunda ayrı bir makine mühendisi bilirkişiden maddi zarara yönünden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi Makine Mühendisi … tarafından hazırlanan 23/03/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler dikkate alındığında; 28.2.2021 tarihinde Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından bir heyet raporu ile davalı sürücü … …’ın olayda %100 kusurlu olduğu, araçtaki toplam hasar bedeli 95.000 TL olup, 22.500 TL ve 47.000 TL olmak üzere ödenen toplam 69.500 TL dışında kalan alacağın (95.000-69.500) 25.500 TL olduğu” kanatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, İstinaf ilamı, alınan ATK raporu, bilirkişi raporları ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacının kasko sigortacısı olduğu … plakalı transmikser kullanım nitelikli kamyon ile müteveffa sürücü … …’ın sürücüsü ve davalı … Türkiye Limited Şirketi’nin işleteni olduğu … plakalı aracın 25/12/2012 tarihinde çarpışması neticesinde, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davacının, kasko sigortalısına ödediği tazminatı TTK’nın 1472. maddesine dayanarak davalıdan talep ettiği, bu kapsamda Adlî Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmış, alınan rapor sonucu sürücü … …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu ve sürücü … …’un kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir. Gelinen aşamada makine mühendisi bilirkişiden maddi zarara ilişkin rapor alınmış ve maddi zararın 95.000,00-TL olarak hesaplandığı ancak davalı tarafın sorumlu olduğu bakiye miktarın 25.500,00-TL olarak tespit edildiği görülmüştür. Davalı … Türkiye Limited Şirketi’nin işleteni olduğu … plakalı aracın sürücüsünün kusuru oranında maddi zarardan sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
25.500,00 TL’nin 16/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.741,91-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 435,50-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.306,41-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı, 435,50-TL peşin harç, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 390,35-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.451,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/05/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır