Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/23
KARAR NO: 2021/910
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında belli tarihlerde 41.235,10-TL, 42.743,14-TL ve 5.982,60-TL tutarlarında mal hizmetlerine karşılık fatura kesildiğini ve bu faturalara karşılık gelmekte olan ücret ödemesinin müvekkili şirkete yapılmadığını, buna istinaden Konya… Asliye Ticaret Mahkemesinin… talimat dosyası ile bilirkişi raporu alındığını, bilirkişi raporunda ticari defterlerin incelenmesi sonucu davalı şirketin müvekkiline karşı toplam 91.858,10-TL borcunun olduğunun tespit edildiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından açılan itirazın iptali davasında 49.960,84-TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline karar verildiğini, 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporundaki tespit edilen ve icra takibine girilmeyen 41.891,26-TL tutarındaki alacak miktarı için 02/11/2020 tarihinde Küçükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunarak takibin durmasına sebebiyet verdiğini beyanla; davanın kabulü ile haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin Küçükçekmece İstanbul olduğunu, görevli ve yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyanla davanın yetkisiz mahkemede açıldığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemelerin yetkisine ilişkin kanuni düzenlemeler noktasında HMK’nın 6/1. maddesi uyarınca; “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde düzenlendiği, HMK’nın 10. maddesi uyarınca; ”Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” şeklinde hüküm altına alındığı, bu yetki kurallarının kesin olmaması nedeni ile HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, Kanunun 19/2. maddesinin; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içerdiği, birden fazla mahkemenin yetkili olması hallerinde davacıya seçimlik hak tanınmış olması göz önüne alındığında, davacının, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacının, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açtığı taktirde seçme hakkının davalı tarafa geçeceği anlaşılmıştır.
Genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde yetkili icra dairesi, İİK 50/1 maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme, davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı yasanın 10. maddesinde, sözleşmeden doğan davalarda yetki düzenlenmiş, sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa yeri mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir.
Ancak HMK’ nın 10. maddesinde belirtilen sözleşmenin ifa yeri mahkemesinin yetkili olabilmesi için taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğunun ispatlanması gerekmektedir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki veya sözleşmenin varlığı alacaklı tarafça ispatlanamadığı takdirde, yetkili icra dairesi HMK 10. maddesi ve BK 89. maddeleri uyarınca belirlenemeyecektir. Ayrıca alacaklı tarafça, alacağın konusunu teşkil eden temel hukuki ilişki ispatlanamaz ise, alacaklının bu hukuki ilişkinin varlığına dayanarak kendi ikametgahında icra takibi yapmasına da yasal olanak bulunmamaktadır. Bu durumda yetkili icra dairesi, genel kural gereği borçlunun ikametgahı olan yer icra daireleri olacaktır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ilk itirazında bulunmuş, davacı adresi Konya davalı adresi Küçükçekmece olup davalı tarafça müvekkilinin adresinin Küçükçekmece / İstanbul olduğundan işbu davanın HMK 6 , 10, TBK 89 maddeleri uyarınca yetkisiz olan mahkememizde açıldığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın Yetkili BAKIRKÖY ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili BAKIRKÖY ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Anadolu Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
5-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
6-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2021
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır
-TASHİH ŞERHİ-
Her ne kadar 16/11/2021
tarihli celsede “4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Anadolu Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
” denilmiş ise de maddi hata yapıldığı anlaşılmakla hükmün;
” 4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,” olarak tashihine karar verilmiştir. 16/11/2021
Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır