Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/397 E. 2021/873 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/397 Esas
KARAR NO : 2021/873

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 05/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 06.04.2018 günü saat 19.05 sıralarında Kocasinan Kayseri’de … Mah. … Sok. No:55 sayılı yer önünde sürücü … isimli şahsın sevk ve idaresindeki …plaka sayılı araç ile müvekkili … isimli şahsın sevk ve idaresindeki …plaka sayılı aracın (motosiklet) çarpışması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda sürücü…’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’un 52/1-a ve 52/1- b md. ile Yönetmeliğin 101. Maddesinde açıklanan kuralını ihlal ettiğinden kusurlu bulunduğunu, müvekkili …’ın söz konusu kazada yaralandığını … Eğitim Araştırma Hastanesi ile… Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, müvekkilinde dava konusu kaza dolayısıyla bel, omuz ve bacakta kırık ve platin olduğunu, bu olay neticesinde… Başsavcılığı tarafından … numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, … sayılı kararı ile “Kovuşturmaya Yer Olmadığına” dair karar verildiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın, davalı …Ş.’nin… numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde, oluşan maddi zararın başvurulan … Sigorta A.Ş. tarafından karşılanması amacıyla sigorta şirketine 07.07.2020 tarihinde başvurulduğunu ve ödeme yapılması için gerekli tüm evraklar kuruma teslim edildiğini, davalı … şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini ancak … Sigorta A.Ş. tarafından talebi karşılayacak nitelikte bir cevap gelmediğini, taraflarınca … Anadolu Arabuluculuk Bürosu’na…sayı…numaralı dosya numarası ile başvurulduğunu, davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını bu sebeplerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; 5.800,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL geçici bakıcı masrafı ve 100,00 TL sürekli bakıcı masrafı, olmak üzere toplam 6.100,00 TL tazminatın davalı …Ş.’den başvuru tarihi olan 07/07/2020 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davanın haksız fiilden doğan zarara ilişkin tazminat talepli olduğunu, işbu davanın hasarın meydana geldiği yerde, haksız fiilden zarar gören davacının yerleşim yerinde veya müvekkil şirketin merkezinin bulunduğu İstanbul’daki mahkemelerden birinde açılması gerekmekte olduğunu, davacı HMK’da yetkili olarak belirtilen mahkemelerin hiçbirinde davasını ikame etmediğini, davanın İstanbul Anadolu Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle yetki yönünden davanın reddini talep ettiklerini, davacının daha önce konu kazaya ilişkin olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurduğunu ve nezdinde 05/10/2020 tarihli… sayılı dosya açıldığını, yargılamada alınan kusur raporları neticesinde sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığının anlaşıldığını, İtiraz Hakem Heyeti’nin 17/05/2021 tarihli 2021/İHK-14716 sayılı kararı ile başvurunun esastan reddedildiğini, iş bu nedenle davanın kesin hüküm nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının, müvekkili olan şirkete usulüne uygun olarak müracaat etmediğini, bu sebeple davanın reddini, Başvuru dilekçesinde bahsi geçen 06/04/2018 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın, müvekkil şirkete 12/01/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 360.000-TL olduğunu, müvekkili olan şirketin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ve 85. maddelerine göre trafik sigortalarının, işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluğun da olmadığını, davanın kusur yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, Mahkeme aksi kanaatte ise dosyada kusur tespiti yapılması amacıyla dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevkini talep ettiklerini tüm bu sebeplerle savanın yetkisizlik nedeniyle reddini, davanın kesin hüküm nedeniyle reddini, davanın kusur yokluğu nedeniyle reddini; aksi kanaatte iseniz kusur tespiti yapılmasını, davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddini, geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı ve tedavi gideri talebinin ZMMS poliçesi teminatı kapsamında olmaması nedeniyle reddini, davacının sürekli bakıcı giderine ihtiyacı olup olmadığının Adli Tıp Kurumu’nca tespit edilmesini, dosyada maluliyet tespiti yapılmasını, tazminat sorumluluklarının doğması durumunda hesaplamaların hazine müsteşarlığına kayıtlı uzman bilirkişilerce, TRH 2010 mortalite tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınarak yapılmasını, müterafik kusur indirimi yapılmasını, taraflarına faize hükmedilmemesini, aleyhlerine yargılama ücreti ve vekalet ücretine hüküm kurulmamasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle haksız fiile dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız fiilden doğan zarara ilişkin tazminat talepli olduğunu, işbu davanın hasarın meydana geldiği yerde, haksız fiilden zarar gören davacının yerleşim yerinde veya müvekkili şirketin merkezinin bulunduğu İstanbul’daki mahkemelerden birinde açılması gerekmekte olduğunu, davacının HMK’da yetkili olarak belirtilen mahkemelerin hiçbirinde davasını ikame etmediğini, davanın İstanbul Anadolu Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde HMK’nın 7/1-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki sözkonusu değildir. Haksız fiil halinde HMK’nın 16. maddesi gereğince birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olduğu gözönüne alındığında, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Somut olayda, zarar görenin yerleşim yerinin Kayseri olduğu, kazanın da Kayseri de meydana geldiği, davacının davasını Kayseri mahkemelerinde açmadığı, yetkisiz mahkememizde açtığı bu nedenle seçimlik hakkın davalıya geçtiği, davalının da adresine göre yetkili mahkemenin Anadolu mahkemeleri olduğunu beyan ettiği anlaşıldığından, mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın Yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Anadolu Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
5-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
6-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,

Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda karar verildi. 05/11/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)