Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/306 E. 2021/1082 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/306 Esas
KARAR NO : 2021/1082

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili 28/04/2021 tarihli dava dilekçesinde ve HMK 124 maddesi kapsamında verdiği 20/05/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle
Davacı … ile davalılar … ve … arasında diğer davalı … AŞ nin hisselerinin devri konusunda 26/03/2020 tarihli hisse devri ve hissedarlar sözleşmesi imzalandığını,
Davacının ” …Tv ” isimli Televizyon Kanalı ve www…com internet sitesinin sahibi olan Şirket’in %50 sini temsil eden hisseleri almak üzere Sözleşme imzaladığını
Müvekkilinin satıcılara, hisselerin devri, şirketin önceki borçlarının ödenmesi, yatırım ve işletme gideri olarak 7.000.000 USD (ABD Doları) ödeyeceğini, sözleşmenin imzalanmasının akabinde genel kurul yapıldığını, …ın Yönetim Kurulu Başkanı, … in yönetim kurulu başkanvekili olduğunu,
Müvekkilinin davalılardan…’ın uzun yıllardır anılan sektörlerdeki deneyimi nedeniyle, bütünüyle bu deneyime ve şirkete dair beyan ve taahhütlerine güvenerek sözleşmenin tarafı olmayı kabul ettiğini,
Sözleşme’nin 2.1. maddesi; “Alıcı, Şirkete ilişkin hukuki, teknik, finansal, vergisel veya sair herhangi bir inceleme gerçekleştirmemiş ve Satıcıların Şirkete ilişkin Alıcıya verdiği bilgilerin doğru olduğu ve bu bilgilerin Şirketin tüm hak ve yükümlülüklerini tam ve doğru şekilde yansıttığı varsayımı ile İşlemi gerçekleştirme kararı almıştır.” şeklinde olup bu hususun açıklandığını
Sözleşme’nin 5.2.4. Maddesi ; “…. yayın, genel işleyiş, ve stratejik kararlarla, kilit pozisyon kadrosu, müdürler ve personelin, davalılar (Satıcı/ Kurucu Hissedar) tarafından belirleneceği..”
Sözleşme’nin 5.3.2. Maddesi : “… yönetim kurulu kararı gerektiren konular dışında kalan hususlara ilişkin tüm kararların … tarafından alınacağı ..” nın kabul edildiğini ,bu maddelerin davacının davalılara tam güveni içerisinde sözleşmenin imzalandığını gösterdiğini,
Sözleşmenin 2.3 maddesinin 2.fıkrasında ödeme yapıldığı konusunda tarafların mutabakatının tespit edileceği üzere, sözleşmenin imzasından önce karşı tarafa 2.810.000,00 USD nin ödendiğini, Covid-19 salgını nedeniyle Dünya çapında pandemi ilan edilmesi, tüm ticari hayatın durma noktasına gelmesi karşısında bile davacının ödemelerini yerine getirmeye devam ettiğini, bugüne kadar karşı taraflara toplam 6.370.000,00 USD ödeme yapıldığını, 7.000.000,00 USD edimin neredeyse tamamının yerine getirildiğini,
Sözleşmenin imza tarihinden sonra, davacı adına şirket yönetimine katılan Yönetim Kurulu Başkanvekili …in defalarca sözlü talepte bulunmasına rağmen Yönetim Kurulunun toplanmadığını, … in 30.12.2020 tarihinde Beyoğlu …Noterliğinin yevmiyeli ihtarnamesi ile ” … yönetim kurulunun toplanmadığını, kendisine imza için hiçbir belge gönderilmediğini bildirerek, hesap dökümlerinin, şirket aktifine girmiş varlıkların, çalışanlara ödenen maaş ödemesi toplamlarının, yapılan sözleşmelerin, ödeme listelerinin ve bunları tevsik eden belgelerin kendisine verilmesini ” istediğini. Ancak davalılarca açıklama, bilgi ve rapor sunulmadığını,
Bunun üzerine … in fiilen şirkette bulunmaya, yerinde inceleme yapmaya ve yaptırmaya çalıştığını, fakat Yönetim Kurulu Başkanı …, A Grubu İmza Yetkili ve Şirket Genel Müdürü Anılcan Tanrıyar, B Grubu İmza Yetkilisi … ın 09.03.2021 tarihinde odalarını kilitleyerek, Şirketi terk ettiklerini, Şirkete ait evrakları, defterleri ve belgeleri de kilitlediklerini, Şirketin internet sitesi ve sosyal medya sitelerinin kullanımı için gerekli olan bilgi ve şifreleri de yanlarında götürdüklerini, şirketi işlemez hale getirdiklerini,
Yapılan sınırlı inceleme sonunda davalıların;
-Bazı personellerin sigortasını yaptırmayıp sigortasız işçi çalıştırdığı,
-Personelin çoğunun prime esas ücretlerinin düşük bildirildiği bu nedenle de ise sigorta primlerinin eksik yatırıldığı,
-Basın İş Kolunda sigortalanması gereken haber merkezi çalışanlarının (haber sunucusu, muhabir, editör kameraman ve montajcılarının ..) sigortalarının bu statüden yapılmadığı,
-İşçilerin fazla mesai, yıllık izin vesair işçilik haklarının ödenmediği
-İş güvenliği, KVKK gibi yasal sorumlulukların yerine getirilmediği,
-Bu işçilerden ALO 170, CİMER. SGK kurumlarına şikayetler yapıldığı, SGK tarafından müfettiş görevlendirildiği, yine işçilerden büyük bir kısmının dava açmak üzere 30 kişinin arabuluculuk sürecini başlattığının öğrenildiğini
Sözleşmenin 2.1 maddesi; Satış Hisselerinin satımı ve devri; işbu hisseler ile bağlantılı, dağıtılmamış kâr payı hakları, ekonomik ve yönetimsel haklar dahil olmak üzere Satış Hisselerine ilişkin tüm hakları ve Satış Hisselerine tekabül eden Şirketin (lisans haklan, sosyal medya hesapları, fikri mülkiyet hakları, tüm envanteri, domain hakları dahil ve bunlarla sınırlı olmamak üzere) tüm maddi ve manevi haklarını da içermektedir. Şeklinde olduğunu
Sözleşme imzası öncesi tv kanalının ve internet sitesinin mevcut durumunun da yanlış aktarıldığını, www. … com internet sitesi ve buna bağlı tüm instagram, … ve … sosyal medya hesaplarının …A.Ş ye aitmiş gibi davalılar tarafından sözleşme akdedildiğini, ancak bunların davalıların kendi şirketi “… Tic. A.Ş.” ne ait olduğunun öğrenildiğini, müvekkilinin, paydaş olması nedeniyle sahip olacağı haklar konusunda yanıltıldığını, davacının sözleşmeyi imzalamakta amacının 2 ayrı mecraya da ortak olmak olduğunu, davalıların müvekkilini aldattığını,şirketin imza tarihi öncesine ait tadilat/inşaat borçlarının da ortaya çıktığını,
Yapılandırılan 182.008 TL, vadesi geçmiş ve yapılandırılmayan 328.966. TL vergi borcu ile yapılandırılan 1.402.757.TL SGK prim borcu , vadesi geçmiş ve yapılandırılmayan 844.070 TL SGK prim borcu olduğunun kurum kayıtlarından görüldüğünü, taksitlerin ödenip ödenmediğinin de bilinmediğini,
Aktarılan tutarlardan; yaklaşık 10.427.250 TL’nin davalı … ve … isimli bir kişi tarafından bankadan elden çekildiğini, …’a ait olan kişisel kredi kartlarının 178.709,25 TL yüklü ekstrelerinin Şirket tarafından ödendiğini, Şirketin, neredeyse yegâne gelir kaynağı olan satış öncesinde de çok yüksek olduğu , daha yükseleceği vaadedilen Reklam Gelirlerinin söyleneni yansıtmadığı , Şirketten, … Tic. A.Ş.’ isimli şirkete yaklaşık 65.000- USD (yaklaşık 511.450 TL) aktarıldığını,Şirket merkezinin bulunduğu ve yayın yapılan stüdyolar ve idari binanın 3 Aylık kira borcunun ödenmediğini vadesi geçmiş borç toplamının 614.214.TL olduğunu,
Yayıncılık yapılması için elzem olan Uydu Platform ve Kablo Tv İletim ücretlerinin ödenmediğini , halen borçların katlanarak arttığını Uydu iletimini ve platform hizmetini sağlayan, … Hizmetleri ve Tel. Tic. A.Ş.’ne 508.650TL Digitürk’e (…A.Ş) 3.483.360. TL borç bulunduğunu, … ün ve … nun borçların ödenmemesi nedeniyle TV paketinden …Tv yi çıkarttığını, Şirkete güvenlik hizmeti sağlayan, … Ltd. Şti. şirketine 92.541,57.TL borcu olduğunu, Şirkete kiralık araç ve ulaştırma hizmeti sağlayan şirketin paralarının ödenmediğini, Şirkete engellilere yönelik yayınlar için hizmet veren şirket tarafından 47.200.000. TL lik icra takibi başlatıldığını, personel maaşlarının ödenmemeye başladığını, son olarak da yönetim kurulu kararı ve davacının haberi olmadan şirketi küçültme kararı alınıp, pandemi gerekçesiyle işçilerin büyük bir kısmının (yaklaşık 80 kişi) ücretsiz izne çıkartıldığını, işçilerin SGK’ya şikayette bulunup 21.04.2021 tarihine Şirket önünde basın açıklaması yaptıklarını, şirketin ve markalarının ticari değerinin zarar gördüğünü
Açıklanan tüm bu şekilde karşı tarafın Sözleşmeyi ihlal ettiğini , Şirkete ilişkin birçok bilginin gizlendiğini, davacının yanıltıldığının ortaya çıktığını , imza tarihinden önceki döneme ilişkin yanıltıcı bilgi verildiğini,bu bilgilerin şirketin varlığını önemli ölçüde zarara sokacak nitelikte olduğunu, davalıların baştan beri sözleşmeyi ihlal etmesi ve edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmeden dönüldüğünü,
Müvekkili şirket tarafından sözleşme ile belirlenen edimlerin tamamına yakınının yerine getirilmesine rağmen, karşı tarafın kendi yükümlülüklerini yerine getirmeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini, müvekkilinin sözleşmeden döndüğünü belirterek, İstanbul Beşiktaş … Noterliğinden 18/03/2021 tarihli… yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, gönderilen ihtarname ile sözleşmeden dönüldüğünün açıklanarak, müvekkilince ödenen bedelin 3 gün içinde iadesinin talep edildiğini, bedellerin iade edilmediğini bunun üzerine arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak tarafların anlaşamaması üzerine iş bu davanın açıldığını belirterek;
Öncelikle … ve … ın menkul ve gayrimenkul mallarıyla banka hesaplarına üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına bilumum şirketlerdeki hisselerine ihtiyati tedbir konulmasına
Şirket e şirket varlığının korunmasına ve yönetimi için denetçi/yasal temsilci atanmasına bu talebin kabul görmemesi halinde denetim kayyumu atanmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine
Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 26/03/2020 tarihli sözleşmeden dönülmesi nedeniyle sözleşme kapsamında ödenen tüm tutarların şimdilik 1.000.000 USD kısmının fiili ödeme günündeki merkez bankası efektif döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası olarak, 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi kapsamında ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş ve işleyecek devlet bankalarının ABD doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödendiği en yüksek faiz oranı ile birlikte müvekkili şirkete aynen döviz cinsinden ödenmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraflara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle;
Açtıkları davanın belirsiz alacak değil kısmi dava olduğunu, davanın konusunun, en yalın ifade ile davacının, satın ve devraldığı menkul malın (şirket hisseleri) esaslı unsurlarının ayıplı olması, sözleşmeye aykırılıklar sebebiyle, sözleşme ve Borçlar Kanunun genel hükümleri ile kendisine tanınan dönme hakkını son çare olarak kullanarak sözleşmeden dönmesi, edimlerin iadesi talebi olduğunu
Davacı … in mülkiyetinde bulunan ve şirket sermayesinin %35’ine denk gelen hisseleri her türlü kısıtlamadan ari olarak, davalılardan aldığı şekilde davalılara iade ederek , sözleşme kapsamında davalılara ve şirkete yaptığı, toplam 6.370.000 Dolar ödemenin iadesini istediğini, dönme hakkının son derece haklı ve meşru sebeplere dayandığı ,son çare olarak kullanıldığının somut deliller ile Sayın Mahkemenin dikkatine sunulacağını
Bununla birlikte, davalıların cevap dilekçelerindeki gerçek dışı beyanların açık kalmaması adına cevap verdiklerini, yargılama konusu ile ilgisiz, Sayın Mahkemeyi meşgul etmekten başka bir işe yaramayan bu iddialara son kez cevap verileceğini, Örneğin davalıların davacı çalışanlarından şiddet gördüğü, şirket yönetiminin gasp edildiği iddialarının, gerçek olmadığı gibi Ticaret Mahkemesinin değerlendirme alanına girmediğini,
Davacının medya, teknoloji, bilişim sektörüne ilişkin bilgi ve tecrübesi olmayan, inşaat ve enerji sektöründe faaliyetleri olan bir iş insanı olup, tarafların 26.03.2020 tarihli hisse devir ve hissedarlar sözleşmesi (“Sözleşme”) ile şirket paylarının %50’sinin davacıya satışı ve devri üzerinde mutabık kaldıklarını,
Sözleşmenin 2.1. maddesinde alım satımın konusunun ; “Satış Hisselerinin satımı ve devri işbu hisseler ile bağlantılı, dağıtılmamış kâr payı hakları, ekonomik ve yönetimsel haklar dahil olmak üzere Satış Hisselerine ilişkin tüm hakları ve Satış Hisselerine tekabül eden Şirketin (lisans hakları, sosyal medya hesapları, fikri mülkiyet hakları, tüm envanteri, domain hakları dahil ve bunlarla sınırlı olmamak üzere) tüm maddi ve manevi haklarını da içermektedir.”
Şeklinde açıklandığını , alım satımın konusu sadece sermayeyi temsil eden hisselerin %50’si değil aynı zamanda şirketin varlık ve faaliyetlerine ilişkin tüm hakların da %50’si olduğunu, Şirketin ana faaliyet konusunun yayıncılık olup, geleneksel televizyon kanalı yayıncılığı ve internet üzerinden olmak üzere farklı mecralardan yayın yapıldığını, internet üzerinden yapılan yayıncılığın geleneksel televizyon yayıncılığının kat kat önüne geçtiğini, davacının şirket hisseleri ile birlikte şirketin ana faaliyet konusunu oluşturan yayın haklarının da %50’sine sahip olmasının işlemin özünü oluşturduğunu, bu sebeple Sözleşme Ek-7’de davalılar tarafından şirket ve faaliyetlerine ilişkin nitelik beyanları ve garantilerde şirketin televizyon ve internet üzerinden yayın yapabilmesi için gerekli tüm lisans ve varlıklara sahip olduğunun davacıya garanti edildiğini
Sözleşme Ek-7 Madde 9.1 ve 9.2 de: “Şirket faaliyeti kapsamında gerekli olan tüm Lisansların çekişmesiz sahibidir ve Geçerli Kanunlar kapsamında bu Lisansların tüm şartları karşılamaktadır. Şirketin Lisansları, geçerli ve yürürlüktedir. Şirket dışında hiçbir Kişi, Lisansların herhangi birinde mülkiyet ile ilgili, finansal veya sair bir menfaate (doğrudan veya dolaylı) sahip değildir.”
Sözleşme Ek-7 Madde 2.1 de: “Şirket faaliyetini yerine getirebilmek için gerekli olan tüm Lisans ve malvarlığına sahiptir.”
Sözleşme Ek-1 de Lisans tanımı; “Lisans Şirketin sahibi olduğu uydu ve/veya kablo dahil ve bunlarla sınırlı olmamak üzere Şirketin televizyon ve internet ortamında yayın yapabilmesi için gerekli olan ve Resmi Kurum veya özel Kişilerden temin edilen tüm lisansları, ruhsatları, izinleri ve onayları ifade eder.”
Sözleşme Ek-7 Madde 11.1 de: “Şirket, faaliyetini yürütmek için kullandığı ve hesaplarında gösterilen Varlıkların, Şirket tarafından iktisap edildiği, tahsis edildiği veya kiralandığı haliyle, her türlü takyidattan veya mülkiyeti muhafaza düzenlemesinden ari olarak, tek mülkiyet ve yararlanma hakkı sahibidir veya bunlara ilişkin tek izin sahibidir. Söz konusu Varlıklar, Şirketin, faaliyetlerini, geçmiş uygulamalar ile tutarlı şekilde, İmza Tarihi itibariyle yürütülmekte olan haliyle, İmza Tarihi itibariyle yürütüldüğü yerde ve kapsamda sürdürmesi için gerekli olan tüm varlıkları teşkil etmektedir.”
Ek-1 Varlık tanımı: “Varlık: faaliyet için esaslı olan ve Şirket tarafından sahip olunan, kullanılan veya tasarrufunda bulundurulan (i) her türlü tesisat, teçhizat, makine, ekipman, bunların tamamlayıcı unsurları ile alet, edevat, araç ve benzerlerini, (ii) tüm Fikri Mülkiyet haklarını, (iii) Şirketin sahip olduğu Lisanslar da dâhil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere, Şirketin faaliyet göstermesi için gerekli olan tüm hak ve varlık, iktisadi değer taşıyan her türlü kıymet ve sair maddi ve mali unsurları, ve (iv) diğer tüm hak ve varlıkları ifade eder.”
Davacı müvekkilinin şirkette pay sahibi olduktan sonra, aslında davalıların şirketin sahibi olduğunu beyan ettikleri varlık ve lisanslara sahip olmadığının ortaya çıktığını, İşlemin özünü oluşturan temel iki kalemden en önemlisi olan internet yayıncılığına ilişkin tüm hakların, yetkilendirmelerin, domain adlarının, yayın platformlarına ilişkin hakların, sosyal medya hesaplarının şirketin değil davalıların başka şirketinin mülkiyetinde olduğu, buna ilişkin belgelerin dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, davacının aslında şirkette değer ifade eden en önemli kaleme ilişkin hakların hiçbir zaman sahibi olmadığını, davalıların yanıltıcı beyan ve tekeffüllerde bulunarak davacıyı kasten yanılttıklarını
Sözleşme Ek-7 madde 3 de; kanunlara uyum ; şirketin faaliyetlerini ve operasyonlarını tüm Geçerli Kanunlara tüm esaslı açılardan uygun şekilde yürüttüğünü ve yürütmekte olduğunu davalıların garanti ettiklerini,
Sözleşme Ek-1’de Geçerli Kanunların ; Türkiye Cumhuriyeti dahilinde tüm kanun, yönetmelik, tüzük, KHK, ve her türlü Resmi Kurum düzenlemesi olarak tanımlanıp
Sözleşme Ek-1’de Resmî Kurumların vergi daireleri, sosyal güvenlik kurumu, gümrük müdürlükleri gibi yaptırım yetkisi bulunan tüm resmî kurumları şeklinde ifade edildiğini,
Şirketin vergi borçlarını ödeyemeyecek durumda olması Geçerli Kanunlara aykırılık olarak değerlendirilmese bile, çalışanlarına kayıt dışı ödeme yapma, sigortasız işçi çalıştırma, sigorta primlerini eksik yatırma eylemlerinin geçerli kanunların esaslı surette ihlali olduğunu, an itibariyle ve davacının bildiği kadarıyla şirketin muhatap olduğu işçilik alacağından kaynaklı 50 civarında arabuluculuk dosyası ve doğal olarak SGK tarafından uygulanan para cezası yaptırımları (ilk dava dilekçemizde Sayın Mahkemenize belgeleri ile sunulan toplam 2.246.000 TL tutarında borç) bulunduğunu
Davalıların, davacı alıcının iradesini yanılttığını,davacı müvekkilinin sözleşme ile verilen garantilere güvenerek ortaklık işlemini gerçekleştirdiğini, gerçek durumu bilseydi bu yatırım işlemini yapmayacağını, davalıların davacının iradesini yanılttığının en açık şekilde aşağıdaki garantilerinden anlaşılacağını,
Sözleşme Ek-7 madde 14: Beyan ve Garantilerin Doğruluğu: İşbu Sözleşmede (Ekleri dahil) yer verilen bilgiler her bakımdan tamdır, doğrudur ve yanıltıcı nitelikte bir unsur içermemektedir. Şirket ve Satıcıların bilgisi dahlinde olan ve olması gereken Alıcının Satış Hisselerinin değeri ile ilgili bilmesi önem arz eden Şirketle ilgili bilgiler doğru, tam ve olduğu şekilde Alıcı ile paylaşılmıştır. Sözleşmenin imzalanmasına giden süreçte yapılan görüşmeler sırasında Şirket ile ilgili olarak Alıcıya, açıklanan tüm bilgiler gerçeğe uygun olup hiçbir şekilde yanıltıcı bir husus içermemektedir. Alıcının Satış Bedeli karşılığında işbu İşlemi gerçekleştirmesine ilişkin kararını etkileyebilecek nitelikte açıklanmamış bir olgu veya vaka bulunmamaktadır. Satıcının işbu Sözleşmenin herhangi bir kısmına ilişkin yaptığı açıklamalar Satıcının Garantilerinin tamamına yönelik olarak geçerlidir.
Hükmü bulunduğunu, halbuki alıcının bu işlemi gerçekleştirmesine ilişkin kararını etkileyebilecek nitelikte açıklanmamış olguların var olduğunu, garantilerin yanıltıcı olup, ortaklık gerçekleştikten sonra durumun ortaya çıktığını.
Sözleşmenin 2.1. maddesinde; Alıcı, Şirkete ilişkin hukuki, teknik, finansal, vergisel veya sair herhangi bir inceleme gerçekleştirmemiş ve Satıcıların Şirkete ilişkin Alıcıya verdiği bilgilerin doğru olduğu ve bu bilgilerin Şirketin tüm hak ve yükümlülüklerini tam ve doğru şekilde yansıttığı varsayımı ile İşlemi gerçekleştirme kararı almıştır.
Şeklindeki tarafların açık mutabakatı sonucu,davacı müvekkilinin Sözleşme ile satın ve devraldığı malı muayene yükümlülüğünün bulunmadığını, davacı müvekkilinin bu işlemi davalıların beyan ve garantilerine güvenerek gerçekleştirdiğini, bunlarda bir hata veya yanlış çıkması, ve bu hata ve/veya yanlışın esaslı nitelikte bir zarara yol açması halinde Sözleşmeden dönme hakkına davacının sahip olduğunun yine Sözleşmede düzenlendiğini, davacının sözleşmeden dönme hakkının davalılar tarafından baştan kabul edildiğini, yani bütün işlemin davalıların beyan ve garantileri üzerine kurgulandığını,
Sözleşmenin 4.4 (b) maddesi uyarınca son derece meşru bir zeminde ; davacının Sözleşmeden dönme ve edimlerin iadesini talep hakkını kullandığını,zira şirketin sahibi olduğunu garanti ettiği en önemli varlığı olan internet yayın haklarının (internet üzerinden her türlü mecradan) davalıların başka bir şirketine ait olduğunun ortaya çıktığını, bunun şirketin değerini doğrudan etkileyen son derece esaslı bir unsur olduğunu, buna ilaveten şirketin operasyonlarının kanunlara esaslı olarak aykırı yönetildiği ve resmî kurumlara bu aykırılıklar sonucu, sözleşme öncesi ve sözleşme sonrasına ait yüklü ödeme borcu olduğunun ortaya çıktığını, bunların şirketin kıymetini doğrudan esaslı şekilde azalttığını,
Pandemi etkilerinin azalarak iş hayatına geri dönüş akabinde (2020 yılı son çeyreği), ödemelerin hangi kalemlere harcandığına dair davalılardan bilgi talebinde bulunup, bir cevap alınmaması üzerine ,atamış olduğu yönetim kurulu üyesi ve şirket çalışanı …eli ile şirkette erişebildiği bilgi ve belgelerden durumu tespit edebildiğini, şirketin internet üzerinden yayın lisansına sahip olmaması nedeniyle, gerçekte hangi varlıklara sahip olduğu, yaptığı ödemelerin hangi kalemlere harcandığının açıklama/belge/dekontları ile birlikte hesabını istediğini, davalıların ne ödenen paranın hesabını verebildiğini, nede bir açıklama/belge/dekont paylaştığını, önce sözlü ardından resmi kanalla davalılara ihtar ettiğini,buna ilişkin belgeleri ile kanıtladığını, davalıların anlaşılamaz şekilde ortakları davacıya hesap vermekten imtina ettiğini,sözleşmede davacıyı işleme ikna etmek için bilinçli olarak yanıltıcı garantilerde bulunmaları sonrası tutumlarınında aynı şekilde devam ettiğini, bugün itibariyle dahi davalılara ve şirkete ödenmiş olan 6.370.000 Doların nasıl kullanıldığı davacı tarafından tam olarak tespit edilemediğini, şirketin borca batık durumda olduğu ve şirket değerinin yani davacının elinde olan hisselerin değerinin deyim yerinde ise çöp olduğu,
Davacı müvekkilinin davalılara ödediğinden fazlasını talep etmediğini, ödediğinin iadesini istediğini, davalılardan aldığı hisseleri de temiz ve takyidatsız olarak aldığı şekilde iade etmeye hazır olduğunu
Sözleşmenin 2.3. maddesi dikkatle incelendiğinde işlem bedeli olan 7 milyon Doların hangi kalemlerden oluştuğunun açıklandığını, alıcının şirkete 2 milyon dolar yatırım bedeli ve işletme gideri ödeyeceği , imza tarihi itibariyle alıcı tarafından satıcıya yatırım ve giderleri ile ilgili 2.226.450 Dolar ve şirket borçları ile ilgili 583.550 Dolar olmak üzere toplam 2.810.000 Dolar ödeme yapıldığı, davacının, Sözleşmenin imza tarihinden önce yatırım giderleri ile ilgili olarak, kendi taahhüdü olan 2.000.000 Dolardan daha fazla ödeme yaptığı , kalan toplam bakiyenin (4.190.000 Dolar) bir tablo ile taksitlendirildiği , Sözleşmenin 6.2. maddesinde herhangi bir ödeme vadesi ve ödemenin kısmi veya bütün olarak yapılacağına dair bir düzenleme olmadığını, işlem bedelinin toplam 7 milyon Dolar olduğuna dair davalıların sözelşem ile kabulleri bulunduğunu, aynı konuda gönderdikleri e-posta yazışmalarınında dosyaya sunulduğunu, Davalılardan … tarafından, davalı şirket çalışanı Baha Uyar’a gönderilen 18.11.2020 tarihli e-postada toplam bedelin 7 milyon Dolar olduğunu açıkladığını, 11 Kasım 2020 itibariyle almış oldukları ödemenin toplamının 5.480.000 Dolar, 18 Kasım 2020 itibariyle almış oldukları ödeme toplamının 5.618.000 Dolar olduğunu ikrar ettiklerini, dava tarihi itibariyle arada yapılanlarla 6.370.000 Dolar ödendiğini ,
Mahkemece Şirket hisseleri üzerine konulan tedbirin davacı açısından gerçek bir koruma sağlamadığını şirketin boğazına kadar borca batık durumda olduğunu, davalılardan …’ın şahsi hesabına yapılan ödemelerin akıbetinin belirsiz olduğunu, davalılardan …’ın ve …’ın malvarlığında, sözleşmeden dönme tarihinden sonra olabilecek olası azalmaların mal kaçırma gayesi ile yapılmış olacağını ,
Davalıların iddia ettiği gibi Şirket değerinin hiçbir zaman 22.000.000. ABD doları olarak belirlenmediğini, toplam işlem bedelinin 7 milyon Dolar olduğunu, şirketin yatırım yapıldığı tarihte bu değeri makul kılabilecek kayda değer bir malvarlığı (bir televizyon kanalı açısından bakılırsa reklam sözleşmeleri, sponsorluk sözleşmeleri, reytingi yüksek yapımlar gibi) olmadığını, nakit akışı açısından da zor durumda olduğunu, davalılara sözleşme öncesinden ödeme yapılmaya başlandığını, bu ödemelerin bir kısmının elden bir kısmının da bankadan yapıldığını, banka aracılığıyla yapılan ödemelerin dekontlarının sunulduğunu,Sözleşme imza tarihinde 2.810.000 Dolara ulaşan bu ödemelerin yapıldığının, Sözleşmenin 2.3 maddesinde kayıt altına alındığını,
Sözleşmenin 2.3 maddesi “İmza Tarihi itibariyle Alıcı Tarafından Satıcıya, yatırım ve giderleri ile ilgili (2.226.450 ABD Doları) ve borçlar ile ile ilgili(583.550 ABD Doları) olmak üzere toplam 2.810.000 ABD Doları ödeme yapmıştır.Bugüne kadar Alıcı tarafından yapılan 2.810.000 ABD Doları ödeme … tarafından çeşitli yatırımlarına, işletme gideri ve Bugüne kadar Alıcı tarafından yapılan 2.810.000 ABD Doları ödeme … tarafından çeşitli yatırımlarına, işletme gideri ve masraflarına (2.226.450 ABD Doları) ve de bir kısım borca (583.550 ABD Doları) harcanmıştır.”
Sözleşme müzakere dönemi içinde ödemenin davalılardan …’a yapıldığını, davalılarca paraflanan ve imzalanan, aynı zamanda makbuz niteliğinde olan sözleşmeye rağmen ödemeleri almadıkları beyanının gerçek dışı olduğunu,
Sözleşmenin 2.3.maddesinin 3.paragrafında “Yukarıda yer alan ödeme takvimi dünya ve ülkemizin içinde bulunduğu olağandışı ve kontrol dışı durum sebebiyle ek protokol ile tadil edilecektir.”
Hükmü bulunduğunu, bunun sebebininde o tarihte pandeminin olağanüstü etkilerinin ülkemizde görülmeye başlanması ve hayatın adeta durma noktasına gelmesi sebebi ile öngörülebilirliğin ortadan kalkması olduğunu, dürüst bir iş insanı olan davacının maddenin eklenmesi talebinde bulunduğunu, böylelikle Sözleşmeye eklendiğini, ödemelerin belirlenen takvime uymadığının iddia edilemeyeceğini belirterek davanın kabulünü istemiştir.
Davacı vekili 19/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 5.232.000,00 USD (Amerikan Doları) artırımla dava değerini ıslah ettiklerini, toplam 6.232.000,00 USD (Amerikan Doları) nin davalılardan tahsilini istediklerini bildirmiştir.

CEVAP /Davalılar … ve … vekili 24/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle
Davacının dava konusu yaptığı alacak miktarının 6.370.000 USD olup bölünebilir olmadığını, ancak davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000.000 USD bedelli bir alacak davası açtığını, davanın HMK’nın107. maddesindeki belirsiz alacak davası açılmasının şartları bulunmaması nedeniyle HMK’nın114/h bendi gereğince hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini
Davacının bu sözleşme inşası sırasında şirketin hem hukuki hem mali her durumundan her zaman haberdar olduğunu, öyle ki acil ödeme planı yapıldığı için ; ödenmesi gereken yatırım ve giderlerle ilgili 2.226.450,00 USD , borçlarla ilgilide 583.550 USD nin küsuratı ile sözleşmeye yazıldığını, bu bedelin derhal ödeneceğinin söylenmesi nedeniyle müvekkillerinin sözleşmeyi imzaladığını, ancak karşı tarafın ödeme yapmadığını, davacının kendi istediği tarihlerde peyderpey bu rakamın üçte biri kadar ödeme yaptığını sözleşme öncesi Davacıya her türlü bilgi ve belgenin eksiksiz verildiğini, Davacının bu ortaklığa her şeyi bilerek girdiğini, Sözleşmeden sonrada Şirketin davacının istek ve onayları doğrultusunda yönetildiğini, davacının sözleşmede vadettiği rakamları ödememesi sonucu ortaya çıkan borçlardan ve sözleşme borçlarından kaçmak için sözleşmeden dönmeyi tek çıkış olarak görüp mesnetsiz ve kurgu iddialarla bu davayı açtığını
Davacı tarafın şirketi borçlandırmak sureti ile maddi bağımlılık yaratıp, şirketi batırma tehdidi ile vadettiği bedelleri ödemeden şirketin tümünü almaya çalıştığını,davalı müvekkilinin şahsına ödenen bedelleri şirkete yatırdığını
Davacının 26.03.2020 tarihli sözleşme ile toplam 11.000.000 USD ödemeyi vaat ettiğini,
Sözleşmenin 2.3. maddesi gereği ;müvekkillerine 5.000.000 USD satış bedeli ve 2.000.000 USD yatırım bedeli ödeneceğini,
Sözleşmenin 6.2. maddesi gereği; şirkete 4.000.000 USD yatırım ve harcama yapılacağını,
Davacının 6.2de öngörülen ödemelerin çoğunu yaptığını, yapılan ödemelerin sözleşmede belirlenen tarih ve rakamda yapılmadığını, dava dilekçesinde ödenen miktarların fazla yazıldığını, dolar karşılıklarının günümüz kuruna göre hesaplandığını, banka kanalı ile yapılan ödemelerin Dolar değil TL cinsinden olduğunu, ödeme günündeki Dolar kuruna göre hesaplanıp TL olarak ödendiğini, ödenen rakamların ve o dönem ki dolar karşılıklarının
… ın hesabına 26.875.750 TL 3.880.000 USD
Şirket hesabına 3.975.100 TL 552.000 USD
TOPLAM: 30.850.850 TL 4.432.000 USD şeklinde olduğunu
Davacının vadesinde ve düzgün ödeme yaptığı var sayılsa bile sözleşmeye göre hala 6.568.000 USD borcu bulunduğunu,
H. Can Tanrıyar ın yatırılan bedelin neredeyse tümünü yatırım ve şirket harcaması olarak şirkete aktardığını, sözleşmenin vuku bulduğu 2020 yılı içinde ve devamında Şirket hesabına 21.602.900 TL yatırdığını,bu satıştan 5.000.000 USD alacağı olduğunu
Davacı vekilinin dava dilekçesinde “Davacının sözleşme imzasından önce dahi karşı tarafa 2.810.000 ABD Doları ödeyerek edimlerini yerine getirmeye başladığını” söylediğini, ancak banka dekontu sunmadığını, oysa davacının 31 Ocak 2020 den sözleşme tarihi olan 26 Mart 2020 ye kadar 1.010.000 USD ödeme yaptığını, banka dekontlarında bu durumun sabit olduğunu,
Davacının müvekkillerini “Şirketi önemli ölçüde zarara sokacak yanıltıcı bilgi” vermekle itham ettiğini, iddiaların mesnetsiz olduğunu
Sözleşmenin 4.3.b.maddesinde; “alıcının ödemelerini tamamlamasından sonra geçmişe ait herhangi bir borç veya yükümlülüğün (kefalet , garanti dahil tüm yükümlülükler) ortaya çıkması durumunda; alıcıyı beri tutacağını ve bu yükümlülükleri münferiden kendisinin karşılayacağını kabul ve taahhüt eder.” Hükmü bulunduğunu
Sözleşme tarihinde ki vergi borcunun çok küçük bedeller olduğunu, Sözleşme bedelleri ödendiğinde rahatlıkla ödenebilecek ve şirketi zarara uğratmayacak, sözleşmeden dönme bahanesi olamayacak miktarlar olduğunu, müvekkilinin vergi ve sigorta borçlarını ödemek istediğini ancak davacının isteği üzerine vergi ve SGK borçlarının yapılandırmaya alındığını, bu durumun mesajlarla sabit olduğunu, Davacının bu durumdan haberdar olmadığını söylemesinin gerçekdışı olduğunu,
Davacının Sözleşmenin imzalanmasından sonra Mayıs 2020 tarihinde şirket maddi konularını denetim ,takip ve yönetim için… isimli kişiyi şirkette işe başlattığını, bu şahsın Davacıdan aldığı direktiflerle Şirketin tüm para giriş çıkışlarını yönettiğini, rapor tuttuğunu, iyi niyetli müvekkillerinin her harcamayı bu aracının onayı ve yönlendirmesi ile yaptığını, ancak davacının daha sonra kötü niyetli olarak bu hesapların olmadığını iddia ettiğini
Davacının 6 Ocak 2021 tarihinde… isimli bir kişiyi de şirkete yerleştirdiğini, banka yetkilerinin tümünün bu kişiye verildiğini,Tv gelirlerinin; reklam olduğunu, Tv giderlerinin ise; uydu , platform ücretleri , personel giderleri , program giderleri şeklinde sınırlı ve sayılı olduğunu, tüm mali durum ve mevcut durum raporlarının davacının gönderdiği kişilerce tutulduğunu,mali müşavirlik denetim hizmetinin …Yeminli Mali Müşavirlik tarafından yapıldığını,hatta …ın bankaya … ın tüm yetkilerinin kaldırılması talimatı verecek kadar ileri gittiğini, (EK.4. … ve … ın örnek mailleri , talimatları , banka yetkileri ve … ın yetkilerinin kaldırılması talimatı)
Dava dilekçesinde “sözleşmenin imza tarihinden itibaren yönetim kurulunun toplanmadığı , … in 30.12.2020 tarihinde ihtarname gönderdiği” nin söylendiğini,
… in 06.04.2020 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısı ile yatırımcı ortağın isteğiyle şirketin yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, karşı tarafın söylediğinin aksine bu tarihten itibaren 06.04.2020 , 12.06.2020 , 13.08.2020 tarihlerinde şirket merkezinde yönetim kurulunun toplandığını, gerekli konularda yönetim kurulu kararlarının müşterek olarak alındığını,(EK.5. 06.04.2020 , 12.06.2020 , 13.08.2020 tarihli müşterek imzalı yönetim kurulu kararları)
… in adeta bu davanın zeminini hazırlamak için gerçek dışı isnatlar içeren ihtarnameler gönderdiğini, gerçek dışı beyanlar karşısında şaşıran müvekkillerinin Beşiktaş … Noterliğinin … Aralık 2020 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile … in şirket merkezine gelerek şirket defterlerini incelemesini istediğini (EK 6)
Şirketin Sözleşme , TTK ve … in imzaladığı 06.04.2020 tarihli iç yönergeye uygun olarak yönetildiğini, … ın yönetim kurulu başkanı olarak kendi görev ve yetkilerini tam ve eksiksiz yaptığını, bunun dışında hukuka aykırı olarak hiçbir işlem yapmadığını, ancak yatırımcı davacı ortağın sözleşmeden kaynaklı sorumluluklarını yerine getirmemesi, taahhüt ettiği tarihlerde ve miktarlarda ödemeyi yapmaması üzerine şirketin batma noktasına geldiğini,
İddiaların aksine … in 08.03.2021 tarihinde şirkete yanında tehditkar ve silahlı kişilerle geldiğinde genel müdür … , finansal müdür … , yetkili ve diğer çalışanların şirkette çalışmaya devam ettiğini, sadece Yönetim Kurulu Başkanı …ın 61 yaşında ve çevresindeki kişilerin korona ve temaslı olması sebebi ile kısa süreliğine karantina altına girdğini, bu durumu da mail ile bildirdiğini (EK 6…ın temaslı olma ve korona bildirim maili) Yönetim kurulu başkanının her gün huzur hakkı dahi almadan işin olduğunu , iddiaların aksine hiçbir odanın kilitlenmediğini, tüm evrakların tüm yetkililerce erişilebilir durumda bulunduğunu, sözleşmenin imzasından itibaren …, sonrasında… isimli kişilerin şirkete yerleştirildiğini, … dışında bu kişilerin de bütün bilgilere erişip davacıya aktardıklarını,şirketin kasasını bu kişilerin tuttuğunu, … a bankada işlem yapma yetkisi verildiğini, davacı iddialarının mahkemeyi yanıltma kastı taşıdığını, 11 Mart Perşembe günü … in saat 17:11de …ı mail yoluyla bildirmek sureti ile zoraki ücretsiz izne gönderdiğini, (EK 7) aynı mail in … tarafından yine mail yoluyla, … tarafından WhatsApp üzerinden … a gönderildiğini, ayrıca B Grubu imza yetkilisi … ında aynı şekilde 11 Mart tarihinde … tarafından zoraki izne çıkartıldığını, izin süresi boyunca kapıların kilitli olmadığını, … in ihtarnamesinde söylenenin aksine e-posta adresinin hiçbir zaman kapatılmadığını, aktif olduğunu, … ın … e izin dönüşü defalarca mail attığını,ancak asla cevap alamadığını,
… in 12.03.2021 tarihinde Davacının direktifi ile kanalda çalışan bütün personeli toplayarak; “Finansör ortağın tarafı olduğunu, bu tarihten itibaren şirkette yönetimi devraldığını, bundan sonra (…) ne derse o olacağını, maaşları ve tüm ödemeleri yapacağını, Gelme sebebimiz şirketi tasfiye etmek değil, kanalın yayın hayatına devam etmesidir, yeni dönemde maddi gücümüzle arkanızdayız. Keşke imza yetkilileri gelse ,Yayını kapatmak en kolay şey, finansmanı keseriz yayın kapanır. Yeni dönem içinde kanalın arkasındayız kanalı devam ettirmeyi düşünüyoruz. Kanalın bundan sonraki yaşantısında …koordinesinde işler yürüyecek” dediğini, Davacı tarafın atadığı yönetim kurulu üyesinin açıkça patron değişikliği yaptıklarını söylediğini, (EK 8: konuşmalar ve çalışanların yaşadıklarını itiraf ettikleri imzalı örnek mektuplar )
… in fiilen yönetimi devraldığını söylediği bu 3 haftalık dönemde; yöneticileri ücretsiz izne çıkarıp, şirkete ait TV kanalını yayın mecralarından düşürdüğünü, şirketin işlemesi için gerekli ödemeleri yapmadığını, … ın adamları olduğu gerekçesi ile yayın için çok önemli çalışanları işten çıkardığını, şirketi telafisi mümkün olmayan bir zarara uğratıldığını, Şirkete ait TV nin kapanma noktasına geldiğini,tüm ödeme ve maaş listeleri kendilerinde olmasına rağmen maaş ödemelerinin yapılmadığını, bu durumun maillerde sabit olduğunu, davacının toplantıda söz verdiği ödemeleri yapmadığı için işçilerin ayaklanıp,yayının durduğunu, bu arada … in davacı direktifi ile izne çıkardığı genel müdür ve finans müdürünü işin başına geri çağırdığını, geldiklerinde … in şirketi terk ettiğini, Yönetim kurulu başkanı … ın karantinadan çıkıp , şirketin başına geçtiğini, kendi imkanları ile ödemeleri yapıp, 7 aylık zarara giren ve siyah ekrana düşen , yayın mecraları kapanan şirketi bir çok yerde ve … yayına soktuğunu,… ın şahsi hesabından şirkete 5 Nisan 2021- 20 Mayıs 2021 tarihleri arasında 989.000 TL + 47.700 USD olmak üzere Toplam 1.377.000TL Ödeme yapıldığını,
17.04.2021 Cumartesi günü Davacının şirkete yerleştirdiği Yönetim kurulu üyesi … , mali işlerden sorumlu … ,… , …isimli kişiler yanlarında silahlı adamlarla gelip ,davacının azmettirmesi ile şirkette korku yarattıklarını, olayın korku olarak kalmayıp, sonrasında darp ile sonuçlandığını, Yönetim kurulu başkanı … , genel müdür … ve … e yönelik tehdit, hakaret ve darp eyleminde bulunduklarını, …in polisi araması üzerine kaçtıklarını, polisin darp edip kaçan kişileri ve araçlarını kamera görüntüleri ile saptadığını, aracın Davacı … in firmasına ait olduğunun tespit edildiğini, müvekkillerinin hastanede darp raporu aldıklarını,…Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma numarası ile devam eden soruşturma açıldığını (EK 9)
Davacının Şirketi finanse etmeyerek zarara uğrattığını,, sonra da yönetimi tabiri caizse illegal, tehdit, zor kullanma ve korku vasıtalarıyla ele geçirmeye çalıştığını, Mahkemenin yaşanan gerçek olay örgüsünü ve delilleri göz önünde bulundurmasını talep ettiklerini, haksız olan Davacının davasının redde mahkum olduğunu
Dava dilekçesinde ” sözleşmeden dönme haklarının bulunduğundan” bahsedildiğini, sözleşmeden dönmenin unsurlarının oluşmadığını,
Sözleşmenin 4.3.b. de “alıcının ödemelerini tamamlamasından sonra geçmişe ait herhangi bir borç ve ya yükümlülüğün (kefalet , garanti dahil tüm yükümlülükler) ortaya çıkması durumunda;alıcıyı beri tutacağını ve bu yükümlülükleri münferiden kendisinin karşılayacağını kabul ve taahhüt eder.” hükmü olduğunu
Davacının tüm borcunu ödedikten sonra, müvekkillerinin geçmişe ait borç ve yükümlülükten sorumlu olacağını, davacının kendisinin de ikrar ettiği üzere ödemenin tamamlanmadığını,
Sözleşmenin 4.4.b maddesinde “şirkette imza tarihinden önceki işlemlerine ilişkin meydana gelen zararın şirketin varlığını önemli ölçüde zarara sokacak nitelikte olması halinde” tanımı ile sözleşmeden dönme koşullarının düzenlendiğini,
Buna göre sözleşmeden dönmenin iki şartı olduğunu; bunların sözleşme öncesi işlemlerden bir zararın meydana gelmesi ve bu zararın şirketin varlığını zarara sokacak nitelikte bulunması gerektiğini,
Şirkette sözleşme nin imza tarihinden sonra davalı müvekkillerinin işlemleri sebebi ile oluşmuş bir zarar olmadığını, Şirketin zararının ortaklaşa alınan büyüme kararından sonra yatırımcı davacının ödeme yapmaktan vaz geçmesi ile oluştuğunu, SGK borcu , vergi borcu gibi konuların şirketin varlığını zarara sokacak nitelikte olmadığını, davalı müvekkilinin vergi ve sigorta borçlarını ödemek istediğinde, davacının isteği üzerine vergi ve SGK borçlarının yapılandırmaya alındığını,davacının tüm borçlardan haberdar olduğunu, müvekkilinin gözünden çok ufak borç kalemleri olsada bunların Şirketin varlığını zarara sokacak nitelikte olmadığını,
Davacının Sözleşmenin 4.1 , 4.2 , 4.3 maddelerinde ki Satıcının Garantileri hükümlerine müvekkillerinin aykırı davrandığını iddia ettiğini,
Sözleşmenin 4.1 maddesinde; ” Alıcı şirketin faaliyet alanına ilişkin özel bilgi ve deneyime sahip değildir. Satıcı bunu garanti eder.” Hükmü bulunduğunu
Müvekkilinin her zaman verdiği garantinin arkasında olduğunu, artık finansörü olmayan TV Kanalını bunca zorluğa rağmen ayakta ve yayında tutarak da bunu ispatladığını, bunun sektörel bir garanti olduğunu, muhasebesel garanti olmadığını, müvekkilinin muhasebesel olarak , şirketin maddi durumu hakkında eksik ve yanıltıcı bilgi vermediğini,ancak Kayyum haberleri ve tüm olumsuzlukların Şirketin reklam gelirlerini sıfıra indirdiğini
Şirketin işçileri ve işçilik hakları konusundaki eksikliklerinden haberdar olmadığı iddiasının doğru olmadığını, sözleme sonrası Şirketin büyütülerek çok sayıda yeni işçi alındığını, Davacı tarafın bahsettiği 30 kadar işçinin çoğunun Sözleşme imzalanmasından sonra alındığını, toplu işten çıkmanın sebebinin Davacının maaşları ödememesi olduğunu, işçilerin çoğunun 1 senenin altında çalışması olduğunu, bunların mahkemelerin işçi lehine karar verdiğini bildiği için alacaklarını en yüksek oranda almak için dava yoluna gittiğini, bu durumun müvekkillerinin Davacıyı yanılttığı delili olamyacağını şirketin iş güvenliği ve KVKK anlamında gerekli tüm başvuruları , bildirimleri ve işlemleri yaptığını, (EK 11)
Müvekkillerin kayıt dışı ödeme yaptığı bir an için düşünülse dahi bu durumdan Davacının haberdar olduğunu, mali işleri yönetmesi için gönderilen … ın , mali işler müdürü… a attığı örnek maillerde görüleceği üzere , tüm ödeme listesinin Davacıda olduğu, davacının maaş dahil nereye ne kadar ödeneceğini söylediği ; hatta diğer ödemeler adı altında elden ödeme yapılmasını dikte ettiği ve miktarını dahi söylediği görülmektedir. (EK 12)
Davacının ” paydaş olması nedeniyle sahip olacağı haklar konusunda yanıltıldığı ” iddiasının doğru olmadığını,Sözleşme ile kazanılan ve davacıya verilen hakların;
a- şirketin %35 hissesinin herhangi bir takyidat olmadan kendisine verilmesi, pay defterleri , karar defterlerininde bütünü ile verilmesi
b-Hisselerin dağıtılmamış kar payı hakları , ekonomik ve yönetimsel hakları dahil olmak üzere Satış hisselerine ilişkin haklar
c- Davacı mülkiyeti 3. Kişilere ait internet sitesi ve sosyal medya hesaplarının sadece kullanım hakkı olduğunu
Sözleşmenin 3.1-d envanter maddesinde; “mülkiyeti ve zilyetliği 3. Kişiler tarafında tutulan (tüm maddi-duran varlıklar, sosyal medya ve domain isimleri dahil) tüm varlıkların Şirketin kullanımına sağlanmış olacaktır sadece … markasının devri yapılacaktır” hükmü bulunduğunu, … markasının devrinin de şirkete yapıldığını (EK 13)
Davacının imzaladığı sözleşme ve müzakerelerde bu sosyal medya hesaplarının sadece kullanım hakkına sahip olacağını açık ve net olarak bildiğini, Sözleşmenin 3.1 maddesinin f bendinin bu durumu açıkladığını, davacının … isimli internet sitesinin ve instagram hesabının mülkiyetine hiçbir zaman hak kazanmadığını
Şirkete ait olan www. .. .com internet sitesinin Şirkete ait olduğunu, mülkiyet hissesi oranında Davacıya verildiğini,
Davacının , TV Kanalı ve İnternet sitesinin durumunun yanlış aktarıldığı, … TV , www…com internet sitesi ve bunlara bağlı sosyal medya hesaplarının yüksek izlenilirliği ve takipçiye sahip olduğu ; reklam gelirlerinin yüksek olduğu ve yapılacak yatırımlar ile bu değerde artış olacağı şekilde davalı müvekkillerinin beyanda bulunduğu iddialarının doğru olmadığını, sözde vaadlere ilişkin hiçbir delil sunamadığını, sosyal medya hesapları ve internet sitesi, dijital mecraların hiçbir zaman reklama açık olmadığını, uzun yıllara rağmen hiçbir zaman reklam alınmadığını, “olmayan bir gelirin artacağının söylenmesi” ninde hayatın olağan akışına aykırı olduğunu
Davacının fiilen yönetimi ele alması,TV yi karartması ile izlenim oranlarının düştüğünü, böylece yükselme ihtimali olan reklam gelirlerinin de yok olduğunu, (EK 14: İzlenim ve raiting rakamlarını gösteren … Medya-… dökümleri ve …verileri)
Şirketin ödenmemiş ve yapılandırmada olan vergi ve SGK borçları ile sözleşme öncesine ait tadilat ve inşaat borçları bulunduğunu, sözleşme öncesi 31.Ocak.2020 tarihinde ödeme yapmaya başlamasının sebebinin bu teknik tadilat ve inşaat yatırımları olduğunu, Davacının bu ödeme kalemlerini bildiğini, müvekkillerinin , borçlarını hiçbir zaman saklamadığını, bu borçların “sözleşme öncesi borçlar” terimi ile ifade edildiğini, bu borçların Davacının yapacağı ödemeler ile kapatılacağı konusunda anlaştıklarını
Sözleşmenin 4.3.b. maddesinde; “alıcının ödemelerini tamamlamasından sonra geçmişe ait herhangi bir borç ve ya yükümlülüğün ortaya çıkması durumunda; alıcıyı beri tutacağını ve bu yükümlülükleri münferiden kendisinin karşılayacağını kabul ve taahhüt eder.” Hükmü bulunduğunu, Davacı ödemenin tamamı yaptığında bu borçların sonlandırılacağını
…ın kendi hesabına yapılan ödemelerin 2.000.000 USD sini şirkete aktarmadığını; Elden çekilen miktarların … ve …ın kendi hesaplarına yatırıldığını davacının iddia ettiğini, iddiaların gerçek dışı olduğunu;
… hesabına 26.875.750 TL = 3.880.000 ABD Doları
Şirket hesabına 3.975.100 TL = 552.000 ABD Doları
TOPLAM 30.850.850TL = 4.432.000 ABD Doları
Sözleşmenin 6.2. maddesi gereği yatırım ve harcama gideri olarak davacının ödediğini
… ın 21.602.900 TL yi Şirkete yatırım ve harcama bedeli olarak yatırdığını bu durumun banka dekontları ve banka kayıtları ile tartışmasız olduğunu, … ın kendi hesabına yatırılan bedelin neredeyse tümünü yatırım ve şirket harcaması olarak şirkete aktardığını, kendi şahsına düşen satış bedelini dahi almadığını, ancak davacının 5.000.000 ABD doları hisse bedeli, 6.000.000 ABD doları yatırım ve harcama gideri olmak üzere toplam 11.000.000 ABD dolarının tamamını ödemediğini, …ın 26.03.2020 tarihinden itibaren 6 parça değerleri toplamda 295.257 TL eden tarlalar aldığını,; 26.03.2020 tarihinden itibaren de sözleşme öncesi satın alınmış 9 parça tarlayı sattığını, satılan tarlaların bedelinin 310.100 TL olduğunu, davacıdan ödeme alıp kendisine gayrimenkul edinmediğini (EK 15)
… ın elden çektiği kısımlarla şirket ödemelerini yaptığını,davacının iddia ettiği gibi kendi banka hesaplarına yatırmadığını, borcu ödenen kredi kartının … a ait kredi kartı olmadığını, Şirket kartı olduğunu, şirket ödemelerinin yapıldığını (EK 16)
Davacının … A. Ş.ye 65.000 ABD doları aktarıldığını beyan ettiğini, müvekkillere ait olan bu şirket ile hisse devri yapılan şirketin sözleşme öncesi iç içe geçmiş bir şekilde çalıştığını, işçilerin büyük bölümünün … A. Ş adına SGK kaydı olup, fiziki ayrım yapılana kadar Şirket için yapılan ödemelerin bir kısmının … A. Ş.den yapıldığını, sözleşme öncesine ait bu durumun davanın konusu olmadığını, tamamen iki şirket arasında ki alacak verecek ilişkisinden ibaret olduğunu,
Stüdyoların ve idari binanın 3 aylık kira borcunun, Uydu platformu ve Kablolu TV iletim ücretlerinin, … ve … borçlarının , güvenlik hizmetleri bedellerinin , şirket kiralık araçlarının ve ulaşımı sağlayan şirket ücretlerinin, engellilere yönelik yapılan yayın için hizmet alınan şirket borcunun, personel maaşlarının ödenmediğinin davacı tarafından beyan edildiğini, ancak bu borçların , davacının ödemeleri kesmesinden sonra biriken tutarlar olduğunu
Müvekkili… ın, Davacı ve yönetim kurulu üyesi olan … e ihtarname çekerek; davacının edimlerini yerine getirmesini istediğini, Beşiktaş … Noterliği 27 Nisan 2021 tarih ve …yevmiye numaralı ;Beşiktaş… noterliği 31 Aralık 2020 tarih ve … yevmiye numaralı ;Beşiktaş … noterliği 09 Mart 2021 tarih ve …yevmiye numaralı ;Beşiktaş …noterliği 31 Aralık 2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarlarda bu durumun açıkça yazdığını (EK 17)
Davacının yaklaşık 80 işçinin ücretsiz izne çıkarıldığı, 2 işçiyi işten çıkardığı, bir işçiyi de işe aldığını beyan ettiğini, Yönetim kurulu başkanı olarak
…ın Sözleşmenin 5.2.4. maddesinde ki “yayın , genel işleyiş , kilit pozisyon kadrosu , müdürleri ve personeli Satıcı/Kurucu hissedar belirler” hükmü gereği işçilerden herhangi birini ücretsiz izne çıkarma , işten çıkarma ve işe alma gibi hak ve yetkileri bulunduğunu, Davacı ödeme yapmadığı için , işçilerin maaşlarının ödenmediğini, yemek ve ulaşımın durma noktasına geldiğini, şirketin zorunlu olarak küçülmeye gittiğini, ücretsiz izne çıkarmanın müvekkillerinin hatası olmadığını,
Hiçbir zaman davacı … hakkında haber yapılmadığını, davacının dayısı … hakkında aldığı ihalelerin usulsüzlüğü ile ilgili onlarca haber olup bu haberlerin Sözleşme öncesinde var olduğunu (EK 18: örnek haberler) Tedbir kararı alınan tek haberin içeriğinin ise … ile ilgili olduğunu , davacı tarafın ” …ın hisselerine el konuldu” başlıklı haberler yaptırarak yalan içeriklerle müvekkilinin itibarını zedelediğini (EK 19: … aleyhine medya da servis edilen mahkeme tedbir kararı)
Davacının basiretli bir iş adamı olarak tüm bilgi ve belgeleri görerek , bilerek bir sözleşme imzaladığını, kendi ödemelerini zamanında ve çok eksik yapması sebebi ile şirketi çok büyük zarara uğrattığını, husumet varmış gibi olaylar çıkararak borcunu ödemek, sorumluluğundan kaçmaya çalıştığını, mesnetsiz bu davayı açtığını belirterek ;
İhtiyati tedbirin kaldırılmasına,davacının iadesini istediği miktara ilişkin olarak HMK’nun107.Maddesindeki belirsiz alacak davası açılmasının şartları bulunmaması nedeniyle HMK’nun 114/h bendi gereğince hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine
İşbu dava ile ve müvekkil aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararı gereği ticari itibarı zedelenen müvekkil şirket ve şerikleri adına bilcümle yasal tazminat haklarımız saklı kalmak kaydı ile ve davacının özellikle müvekkil şirketi zarara sokan davranışları nedeni ile uğranılan bilcümle zararların ayrıca talep zorunluluğu amir hükümlerimiz gereği olduğundan bu yöndeki talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile ,davanın haksız ve mesnetsiz şekilde kötüniyetle talep edildiği gerçeği nazara alınarak ,Davacının 6100 sy yasanın 329.maddesi gereği ;müvekkillerimiz ile aramızdaki vekalet sözleşmesi gereği tarafımıza ödenecek tutarın ( ist.barosu tavsiye niteliğindeki ücret tarifesi baz alınarak ) tamamından ve yasanın 2.fıkrası gereği disiplin para cezasına mahkum edilmesine ,
Bilcümle masraf ve ücreti vekaletin dava şartı yerine getirilmek sureti ile tamamlanacak harç üzerinden davalı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve … vekili ikinci cevap (düplik) dilekçesinde özetle;
Borçlar Kanunda sözleşmeden dönme hallerinin açıkça belirtildiğini, davacının iddialarından hiç birinin bu koşullara uymadığnı, BK göre esas hatadan bahsedebilmek için , ortada bir saik hatası olması yanında , BK nın aradığı sübjektif ve objektif şarta ek olarak TBK M 32/c 3 e göre “durumun karşı tarafça da bilinebilir” olması şartı bulunduğunu, sözleşme akdedilirken , şirketle ilgili tüm bilgi ve belgelerin Davacı ya verildiğini, bu yönde davacının ikrarı mahiyetinde sözleşmede hüküm bulunduğunu, mali ve hukuki danışmanlarıyla süreci bizzat yöneten Davacının bunları değerlendirdiğini, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Şirkete ait her türlü defterin Davacı yanın zimmetinde olup Şirkete tesliminin zaruri olduğunu, Şirketin hisselerinin ayıplı olmadığını, Davacının, Şirkete ait geçmiş borçları bildiğini, maillerde bu durum sabit olduğunu,Şirketin zararının sözleşme sonrası şirketin ortak karar ile büyümesi, büyüme sonrası Davacının yatırımcı ortak olarak ödemeleri yapmaktan vaz geçmesi ile oluştuğunu, SGK borcu , vergi borcu gibi konuların şirketin varlığını zarara sokacak nitelikte unsurlar olmayıp , Davacı tarafından bilinen, sözleşmede de “önceki borç kalemi”olarak yer alan kısımlar olduğunu açıklamıştır.
Davacının sözleşmedeki edimini yerine getermediğini, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen edimi ifa edip, yüzde 35lik hissesini devrettiğini, davacının “Davacı halihazırda mülkiyetinde bulunan ve şirket sermayesinin %35 ine denk gelen hisseleri her türlü kısıtlamadan ari olarak, davalılardan aldığı şekilde davalılara iade edebilecek durumdadır ve kendisi tarafından sözleşme kapsamında davalılara ve şirkete yapılmış olan toplam 6.370.000 Dolar ödemenin iadesini talep etmektedir.” Şeklinde beyanda bulunduğunu,
Herşeyden önce 6.370.000 ABD doları ödeme olmadığını, bu rakamın ödendiği varsayılsa dahi, bu rakamın sözleşmede vadedilen miktardan eksik olduğunu,ödenen bedelin toplam 30.850.850TL (4.432.000 ABD doları) olup, …a hisse bedeli olarak 5.000.000 ABD dolarının sadece 750.000 inin ödendiğini, sözleşmeye göre Davacının hisse bedeli için ödeyeceği rakamın yüzde 15 ine tekabül ettiğini, Davacının yaptığı yatırımın sonuçlarına katlanmakla da yükümlü olduğunu, … ın, sözleşme gereği Davacının vadettiği rakamları vadettiği tarihte ödeyeceği inancı ile yüzde 35 hisseyi devrettiğini, davalı şirketin televizyon ve internet üzerinden TV yayını yapılabilmesi için gerekli tüm lisans ve varlıklara sahip olduğunu, (EK 2: … uydu lisansı ve kablo lisansı .EK 3: … internet yayın lisansı)
… TV isminin de, sözleşmeye uyularak … A.Ş ye resmen geçirildiğini, (EK 4: … isminin … devredildiğine dair belge) başka şirket üzerinde bulunan sosyal medya hesaplarının kullanımının da … A.Ş ye tahsis edildiğini,
…A.Ş nin varlığından haberdar değilmiş gibi beyanlarda bulunduğunu, ancak Davacının altında imzasını taşıyan ve dönmeye çalıştığı Sözleşmenin “GİRİŞ” başlıklı bölümün A bendinde bu şirketin yazdığını, Şirketin …TV, …TV , … TV ve ….com gibi internet tabanlı platform ve internet tabanlı platformlarda ki yayın sahibi olduğunu
Davanın konusunun sözleşmeden dönme olup; davacının hiç yanıltmadığını, şirketin tüm lisans , isim ve yayın haklarının sahibi olup, davacıya sözleşme ile verilen tüm garantilerin gerçek olduğunun sicil ve tescillerle ispat edildiğini
SGK tarafından 2 kez teftiş edilen Şirketin hiç bir eksiğinin olmadığının tespit edilip, daha öncesinde de Şirketin hiçbir SGK cezası bulunmadığını (EK 7: 2 tane SGK denetim tutanağı)
Şirketin mütemmim cüzü olan defterlerin Davacı tarafça gizlenip şirkete verilmediğini, Şirketin bekası ve güveni için şirket defterlerinin derhal Şirkete teslim edilmesi gerektiğini
Sözleşmede “Ödeme tarihlerinin Pandemi sebebi ile yerine getirilememesi halinde yeni bir ödeme protokol yapılacağı” nın yazdığını, Davacının ödemelerinden kaçmak için hiçbir zaman ek protokol yapmadığını, Şirketin yayın yaptığını, carisinin çok açık ve net olduğunu, maliyet hesabında en büyük kalemlerin platform/uydu giderleri, personel giderleri, elektrik, kira giderleri gibi net ve resmi kalemler olduğunu, Şirkete ait yayın lisanlarının çok zor alınabilen ve çok değerli lisanslar olduğunu, Davacının yönetimi gaspı , ilgisizlik ve bilgisizlik yüzünden Kanalın çökme noktasına geldiğini, …te yayından düşüldüğünü, Davacının yönetimi gasp ettiği tarih ve resmi … kayıtlarına bakıldığında bunun çok açık görüldüğünü (EK 8: … çizelgesi)
… ın kanalı ayakta tutmak için, şahsi malvarlığından 2.829.000 TL (iki milyon sekizyüz yirmi dokuz bin türk lirası) daha harcama yapmak zorunda kaldığını, (EK 9: ödeme listesi)
Kanalın şuanda … hariç, tüm platformlarda (…, …, …TV v.s ) yayında olduğunu, vergi ve SGK borçlarını yapılandırdığını, 227.000TL borcun …ın şahsi malvarlığından ödendiğini, Davacının “…” olarak nitelendirdiği kanalın, piyasadaki diğer kanallar gözetildiğinde 30.000.000 dolar civarında değeri olduğunu, …ın kanalın itibarını toplamasıyla birlikte birçok yapımcı, sponsorlarını kendilerini bulup, üstüne para ödemek kaydıyla …TVde program yayınlamak istediğini (EK 10: ANLAŞMA LİSTESİ)
Davacının sözleşmeden kaynaklı ediminin 11.000.000 Dolar olup, cevap dilekçesinde bunun detaylandırıldığını, Davacının yönetim kurulu üyesi … vasıtası ile uzlaşma talebinde bulunduğunu, bu durumun dahi iş bu davanın gerçek olmadığı sadece tehdit unsuru olarak kullanıldığının ispatı olduğunu, …ise hukuka güvendiği ve asıl alacaklı kendi olduğu için uzlaşmadığını,
Davacı nın “Yine Davalılardan … tarafından, davalı şirket çalışanı …a gönderilen 18.11.2020 tarihli e-posta ekinde Davalılar Sözleşmeye ek olarak bir protokol imzalamak istediklerini ifade etmiş ve protokol taslağını paylaşmıştır.Davalılar tarafından gönderilen e-posta ve whatsap mesajları ve ekindeki belgeler hem işlem bedeli toplamını ortaya koymakta hem de 11 Kasım 2020 itibariyle almış oldukları ödeme toplamının 5.480.000 Dolar, 18 Kasım 2020 itibariyle almış oldukları ödeme toplamının 5.618.000 Dolar olduğunu ikrar etmektedir.” beyanı olduğunu
Bu bahsi geçen protokolün … isimli kişinin … a hazırlatıp, baskı ile müvekkiline imzalattırmaya çalıştığını, Ancak müvekkilinin verileri yanlış olan bu protokolü imzalamadığını, protokolün davaya delil olarak sunulmasını kabul edilemez olduğunu
Davalı müvekkilinin; Hissesini devrettiği şirketi usulüne uygun olarak kurduğu, devrin konusuna uygun olduğu, garantilerin gerçek olduğu, devredilen şirketin faaliyette bulunmak için gerekli izinlere sahip olduğu, şirketin faaliyetlerini usulüne uygun icra ettiği, Vergilerin usulüne uygun olarak beyan edildiği, ve yapılandırmalarını ödediği dikkate alınarak sözleşmeden dönmenin mümkün olmadığını, haksız davanın redde mahkum olduğunu, bilcümle yasal tazminat ile dava hakları saklı kalmak kaydı ile , hukuka aykırı tedbirlerin kaldırılması, Sayın Mahkeme Heyeti tarafından ivedilikle davaya ilişkin red kararı verilmesini talep etmiştir.

CEVAP /Davalı … Teknolojileri Ve Hizmetleri AŞ vekili Av … 25/10/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle :
28.04.2021 tarihinde diğer davalılara , müvekkili şirkete karşı da 18.05.2021 tarihinde dava açıldığını, davanın; Anonim şirket hisse devri sözleşmesinden dönme ve anonim şirket hisse devri sözleşme bedelinin alacak olarak istenmesi olduğunu
26/03/2020 tarihli Hisse Devir ve Hissedarlar Sözleşmesi nin taraflarının …, … ve … olup,Sayın Mahkemenin 05.05.2021 tarihli ara kararı ile, davacının istediği 1.000.000USD alacağı karşılar miktarda olacak şekilde ; davalılar … ve … ın …A.Ş de bulunan hisseleri üzerine ihtiyati tedbir uygulandığını, denetim kayyumu atandığını,
Husumetin dava şartlarından olup , davanın her aşamasında hakim tarafından tarafların dahi ileri sürmesine gerek kalmaksızın kendiliğinden dikkate alındığını, her hangi bir süreye bağlı kalmaksızın davada müvekkili şirketin pasif husumet yokluğunun Sayın mahkemece dikkate alınmasını talep ettiklerini,
Müvekkillerinden H…ın M…A.Ş. (bundan sonra Şirket olarak anılacaktır) ve ayrıca … A.Ş isimli iki ayrı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu,davacı ve diğer davalılar arasında imzalanan sözleşmede müvekkili şirketin taraf olmadığını, davanın konusunun “sözleşmeden dönme” olup, Sözleşmeden dönmeye ilişkin bir davada husumetin anacak sözleşmenin taraflarına yöneltilebileceğini, müvekkili şirketin davada taraf sıfatının bulunmadığını, bu nedenle davanın müvekkili yönünden reddi geretiğini
Şirketin , Yönetim Kurulu Karar Defteri , Genel Kurul Defteri , Şirket Ortakları Pay Defteri nin davacı uhdesinde bulunduğunu, TTK’nın 68/son fıkrasında düzenlenen ticari işletme hükümleri gereğince kanunda açık bir hüküm olmasa dahi, defterlerin ticari işletmenin bulunduğu yerde saklanması gerektiğini , Şirketin korunması ve faydası sebebiyle , hukuki gerekliliklerle Yönetim Kurulu Karar Defteri , Genel Kurul Defteri , Şirket Ortakları Pay Defterinin Şirkette muhafaza edilmesi için Davacıdan alınıp teslim edilmesini istediklerini
05.05.2021 tarihinde müvekkili şirkete kayyum atanmasına karar verildiğini, Şirketin yönetim ve temsilinin yönetim kuruluna ait olduğunu, “yönetim beceriksizliği” nin kayyum atanması için haklı neden oluşturmadığını, Yönetimin devamlılığını sağlayamayan ortakların şirketin feshi veya denetim kurullarının işletilerek şirketin çıkarlarına en uygun yönetim biçiminin temini yerine, kamusal müdahale ile şirketin kayyum tarafından idare edilmesini istemelerinin doğru olmadığını, şirketi zarar uğratacağı ve veya uğrattığı iddiası ile kayyum atanmasının hukuka uygun olmadığını,
Ancak tüm bunlara rağmen Sayın kayyum göreve başladığından beri şirket işleyişinde herhangi bir aksaklık yaşanmadığını, uygulamada şirketin şimdiye kadar sağlıklı bir biçimde denetlenmekle beraber varlığını sürdürdüğünü, Sayın kayyumun raporunda da objektif saptamalar yaptığını, şu aşamada bir diyecekleri olmadığını belirterek; taraf ehliyeti dava şartı yokluğundan davanın reddine, şirket defterlerinin şirkete teslimine, masraf ve vekalet ücretinin Davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; Anonim şirket hisse devri sözleşmesinden dönme nedeniyle alacak istemine ilişkindir.

Mahkememizce davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi 05/05/2021 tarihli tensip kararı ile sözleşmenin 9.4 maddesi gereğince teminatsız olarak kısmen kabul edilmiş;
26/03/2020 tarihli sözleşmenin tarafı olan davalılar … ve … hakkında HMK 389 md gereğince ihtiyati tedbir uygulanmasına
Davacının istediği 1.000.000 USD alacağı karşılar miktarda; davalılar … ve …ın …Ticaret AŞ de bulunan hisseleri üzerine, ihtiyati tedbir uygulanarak üçüncü kişilere devir ve temlikinin dava sonuna kadar önlenmesine, diğer uygulama taleplerinin bu aşamada reddine
Davacının kayyum atanması tedbir talebinin; denetim kayyumu atanması olarak kabulüne ,şirkette yönetim boşluğu bulunmadığından yönetim kayyumu atanması talebinin reddine,
26/03/2020 tarihli anonim şirket hisse devir sözleşmesinden dönülmesinin sonucu olarak hissedar/ortak durumu değişeceğinden yasal hasım olan … AŞ ye Prof Dr … ın denetim kayyumu olarak atanmasına, kayyumun göreve başladıktan sonra 4 ayda bir rapor düzenleyerek şirketin mali durumu ortaklık yapısı hakkında mahkememiz dosyasına bilgi vermesine karar verilmiştir.
Tarafların mahkememizin tedbir kararına yaptıkları itiraz; 17/06/2021 tarihinde yapılan murafaa duruşması sonucunda 05/05/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra dava dosyasında dilekçe teatileri tamamlanmadığından ve degişen delil durumu bulunmadığından reddedilmiştir. Mahkememizin kararı taraflarca istinaf edilmiştir.
Mahkememizce 04/11/2021 tarihli ön inceleme duruşması ara kararı ile;
Davalı tarafın belirsiz alacak davası nedeniyle hukuki yarar dava şartı itirazı; davacı tarafça davanın kısmi dava olarak açıldığı bildirildiğinden reddedilmiştir.
Davalı … Teknolojisi Ve Hizmetleri Ticaret AŞ nin pasif husumet yokluğu/taraf dava şartı itirazı; davacının sözleşmeden dönmesi ile şirketin davacıya devir edilen %50 hissesi sahipliği ve davalı şirketin pay durumu değişeceğinden davalı yasal hasım durumunda olduğundan reddedilmiştir.
Davacı delilleri; 26.03.2021 tarihli Sözleşme ,Ticaret Sicil Gazeteleri, İmza Sirküleri, iç yönerge, Taraflar arasında gönderilen ve Yönetim Kurulu Üyesi … tarafından davalılara gönderilen ihtarnameler , E-posta kayıtları ve her türlü yazışmalar, kamera kayıtları, görüntüler ,Davalılara yapılan ödemeyi gösteren banka kayıtları (dekontlar, para makbuzları), davalıların, davalı şirketten kendi hesaplarına para aktarımı gösteren banka dekontları ( dava dilekçemiz ve tedbire beyan dilekçemiz ekinde sunulmuştur),Davadışı “… Ticaret A.Ş” şirketine aktarılan paralara ait banka kayıtları , Ticari defterler, faturalar, şirket kayıtları, banka kayıtları, şirketçe imzalanan tüm sözleşmeler (kira sözleşmeleri, tadilat sözleşmeleri, yapım sözleşmeleri, reklam sözleşmeleri, personel özlük dosyaları ,Vergi Dairesi, SGK, İşkur ve diğer kurum kayıtları , RTÜK de şirkete ait kayıtlar, reklam geliri beyannameleri, Dava konusu şirket yayınlarının …Prod. A.Ş. (…) ve … A.Ş. kurumlarının iletim paketleri dökümü, BTK kayıtları (www. … .com internet sitesine ait…namelerin sahiplik ve kullanıcı yetkilerine dair kayıtlar),“ …Tv” ye ait izlenme oranlarının ve www. … .com internet sitesinin tıklanma oranları,Davalı Şirket çalışanları tarafından, ilgili kurumlara yapılan şirket aleyhine şikayetler, Arabuluculuk başvuruları ve açılan ,Davalılardan …’a ait … sisteminden alınan tapu kayıtları,Basında yer alan haberler ,İlgili Mahkeme kararları ve soruşturma dosyaları,Doç Dr… mütalaası, tanık,keşif ve bilirkişi incelemesi, yemin olarak bildirilmiştir.

Davalı … ve … delilleri; 26.03.2020 tarihli sözleşme, ticaret sicil gazeteleri , İmza Sirküler, İç yönerge , İhtarnameler , e-posta kayıtları ve her türlü yazışmalar,. Kamera kayıtları ve her türlü görüntü kayıtları, Ticari defterler , şirket kayıtları , banka kayıtları , personel özlük dosyaları, Faturalar , sözleşmeler RTÜK , SGK ve İlgili kurum kayıtları, Basında yer alan haberler, … Medya … ölçümleri , Admongrel ölçümleri, …TVye ait izlenim oranlarını gösterir her türlü ölçüm, İlgili soruşturma dosya kayıtları , mahkeme kararları , Tapu kayıtları, tanık,yemin, keşif , bilirkişi incelemesi olarak bildirilmiştir.
Davanın tarafları tanık deliline dayanmış isede 04/11/2021 tarihli ön inceleme duruşması ara kararı ile; sözleşmeden dönme taraflar arasında bağıtlanan sözleşme, ticari defterlere, şirketin resmi ve özel kayıtlarına (banka, sgk, vergi vs) dayandığından tanık dinlenmesi istemi reddedilmiştir.

Mahkememizce denetim kayyumu olarak atanan Prof Dr … , göreve başladıktan sonra devam eden 4 ayın 30/09/2021 de sona ermesi üzerine 05/10/2021 tarihli denetim raporunu ibraz etmiştir.Rapor taraflara tebliğ edilmiş davanın tarafları rapordaki mali tespitlere itiraz etmediklerini yazılı beyan dilekçeleri ile bildirmiştir.
Denetim kayyumu raporunda özetle;
1) Davacı tarafından davalı şirket’e 3.975.100,00 TL (552.000 USD) ve davalı …’asözleşme öncesi ve sözleşme sonrası toplam 37.397.550,00 TL (5.680.000 USD) ödeme yapıldığı dekontlardan (Sözleşme öncesi ödenen taraflarca sözleşmede ödendiğine dair mutabık kalınan 2.810.000 USD’nin 1.010.000 USD ‘lık kısmına ait dekont bulunmaktadır) tespit edilmiştir.
2) … A.Ş 30.06.2021 tarihli Özvarlık değeri; (-) 23.065.431,95 TL’dir. Şirketin varlıkları borçlarını karşılamaya yetmemektedir. Borca batık durumdadır.
3) Şirketin 2018 yılı özvarlık değeri (-) 1.700.913,47 TL, 2019 yılı özvarlık değeri (-) 3.829.516,08 TL, 2020 yılı özvarlık değeri (-) 15.401.197,83 TL ‘dir. Şirketin borca batıklık hali her geçen yıl sürekli artmakta olduğu görülmektedir.
4) Şirket rasyoları incelendiğinde ciddi anlamda borçlarını ödemekte güçlük çekeceği açıkça görülmektedir.
5) Davalı şirket tarafından gelir çalışması tarafıma sunulmuştur. Aylık 664.000 TL gelir hedefleri bulunmaktadır. Gelirin gerçekleşmesi durumunda şirketin finansal yapısı güçlenebileceği davalı tarafından beyan edilmiştir. Bu beyanların fiilen gerçekleşip gerçekleşmediği diğer raporlarda takip edilecektir.
6) Sözleşme tarihindeki şirketin Vergi borçları 77.561,82 TL olup, SGK borçları 267.222,11 TL ‘dir.
7) Şirketin 7256 sayılı kanun ile devam eden Vergi ve SGK borç yapılandırmaları mevcut olup, 30/04/2021 tarihine kadar olan dönemi kapsayan yeni 7326 sayılı kanun kapsamında getirilen yapılandırmaları bulunmaktadır.
8) 30/09/2021 tarihi itibariyle 1.023.594,02 TL vergi borcu olduğu bu tutarın 770.481,12 TL sinin yapılandırıldığı, 7256 ve 7326 sayılı kanunlar kapsamına girmeyen vadesi geçmiş borçlarının 253.106,90 TL olduğu,
9) SGK borçlarının 2019/09 ayından beri düzenli olarak ödenmemiş SGK prim borçları olduğu tespit edilmiştir. 7256 sayılı yasa kapsamında yapılandırılmış SGK borçları 1.227.745,93 TL’dir.
10) 30/09/2021 tarihli detay mizan incelemesinde; 335 Personele borçlar hesabının bakiyesinin 559.035,12 TL olduğu, bu tutarın 515.949,02 TL ‘sinin maaş borcu, 43.086,10 TL ‘sinin de Bireysel Emeklilik Sistemi borcu olduğu görülmektedir.
11) 30/06/2021 tarihli detay mizan incelemesinde; …’a 21.281.778,27 TL ve …’a 39.281,93 TL şirketin borcu olduğu ve işbu borçların 331 Ortaklara borçlar hesabı altında kayıt edildiği tespit edilmiştir.
12) Davacı …’e ise 30/06/2021 tarihli mizanda; şirketin 552.000 USD ( 3.975.100,00 TL) borçlu olduğu, işbu borcun 336.01.001 Diğer Çeşitli Borçlar Hesabında takip edildiği görülmektedir. Davalı şirketin Sermaye hesabında, şirket kayıtlarındadavacının hissedar olduğuna dair muhasebe kaydı yapılmadığı tespit edilmiştir.
13) Şirket pay defterinde davacı ile ilgili hisse devrine ilişkin işlem yapılmadığı, karar defterinde hisse devrine ilişkin karar bulunmadığı görülmüştür.
14) Davalı şirketin detay mizanı incelenmesi neticesinde; satışların ilk altı aylık 670.610,83 TL olduğu, satış gelirlerinin 12 katı kadar maliyete katlandığı görülmektedir. Bu durumda şirketin satılan hizmet maliyetinin, faaliyet giderlerinin kontrol altına alınması ve reklam gelirlerinin artırılması önem arz etmektedir.
15) 6.209.354,57 TL ticari borcun 3.483.360,00 TL ‘si …ANONİM ŞİRKETİ (…) olan borçtan kaynaklandığı bu borcun yıllık hizmet bedeli olduğu ancak hizmetin tamamının … tarafından ifa edilmediği, bu nedenle faturalanmış fakat ifa edilmemiş 2.612.600,00 TL tutarındaki hizmetinde bu borca dahil olduğu, gerçek borcun 3 aylık yayın ücreti olan 871.000,00 TL olduğu davalı şirket yetkilisince ifade edilmiştir.
16) 30.09.2021 tarihli mizana göre;…ANONİM ŞİRKETİ ‘ne 140.599,13 TL borcu olduğu görülmektedir.
17) 30.09.2021 tarihli mizana göre; şirketin kira borçlarından dolayı, …A.Ş.’ne691.200,00 TL ve …A.Ş.’ne732.803,10 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
18) Şirketin kısa vadeli borçları sözleşme tarihinden 30.06.2021 tarihine kadar yaklaşık 2 kat (17.801.917,99 TL) artmış görünmektedir. Ortaklara borç tutarı ise 9.389.570,57 TL artmıştır. 17.801.917,99 TL borç artışının 13.364.670,75 TL ‘sinin 9.389.570,57 TL ‘si ortaklara borç tutarındaki artıştan ve 3.975.100 TL ‘si davacıya olan borçtan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla şirketin esas faaliyetlerinden kaynaklı borç artışı 4.437.247,42 TL ‘dir.
Davalı … tarafından şirket harcamaları için yapılan ödemeler davacı’dan sözleşme gereği ödemeleri olduğu düşünüldüğünde, şirketin davalı …’a sözleşmede bahsi geçen 3.650.000 TL borcu olması gerekmektedir. Sözleşmenin 6.2 maddesi gereği davacının şirket ortağı olması gerektiği ve toplamda 4.000.000 ABD Doları şirket harcamaları için kullanılmak üzere sermaye artırımı yapılacağı anlaşılmaktadır.
Madde 6.2 Yatırım Bedeli – Sermaye Artırımı:Yatırımcı hissedar, şirkette kurucu hissedar adına 2.000.000 ABD Doları ve kendi adına 2.000.000 ABD Doları olmak üzere 4.000.000 ABD Doları yatırım ve şirket için harcamalar yapacaktır. Yatırım bedeli şirket menfaatleri ve şirketin gelişimi için harcanacaktır. Kurucu hissedarının 1 Kasım 2019 tarihinden önceye ait dönem için şirketten 3.650.000 TL alacağı mevcuttur. Kurucu hissedar bu alacağını şirketten nakit olarak talep etmeyecek olup, iş bu sözleşme imza tarihinden sonra gerektiğinde yapılacak sermaye artırımlarında yatırım bedeli olarak kullanılacaktır. “
Sözleşmenin V.bölümünde şirket hisselerinin 1.500 adet (150.000 TL) Davacı … , 1.500 adet (150.000 TL) davalı …’a ait olacağı belirtilmiştir. Şirketin ortaklara borç hesabında bulunan tutar fiktif olarak kaydedilmiş olup sermaye artırımı yoluyla davacı ile davalı … adına şirket sermayesinin artırılması gerekirdi.
Şirketin 30.06.2021 tarihi itibariyle ortaklara borç tutarı aşağıdaki gibidir;
ORTAKLARA BORÇLAR (KISA VADELİ Y.K.) 21.281.778,27
… 21.242.496,34
… 39.281,93
…’ın Kasım 2019 tarihli 3.650.000 TL şirketten olan alacağı 21.242.496,34 TL ortaklara borç hesabındaki tutardan düşüldüğünde…’ın sözleşme konusu şirket harcamaları için davacıdan aldığı ve şirkete harcadığı tutar ortaya çıkmaktadır. …’ın sözleşme gereği davacı’dan elden ve banka yoluyla aldığı toplam bedel 37.397.550,00 TL olup yukarıdaki paragrafta belirtilen hesaplama yapıldığında bu tutarın 17.631.778,27 TL ‘sini (21.242.496,34 – 3.650.000 ) şirket kayıtlarına aktararak şirket menfaatleri için kullandığı görülmektedir. Ayrıca … ın 11.138.108,25 TL şirket kayıtlarında olmayan şirket için yaptığını iddia ettiği harcamalar listesi tarafıma sunulmuştur. Şirket kayıtlarında olmayan şirket için yaptığını iddia ettiği harcamalar listesi kabul edildiği takdirde toplamda 28.769.886,52 TL (17.631.778,27 TL+11.138.108,25 TL) ödeme yaptığı görülmektedir.
Davalı şirketin mali durumu 30/09/2021 tarihi itibariyle tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davacı … ile davalılar … ve … arasında diğer davalı … Teknolojisi Ve Hizmetleri Ticaret AŞ nin hisselerinin devri konusunda 26/03/2020 tarihinde ” hisse devri ve hissedarlar sözleşmesi “nin bağıtlandığı tartışmasızdır.
05/11/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlık;
Davacı alıcının şirketin varlığını önemli ölçüde zarara sokacak nitelikte bilgilerin gizlenmesi nedeniyle İstanbul Beşiktaş… Noterliğinin … yevmiye ve 18/03/2021 tarihli ihtarname ile sözleşmeden dönme beyanında bulunarak, dönme sonucu sözleşme kapsamında ödenen tüm tutarlardan şimdilik 1.000.000 USD nin 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi kapsamında ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş ve işleyecek devlet bankalarının USD /ABD doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ile birlikte döviz cinsinden davalı satıcılardan tahsili istemi olduğu,
Davalı satıcılar tarafının şirketin varlığını önemli ölçüde zarara sokacak nitelikte bilgilerin gizlenmesi iddiasını kabul etmeyip sözleşmeden dönme koşullarının oluşmaması nedeniyle alacak talebinin reddini savunduğu şeklinde belirlenmiştir.

Sözleşme’nin 2.1. Maddesi son fıkrası; “Alıcı, Şirkete ilişkin hukuki, teknik, finansal, vergisel veya sair herhangi bir inceleme gerçekleştirmemiş ve Satıcıların Şirkete ilişkin Alıcıya verdiği bilgilerin doğru olduğu ve bu bilgilerin Şirketin tüm hak ve yükümlülüklerini tam ve doğru şekilde yansıttığı varsayımı ile İşlemi gerçekleştirme kararı almıştır.”
Bu madde ile davacı … in sözleşme konusu hisseleri devir aldığında şirkete ait kayıtlar üzerinde hukuki, teknik, finansal, vergisel veya sair herhangi bir inceleme yapmadığı sözleşmenin ve davanın taraflarınca kabul edilmiştir. Bu kabul gereğince davacı tarafın, sözleşme imzalandıktan sonra, şirket hisselerinin %35 ini devir alıp şirket kayıtlarına ilişkin defterlerin sözleşme gereği teslimi ile şirketin mali durumunu öğrendikleri beyanına, mahkememizce itibar edilmiştir.

Davacı … 18/03/2021 tarihli Beşiktaş …Noterliği nin … yevmiyeli ihtarnamesi ile sözleşmeden döndüğünü davalılara bildirmiştir. İhtarnamede davacı sözleşmeden dönme gerekçesini “sözleşme kapsamında yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, sözleşmenin ihlali, şirketin mali ve hukuki yapısına ilişkin sunulan bilgi ve taahhütlerin gerçeği yansıtmaması, bir kısım bilgilerin gizlenmiş olması” olarak açıklamıştır.
Dava dilekçesinde, ihtarnamede belirtilen sözleşme ihlali, şirketin mali ve hukuki yapısına ilişkin gerçeği yansıtmayan, gizlenen bilgiler ,taahhütler ;
-Yapılandırılan 182.008 TL, vadesi geçmiş ve yapılandırılmayan 328.966. TL VERGİ borcu bulunması. Yapılandırılan 1.402.757.TL , vadesi geçmiş ve yapılandırılmayan 844.070 TL SGK prim borcu bulunması
-Çalıştırılan işçilerin haklarının verilmemesi prim ve maaşları nedeniyle (Sigortasız işçi çalıştırması, sigorta primlerinin eksik yatırılması, Basın İş Kolunda sigortası yapılmaması, fazla mesai, yıllık izin ve sair işçilik hakları, İş güvenliği, KVKK gibi yasal sorumluluklar,) dava açmak üzere arabuluculuk sürecini başlatması veya dava açmaları
-Şirketin imza tarihi öncesine ait kira, tadilat/inşaat borçlarının da ortaya çıkması
-Aktarılacak para ile ödenecek; şirketin… Tv İletim ücretleri, … A.Ş, … (… A.Ş), …Ltd. Şti. borçlarının ödenmemesi
-…aracılığıyla aktarılan sözleşme ödemesinin şirket hesaplarında bulunmaması.
– www. … .com internet sitesi ve buna bağlı tüm instagram, facebook ve twitter sosyal medya hesaplarının “…A.Ş.” ne ait olması, davacının bu sosyal medya hesapları hakları konusunda yanıltılması şeklinde açıklanmıştır.

Mahkememizce atanan denetim Kayyumu Prof … ın 05/10/2021 tarihli raporunda, davacı … in sözleşmenin ihlali ve yükümlülüklerin yerine getirilmemesi gerekçesi olarak açıkladığı;
SGK ve Vergi borçları; “Sözleşme tarihindeki şirketin Vergi borçları 77.561,82 TL olup, SGK borçları 267.222,11 TL ‘dir.Şirketin 7256 sayılı kanun ile devam eden Vergi ve SGK borç yapılandırmaları mevcut olup, 30/04/2021 tarihine kadar olan dönemi kapsayan yeni 7326 sayılı kanun kapsamında getirilen yapılandırmaları bulunmaktadır. 30/09/2021 tarihi itibariyle 1.023.594,02 TL vergi borcu olduğu bu tutarın 770.481,12 TL sinin yapılandırıldığı, 7256 ve 7326 sayılı kanunlar kapsamına girmeyen vadesi geçmiş borçlarının 253.106,90 TL olduğu, SGK borçlarının 2019/09 ayından beri düzenli olarak ödenmemiş SGK prim borçları olduğu tespit edilmiştir. 7256 sayılı yasa kapsamında yapılandırılmış SGK borçları 1.227.745,93 TL’ olduğu tespit edilmiştir.
Çalıştırılan işçiler ; 335 Personele borç bulunduğu, 559.035,12 TL olduğu, bu tutarın 515.949,02 TL ‘sinin maaş borcu, 43.086,10 TL ‘sinin de …Emeklilik Sistemi borcu olduğu tespit edilmiştir.İşçilerin ödenmeyen primleri nedeniyle 1.227.745,93 TL SGK borcu bulunduğu tespit edilmiştir.Bu işçilerden arabuluculuk sürecine gidenlerden 25 kişi ile uzlaşma sağlanıp ödeme yapıldığı,
Şirkete ait kira, tadilat/inşaat borçları; şirketin …HİZMETLERİ A.Ş.’ne 691.200,00 TL kira borcu, … A.Ş.’ne732.803,10 TL tadilat/inşaat borcu olduğu tespit edilmiştir.
Aktarılacak para ile yapılacak ödemeler; … ANONİM ŞİRKETİ (…) e 3.483.360,00 TL yıllık hizmet bedeli borcu olduğu … AŞ ‘ne 140.599,13 TL borcu olduğu tespit edilmiştir.
… aracılığıyla aktarılan paranın şirket hesaplarında bulunmaması;
…’ın sözleşme gereği davacı’dan elden ve banka yoluyla toplam 37.397.550,00 TL aldığı, bu tutarın 17.631.778,27 TL ‘sini (21.242.496,34 – 3.650.000 ) şirket kayıtlarına aktararak şirket menfaatleri için kullandığı, 11.138.108,25 TL nin şirket kayıtlarında bulunmadığı tespit edilmiştir.
– www…com internet sitesi ve buna bağlı tüm instagram,…ve…sosyal medya hesaplarının “…A.Ş.” ne ait olması, davacının bu sosyal medya hesapları hakları konusunda yanıltılması
Taraflar arasındaki sözleşmenin 2.1 maddesinde alım-satım konusu
Sözleşmenin 2.1 maddesi; Satış Hisselerinin satımı ve devri; işbu hisseler ile bağlantılı, dağıtılmamış kâr payı hakları, ekonomik ve yönetimsel haklar dahil olmak üzere Satış Hisselerine ilişkin tüm hakları ve Satış Hisselerine tekabül eden Şirketin (lisans hakları, sosyal medya hesapları, fikri mülkiyet hakları, tüm envanteri, domain hakları dahil ve bunlarla sınırlı olmamak üzere) tüm maddi ve manevi haklarını da içermektedir. Şeklinde açıklanmıştır.
Burada açıkca sosyal medya hesaplarının satışa dahil olduğu belirlenmiştir. Tarafların kabulünde olduğu üzere www…com adresi dava dışı …A.Ş ye aittir. Davalı taraf sözleşmenin konusunda söylenen sosyal medya hesaplarının www…com olduğunu savunmuştur. Ancak satışa konu şirkete ait … TV nin … e bildirilen adresi www. … .com değil www. … .com dur.
Davalı taraf cevap dilekçesinde Sözleşmenin 3.1-f maddesinde www. … .com adresinin üçüncü kişilerde tutulduğunu ve bu hesapların kullanımınında sağlanacağının hüküm altına alındığı açıklamıştır.Mahkememizce 09/12/2021 tarihli duruşmada dinlenen davalı asil … sözleşmenin 3.1-f maddesinde açıkca yazılmayan internet adresinin www. … .com olduğunu, bunun kullanımınında davacıya verildiğini beyan etmiştir.
Sözleşmenin 4.1 maddesinde;” satıcıların garantileri ;Alıcı şirketin faaliyet alanına ilişkin özel bilgi ve deneyime sahip değildir. Satıcı bunu garanti eder.”
Sözleşmenin 4.3 maddesinde;” tazmin yükümlülüğü; satıcılardan …
A-madde 4.1 ve Ek v4 satıcının garantileri kısmında alıcıya karşı üstlenmiş oldukları ve satılanda bulunduğunu belirttikleri niteliklerin satılanda bulunmaması;
B-şirketlerin alıcı nın madde 2 deki ödemeliri tamamlamasından sonra geçmişe ait herhangibir borç veya yükümlülüğün (kefalet,garanti dahil tüm yükümlülükler) ortaya çıkması
C-şirkete karşı açılmış açılacak davalar (imza tarihi sonrası kaynaklı) dışında imza tarihinden önce yapılmış olan tüm iş ve işlemlerden doğmuş ve doğacak yükümlülükler
D-şirkete üçüncü kişiler tarafından imza tarihi öncesi işlemler kapsamında yöneltilen iddialar ve yükümlülüklerden
Alıcıyı beri tutacağını ve bu yükümlülüklerin münferiden kendisi tarafından karşılanacağını kabul ve taahhüt eder.bu minvalde iş bu sözleşmede belirtilen istisnalar dışında satıcılardan … şirketin imza tarihi öncesi dönemine ilişkin doğmuş ve doğacak yükümlülükler nedeniyle şirkette oluşabilecek tüm zararlardan kendisi tarafından münferiden karşılanacağını kabul beyan ve taahhüt etmiştir”
Bu maddeler hükmü gereğince davacı … in hisse devir sözleşmesini davalıların müşterek ve davalı … ın münferid tam garantisi altında imzaladığı anlaşılmaktadır.

Davacı … in sözleşmenin 4.1 ve 4.3 maddelerindeki garanti altında satın aldığı hisselere ait olan sosyal medya hesabı konusunda; RTÜK e bildirilen sosyal medya hesapları ile aslında şirketin sahip olduğu sosyal medya hesapları konusunda yanıltıldığı sabittir. Davalıların bu şekilde sözleşmenin 4.1 ve 4.3 maddelerindeki garanti yükümlerini ihlal ettiği, sözleşmeye aykırı davrandığı anlaşılmıştır.

Sözleşmenin 4.4-b maddesi; ” alıcının şirkette imza tarihinden önceki işlemlerine ilişkin meydana gelen zararın şirketin varlığını önemli ölçüde zarara sokacak nitelikte olması halinde sözleşmeden dönme ve edimlerin iadesi talebinde bulunma hakkı saklıdır” Hükmü gereğince ; Mahkememiz tarafından sözleşmeden dönme için aranan şirketin varlığını önemli ölçüde zarara sokacak nitelikte sözleşme ihlalinin gerçekleştiği sabit bulunmuştur.

Sözleşmenin 2.2 maddesinde;” satış hisseleri yukarıda giriş bölümünde tanımlandığı gibi şirketin sermayesinin %50 sini temsil eden hisseyi ifade etmektedir…. imza tarihi itibariyle şirkette mülkiyetine sahip olduğu toplam 120 hissenin tamamını alıcıya satıp devrederek şirketteki hissedarlığından çıkacak ve …ise şirkette mülkiyetine sahip olduğu toplam 2880 adet hissesinin imza tarihinde 930 adetini alıcıya satıp devredecektir.B vesile ile alıcı imza tarihinde şirket hisselerinin %35 ini ve takiben tüm bedeller ödendikten sonra şirket hisselerinin %15 ini devralmak suretiyle şirketin %50 sine denk gelen toplam 1500 adet hissenin (beheri 100 TL değerinde) ve … ise şirketin %50 sine denk gelen toplam 1500 adet hissenin (beheri 100 TL değerinde) sahibi olacaktır.”
Sözleşmenin 2.3 maddesinde; “satış bedeli; taraflar şirketin borçlarını sahibi olduğu yayın lisansı dahil lisans ve sözleşmelerin ve fikri mülkiyet haklarını dikkate alarak bu sözleşmeye tabi işlem için 5.000.000,00 ABD dolarını satış bedeli olarak belirlemişlerdir. Ayrıca Alıcı 2.000.000,00 ABD doları yatırım bedeli ve işletme gideri olarak ödeyeceğini kabul beyan ve taahhüt eder” Hükmü mevcuttur.
Sözleşmenin 2.2 maddesinde açıklandığı üzere davalı şirket 3.000 adet hisseden ibarettir. 120 adet hisse … a 2880 adet hisse de …a aittir. Sözleşmenin 2.2 maddesi ile satışa konu %50 ye karşılık 1500 adet hissedir. Sözleşmenin 2.3 maddesi gereğince 1500 adet hissenin değeri 5.000.000,00 ABD doları olarak belirlenmiştir.
Sözleşmenin 2.2 maddesi gereğince davacı … şirket hisselerinin %35 ine karşılık olan … a ait 120 adet ve … a ait 930 adet hisseyi ( toplam 1050 adet) sözleşmenin imzalanması ile devir ve temlik almıştır. 1.050 adet hissenin değeri
1050 X 5.000.000,00 ABD doları : 1.500 = 3.500.000 ,00 ABD doları dir.
Davacı … sözleşmenin 2.3 ve 6.2 maddelerinde açıklandığı üzere kendi adına 2.000.000,00 ABD doları yatırım bedeli ödeyecektir.
Ayrıca sözleşmenin 6.2 maddesi gereğince ödeme tarihi belirlenmemiş şekilde kurucu ortak … adına 2.000.000,00 ABD doları yatırım bedeli ödeyecektir.
Davacının sözleşme gereğince ödemesi gereken;
3.500.000 ABD doları (%35 hisse 1050 adet bedeli ödenmiş devir alınmış )
1.500.000 ABD doları (%15 hisse 450 adet bedeli ödenmemiş devir alınmamış)
2.000.000 ABD doları ( kendisi için yatırım ve işletme bedeli )
2.000.000 ABD doları ( … adına yatırım ve işletme bedeli)dir.

Davalı tarafın kabulünde olduğu üzere;davacı … in
… hesabına 26.875.750 TL = 3.880.000 ABD Doları
Şirket hesabına 3.975.100 TL = 552.000 ABD Doları
TOPLAM 30.850.850TL = 4.432.000 ABD Doları
banka yoluyla ödediği
Sözleşmenin 2.3 maddesi “İmza Tarihi itibariyle Alıcı Tarafından Satıcıya, yatırım ve giderleri ile ilgili (2.226.450 ABD Doları) ve borçlar ile ile ilgili(583.550 ABD Doları) olmak üzere toplam 2.810.000 ABD Doları ödeme yapmıştır.Bugüne kadar Alıcı tarafından yapılan 2.810.000 ABD Doları ödeme… tarafından çeşitli yatırımlarına, işletme gideri ve Bugüne kadar Alıcı tarafından yapılan 2.810.000 ABD Doları ödeme … tarafından çeşitli yatırımlarına, işletme gideri ve masraflarına (2.226.450 ABD Doları) ve de bir kısım borca (583.550 ABD Doları) harcanmıştır.”
Sözleşmenin 2.3 maddesinde de davalılara sözleşmenin imzalanmasından önce yapılan ödemenin miktarı tarafların inkar edilmeyen imzaları ile kabul edilmiştir. Davalıların ödemenin miktarının doğru olmadığı yolundaki savunmaları, cevap dilekçesi ekinde sunulan banka, mail ve EK-2 şeklinde sunulan tutanaklar nedeniyle kabul edilmemiştir. Alınan kayyum raporunda da sözleşme öncesi ve sonrası olmak üzere davalılara, davacı tarafça 6.232.000,00 ABD doları ödeme yapıldığı belirlenmiş, mahkememizce de bu miktar ödeme sabit bulunmuştur.
Mahkememizce davanın kabulü ile; 26/03/2020 tarihli sözleşmenin 4.b md gereğince sözleşmeden dönme koşulları oluştuğundan 1.000.000,00 USD (Amerikan Doları) nin dava tarihi 28/04/2021 den itibaren, 5.232.000,00 USD (Amerikan Doları) nin ıslah tarihi 19/11/2021 den itibaren işleyen 3095 sy nın 4/a md gereğince devlet bankalarının USD (Amerikan Doları) mevduata ödediği en yüksek faiz oranı ile davalılar … ve … dan (… ın sorumluluğu 400.000 USD ile sınırlı olup, tahsilde tekerrür olmamak üzere) alınarak davacı … e verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /.
1-26/03/2020 tarihli sözleşmenin 4.b md gereğince sözleşmeden dönme koşulları oluştuğundan 1.000.000,00 USD (Amerikan Doları) nin dava tarihi 28/04/2021 den itibaren, 5.232.000,00 USD (Amerikan Doları) nin ıslah tarihi 19/11/2021 den itibaren işleyen 3095 sy nın 4/a md gereğince develet bankalarının USD (Amerikan Doları) mevduata ödediği en yüksek faiz oranı ile davalılar … ve … dan (… ın sorumluluğu 400.000 USD ile sınırlı olup, tahsilde tekerrür olmamak üzere) alınarak davacı … e verilmesine
2-Davacı alacağı tamamen tahsil edildiğinde; sözleşmeden dönmenin doğal sonucu olarak davalı … Teknolojileri Ve Hizmetleri AŞ nin 120 adet payının davalı … a 930 adet payının … a her türlü takyidattan ari olarak iadesine, davalı şirket tarafından hisselerin davalılar adına tescili işlemlerinin yapılmasına
3-Davalı şirkete ait ticari defterlerin davacı … de olması halinde mahkememiz kararının kesinleşmesi beklenmeden denetim kayyımı eliyle davalı şirkete teslimine
4-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde 05/05/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve denetim kayyımı görevinin sona ermesine
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ve hesap olunan 3.954.489,97 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 140.476,45 TL peşin harç +958.862,88 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.099.339,33 TL harcın mahsubuna eksik 2.855.150,64 TL karar harcın davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar … ve …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına
(Bu miktarın 161.887,04 TL sinden davalılar … ve … , kalan 2.693.263,6 TL sinden davalı … ın sorumlu olmak üzere )
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 667.528,52 TL nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine
(Bu miktarın 37.848,86 TL sinden davalılar … ve … , kalan 629.679,66 TL sinden davalı … sorumlu olmak üzere )
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.219.718,83 TL (başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı,davetiye ve müzekkere gideri, kayyum ücreti) nin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
(Bu miktarın 69.158,05 TL sinden davalılar … ve … , kalan 1.150.560,78 TL sinden davalı … sorumlu olmak üzere )
8-Davalı … A.Ş. Yasal hasım olup davayı açmaya sebebiyet vermediğinden lehine veya aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına,
Davacı/Vekili Av. … Av. …, Davalı … İleişim vekili Av. …, diğer davalılar vekili Av. …, davalı asil …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır