Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/355 E. 2022/68 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/355 Esas
KARAR NO : 2022/68
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin … ‘nun işletmesini yürüttüğünü, davalı borçluya ait … plakalı ticari araç ile 15/10/2019-21/11/2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini ödeyenlere ceza uygulanmadığını, alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçluların itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçluların icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davacı tarafça delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası, ihlâlli geçişin yapıldığına dair geçiş dökümü, provizyon cevapları, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 24/07/2020 tarihinde 634,75-TL asıl alacak (geçiş ücreti-para cezası), 60,02-TL faiz ve 10,80-TL KDV olmak üzere toplam 705,57-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 18/08/2020 tarihinde davalı borçlu şirkete tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket tarafından 25/08/2020 tarihinde yetkiye, takibe, ödeme emrine, faize, borca ve tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın iddiaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve davalı/borçlunun icra takibine itirazında değindiği hususlara ilişkin bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 03/11/2021 tarihli raporu özetle; ”Davacı tarafça dosyaya sunulan CD içerisinde mevcut olan 15/10/2019 tarihinden 21/11/2019 tarihleri arasında … plakalı araca ait giriş ve çıkış görüntülerinde plakanın açık ve net olarak görüldüğü, yine davacı tarafça sunulan CD içerisinde geçiş ücreti olarak 126,95 TL yazdığı, bu ücretin ödenmemesi halinde geçiş ücretinin 4 katı ceza olarak uygulandığı, ceza tutarı 126,95×4=507,80 TL ile birlikte toplam 126,95+507,80=634,75 TL asıl alacak talep hakkı olduğu, KDV Kanunun 24/c maddesine istinaden davacı şirketin KDV tahakkuk ettirmesinin KDV Kanununa uygun ve doğru olduğu, icra dosyasına yapılan itirazda aracın davalıya ait olduğunun ikrarının var olduğu, sadece aracın kiralandığının belirtildiği, geçiş ihlalinden sonra bakiyenin yeterli olmaması halinde bile 15 günlük ödeme süresinin var olduğu, somut olayda son ihlalli geçişin 21/11/2019 tarihinde gerçekleştiği, 15 günlük ödeme süresinin 06/12/019 tarihinde sona erdiği, dolayısıyla 07/12/2019 tarihinden takip tarihi olan 24/07/2020 arasına ticari avans faizi uygulandığı, mahkemece ihlalli geçişin kabul edilmesi halinde takip tarihi 24/07/2020 itibariyle 634,75 TL asıl alacak, 45,50 TL işlemiş faiz ve 8,19 TL işlemiş faizin KDV si olmak üzere toplam 688,44 TL asıl alacak hesaplandığı, yalnız takip talebinin 705,57 TL olduğu, aradaki fark olan 705,57-688,44=17,13 TL nin hesaplanan faiz ve KDV den kaynaklandığı, fazla talep edilen 17,13 TL nin değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafın … plakalı aracı ile 15/10/2019 – 21/11/2019 tarihleri arasında davacı tarafça işletilen … ‘ndan ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığı, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasında; 4046, 3465 ve 3996 sayılı Kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceği, 7. fıkrasında geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezaların uygulanmayacağı belirtilmiştir. Davalı tarafın, ödemesiz geçiş tarihlerini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödemediği ve yasa gereği temerrüde düştüğü, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 24/c maddesi uyarınca faize de KDV uygulanacağı, davalı taraf aracı başkasına kiraladığı ve borcun onun tarafından ödemesi gerektiğinden bahisle takibe itiraz etmiş ise de Kanun gereği borçtan araç sahibinin sorumlu olduğu ve bilirkişi incelemesi sonucu ihlalli geçişlerin tespit edildiği, davalı tarafın yaptığı savunmanın borçtan kurtulma sonucunu doğurmayacağı ve davacı tarafa ödeme yaptığını usulüne uygun yazılı evrak ile ispat etmesi gerektiği ancak mahkememize usulüne uygun yapılmış ödeme belgesi sunmadığı, bilirkişi tarafından kademeli faiz hesabı yapılmadığından talebe göre daha az faiz hesaplandığı ancak doğrusunun talep gibi olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı taraf likit ve bilinebilir borca ödeme yapmadığı halde haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 634,75 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 705,57-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harç, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 34,75-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplamı 953,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır