Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/269 E. 2021/717 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/269 Esas
KARAR NO : 2021/717
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; … adına kayıtlı 2007 Model … marka … plaka numaralı aracın müvekkili bankaya kredi borcu nedeniyle rehinli olduğunu, aracın çalınması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aracın çalıntı tarihindeki kasko bedeli olan 102.606,00TL ye davalı şirkete ihtarname tebliğ tarihi olan 28/07/2010 tarihinden itibaren işleyen 13.500,00TL yasal faizi ile birlikte toplam 116.106,00TL alacağının dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya rehinli olan aracın şirketlerine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sigortalı aracın kendi anahtarı ile çalındığını, bunun poliçeye göre teminat kapsamında olmadığını, aracı kullanan şoförde tek anahtar bulunduğunu, asıl anahtarın ele geçirilerek aracın çalınmasının ek teminatla sigorta kapsamında bulunduğunu, ayrıca bu aracın kiralık olarak verilmiş olduğunu ve müvekkilinin durumunu ağırlaştıran bu hususun müvekkiline bildirilmediğini, müvekkilinin bu durum karşısında sigorta poliçesini feshetme hakkının veya prim farkı talep etme hakkının bulunduğunu, bu durumun riziko gerçekleştikten sonra yani sigortalı aracın çalınmasından sonra öğrenilmiş olması nedeniyle, aleyhe kabul sayılmamak koşulu ile tazminata hükmedilmesi halinde, sözleşme kurulurken tahakkuk ettirilen prim ile mevcut durum itibarı ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre tazminatta indirim yapılması gerektiğini, ilgili belgelerin temin edilerek ibraz edilmediğini, aracın çalınma tarihindeki piyasa rayiç değerinin 60.000TL olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
07.01.2013 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacıya rehinli bulunan … plakalı aracın 19/07/2009 tarihinde çalınmış olması davalı sigorta şirketinin düzenlenmiş olduğu kasko sigorta poliçesi teminatında bulunduğunu, davalı otobüsün kiralık olarak kullanıldığı bu şekilde kullanılmasının ise riski artırması nedeniyle ilave prim alınması gerektiği halde poliçenin düzenlenmesi sırasında ilave prim alınmamış bulunduğunu bu nedenlede alınan prim ile alınması gereken prim arasındaki orana göre de dosyası içerisinde de kira sözleşmesine rastlanmadığnı, kira sözleşmesinin dosyaya sunulması halinde bu konunun yeniden değerlendirilmesinin mümkün olacağını, davacının talebi yerinde bulunduğu takdirde davacının alacağının 87.000,00TL olduğu sonucuna varıldığını mütalaa etmişlerdir.
GEREKÇE:
Mahkememizden verilen 21/06/2016 tarih ve 2014/… Esas, 2016/… Karar sayılı kararın, temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2020/… Esas 2020/… sayılı kararı ile kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmış, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak bozma ilamı doğrultusunda yargılama yapılmıştır.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.1. maddesinde 5 bent halinde sayılan çarpma, çarpışma, yangın, çalınma gibi rizikoların hepsinin bir arada tüm kasko poliçelerinde yer alması zorunlu değildir. Genel Şartlar A.l maddesi gereğince poliçede belirtilmek şartıyla sıralanan riziko gruplarından sadece biri veya birkaçı için teminat verilebilir. Dolayısıyla sayılan rizikolardan bir veya birkaçını teminat altına alıp diğerlerini teminat dışı bırakan poliçe geçerlidir. Şu hale göre poliçesinde gösterilmek koşuluyla çalınma rizikosu tamamen teminat kapsamından çıkarılabileceği gibi yine kasko poliçesinde gösterilmek koşuluyla teminat kapsamına alman rizikoların alanı da daraltılabilir.
Genel Şartların A.4.4.11. maddesi uyarınca “Araç anahtarının ek sözleşmede belirtilen haller sonucunda ele geçirilmesi suretiyle çalınması veya çalınmaya teşebbüsü sonucu meydana gelecek ziya ve hasarların” ek sözleşme ile teminat kapsamına alınabileceği düzenlenmiş; taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinde “Anahtar Kullanılarak Araç Çalınması Klozu”nda ise Kasko Sigortası Genel Şartları uyarınca, sigortalı araç anahtarları kullanılarak aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüsü sonucu meydana gelecek ziya ve hasarların poliçe teminatı dışında olduğu belirtilmiştir.
Hırsızlığın meydana gelmesinden sonra müşteki sıfatı ile ifade veren … isimli kişinin 19.07.2009 tarihli beyanında “aracı 18.07.2009 tarihi saat 21:30 sıralarında park ettiğini, ancak 19.07.2009 tarihinde aracı park ettiği yerde bulamadığını” beyan etmiş, mahkemece alınan 06.05.2013 tarihli bilirkişi ek raporunda davalı tarafça dosyaya sunulan otobüsün çalınma anma ait kamera görüntüsünü içerir CD’nin incelendiği, hırsızlığın gece gerçekleştiği, çalınan otobüsün yol kenarındaki tali yol üzerinde park edilmiş halde durduğu, ana yolda trafiğin oldukça işlek olduğunu, park halindeki otobüsün önünde iki, sol yanında ise bir aracın park halinde olduğu, kamera kaydı net olmamakla birlikte iki kişinin geldiğini ve otobüsü çalıştırarak götürdükleri belirtilmiş, davalı tarafça hazırlanan kasko ekspertiz raporunda ise olay yerinde bulunan güvenlik kamera kayıtlarının incelendiği, CD içerisinde bulunan 2. kamera kaydı dosyasının 46. dakikasında sigortalı aracın park halinde bulunduğu noktada iki şahsın sigortalı aracın etrafında dolandığı, 1 (bir) dakika sonra sigortalı aracın geri geri farları yanık bir vaziyette kısa bir mesafe gidip durduğu ve farlarının söndüğü, yaklaşık 5 (beş) dakika sonra aracın farlarının tekrar yanıp olay yerinde park halinde bulunan kamyon ve otobüsün arasından hızla uzaklaştığı ve araç giderken arka kapısının açık olduğu, havanın karanlık olması nedeniyle aracın içerisindeki şahısların net olarak gözükmediği belirtilmiştir.
Bu durumda, dosya içeriğine ve kamera görüntülerine göre aracın çok kısa zamanda çalındığı, tek anahtarının olduğu çalınmanın sigortalı araca ait anahtarla gerçekleştiği, bu nedenle rizikonun teminat kapsamı dışında olduğu, davalı sigortacının zarardan sorumlu olmadığı gözetilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 1.724,20-TL. nin 59,30-TL. nispi karar harcından mahsubu ile kalan 1.664,90-TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 14.980,07-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, davalı vekili ve davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 15 günlük yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)