Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/35 E. 2021/734 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/35
KARAR NO : 2021/734
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin EPDK’dan aldığı onay ile eylül 2012 den bu yana tüm Türkiye’de elektrik enerjisi tedariki ve toptan satışı hizmet sunduğunu, davalılarında müvekkili şirket ile akdettiği sözleşme ekinde sureti mübrez sözleşmeye binaen müvekkili şirketten elektrik satın aldığını, davalıların Sandıklı … Karayolu Üzeri 7. Km yol konak köyü … isimli işlerinin sahibi olan tacir olduklarını, davalıların müvekkili şirketten satın aldıkları elektrik ödemelerini aksattıklarını, düzenlenen faturaları ödemediklerinden temerrüde düştüklerini, müvekkili tarafından defalarca uyarılmasına rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalılar aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2016/… e. Sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazında kötü niyetli olduklarını, bu nedenle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce 18/12/2018 tarih 2017/… esas 2018/… karar sayılı karar ile;
“Dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine” dair karar verilmiştir.
Kararın istinaf edilmesi üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 24/12/2020 tarih 2019/… esas 2020/… karar sayılı ilamında;
“…somut davada davacının , dava tarihinde adı geçen davalının öldüğünü bilmediği açıklığa kavuştuğundan, davalı … mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmadığından , kararın HMK 353/1a-6.madde gereği kaldırılmasına ,adı geçen mirasçıların davaya dahil edilmesi için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırmıştır.
Her ne kadar mahkememizce adi ortaklığın tarafı olan ölü davalı … aleyhine dava açılamayacağından bahisle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş ise de Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı nazara alınarak HMK 124/3 maddesi uyarınca bu hususun kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olabileceği nazara alınarak davacı tarafça yapılan ölü davalı mirasçılarının dahili davalı yoluyla davaya dahil edilmesi hususunun kabulü ile ibraz edilen miras belgesi uyarınca ölü davalı … mirasçıları … ve …’in dahili davalı sıfatıyla davaya kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de taraflar arasında mevcut sözleşmenin 15. Maddesi nazara alınarak ve dava konusu alacağın da götürülecek borçlardan olduğu hususu gözetilerek davacı alacaklı adresinin mahkememiz ve icra müdürlüğü yetkisinde olduğu gözetilerek bu yöndeki yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2016 ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verilmiş, S.M. Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 02/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Taraflar arasında” … Elektrik Tedarik Sözleşmesi” düzenlendiği, sözleşme ile tedarikçi ipragazın sorumlu taraf olarak davalının elektrik ihtiyacını sözleşmenin imza tarihinden itibaren karşılayacağı, davacı … şirketinin tüm faturaları davalıya elektronik ortamda temel fatura senaryosu ile gönderdiği, temel faturanın göndericiden alıcıya ulaşmasını esas alan e-fatura senaryosu olduğu ve Fatura alıcısının fatura üzerinde herhangi bir teknik problem olmadığı müddetçe faturayı kabul etmekle yükümlü olduğundan davalının ancak faturayı tebliğ almadığına dair Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen harici yöntemlerle ( noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile ) itiraz edilebilmesinin mümkün olduğu, davalı tarafın Türk Ticaret Kanununun 21‘inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük itiraz süresine içerisinde faturalara itiraz ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığından e-faturaların ve içeriklerinin davalı alıcı tarafından kabul edilmiş olduğu sonucunu doğurduğunu, ayrıca taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunduğundan Davacının, davalıdan takip 21.11.2016 tarihi itibariyle 59.875,10 TL asıl alacağının tespit edildiği, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %10,50 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz işletilmesi gerekeceği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 1yıl süreli “… Elektrik Tedarik Sözleşmesi” düzenlendiği ve sözleşme uyarınca tedarikçi … davalının elektrik ihtiyacını karşılamayı üstlendiği, Davalının da elektrik tüketiminin tamamını davacıdan karşılamayı taahhüt etttiği, tarafların herhangi biri tarafından sözleşmenin feshedildiği bildirilmediği takdirde sözleşmenin kendiliğinden bir yıl daha uzayacağı hüküm altına alındığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki ticari ilişki fatura bazlı ödeme ile gerçekleşmekte olup, davacı tarafından davalıya 2016 yılı içerisinde 29 adet fatura kesildiği, tüm faturaların elektronik ortamda davalıya tebliğ edildiği, faturalara itiraz edilmediği ,davalı tarafından davacıya 6 adet faturanın ödenip 23 adet toplam 59.875,10 TL tutarlı faturanın ödenmemesi nedeni ile … İcra Müdürlüğünün 2016/… e. Sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı ve davalının itiraz ettiği ve davanın süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişi vasıtası ile 2016 yılı Davacı nezdinde, Davalı için tutulan cari hesap dökümüne göre takip tarihi olan 21.11.2016 tarihi itibariyle davalının, davacıya 59.875,10 TL borçlu bulunduğu davalı şirket tarafından ticari defter ve belgeler sunulmadığı, Anılan durum karşısında davacının davalıdan 59.875,10 TL alacağı mevcut olup itirazın iptali gerektiği, takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 11.975,02-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.090,07-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 1.022,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.067,55-TL harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.583,76-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.053,92-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 470,15-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.274,07-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır