Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/27 E. 2021/41 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/27
KARAR NO : 2021/41
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2016
KARAR TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı … arasında 01,01.2014 tarihli “Personel Taşımacılığı Sözleşmesi”nin bağıtlandığını, sözleşmeye göre müvekkili firmanın, sözleşmeye EK’Iİ şartnamede belirtilen işleri yerine getirmeyi, davalı firmanın da belirlenen bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin 01.01.2014 ile 01.01.2015 tarihi arasında geçerli olacağını, 01.01.2014 tarihli ve altı imzalı İşveren Firma Şartnamesinin işbu sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğunu, Personel Taşımacılığı Şartnamesi ile Konusunun (1.madde), belirli güzergâhlar üzerindeki işveren (davalı) firma çalışanlarının ulaşımının sağlanması olduğu, süresinin (2.madde), 01.01.2014 ile 01.01.2015 tarihleri arasındaki 1 yıllık süreyi kapsadığı, 2/1 maddesine göre, sözleşme bitim tarihinden önce tarafların aksine bir yazışma olmadığı takdirde, hizmet süresinin bir yıl daha uzayacağını, ücretin KDV dahil aylık 18.818,64 TL olacağının kararlaştırıldığını, müvekkili firmanın, bağıtladığı hizmet sözleşmesi gereği 01.01.2014-01.01.2015 tarihleri arasında kendi edimini eksiksiz ifa ettiğini, tarafların, aksine bir yazılı irade beyanında bulunmaması üzerine şartnamenin 2/1 maddesi gereği Taşımacılık Sözleşmesinin aynı şartlarda 1 yıl daha uzadığını ve 01.01.2015-01.01.2016 döneminin taraflar arasında akden ve fiilen başladığını, müvekkili firmanın, işbu karşılıklı anlaşma ile uzayan sözleşme gereği edimini eksiksiz ifa ettiğini ve personel taşımacılığını üstlendiğini, 2015 yılı Haziran ayına kadar davalı … yönetiminin de kendi edimini ifa ettiğini ve ücret ödemelerini eksiksiz ifa ettiğini, fakat Temmuz ayı itibari ile davalının, hiçbir gerekçe göstermeden müvekkili firmanın hakedişlerini yapmamaya başladığını ve temerrüde düştüğünü, müvekkili firmanın, Site Yönetiminin temerrüdüne rağmen hizmetini ifa ettiğini, hizmet verdiği her aya ilişkin de faturalarını eksiksiz bir şekilde tanzim ederek davalı … yönetimine elden/posta/kargo aracılığı ile tebliğ ettiğini ve ticari defterlerine de işlediğini, müvekkilinin, 8 aylık hizmet bedelini davalı … yönetiminin temerrüdü sebebiyle alamadığını, site yönetiminin, sürekli olarak borçları ödeyeceğini vaat ederek müvekkilini oyaladığını, fakat ödemediğini, bunun üzerine de icra takibi başlatıldığını, İşbu icra takibine konu faturaların;
31.07.2015 tarih, … seri numaralı ve 18.818 TL bedelli,
31.08.2015 tarih, … seri numaralı ve 18.818 TL bedelli,
30.09.2015 tarih, … seri numaralı ve 18.818 TL bedelli,
31.10.2015 tarih, … seri numaralı ve 18.818 TL bedelli,
30.11.2015 tarih, … seri numaralı ve 18.818 TL bedelli,
31.12.2015 tarih, … seri numaralı ve 18.818 TL bedelli,
31.01.2016 tarih, … seri numaralı ve 6.272,66 TL bedelli olduğunu, davalı … Yönetiminin başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini, davalı itirazlarının tümünün de haksız olduğunu, 01.01.2014 Tarihli Personel Taşımacılığı Sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olan işveren (davalı) Personel Taşımacılığı Şartnamesinin 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin 1 yıl daha uzatıldığını, yani taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin bulunmakta olduğunu, Davalının kendilerine gönderilmediğini iddia ettiği, 5 adet faturanın;
… barkod numarası ile PTT aracılığıyla,
… barkod numarası ile PTT aracılığıyla,
… barkod numarası ile PTT aracılığıyla,
… Kargo takip numarası ile …kargo aracılığıyla davalı … Yönetimine tebliğ edildiğini, davalının 2 adet faturanın … Noterliği aracılığı ile iade edildiğini iddia ettiğini, oysa müvekkili firmaya ulaşan, müvekkili firma tarafından tebellüğ edilen böyle bir evrakın olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte işbu faturaların davalı … yönetimine tebliğ tarihi esas alındığında davalının işbu faturalara itiraz ve iade etme tarihinin 25.02.2016 olduğunu, davalı iddiasına göre bu itirazın süresi geçtikten sonra yapıldığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, itirazların iptaline, … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı dosyasında takibin devamına, davalının takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı anlaşma ile sonlandırıldığını, bu sebeple 2015 yılı Haziran sonuna kadar sözleşme gereği bedellerin ödendiğini ve 2015 Temmuz ayının başlangıcından itibaren de davacının her minibüsüne binen her bir kat maliki veya personelden ücretini aldığını, hatta bu sebeple korsan olarak ücretli yolcu taşıdığı gerekçesiyle davacının şikayet edildiğini, davacının bu sebeple uzun süre müvekkili şirkete fatura keserek müvekkili şirketin kayıtlarına bu faturaları işlettirmediğini, sonraki tarihlerle müvekkili site yönetimine gönderdiği faturaların da kabul edilmediğini, her defasında kendisine iade edildiğini, sözleşme süreci sonlandırıldığından, davacının ücretini bizzat aracına binen site sakinlerinden toplayarak bir müddet daha bu hizmeti devam ettirdiğini, sözleşmenin devam etmesi halinde, davacının doğrudan doğruya site sakinlerinden yol ücreti tahsil etmek gibi bir uygulamaya gitmeyeceğini, site yönetiminin site çalışanlarına değil de site sakinlerinin ulaşımlarını sağlamaya dönük olarak böyle bir sözleşme yapmasının hukuken doğru olmadığı yönündeki tespitlerden sonra durumun davacı ile müzakere edildiğini ve sonucunda karşılıklı olarak bu sözleşmenin feshedildiğini, site sakinlerine durumun duyurulduğunu, davacının hem site sakinlerinden ücret alıp hem de site yönetimine fatura kesmesinin hukuken başka tanımlar içerisine girmekte olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak şartı ile tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının davalıdan bulunan alacağı nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce 05/11/2019 tarih 2016/… e., 2019/… karar sayılı karar ile “Davanın KISMEN KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün 2016/… e. Sayılı takibe yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 119.180,66-TL asıl alacak, 4.673,14-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 123.853,80-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ” dair karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 17/12/2020 tarih 2020/… esas 2020/… karar sayılı ilamında; ” Açıklanan hususlar gözetildiğinde somut olayda, davacı taşıyıcı (sağlayıcı) ile davalı iş sahibi (tüketici) arasında taşıma sözleşmesi niteliğinde tüketici işlemi bulunmaktadır. Bu kapsamda taşıma sözleşmesi ilişkisinin de Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakla, 6502 sayılı Kanun’un 73/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme tüketici mahkemesidir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır ve görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olamaz. İşbu dava bakımından tüketici mahkemesinin görevli olması nedeniyle, mahkemece davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddi ile talep halinde tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırmıştır.
Mahkememizce … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 17/12/2020 tarih 2020/… esas 2020/… karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda mahkememizin görevsizliğine dair karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır