Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/331 E. 2021/634 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/331
KARAR NO : 2021/634
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/09/2012
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET
AHKEMESİNİN 2014/…-2014/…
ESAS-KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/06/2014
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.11.2011 tarihinde … plakalı metrobüs şoförü davalı …nun yaptığı ani fren neticesinde müvekkilinin tutunduğu bakalit tutamağı dahil 4 kişinin tutamağının kırıldığı, bu sert ve ani fren sonrası pekçok yolcu gibi müvekkilinin de yere düştüğünü, diz kapağında kırıklar oluştuğu ve ciddi şekilde yaralandığım, bu tek taraflı kazada tek kusurlunun davalı şoför … olduğunu;
Bu kaza sebebiyle müvekkilinin 9 gün boyunca hastanede yattığım, taburcu olması ardından 6 ay yatağa bağlı olarak evde tedavisinin sürdüğü, ardından 3 ay fizik tedavi gördüğünü, … hastanesinden heyet raporuna göre %8 oramnda sürekli sakatlık oluştuğu, müvekkilinin şöför olması nedeniyle işini yaparken ayaklarının son derece önemli rol oynadığını belirterek
Çalışma gücünün azalmasından kaynaklanan gelir kaybı için 10.000 TL; tedavi süresince çalışamamaktan kaynaklanan gelir kaybı için 5.000 TL; yapacağı işler için ise daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağı nazara alınarak bu zararın tazmini için 3.000 TL, tüm tedavi masraflarının tazmini için 2.000 TL, bakıcı ücreti için 2.000 TL olmak üzere toplam30.000 TL maddi tazminat, davalılar … ve … sorumlu olmak kaydıyla 40.000 TL manevi tazminat toplam 70.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak kısa vadeli avans faizi oranlannın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini , tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahsilini arz ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin 09.10.2012 tarihli cevap dilekçesinde özetle;
… Sigorta A.Ş. … sevk ve idaresindeki aracın … poliçe numaralı 01.01.2011-01.01.2012 tarihlerini kapsar şekilde sigorta eden şirket olduğunu;
müvekkili şirketin ancak sigortalısının kazadaki kusuru oramnda ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde sigorta poliçesinde teminat dışı olmayan maddi zarardan sorumluluğu poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceği, kusurun tespitini takiben sigorta konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve taleplerin sigorta teminatına girip girmediği, araştırılması gerektiği tespit edilecek rakamın müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun üst sımn olduğu ve ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde ve zararın kusurlu hareket neticesinde oluşması halinde geçerli olduğunu belirterek trafik sigortalı aracın sürücüsünün kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini ve bu hususların araştırılmasını sayın mahkemeden talep ettiğini belirterek haksız, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü 10.10.2012 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin müvekkilinin yaralanmasındaki tek kusurlunun şöför … olduğu iddiasının kabul edilmez olduğunu, gerek şöför ve davacının polise verdikleri ifade tutanakları, gerekse de idarelerince tutulan kaza raporu incelendiğinde dava konusu olayda şoförün kusursuz olduğunun görüleceği, şoförün halihazırda Metrobüs bariyerlerine çarpmış ve bariyeri parçalamış bir araca çarpmamak için ani fren yapmak zorunda kaldığım, nitekim olayın bu şekilde geliştiğini davacı ifade tutanağında da metrobüs yoluna araba girdiği için metrobüsün şoförünün araca çarpmamak için ani fren yaptığım doğruladığını, dava konusu kazamn gerçekleşmesinde 3. kişinin ağır kusurunun bulunduğunu, dolayısıyla bu kazada müvekkili idarenin sorumluluğundan söz edilemeyeceği, Yargıtay yerleşik içtihadan da KTK 86. maddeye ilişkin hükümlerinin net olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 02.09.2014 tarihli … Asliye Ticaret Mahkemesi kapsamında verdiği cevap dilekçesinde özetle :
Müvekkili sigorta şirketinin … plakalı aracı 10.10.2011-10.10. 2012 arasında … numaralı trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu,
Davacı tarafın sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, kusur yönünde bir değerlendirme yapılabilmesi için kazamn meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlanmn bilinmesinin gerekli olduğu, her durumda sigortalı aracın yapmış olduğu kaza ile metrobüs içindeki yolcunun yaralanması arasında illiyet bağı olmadığı, söz konusu yaralanma metrobüs şoförünün ani fren yapması sonucu meydana geldiği, bu vesile ile mağdur dolaylı yoldan zarar görmüş bulunmakta olduğu, sigortalı aracın bu kazada dolayısıyla somm luluğuna gidilemeyeceği belirtilerek her durumda illiyet bağı yokluğu nedeniyle talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın … Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği beyanında özetle : kaza günü polis zaptı bulunduğu, oluşan kazada bu davaya ait bir durum yazmadığı, suçlu olsaydı zomnlu sigortasımn ve kaskosunun yaralının masraflarım karşılayacağım, metrobüs şoförünün yaptığı ihmalkar davramştan dolayı açılan tazminat davasım kabul etmediğini, polis zaptı olduğu için resimlere daha detaylı ulaşılabileceği belirterek “ açılan davada şoförün 50-55 km hızla giderken bariyerleri kırarak metrobüs yoluna giren araç diyor kaza resimlerine sigorta firmamdan ulaşılabilir böyle bir durum söz konusu değildir, bariyere sürtme mevcuttur yani metrobüs yoluna girme yoktur bu durumda frene basmasa bile çarpma meydana gelmez, ani freni refleks olarak yapabilir. Ama çarpacaktı deyimini kabul etmiyorum” demiştir. İlave olarak tutamacın 55 km hızla kopmasının söz konusu olmadığını düşen yolcunun 100 km hızdan bahsettiğini, bu yolda 70 km en yüksek hız sınırı olduğunu, frene bastığında bu tutamacın kopmayacağını,beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; Haksız fiil nedeniyle ZMM sigortacısı ve araç sahibi ile sürücüsüne karşı açılan tazminat davasına ilişkindir.
Mahkememizce 06/02/2018 tarih 2013/… esas 2018/… karar sayılı karar ile;
“1-Mahkememizin 2013/… Esas sayılı dosyasında davalılar … , … ,… Sigorta Aş yönünden davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine
2-Mahkememiz dosyası ile birleşen … ATM nin 2014/… Esas sayılı dosyasında davacının sürekli iş gücü kaybı tazminatı talebi yönünden davanın kabulü ile 165.176,71 TL nin davalı … tan kaza tarihi olan 02/11/2011 den itibaren davalı … sigorta Aş den dava tarihi olan 25/06/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine
3-Davacının manevi tazminat talebinin davalı … yönünden kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/11/2011 den itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine fazlaya dair istemin reddine
4-Davacının bakıcı ücreti, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin her iki dava dosyası yönünden de feragat nedeni ile reddine” dair karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin mahkememiz kararını istinaf etmesi üzerine dosya Bölge Adliye mahkemesine gönderilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 16/03/2021 tarih 2019/… esas 2021/… karar sayılı ilamında;
“Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından sunulan belgeler, davacının servis şoförlüğü yaparak elde ettiği geliri belirlemeye yeterli değildir. Davacının vergi beyannamesinin düzenlenmesine esas defterleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna verdiği beyannameleri getirtip incelenerek, gerektiğinde meslek odasından servis şoförlerinin aylık gelir durumu da sorularak aylık net gelirinin duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanması ve buna göre aktüerya uzmanı bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde kabul edilmemiştir.
Ayrıca, haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Tıp Fakülteleri Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi olan 02/11/2011 tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, hükme esas alınan … Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulunun 12/06/2012 tarihli raporunda maluliyet oranı tespit edilirken esas alınan yönetmelik açıklanmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu itibarla kaza tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun biçimde Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulundan veya Tıp Fakülteleri Adli Tıp Anabilim Dalında görevli öğretim üyelerinden oluşturulacak kuruldan rapor alınması gerekirken denetime elverişli olmayan yetersiz rapora dayalı karar verilmesi isabetli olmadığından, davalılar … vekili ile … Sigorta AŞ vekilinin bu konulara yönelen istinaf başvuruları isabetli kabul edilmiştir.
Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderine HMK’nin 323 ve devamı maddeleri uyarınca davanın ret ve kabul oranına göre kendiliğinden karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi de doğru olmadığından davacı vekilinin bu konuya yönelen istinaf başvurusu yerinde görülmüştür.” gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırmıştır.
Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili 07/09/2021 tarihli celsede; “bizim dava ve birleşen davada ıslah ettiğimiz miktar yönünden tüm maddi zararımız davalı … Sigorta tarafından karşılanmış olup açmış olduğumuz dava ve birleşen dava konusuz kalmıştır. Dava ve birleşen davadaki manevi zararımız da davalı … tarafından karşılanmıştır. Tarafların birbirlerinden herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti mevcut değildir. Biz diğer davalılar … ve … ve davalı … Sigorta yönünden açmış olduğumuz maddi manevi tazminat istemli davadan feragat ediyoruz. Davanın bu şekilde bitirilmesini talep ediyoruz.” demiştir.
Davacı vekilinin beyanı üzerine asıl davada davalı …, … Sigorta ve … Genel Müdürlüğü yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, Birleşen Davada davacının maddi ve manevi tazminat talebinin karşılanmış olması sebebiyle davalılar … Sigorta A.Ş ve … yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada davalı …, … Sigorta ve … Genel Müdürlüğü yönünden feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Birleşen Davada davacının maddi ve manevi tazminat talebinin karşılanmış olması sebebiyle davalılar … Sigorta A.Ş ve … yönünden konusuz kalan davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
A-Birleşen davada tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
B-Birleşen davada yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 207,90-TL harçtan mahsubu ile 148,60-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iade edilmesine,
4-Red olunan maddi tazminat yönüyle Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 4.080’er TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … , … ,… Sigorta Aş’ye verilmesine,
5-Red olunan manevi tazminat yönüyle Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/3 maddesi gereğince hesap olunan 4.080’er TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … , …’na verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı … işletmeler Genel müdürlüğü tarafından yapılan 130,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … işletmeler Genel müdürlüğüne verilmesine, davalı … tarafınfan yapılan 72,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … ‘na verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 701,10-TL harçtan mahsubu ile 641,80-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iade edilmesine,
8-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekili Av. … ve Davalı … Vekili Av. … yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır