Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 E. 2021/775 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/357 Esas
KARAR NO : 2021/775

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirketin İstanbul’un deniz ulaşımına ve trafik çözümüne katıda bulunmak amacıyla 30/09/2010 tarihinde kurulduğunu, Davalı yanın turizm hizmeti kapsamında tasarrufunda bulundurduğu … isimli gemilere müvekkili şirketin hüküm ve tasarrufu altında bulunan Kabataş İskelesi’nden yanaşma hizmeti sağlanmasına ilişkin 26/11/2019-26/03/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 4 ay süreye tekabül eden bir “İskele Hizmeti Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmenin 7. Maddesi uyarınca müvekkili şirket tarafından karşılanması muhtemel zararlar karşılığında 5.000-TL nakit teminat davalı tarafça müvekkiline verildiğini, aksi takdirde müvekkilinin zarar ve ziyanın iş teminattan mahsup edileceği hususunda mutabık kalındığını, sözleşme uyarınca davalı yanın gemi/tekneye verilecek yanaşma hizmeti bedeli olarak aylık sabit 30.000- TL + KDV (35.400-TL) bedelin nakit ve peşin olarak her ayın 7’sine kadar Davacı Müvekkil Şirket’in hesabına yatırılacağını, aksi takdirde Davacı Müvekkil’in sözleşme konusu hizmeti verme yükümlülüğünün doğmayacağının belirtildiğini, davacı Müvekkil şirketçe işbu sözleşme kapsamında tam ve eksiksiz şekilde sağlanan iskele yanaşma hizmeti karşısında Davalı yana her ay c- fatura kesilerek sistem üzerinden gönderildiğini, davalı yanın sadece iki aya tekabül eden sözleşme bedeline ilaveten ayrıca 10.000-TL ek ödeme yapmış olduğunu, haricinde hiçbir ödemenin yapılmadığını, dolayısıyla ödenmeyen iki aylık fatura bedelinin davalı yan aleyhine muaccel borç teşkil ettiğini, iki aylık sözleşme süresine ilişkin 55.800-TL bakiye muaccel borcun tespit edildiğini, davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin 31/08/2020 tarihinde tebliğ olunduğunu, ödeme ve itirazının olmadığını, davalının sözleşme bedelini ödeme taahhüt ve yükümlülüğünü ihlali neticesinde ödenmeyen bakiye sözleşme bedeli 55.800-TL’nin %10 yani 5.580-TL tutarında cezai şart alacağı muaccel hale geldiğini ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının herhangi bir ödemede bulunmadığını, icra takibini durdurmak amacıyla kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu belirterek davalı tarafça haksız olarak yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava konusu faturalar 2019 yılının son çeyreğinde başlayan covid 19 salgını nedeniyle ülkemize turistlerin gelmemesi sonucunda müvekkil şirkete ait tekneler çalışmamış ve sonuç olarak müvekkil şirket dava konusu fatura borçlarını ödeyememiştir. 2020 yılında da ülkemizde bazı sektörlerde işletmelerin tamamen kapanması, bazı sektörlerde önemli sınırlamalar getirilmesi ve aynı zamanda sokağa çıkma kısıtlamaları ile uçak seferlerinin durdurulması neticesinde ülkemize yabancı turist gelmemesi sebebiyle turistik gezi tekneleri işleten müvekkil şirket gelir elde edemez duruma düştüğünü, sözleşmede müvekkile yüklenen edimlerin ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştiğini, bu nedenle davaya iskele hizmet sözleşmesindeki bedelin aynen geçerli olmasını beklemek hakkaniyete ve fedakârlığın denkleştirilmesi ilkelerine aykırı olduğunu, yeni dönemin ekonomik gerçekleri karşısında bu sözleşmenin eski hali ile devamının beklenmesi yasalara ve hukuk ilkelerine aykırı olacağını,
müvekkilin yüksek düzeyde ciro yaptığı özellikle yaz sezonunda pandemi nedeniyle her türlü toplu eğlence organizasyonlarının ertelenmesi ve sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinden dolayı müvekkil şirket iş yapamaz duruma geldiğini, müvekkil şirketin geçen sene ciroları ile pandemi sonrası ciroları karşılaştırıldığında beklenmedik durumun ne kadar etkili olduğu açıkça ortaya çıkacak olduğunu, müvekkil kar kaybını değil beklenmedik durumdan ekonomik olarak üzerinde kalan yükün paylaştırılmasını istediğini belirterek davacının davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi olması halinde iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği düzenlemiş olup, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunun 20.07.2004 gün ve 370 Sayılı kararı ile İstanbul’da Deniz İhtisas Mahkemesi kurulmuş ve faaliyete geçirilmiştir. İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi (Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla) görevlendirilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi hükmüne göre; göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca, dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinde araştırılır. Mahkememizde açılan dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında yapılan 26.11.2019 tarihli iskele hizmeti sözleşmesinden kaynaklandığı, TTK’nun 1352/1-l) “geminin işletilmesi…” ve n) “Liman, kanal, dok, iskele ve rıhtım….) maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, talep edilen alacağın deniz alacağı olduğu anlaşıldığından, mahkememiz davaya bakmakta görevsiz olup, davanın HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dosyasında mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin (Deniz Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görevli olduğuna, HMK. 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle dava dosyasının görevli İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır