Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/29 E. 2023/12 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/29 Esas
KARAR NO : 2023/12
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirketten mal karşılığı alacaklı olduğunu, alacakları ödenmeyince; … 24. Noterliğinin 24.01.2013 tarih … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile, ticari avans faizi ile birlikte cari hesap alacağı talep edilmiş olduğunu, Davalı şirketin, müvekkili şirketten mal aldığını, mallara ilişkin faturaların tebliğ edildiğini, ihtarnamenin keşide edildiğini ancak yinede borcun ödenmediğini, Müvekkili şirketin, alacağını alabilmek için …. İcra Müdürlüğünün 2013/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı tarafın icra takibine de haksız, kanunsuz itiraz edilerek kötü niyet ile takibin durdurmasını sağladığını, haksız, dayanaksın, ve kanuna aykırı bir şekilde yapılan itirazın iptali ve kötü niyet ile itiraz, yapılmış olduğundan alacağın icra dosyasına yapılan itiraz dilekçesinde söz edildiği gibi müvekkili şirket ile davalı şirketin imzaladığı bir sözleşmenin olmadığını, ödeme şeklinin Barter çek ile yapılacağı kararlaştırılmamış olduğunu, müvekkili şirketin alacağının nakden ödenmesi için …. İcra Müd.’nün 2013/… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline , davalı şirketin asıl alacak miktarının %40 dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında … İcra Müdürlüğünün 2013/… Esas sayılı dosyası üzerinden girişilen icra takibinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, her ne kadar dava dilekçesinde taraflar arasında bir sözleşmenin akdedilmediği iddia edilmiş ise de sözleşmenin mevcut olduğunu, davacı şirket ile akdedilen sözleşmenin Barter çeki ve mal tesliminde faturaya istinaden çek veya banka havalesi ile yapılacağı kararlaştırıldığı, müvekkili şirket tarafından davacı şirketin Türk Barter International’daki cari hesabına 87.928,44-TL tutarındaki Barter çeki alacak olarak kaydedildiğini, müvekkili şirketin hiçbir nakit borcu bulunmadığını sadece davacının 14.069,20-TL Barter çek alacağının mevcut olduğunu, söz konusu alacak ile ilgili mutabakata varılması için davacı şirketle tüm uğraşmalara rağmen iletişime geçilemediğini, müvekkili şirket tarafından bütün şirket adına kesilmiş sevk irsaliyeleri ve faturaların gereğine uygun şekilde ödemelerinin yapıldığını, ödenmiş olan borca istinaden yapılan icra takibine itirazın haklı olup takibin haksız ve kötü niyetli olduğu aşikar olduğundan davanın reddini ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya bir örneği getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 102.330,47-TL Asıl alacak, 12.888,73-TL Asıl Alacak işlemiş faizi olmak üzere toplam 115.219,20-TL’nin tahsili amacıyla 11/02/2013 tarihinde örnek 7 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce kaldırma ilamı ışığında eksikler tamamlanmış ve kaldırma ilamına uygun inceleme yapılmış ve yeniden tahkikat yapılmıştır.
Dosya kapsamı incelendiğinde; dosya kapsamına en son alınan ve davacı tarafça itiraz edilmeyen 29/11/2022 tarihli Ek raporda özetle ; dosya kapsamında bulunan 08.11.2017 tarihli ek raporda davacının 2010 ve 2011 yılı kapanış tasdiklerinin görülmediği belirtilmiş olmakla, bu hususun sehven heyetin gözünden kaçtığı, defterlerin kapanış tasdiklerinin olmaması ve davacı tarafça bunun aksini ispat edici vesika sunulmamış olması nazara alınarak davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı belirtilmiş ve yine ek raporda, Barter Üyelik sözleşmesi altındaki imzanın davacı şirket yeklisine ait olduğu tespitine ilişkin olarak, bu hususun sözleşmenin yorumuna dair olduğu, bu yorumun Sayın Mahkeme tarafından yapılması gerektiği, davacının esasen kullanmadığı bir ödeme yolunu 22.02.2011 tarihli sözleşme sonrası tekil olarak tercih ettiği dile getirilmiştir.
Dosya kapsamı itibari ile Barter Üyelik sözleşmesi altındaki imzanın yapılan grafoloji incelemesi ile davacı şirket yetkilisine ait olduğu tespit edilmiştir.
Hülasa ödemenin barter ile yapılacağına ilişkin bir sözleşme mevcut olması, alınan bilirkişi raporu ile bu sözleşme altındaki imzanın da şirket yetkilisi tarafından atıldığının tespit edilmesi, ödeme alınmadığı iddiasına rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin ihtilaf sonrası da uzun süre devam etmesi, ilgili ödemenin netice itibariye davalı şirket tarafından yapılmış olması ve usulüne uygun tutulan davalı şirket ticari kayıtlarının bu durumu tasdik etmesine rağmen davacı yan ticari kayıtlarının usulüne uygun tutulmamış olması sebebiyle lehine delil teşkil etmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde ödemenin barter sistemi içerisinde yapılmasının teamüle uygun bulunduğu mahkememizce değerlendirilmiş, anılan sebeple davanın reddine karar verilmiş, davacı yanın takipte kötüniyetli olduğu hususunun ispat edilememesi sebebi ile davalı yanın tazminat talebinin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın reddine,
2-Davalı tarafın tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcınIN, peşin alınan 1.171,55 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 991,65 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafça yapılan 133,85 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarife gereğince hesaplanan 16.349,57 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*