Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/187 E. 2021/595 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/187 Esas
KARAR NO : 2021/595
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin ” … “nin Türkiye’deki muhtelif gazlı ve gazsız ürünlerinin satış ve dağıtım işiyle iştigal etmekte olduğunu, bu işi de kendine özgü bir organizasyonla yapmakta olduğunu, bu organizasyon kapsamında satış ve dağıtımı, sözleşmeli bayiler tarafından yapılabildiğini, ayrıca müvekkil şirket tarafından doğrudan düzenlenen operasyonlarla direkt satış noktalarına ürün vermek şeklinde de yapıldığını, müvekkili şirketin gazsız ürün kategorisinde ve alkolsüz içecek sektöründe önce firmalardan olduğunu, müvekkili şirketin, bayi eli ile dağıtımını yaptığı gazlı ve/veya gazsız ürünlerin ve ileride dağıtımını yapabileceği gazlı ve/veya gazsız ürünler ile kullanım amaçları bakımından eş ürünlerin bayiden düzenli ve sürekli satın alınması ve halihazırda işletmiş olduğu satış noktasından müşterilere yeniden satışının gerçekleştirilmesi maksadı ile davalı taraf ile 07/07/2012 imza tarihli (gazlı ve Gazsız Ürün-miktar) Bayilik Bölgesi Direkt Satış Noktası Sözleşmesi ve iş bu sözleşmeye ek olarak 28/03/2016 imza tarihli protokol akdetdildiğini, iş bu sözleşme gereği davalı tarafın, işyerinde ve “Ortaköy Kahvesi” adı altında işletmekte olduğunu, satış noktası kapsamında müvekkil şirketin sözleşme süresi boyunca gazsız ürünlerde münhasıran, gazlı ürünlerde ise düzenli ve sürekli ürün temin etme yükümlülüğü bulunmakta olduğunu, iş bu sözleşmenin 7 maddesinde, davalı taraf işyerini ve işletmesini müvekkil şirketin yazılı onayını almadan kısmın de olsa başkasına satmamayı, devretmemeyi, kiraya vermemeyi, ticari faaliyet ve işyerindeki iştigal türünü değiştirmemeyi taahhüt ettiğini, buna rağmen davalı tarafın sözleşme adresinde aynı işleme adını kullanmasına rağmen faaliyet türünü müvekkil şirketin yazılı onayını almaksızın değiştirdiğini, 2012 yılında sözleşmenin imzalanmasından bu yana düzenli ve sürekli ürün satın alma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dürüstlük kurallarına ve sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, davalı tarafın sözleşme hükümlerine uymaması nedeniyle ödemesi gerektiğini bildiği ve tüm ihtarlara rağmen ödemediği alacakların tahsili ve ilgili sözleşmeler gereği davalı tarafa ödenen Pazarlama Faaliyetlerine Katılım Bedeli’nin kıstelyevm hesabı çerçevesinde müvekkil şirkete ödenmesi gereken kısımları açısından … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının kötü niyetli itirazı nedeniyle en az % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi özetle;
Davacı şirket tarafından kendisine gönderilen ve dava dilekçesi ekinde sunulan “ihtarname” başlıklı belgede davacı şirket 28 Mart 2016 tarihli sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini ve feshe istinaden kendisinden talepte bulunulduğunu, davacı şirket tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasından aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibinin 28 Mart 2016 tarihli sözleşmeden kaynaklandığını, davacı tarafça uyuşmazlığın 07/07/2012 tarihli (Gazlı ve Gazsız Ürün-Miktar) Bayilik Bölgesi Direkt Satış Noktası Sözleşmesi kapsamında yapılış ödenemeden kaynaklandığını, icra takibine konu edilmemiş bir alacağın itirazın iptali davasına konu edilmesinin mümkün olamayacağını, 07/07/2012 tarihli sözleşmenin 13. Maddesinde “Taraflar, bu sözleşme ve onun ekleri sayılan belgelerden doğabilecek her türlü uyuşmazlığın halinde İstanbul Kadıköy Mahkemeleri ile Kadıköy İcra-İflas Müdürlüklerinin yetkili olacaklarını (…) kabul ederler” şeklinde yer aldığını, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetkiye itiraz ettiğini, 07/07/2012 tarihli sözleşmenin bir satın alma taahhüdünü içermediğini, davacı şirketin sözleşmeyi feshederken hem icra takibi yaparken hem de iş bu dava açmakta kötü niyetli olduğunu belirterek, yetki itirazının kabulüne, davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı ve davacı arasında, Bayilik Bölgesi Direkt Satış Noktası Sözleşmesi imzalanmıştır.
HMK’nun 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında reesen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, davacının tacir olduğu, … Birliği’nin 07.07.2021 tarihli yazısına göre davalının esnaf olduğu açıktır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri” başlıklı 4. Maddesi : “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri”ni ticari davalar arasında saymıştır. Yine aynı kanunun Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü havidir. Davada davalı tarafın tacir olmaması, esnaf faaliyetini aştığına ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmaması nedeniyle dava ticari dava değildir. Bu nedenle davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince, taraflardan birince süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca tebliği müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Davaya yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekili ile davalının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır