Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/360 E. 2022/190 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/360 Esas
KARAR NO : 2022/190

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil ile davalı şirket arasında …Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre müvekkilinin davalının hizmet ve ürünlerinin reklam ve pazarlama iletişimi faaliyetlerini yürütmesine ilişkin tüm hizmet ve yükümlülükleri üstlendiğini, müvekkili tarafından sözleşme ile üstlenilen tüm yükümlülükler yerine getirilmiş olmasına karşın davalı tarafça müvekkilinin hak edişlerinin ödenmediğini, 31.03.2020 tarihi itibariyle müvekkilininin davalıdan faturalandırılmış 115.150,05 TL alacağının bulunduğunu, davalının müvekkiline olan borcunu ödemeyince alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davacı şirket arasında 26.02.2020 tarihinde iki tarafa da borç yükleyen Reklam ve İletişim Hizmetleri Sözleşmesi akdedildiğini, ancak davacı şirket taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve müvekkil şirkete herhangi bir hizmet sunmadığını, müvekkil şirket için herhangi bir reklam, tanıtım faaliyetlerine girişmediğini, müvekkil şirketin bu durumdan dolayı maddi kayıplarının meydana geldiğini, davacının sunmuş olduğu faturalar incelendiğinde sözleşmenin başlangıç tarihinden 31.10.2020 tarihine kadar toplamda 10 adet fatura düzenlendiğini, bir şirketin bu derece yüklü miktarlı fatura alacaklarını tahsil etmeden hizmet vermeye devam etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağını, müvekkil şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğundan dava konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçluların itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçluların icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, sözleşme, faturalar, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 12/03/2021 tarihinde toplam 115.150,05-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 25/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 09/04/2021 tarihinde ödeme emrine, borca, faize ve borcun tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve davalı/borçlunun icra takibine itirazında değindiği hususlara ilişkin bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, SMMM bilirkişi… ve Reklam Halkla İlişkiler Uzmanı bilirkişi …I tarafından sunulan 17/01/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Reklam Sektörü Yönünden; Davacının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 6.maddesinde bulunan ajans hizmetleri kapsamındaki yapması gereken işlere ilişkin yükümlülüklerini yerine getirdiği, SMMM İncelemesi Yönünden; Davacının ticari defter açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süre içerisinde yapıldığı, davacının mal veya hizmet alım (BA) ve satım (BS) form bildirimlerinin incelenmesinde davacı tarafından davalıya sadece 2020 yılında 10 adet belge karşılığında toplam KDV hariç 132.372,00 TL’lik BS bildiriminde bulunduğu, davalıdan mal veya hizmet alımının olmadığı, davalının dava dosyasında 2020 yılına ait BA-BS bildirim formlarının bulunmadığı, fakat davacının 2020 yılı BS bildirim formunda beyan ettiği 132.372,00 TL’lik satış beyanının yanında davalının 132.372,00 TL lik alım beyanında bulunduğu, davacının BA bildirim beyanında davalıdan alımı ile ilgili bildirim olmadığı, dolayısıyla davacı ve davalı arasındaki alım satım beyan tutarları arasında fark olmadığı, davalı tarafından dava konusu e-arşiv faturalara iade faturası düzenlenmediği gibi, harici itiraz yollarına da başvurulmadığı, dava konusu faturaların davalının kabul etmesi gerektiği, davacının davalıdan 115.150,05 TL alacaklı olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın davalı tarafa hizmet sunduğu ve karşılığında faturalar düzenlediği, davalı tarafça bir kısım fatura bedelleri ödenmediğinden bahisle icra takibi yapıldığı ancak davalı tarafın takibe itiraz ettiği görülmüştür. Davalı tarafın bilirkişi incelemesine ticari defterlerini sunmayacağına ilişkin beyanda bulunduğu ve ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, davacı taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olduğundan sahibi lehine delil teşkil edeceği, davacı taraf ticari defterlerine göre takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan toplamda 115.150,05-TL alacaklı gözüktüğü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222 (3) maddesi uyarınca davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden usulüne uygun tutulan davacı taraf ticari defterleri delil olarak kabul edilerek ayrıca davacı tarafın fatura karşılığı hizmeti verdiği ispat olunduğundan bilirkişi tarafından tespit olunan alacak üzerinden davanın kabulüne, davalı taraf likit ve bilinebilir borca ödeme yapmadığı halde haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 115.150,05 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 7.865,90-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.390,73-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 6.475,17-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.889,25-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 1.390,73-TL peşin harç, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 134,50-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.584,53-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/03/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır