Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2 E. 2021/428 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/2
KARAR NO : 2021/428
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Belçika’da 2005 yılında kurulmuş olan bilişim ve finansal danışmanlık alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 13 Temmuz 2016 tarihli sözleşme uyarınca müvekkili şirketin davalının büyümesi, yurt dışına açılması ve faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla davalı şirkete finansal kaynak bulma işimi üstlendiğini, müvekkili şirketin taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince üstlenmiş olduğu edimini yerine getirdiğini ve davalı şirkete toplamda 530.000-Euro tutarında finansal kaynak aktarımı müvekkili şirket aracılığıyla gerçekleştirildiğini, davalı şirkete aktarılan 530.000-Euro tutarındaki nakit finansmanın 80.000-Euro’luk kısmı müvekkili şirketin yetkilisi olan Belçika vatandaşı … tarafından 450.000-Euro’luk kısmi ise …’in aracılığı ile Belçika vatandaşı … isimli yatırımcı tarafından gerçekleştirildiğini, sözleşmenin 2.1 maddesi uyarınca davalı şirkete aktarılan finansman tutarının %5’inin peşin olarak sözleşmenin tarafı olan ortaklara ödeneceğinin kararlaştırıldığını, buna göre davalı şirkete aktarılan 530.000-Euro tutarındaki finansmanın %5’ine karşılık gelen 26.500-Euro tutarın sözleşme uyarınca müvekkili şirkete ödenmesi gerekirken bu tutarın sözleşmeye aykırı şekilde müvekkili şirkete ödenmediğini, müvekkili şirketin söz konusu tutarın ödenmesi için yapmış olduğu sözlü ve yazılı taleplerin de sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2020/… e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla;
Davanın kabulü ile haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK m.17 uyarınca tacirler veya kamu tüzel kişilerinin yetki sözleşmesi yapma hakkına sahip olduklarını, sözleşmenin taraflarının tüzel kişiliğe sahip olduğunu, yetki sözleşmesi yapma haklarına sahip olduklarını, iş bu kapsamda tarafların dava konusu sözleşmenin 4.4 maddesinde yetkili mahkemenin … mahkemelerinin yetkili olduğunu ve Belçika Hukukunun uygulanacağının belirtildiğini, iş bu bakımdan Belçika … mahkemelerinin yetkili olduğunun ve davanın yetkisiz mahkemede açıldığını beyanda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, Taraflar arasında mevcut 13/07/2016 tarihli Finansal Danışmanlık Sözleşmesi karşılığı 530.000-Euro nakit finansal kanyak sağlandığı, buna rağmen davalı tarafça 2.1 md. Uyarınca belirlenen komisyon bedelini ödemediğinden bahisle başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesi ile mahkememizin milletlerarası yetkisine ve uygulanacak hukuka itiraz etmiştir.
Davacı şirket ile Davalı arasında 13/07/2016 tarihli Finansal Danışmanlık Sözleşmesinin akdedildiği taraflar arasında ihtilafsız olup, Sözleşmenin 4.4 Maddesi ” Bu Sözleşme Belçika Hukukuna tabidir ve Antwerp Mahkemeleri’nin Antwerp’e bakan kısmının yargı yetkisinin kapsamında bulunmaktadır.” hükmünü içermektedir.
Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıkların çözümünde yetkili kanunun tayininden önce çözümü gereken sorun açılan davada mahkemenin milletlerarası yetkisinin bulunup bulunmadığı hususuna ilişkin olduğundan (Aysel Çeliker/Bahadır Erdem, Milletlerarası Özel Hukuk) uygulanacak hukuktan önce yetki konusunun karara bağlanması gerekmektedir. MÖHUK 47.maddesinde yer itibari ile yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılması mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konulabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilecektir. Anılan hükme göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ile uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekmektedir.
Eldeki dosyada yetki itirazında bulunan davacının yabancı şirket olması nedeniyle somut uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmadığından bu davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiği kabul edilmiş, anılan durum karşısında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 2.034,54-TL den 59,30-TL karar harcının mahsubu ile kalan 1.975,24-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır