Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/941 Esas
KARAR NO : 2021/599
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 01/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından verilmiş olan ipotek vekaleten … tarafından imzalandığını, ancak bu ipotek karşılığında kullandırılan kredilerin ödendiğini, Müvekkilinin Ankara İli, … ilçesi, … Ada, 4 Parsel nolu taşınmazı üzerine konulan ipotek tarihinin 07/01/2020 olduğunu, takibe konu Genel Kredi sözleşmesinin ise tarihinin 20/01/2020 olduğunu, müvekkilinin gayrimenkulünün daha sonradan kullandırılan krediler için teminat olarak kabul edilerek işlem yapıldığını, yapılan icra takibende ipotek alacaklarının bir hükmünün olmadığını, karşılıksız kalmış bir teminat için yeniden müvekkili aleyhine işlem yapılamayacağını, Müvekkilinin Genel Kredi Sözleşmesinde imzasının olmadığını, bu sebeple sonraki dönemlerde kullandırılan kredilerden sorumlu tutulamayacağını, dava konusu ipoteğe konu gayrimenkulün kıymet takdirinin yapılarak satışının yapıldığını, satış miktarının 155.000- TL olduğunu, bankanın uhdesine 152.495-TL’nin geçtiğini, haksız olarak tahsil edilen paranın bankaya yapılan ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyadaki ipotek tarihinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibine iptaline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettiği tüm hususların borçtan kurtulmaya yönelik olup asılsız olduğunu, müvekkili banka ile dava dışı … İnş. Ltd. Şti arasında, 20/01/2020 tarihli 750.000-TL bedelli 11.11.2012 tarihli 1.000.000-TL bedelli iki adet Kredi Genel Sözleşmesi imzalandığını, davacının ise anılan kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılacak kredi teminatı olarak adına kayıtlı Ankara İli, Altındağ ilçesi, … Mah. … Ada, 4 parselde kayıtlı 6 nolu bağımsız bölüm ile Ankara İli, … İlçesi, … Mah. … Ada, … parselde kayıtlı … nolu bağımsız bölüm üzerinde müvekkil bankaya lehine ipotek tesis edildiğini, söz konusu borçtan yalnız ipotekli taşınmazları ile sorumlu olduğunu, huzurdaki davaya temel teşkil eden 6 numaralı bağımsız bölüm … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasından 25.04.2018 tarihinde açık artırmada satılarak üçüncü kişiye ihale edildiğini, ihalenin kesinleştiğini ve borca bedel mahsup edildiğini, diğer yandan 10 numaralı bağımsız bölümün ise … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasından satış işlemlerinin devam ettiğini, bu taşınmaza ilişkin davcı tarafça … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını, İstanbul’da dava açılmış ise de davaya dayanak olana Kredi Genel Sözleşmesinin imzalandığı yerinin müvekkili bankanın … Şubesine ait olduğunu, sözleşmede Niğde Mahkeme ve icra Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, yetkili mahkemenin Niğde Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili Niğde Mahkemelerine gönderilmesini, Usul ekonomisi Bakımında iş bu davanın daha önce açılmış olan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, davacının ipotek karşılığında Kullandırılan Kredileri Ödenmiş olduğuna ilişkin beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, takibe konu borcun varlığı noktasında bir uyuşmazlık bulunmamakta olduğunu, davanın iddiası kendi sorumluluğunun bulunmadığı, zira taşınmazın teminat olarak gösterdiği borcun ödenmiş olduğu ve taşınmazın sonradan imzalanmış KGS’den doğan borcun teminatı olmayacağını, ancak davacı yanca imzalan resmi senedin “Şartlar” başlıklı 1 maddesinde uyarınca davacının borçtun sorumlu olmayacağı yönündeki iddialarının geçerli bir yönün olmadığını, davacı yanca bugüne kadar müvekkil bankaya ipoteğin fekki yönünde bir başvurusunun olmadığını, borç devam ederken ipotekli taşınmazın maliki olan davacının bu borçtan sorumlu olduğunu, davacının KGS’nde imzasının bulunmasının gerekli olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili 10/05/2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini, avukatlık ücreti, masraf veya başka herhangi bir taleplerinin olmadığını, feragat beyanlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekilinin 11/05/2021 tarihli dilekçe ile iş bu davadan kaynaklı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davadan feragat H.M.K. nun 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. H.M.K. nun 309. Maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de H.M.K. nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 2.604,24-TL harçtan 59,30-TL nispi karar harcının mahsubu ile arta kalan 2.544,94-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak taraflar lehine masraf ve ücreti vekalet takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Yargılama giderinin, gideri yapan üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereği, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/09/2021
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır