Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/208 E. 2023/894 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/208 Esas
KARAR NO : 2023/894
DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2023

Mahkememizde görülen Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Davacı … … San. Ve Ltd. Şti. İlaç ve tıbbi cihazlar konusunda faaliyette bulunduğunu, davalı … tüzel kişi şirket ortağı olduğunu, ancak davalı 2014 yılından beri müvekkili şirketle hiçbir iletişim ve ilişki kurmadığını, Aynı tarihten beri davalıdan herhangi bir haber ve bilgi de alınmadığını
Davalı ortağın şirket toplantılarına katılmadığını, kendisini temsil ettirmediğini, TTK’nun 640/III. Maddesine göre “Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır.”. gereğince limited şirket ortağının haklı nedenle ortaklıktan çıkartılmasını,
Somut olayda tüzel kişi ortağın şirketle arasındaki bütün fiili ilişkisini kesmesi, şirketin ortaktan hiçbir haber alamaması şirket ile ortaklık ilişkiler yönünden şüphe ve belirsizlik yarattığını, bu durum faaliyetini sürdürmek durumunda olan davacı şirketi olumsuz etkilediği gibi dolaylı yoldan diğer ortakların da menfaatlerini etkilediğini, 27.01.2021 Tarihli olağan üstü genel kurul toplantısında davalının ortaklıktan çıkartılmasına yönelik karar alındığını ve şirket müdürüne işlemlerin yürütülmesi ve dava açılması için yetki verildiğini,belirterek ;… ‘nin davacı şirketteki ortaklıktan çıkartılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /
Davalı … ‘ye … aracılığı ile II … gazetesinde dava dilekçesi ve tensip tutanağı usulüne uygun olarak ilan edilmiş ise de dosyaya sunulan bir cevap dilekçesi olmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; Limited şirket ortağının haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması istemine ilişkindir.
Mahkememizce bildirilen deliller toplanmış, davalı ortak … nin karara en yakın tarihteki şirket hisse değerinin belirlenmesi bakımından SMM …, eczacı … ve ticaret hukuku bilirkişisi Dr…. ‘in 03/10/2023 tarihli heyet bilirkişi raporu alınmıştır.
Dinlenen davacı tanığı … ” davalı şirket temsilcisi olarak … ortaklar kurulu toplantısına 2 yıl süreyle katıldı, sonra Türkiyedeyken kücük bir kaza geçirmiş bundan sonra Türkiye ye gelmemeye başladı, duyduğumuza göre İtalya daki şirketin işleri bozulmuş, son 5 yıldır ortaklar kurulu toplantısına katılmıyor, şirketin sermaye artırımına gitmesi gerekiyor ancak davalı şirket katılmadığı için çoğunluk sağlanamıyor, kendisine toplantı için ulaşamıyoruz, bu nedenle şirket ortaklığının devamında davacı şirket yönünden fiili ve hukuki yarar kalmamıştır,” Şeklinde beyanda bulunmuştur..
Somut olayda
Limited şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması 6102 sy TTK nun 640/3 maddesinde düzenlenmiştir.
TTK madde 640– (1) Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir.
(2) Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir.
(3) Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır.
Şirketin mahkeme kararıyla ortaklıktan çıkarma hali için TTK 621 maddesi gereğince ortaklar kurulu kararı alması gerekecektir.
TTK madde 621– (1) Aşağıdaki genel kurul kararları, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabilir:…..
h) Bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması.
Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacı şirketin … ne … sicil numarasına kayıtlı olduğu, … Noterliğinden 30.06.2009 Yevmiye tarih ve … sayısı ile onaylanan ana sözleşmesinin 09.07.2009 tarihinde tescil edilerek … nin … tarihli … sayılı nüshasının 634 – 635. Sahifelerinde ilan olunduğu ,
20.07.2020 tarihli Ortaklar Kurulu Kararına göre 20.000,00TL olan şirket ana sermayesinin ortaklar arasındaki dağılımının
Ortağın Adı Soyadı / Unvanı Sermaye Tutarı Oranı %
… 8.000,00TL %40
… 6.000,00TL %30
… VK NO: 6.000,00TL %30
Toplam 20.000,00TL %100
şeklinde olduğu görülmüştür.
Davacı şirketin 25/01/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda alınan 3 numaralı genel kurul kararı ile ” … Srl şirketinden herhangibir haber ve bilgi de alınamamaktadır…. şirket toplantılarına da katılmamakta ve kendisini temsil ettirmemektedir.ortağın şirket ile bütün ilişkisini kesmesi ortaktan hiçbir haber alınamaması şirket ile ortaklık ilişkileri yönünden şüphe ve belirsizlik yaratmaktadır …” gerekçeleriyle TTK 621 de aranan nitelikli oy çokluğu ile çıkarma kararı alınmıştır.
Limited şirketler ile ilgili olarak haklı sebep kavramına ilişkin kanunlarımızda açık bir
tanımlama bulunmamakla birlikte, sürekli borç ilişkileri doğuran sözleşmelerde, taraflara haklı
sebeplerin varlığında taahhüt ettikleri sözleşme hükümlerini tamamen veya kısmen feshetme
yetkisi tanınmaktadır.
Haklı sebep, sürekli bir borç ilişkisine devam etmeyi, dürüstlük kuralı
gereği çekilmez hale getirdiği kabul edilebilecek hukuki olgudur.Haklı sebebin “ortağı ortak olmaya iten
nedenleri ortaklık ilişkisini sürdürmesini kendisinden beklememizi olanaksız kılacak oranda
değiştirecek olan hukuki olgu”, “azınlığın hakkaniyete uygun ve fakat objektif olarak ortaklığın devam etmesinden umduğu faydaları ortadan kaldıran olgular” şekillerinde de tanımlanması
mümkündür (Forstmoser/Meıer-Hayoz/Nobel, Schweizerisches Aktienrecht, Bern 1996. § 55,n.72).
Tarafların şahsını ilgilendiren veya taraflar dışındaki olaylar, sözleşme
ilişkisini taraflardan birisi için çekilmez hale getiriyorsa, haklı sebeple çıkarma veya çıkma
hakkı doğmaktadır.
Haklı sebep, her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. Duruma bağlı olarak, şirket
ortakları arasındaki anlaşmazlık ve husumet, ortaklıktan çıkma veya çıkarılma için haklı bir
neden olarak görülebilir (Y. 11. HD.’nin E. 2000/55, K. 2000/1242 sayı ve 21.2.2000 tarihli
kararı; Y. 11. HD.’nin E. 2003/2194, K. 2003/8154 sayı ve 22.9.2003 tarihli kararı).
Mali
hakların özellikle kar payı hakkının ihlali, ortaklığa katılım, bilgi alma, denetleme haklarının
ihlali, amaç ve konunun öznel olarak imkânsız hale gelmesi (TTK. m. 529/1-b), ortaklığın kar elde edemez, mali durumu kötülemiş hale gelmesi (TTK. m. 376), organların işlevsiz, çalışamaz
hale gelmesi (TTK. m. 530), kötü yönetim, iş göremezlik, kişisel anlaşmazlıklar da haklı sebep
olarak sayılmaktadır (Erdem, s. 111 vd.; Y. 11. HD.’nin E. 2004/7433, K. 2005/1213 sayı ve
15.2.2005 tarihli kararı).
Ortakların davranışları ortaklığın faaliyetlerini önleyecek, zarara
uğratacak yahut karşılıklı güveni sarsmış ve ortaklar artık bir arada olamayacaklar ve ortaklık
faaliyetlerini sağlıklı şekilde yürütemeyecekler ise haklı sebeplerin varlığını kabul gerekir.
Örnek olarak, şirket mükellefiyetlerinin yerine getirilmemesi, rekabet yasağının
ihlali, sadakat borcuna aykırı hareketler, şirket defterlerinin düzgün tutulmaması gibi ortaklığa
ilişkin sebepler yanında diğer ortaklar ve yakınlarına rencide edici sözler söylemek, haksız fiilde bulunmak (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E. 1997/9084; K. 1997/8442, T. 21.11.1997,
Kazancı İçtihat) gibi
Kişisel sebeplerin, pay sahiplerinin maddi haklarının ihlal edilmesinden bağımsız olarak
ortaklıktan çıkma veya çıkarılmaya gerekçe teşkil edecek ise, bu sebeplerin, ortaklığın
devamına ve pay sahiplerinin bundan sonra birlikte çalışmasına engel teşkil edecek ağırlıkta
olmalarını aramak gerekir. Bu da ancak pay sahiplerinin kişiliklerinin önemli olduğu şahıs
şirketi benzeri aile şirketlerinde yahut az ortaklı küçük anonim ortaklıklarda söz konusu olabilir
(Erdem, s. 154-155).
Somut olayda, davalının ortaklığın faaliyetlerini önleyecek, zarara uğratacak yahut karşılıklı güveni sarsacak herhangi bir davranışta bulunduğuna dair somut bir delil ibraz edilmemiş, tanık beyanı ve genel kurul kararında da böyle bir somutlaştırma yapılmamıştır.
Davalının genel kurula katılması bir hak olduğu gibi, diğer ortaklarla
aynı yönde oy kullanma gibi bir zorunluluğu da bulunmamaktadır.
Davalının genel kurul
toplantısına katılmaması TTK 621 md gereğince aranan nitelikli karar almak için aranan ” temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunu” bulmasına engel değildir. Şirket bu haliyle kanun ve esas sözleşmesine göre aranan nitelikli karar alma çoğunluğuna sahiptir.
Bu nedenle davacı şirketin, davalının haklı nedenle ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin talebi yerinde bulunmamış,davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Sabit olmayan davanın reddine,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 210,55 TL davacıdan mahsubu ile hazineye gelir kaydına
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
4-Artan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır