Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/352 E. 2021/530 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/352 Esas
KARAR NO : 2021/530
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/06/2007
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile, davalıların davacı şirketin 2002-2004 tarihleri arasında yönetim kurulu üyeliği ve denetim kurulu üyeliği yaptıklarını, görevlerin sona erdiği 13.02.2004 tarihinde davacı şirket kasasının 339.729,88 TL açık verdiğini ve hatta şirket kasasında hiç nakit para bulunmadığını,bu durumdan davalıların sorumlu olduğunu,BK 55 BK 100 maddeler ve TTK 336.,341. ve devamı maddeleri gereğince sorumlu olduklarını ve 26.6.2007 tarihli davacı şirket genel kurulunda mali sorumluluk davası açılması konusunda karar verildiğini, ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 YTLnin zararın meydana geldiği tarihten itibaren değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava ettiği görülmüş.
CEVAP /
Davalılardan … cevap dilekçesi ile davanın reddi gerektiğini çünkü yönetim kurulu görev süresinin sadece dört gün sürdüğünü 9.2.2004 ile 13.2.2004 tarihleri arasında dört gün süre ile görev yaptığını bu süre içinde hiçbir aktif görevde bulunmadığını ve hatta davacı şirketin şirketler grubunda yer alan (… medya grubundaki) işini kaybetmek korkusu ile bu görevi üstlendiğini bu nedenle davadan sorumlu olmadığını açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan … cevap dilekçesi ile yönetim kurulu görev süresinin 25.03.2003 ve 13.02.2004 tarihleri arasında cereyan ettiğini kendisine teslim edilen kasa mevcudu olmadığını hiçbir aktif görevde almadığını Apel ödemelerinin de zamanında yapıldığını bu nedenle zarardan sorumlu olmadığını davanın reddini savunduğu görülmüş.Yargılamanın devamı sırasında davacı şirketin idaresinin … ye devrolunduğu ve hatta kasa açığı konusunda … C.Savcılığına yapılan suç duyurusu hazırlık evrakının 2004/ … nosunda görüldüğü ve bu evrak sonucunda takipsizlikle sonuçlandığı anlaşılmış ve yine bu davalınında … Medya grubundaki işini kaybetmemek için davacı şirket yönetim kurulu üyeliğini kağıt üstünde kabul ettiği ve fiilen bir görev almadığı anlaşılmış ve yine bu davalı hakkında … ATM nin 2005/ … nolu dosyasında Apel borcunun ödenmesi ile açılan iş bu davada da bu davalının hukuki statüsü figüran ortak yönetici olarak tanımlanmış ve bu nedenle de hakkındaki davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı şirketin önceki dönemlerde yönetim ve denetim kurulu üyesi olan davalıların, görevleri sırasında zarara neden oldukları iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin … Asliye Ticaret Mahkemesi nce 21/12/2009 tarihli ve 2007/ … – 2009/ … E.K. Sayılı karar verilmiştir. Davacı tarafça karar temyiz edilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
“.Hüküm yeterli araştırma ve incelemeye dayanmadığı gibi temel alınan bilirkişi raporu da uyuşmazlığı çözmeye elverişli değildir. Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz ettiği gibi, bilirkişi raporunda ve mahkeme gerekçesinde dava dilekçesinde ve ekinde bulunan denetim kurulu raporundaki davalılara atfedilen işlemlerin şirketi zarara uğratan işlemler olup olmadığı denetime uygun şekilde incelenmemiş, genel ifadelerle yetinilmiştir. O halde, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu durum karşısında, davacı vekilinin rapora yönelik itirazları da dikkate alınarak, aralarında işletme konusunda uzmanların bulunduğu yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulup, davacı şirketin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp, tarafların iddiaları ve savunmalarını karşılayan ve denetime uygun rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş”
gerekçesi ile kararı bozmuştur. Dava dosyası … Asliye Ticaret Mahkemesi nin 2017/ … esasına kaydedilmiştir. Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Davacı vekili 12/11/2015 tarihli duruşmada davalı … yönünden davayı takip etmediklerini bildirmiştir. Davalıda aynı celsede alınan beyanı ile hakkındaki dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi … ve arkadaşlarının 24/03/2015 tarihli raporu alınmıştır. Yapılan yargılama sonunda 14/12/2017 tarih ve 2017/1072-2014/977 sayılı , 339.726,88 TL zararın davalılar yönetim kurulu üyeleri …, …, … ile denetim kurulu üyesi … dan tahsili, yönetim kurulu üyesi davalı … yönünden HMK 150.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılması kararı verilmiştir. Kararı davalılar …, …, … vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi 2018/… -2019/ … sayılı ve 23/09/2019 tarihli kararı
” Davacı, şirket kasasındaki mevcut açığın fiili olarak şirket kasasına ödenmemekle birlikte ödenmiş gibi gösterilen apel ödemelerinden kaynaklandığını ileri sürmüştür. … şirketlerinden olan … A.Ş.’ye … tarafından el konulması sırasında eski yöneticiler ile … tarafından atanan yöneticiler arasında fiili kasa sayım tutanağı, devir tutanağı gibi bir belge düzenlenmemiş, kasa açığı bulunduğuna dair belirleme … tarafından yapılan denetleme raporu ile ileri sürülmüştür. Kasa günlük olarak tutulduğundan geriye dönük olarak kasa açığının hangi tarihte oluştuğunun tespiti gerekmekte olup, zarar ile sorumlular arasındaki illiyet bağının da kurulması gerekirken, kasa açığının el koyma anında mevcut olduğu hususu tespit edilememiş ve davalılar ile zarar arasında illiyet bağı kurulamamış olduğundan mevcut kasa açığından davalıların sorumlu tutulamayacağı gözetilmeksizin, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış”
Gerekçesini açıklayarak kararı bozmuştur.Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Uyulan bozma ilamı ve emsal Yargıtay 11 HD nin 2014/17700 Esas-2015/5032 karar sayılı ilamı, 2012/19156 Esas- 2013/5069 karar sayılı ilamlarda da açıklandığı üzere;
Yönetim kurulu üyeleri …, …, … ile denetim kurulu üyesi … yönünden; davacı şirketin 13/02/2004 tarihinde yapılan kasa sayımında belirlenen 339.726,88 TL açığının; kasa günlük olarak tutulduğundan geriye dönük olarak hangi tarihte oluştuğunun tespitinin mümkün olmadığı, zarar ile davalı sorumlular arasındaki illiyet bağının da kurulamadığı, kasa açığının davacı şirkete el koyma anında mevcut olduğunun tespit edilemediği görülmüştür. Bu nedenle mevcut kasa açığından davalıların sorumlu tutulamayacağı sabit bulunmuş davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuştur.
Davalı … yönünden verilen açılmamış sayılma kararı kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davalı … yönünden verilen açılmamış sayılma kararı kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına
2-Davacı … .Ş ye ait 339.726,88 TL zararın şirket yönetim kurulu üyesi davalılar … , … ve … ve şirket denetçisi davalı … (…) dan tahsili isteminin şirketin zararı sabit olmadığından ve zarar ile davalılar arasında kusur ve illiyet bağı kurulamadığından reddine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın peşin olarak yatırılan 135,00 TL harçtan mahsubu ile artan 75,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/4 uyarınca ayrı ayrı 4.080,00 er TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan ve kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … , … ve … (…) a verilmesine
5-Davalı … tarafından yapılan 129,05 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
Davalı … (Yaman) tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
6-HMK 333 maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran taraflara iadesine
Davacı vekili Av. … Davalı … vekili Av. … davalı … ) vekili Av. … davalı … vekili Av . … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde YARGITAY da temyiz yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/07/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır