Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/250 E. 2022/127 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/250 Esas
KARAR NO : 2022/127
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/10/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı …’ın 07/04/2016 tarihinde … plakalı kendisine ait aracı ile geri manevra yaparak … plakalı araca çarptığını, kazanın devamında da müvekkiline çarparak müvekkilinin her iki araç arasında kaldığını ve yaralandığını, kazanın oluşumunda … plakalı araç sahibi davalı …’ın asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, … plakalı aracın Zorunlu Trafik Sigortasının davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, … plakalı aracın ise Zorunlu Trafik Sigortasının davalı … Sigorta AŞ. tarafından yapıldığını, kaza nedeniyle 09/08/2017 tarihinde davalılar … Sigorta AŞ.ne ve … Sigorta AŞ.ne başvuru yapıldığını ancak bugüne kadar herhangi bir cevap verilmediğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 400,00 TL geçici iş göremezlik, 400,00 TL kalıcı iş göremezlik, 200,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan 07/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 07/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil nezdinde 29/04/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri kapsamında olduğunu, mahkemece kusur durumunun tespiti gerektiğini, kaza nedeniyle davacının talep ettiği geçici iş göremezlik, geçici iş göremezlik dönemine ait tedavi giderleri, tedaviye bağlı giderler ve bakıcı giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, bu hususlarda sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğinden mahkemece faize hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafça Sağlık Kurulu Rapor ibraz edilmediğinden müvekkilinin gerekli işlemleri yaparak maluliyet oranı ve tazminat miktarını belirleyemediğinden ödeme yapamadığını, davacının gerekli belgeleri müvekkiline ibraz etmeden Kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmediğinden dava ikame hakkı bulunmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil nezdinde 09/04/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri kapsamında olduğunu, mahkemece kusur durumunun tespiti gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece davacının maluliyetine ilişkin ATK’ndan rapor alınarak aktüerya hesabı yapılması gerektiğini, tedavisi tamamlanan ve kalıcı şekilde malûl kalan davacının bakıma muhtaç olup olmadığı hususunun maluliyet raporu dışında ayrıca bir hekim bilirkişiden rapor aldırılmadı gerektiğini, kaza nedeniyle davacının talep ettiği geçici iş göremezlik, geçici iş göremezlik dönemine ait tedavi giderleri, tedaviye bağlı giderler ve bakıcı giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, bu hususlarda sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait olduğunu, mahkemece davacının SGK’ndan kazaya ilişkin olarak rücu edilebilir herhangi bir ödeme alıp almadığının araştırılması gerektiğini, davacının eksik evrak ile başvuruda bulunması sebebiyle müvekkilinin temerrüde düşmediğinden faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren başlayabileceğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının iddialarının mesnetsiz olup gerçeği yansıtmadığını, davaya konu kazanın oluşumuna sebebiyet veren hatanın … davacının hatası olduğunu, kazanın gerçekleşmiş olduğu bölgede ve esnada yol yapım ve onarım işleri yapılmakta olmasına rağmen sürücülere bu durumu bildirir hiçbir işaret, tabela veya önlem alınmadığını, bu sebeple müvekkilinin kapalı olan ve kazanın meydana gelmiş olduğu yola girmek durumunda kaldığını, davacının … işçisinin kendisini uyarması sonucu yolun kapalı olduğunu öğrendiğini, daha sonra davacının … işçisi, müvekkiline kendisinin talimatlarına uymasını ve bu şekilde geriye dönerek kapalı yoldan çıkmasını söylediğini, müvekkilinin aracında bulunan el fenerini davacıya verdiğini ve yavaş bir hızla geriye doğru manevra yapmaya başladığını, davacının geriye doğru gelmesini söylemesi üzerine manevrasına devam ettiğini, daha sonra birinin dur demesiyle durduğunu ve hemen aracından inerek davacının yanına giderek davacının yaralandığını bu esnada gördüğünü, davacıya elinden gelen ilk yardımı da yaptığını, davaya konu kazada ilk olarak yeterli önlemleri almamış olan … kusurlu olup meydana gelen kazanın bir iş kazası olduğunu, kazada müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, davacı tarafın kalıcı sakatlığı söz konusu olmadığını, davacı tarafın bakıcı giderine ve kalıcı sakatlığına ilişkin herhangi bir belge sunmadığını, somut olayda davacı tarafın herhangi bir manevi zararının söz konusu olmaması sebebiyle manevi tazminat talep edemeyeceğini ve manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanarak malûl kalması sebebiyle maddi tazminatın davalılardan, manevi tazminatın davalı …’dan tahsili istemine ilişkindir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; kaza tespit tutanağı, soruşturma dosyası, hastane evrakları, poliçeler, iddialar, savunmalar, belgeler ve bilirkişi incelemesine dayanmış olup, taraflarca gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı Heyet Raporu’na göre; ”Davacı hakkında düzenlenmiş tıbbi belgeler ile dosyaya ekli olay tarihli grafiler ile 26.07.2018 tarihli diz MR’larının Kurulumuzda yapılan incelemeleri sonucunda; kişide mevcut olduğu tespit edilen menisküs yırtıklarının dava konusu olay da mı yoksa başka bir olay sonucu oluşup oluşmadığının tıbben ayrımının yapılamadığı, dava konusu olay ile söz konusu menisküs yırtıkları arasında illiyet bağının kurulamadığı cihetle; 1964 doğumlu … ın 07.04.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1 (bir) haftaya kadar uzayabileceği” ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22/03/2019 tarih ve 5504 sayılı Heyet Raporu’na göre; ”Davacı Mehmet Şakir Ataş’ın 07.04.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle sorulduğu üzere 30.03.2013 tarih, 28603 Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, kişinin dava konusu yaralanma nedeniyle (iş göremezlik / iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 1 (bir) haftaya kadar uzayabileceği, dava konusu kaza nedeniyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği 12.maddesi çerçevesinde geçici veya sürekli olarak başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 22/05/2019 tarih ve 6398 sayılı Heyet Raporu’na göre; ”Davalı sürücü …’ın % 75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu, davacı yaya …’ın % 25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu, dava dışı sürücü …’ın kusursuz olduğu” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 15/09/2020 tarih 2017/… Esas 2020/… Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacı tarafça kararın istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 11/02/2021 tarih 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamıyla; ”Somut olayda, dava konusu kaza, davalı sürücünün sevk ve idaresindeki kamyonun, kaza mahallinde geri manevra yapmakta iken kendisini yönlendirmek için aracın gerisinde bulunan davacı yayaya çarpması ve onu, kaza yerinde bulunan dava dışı araç sürücüsü yönetimindeki otomobil arasına sıkıştırması şeklinde gerçekleşmiştir. Özetle davacı, kamyon ile araç arasında sıkışarak yaralanmıştır. Kaza tarihi olan 07/04/2016 tarihli raporda her iki diz ve altında ağrı ve hassasiyetin mevcut olduğu tespit edilmiştir. Yine,… Hastanesince kazadan yaklaşık 3 ay sonra düzenlenen 04/07/2016 tarihli raporda sağ dizinde yırtık izlendiği bildirilmiştir. Kazanın gerçekleşme şekli ile kazadan sonra düzenlenen raporlara göre, davacının kaza tarihinden önce menisküs tedavisi görmemiş olması durumunda, dizde tespit edilen menisküs yırtıklarının, kazadan dolayı meydana geldiği, kaza ile illiyetinin bulunduğu kabul edilmelidir. O halde, davacı vekilinin bu konuda bildirdiği delilin toplanması, davacıya kaza tarihinden önce menisküs tanısı konulup konulmadığı, bu konuda tedavi görüp görmediği hususunun ilgili kurumdan sorularak araştırılması, kaza tarihinden önce menisküs tanısı konulup tedavi görmemiş olması veya bu konuda bir kayıt bulunamaması durumunda dizdeki menisküs yırtıklarının dava konusu kazadan meydana geldiği kabul edilerek, bu kabul doğrultusunda Adli Tıp Kurumundan kalıcı maluliyetin bulunup bulunmadığına ilişkin rapor düzenlenmesi istenerek tarafların iddia ve savunmaları ile bildirdikleri diğer deliller doğrultusunda bir karar verilmesi amacıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına” gerekçesiyle davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve dosya yeni bir esas almıştır.
Mahkememizce dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı gönderilerek kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı hakkında rapor hazırlanmasının istenilmesine karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 27/09/2021 tarih ve … sayılı Heyet Raporu’na göre; ”Muhittin oğlu … doğumlu …’ın 07.04.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası ile olaydan 3 ay sonra çekilen sağ diz … raporunda tanımlanan ve 26.07.2018 ve Kurulumuzca incelenen diz …’lerinde her iki dizde saptanan dizindeki menisküs yırtıklarının dava konusu olayla illiyetinin bulunması halinde, Olay günü çekilen grafilerde raporlanan bulguların diz içi kronik rahatsızlıklar bulunduğuna dair olduğu (ileri yaş vb.), … tarihli ortopedi muayenesinde (… Hastanesi’nin) eklem hareket açıklıklarının normal olduğu, dava konusu olaya bağlı yaralanmanın sekel bırakmadığı, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğinde menisküs yırtıklarından özürlülük verilmediği (ancak meniskektominin Tablo 3.33b’ye göre puanlandığı), bu cihetle dava konusu kaza ile illiyet bağı kurulsa dahi, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre, kişinin engel oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan ATK raporları ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalı sürücü …’ın … plakalı aracıyla geri manevra yaparken dava dışı sürücünün kullanımındaki … plakalı araç arasında davacı yayayı sıkıştırdığı ve yaralanmasına yol açtığı, meydana gelen kazada davalı sürücü …’ın yüzde yetmiş beş oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı yayanın ise yüzde yirmi beş kusurlu olduğu, … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısının davalı … Sigorta Anonim Şirketi, … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısının davalı … Sigorta Anonim Şirketi, sigorta şirketlerinin araç sürücülerinin kusuru oranında ve poliçe limitinde maddi tazminattan sorumlu oldukları, davacının ATK’dan alınan maluliyet raporunda engel oranının %0 çıktığı, usul ekonomisi açısından dosyanın aktüerya bilirkişisine verilmeyip davacı vekili tarafından yapılan geçici maluliyet tazminatı hesaplaması sonucu 206,05.-TL bulunduğu, bu hesaplamanın davalılara tebliğe çıktığı ve itiraz eden olmadığı anlaşıldığından maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 206,05 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsiline, manevi tazminat yönünden kaza sonucu davacının bedensel bütünlüğünün zedelendiği, Türk Borçlar Kanunu’nun 56 ncı maddesinin “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü düzenlediği, işbu kazada davalı sürücü …’ın yüzde yetmiş beş oranında bulunduğu, tarafların kusur oranı, sosyal ve ekonomik durumları ile davacının yaşı göz önünde bulundurulduğunda manevi tazminat talebinin 2.000,00-TL olarak kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
206,05 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … Sigorta A.Ş’den 18/08/2017 tarihinden itibaren, davalı …’dan 07/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine,
2.000,00 TL manevi tazminatın 07/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 3,42-TL harçtan mahsubu ile bakiye 77,28-TL harcın davalılar … Sigorta Anonim Şirketi ve …’dan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Maddi tazminat yönünden davacı tarafından peşin yatırılan 3,42-TL harcın davalılar … Sigorta Anonim Şirketi ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 136,62-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 136,62-TL harçtan mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
5-Manevi tazminat yönünden davacı tarafından peşin yatırılan 136,62-TL harcın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 206,05-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … Sigorta Anonim Şirketi ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 206,05-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Sigorta Anonim Şirketi, … Sigorta Anonim Şirketi ve …’a verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 560,97-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 28,05-TL’sinin davalılar … Sigorta Anonim Şirketi ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
12-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır