Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/184 E. 2021/470 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/184 Esas
KARAR NO : 2021/470
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05/07/2012
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; … için … nolu 12/07/2011- 12/07/2012 tarihleri arasına ilişkin ”… Sigortası Poliçesi” tanzim edildiği, müvekkili …’in, 21/03/2012 tarihinde halı sahada futbol oynarken sağ dizinde yaralanma olduğu, yapılan muayene sonucunda sağ dizde menisküs yırtığı ile ön çapraz bağda yırtılma meydana geldiğinin teşhis edildiği, hastane tarafından yapılan tetkikler sonucunda ameliyata karar verildiği, ameliyat masrafları için “… Sigortası Poliçesi” kapsamında provizyon kaydı istendiği, … Hastanesi tarafından özel sağlık sigortası kapsamında provizyon isteği üzerine davalı şirketin provizyon incelemesi yapmak üzere dosyayı diğer davalı …Ş. ne gönderdiği, bu şirket tarafından hastaneye gönderilen 30/03/2012 tarihli onay yazısında, provizyon isteğinde belirtilmiş tedaviye yönelik 1195 numaralı poliçenin özel ve genel şartları ve limitleri dahilinde … Anonim Sigorta tarafından ödeneceğinin taahhüt edildiği, daha sonra … tarafından … nolu … Sigortası poliçesinde menisküs, diz bağ yırtığı ve benzeri ile sınırlı olmaksızın her türlü diz cerrahisi için 12 ay bekleme süresi olması nedeni ile provizyon isteğinin reddedildiği bildirilerek sigortalının tetkik ve tedavi masraflarının davalı … tarafından ödenemeyeceğini bildirildiği, Davalı ve diğer muhataba gönderilen 14 Mayıs 2012 tarih … nolu ihtarname ile 23.000,00-TL ameliyat masrafı ile 2.250,00-TL’sı fizik tedavi giderinin müvekkiline ödenmesinin ihtar edildiği, davalı … tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede aynı gerekçelerle ödeme talebinin kabul edilmediği, diğer muhatap … A.Ş.’nin bu konuda taraf sıfatlarının bulunmadığını belirttiği, … A.Ş’nin … Sigorta ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ifade edilerek, “… Sigortası Poliçesi” kapsamında davalılarca ödenmesi gerekirken müvekkili tarafından ödenen toplam 25.250,00-TL bedelin ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı ile arasında hukuki ilişki bulunmadığı, sigorta poliçesi kapsamında ödeme yapma hak ve yetkisinin yalnızca diğer davalı …’ya ait olduğu, müvekkili şirketin … Sigorta’nın kararı doğrultusunda davacı tarafın talebinin sigorta poliçesi kapsamı dışında olduğu tespit edilerek provizyon isteğinin reddedildiği belirtilerek, davanın müvekkili açısından öncelikle husumetten reddine, bu taleplerinin kabul olmaması halinde haksız davanın esas yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın talepte bulunduğu tedavi giderinin diz cerrahisi (menüsküs ameliyatı)na ilişkin olduğu, buna ilişkin poliçede 12 aylık bekleme süresinin öngörüldüğü, davacı tarafın sigortalılık başlama tarihi itibari ile bu süre dolmadığından buna ilişkin tedavi giderlerinin ödenmemesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı tarafa acil müdahale yapıldığını, bu nedenle acil yardım teminatından karşılanması gerektiği yönündeki iddiasının bir dayanağının olmadığı, davacının cerrahi müdahalesinin düşme olayından 10 gün sonra gerçekleştirildiğini, 24 saat içerisinde müdahale zorunluluğu doğuran bir hayati tehlikenin olmadığı, cerrahi müdahalenin menüsküs operasyonu olduğunu ve hayati tehlike oluşturacak bir yönünün olmadığı, kaza sonucunda ancak acil durum teminatına dahil bir durum söz konusu olduğunda bu teminat kapsamında ödeme yapılabileceği, bu kapsamda ilk acil tıbbi müdahalelere ilişkin ödemenin müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiği belirtilerek, haksız ve dayanaksız davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/… Esasına kayıtla yapılan yargılama sırasında alınan 05/06/2013 tarihli bilirkişi raporunda; bilgilendirme formu düzenlenmediği için ilgili yönetmeliğin ihlal edilmesinden dolayı oluşan tetkik ve tedaviye ilişkin masrafların toplamının 25.250,00 TL olduğunun kabulü ve davalı … … nden tahsil edilerek davacıya ödenmesi sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/… Esasına kayıtla açılan davada 19/09/2013 tarih ve K.2013/… sayılı karar ile davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş, anılan karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 19/12/2016 tarih ve E.2014/8424 K.2016/11642 sayılı kararı ile dava konusunun ticaret mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesi ile … Asliye hukuk Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiş olup, dava dosyası mahkememize tevzi edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, sağlık sigortası poliçesine dayanakla, yapılan tedavi giderlerinin ödenmesi talebine ilişkindir.
Mahkememizin 16/04/2019 E.2018/964 K.2019/418 sayılı kararı ile “…1. Davacı tarafın Davalılardan …’ne karşı açtığı davanın husumet yokluğundan reddine,
2. Davacı tarafın Davalılardan …’ne karşı açtığı davanın kabulü ile dava konusu edilen 25.250,00-TL’sının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte …’nden alınarak davacı tarafa ödenmesine…” karar verilmiştir.
Mahkememizin anılan kararının davalı … vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 16/11/2020 tarih ve E.2019/… K.2020/… sayılı karar ile “…1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına ve delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; daha önce verilen hükmün, davacı vekili ile hakkındaki dava husumetten reddolunan davalı vekili tarafından temyiz edilmediği ve davalı …Ş. ile ilgili ilk hükmün kesinleştiği gözetildiğinde, bu yöne ilişkin davacı temyizinin yerinde görülmemesine göre; davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, sağlık sigorta poliçesi gereği tazminat istemine ilişkindir.
Davacının dava açarken dayanak yaptığı 12.07.2011- 12.07.2012 vadeli poliçeyle davalı … nezdinde sigortalı olduğu; sigorta süresi içinde (21.03.2012’de) rizikonun gerçekleştiği ve davacının kazadaki yaralanması nedeniyle yaptığı ameliyat giderlerini talep ettiği görülmektedir. Poliçede teminat verilen riziko gerçekleşmiş olmakla birlikte, poliçe özel şartlarının “bekleme süresi” başlıklı 11.maddesinde, diz cerrahisine (menisküs, kıkırdak, sinovya ve bağ lezyonları vb.) ilişkin hastalık ve komplikasyonlarının cerrahi ve yatarak yapılan teşhis ve tedavi harcamalarının 12 ay boyunca sigorta teminatı kapsamı dışında olduğu düzenlemesi yapılmıştır.
Mahkemece, 6762 sayılı TTK’nın yürürlükte olduğu dönemde poliçe düzenlendiği için Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik hükümlerinin uygulama alanı bulduğu ve davalı sigortacının, anılan yönetmeliğin 5. ve 7.maddelerine uygun biçimde (özellikle, teminat dışı olan haller bakımından) davacı sigortalıyı bilgilendirmediği, bu nedenle de poliçe özel şartındaki teminat dışılığa ilişkin düzenlemenin uygulanamayacağı ve davalı sigortacının zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İhtiyari nitelikte düzenlenen sağlık sigorta poliçesine, Türk Ticaret Kanunu’nun emredici düzenlemelerine aykırı olmamak kaydıyla özel şartlar konulması mümkündür. Sağlık Sigortası Genel Şartları’nın teminat dışı hallerin düzenlendiği 2.maddesinin (h) bendinde de, poliçe özel şartı ile belirlenecek hastalıkların teminat dışı bırakılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Davalının düzenlediği poliçede, birtakım hastalıklar için süresiz olarak ve birtakım hastalıklar için de belirli süreler ile sınırlı biçimde teminat dışılık yönünde özel şarta yer verilmiştir.
Davalının düzenlediği poliçenin ilk sayfasında “poliçenin, poliçede belirtilen genel şart, özel şartlar ve açıklamalar çerçevesinde düzenlendiği, ekli genel ve özel şartlarla birlikte teslim edildiği” ifadesi yer almaktadır. Poliçe ilk sayfasında özel şartları da içeren poliçe örneğinin teslim edildiği açıkça yazılmış olduğuna göre, artık Yönetmelik hükümleri gereği bilgilendirme yapılması gerekliliğinden bahsedilmesi mümkün olmayacaktır.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; dayanak yapılan özel şartları da içeren poliçe örneğinin sigortalı davacıya teslim edildiğinin poliçeye yazıldığı; somut olayda teminat dışılığa yol açan özel şartın davacının bilgisi dahilinde olduğu (ya da en azından olması gerektiği) gözetilerek, poliçe özel şartı nedeniyle davalı sigortacının zarardan sorumlu olmadığına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir…” gerekçeleri ile davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce 2021/184 Esasına kayıtla yapılan yargılamada Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 16/11/2020 tarih ve E.2019/… , K.2020/ … sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma ilamı doğrultusunda davalılar hakkında açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 16/11/2020 tarih ve E.2019/ … K.2020/ … sayılı kararında “…1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına ve delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; daha önce verilen hükmün, davacı vekili ile hakkındaki dava husumetten reddolunan davalı vekili tarafından temyiz edilmediği ve davalı …Ş. ile ilgili ilk hükmün kesinleştiği gözetildiğinde…” belirtildiğinden vekalet ücreti yönünden bu husus dikkate alınarak ilk hükümdeki vekalet ücretinin hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafın davalı … A.Ş. aleyhine açmış oldukları davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafın davalı … aleyhine açmış oldukları davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 375,00-TL’nin 59,30-TL nispi karar harcından mahsubu ile kalan 315,70-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
5-(Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 16/11/2020 tarih ve E.2019/… K.2020/ … sayılı kararında davalı …Ş. ile ilgili ilk hükmün kesinleştiği belirtildiğinden) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.320,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş.’ne verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından yapılan 229,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
8-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların temyiz yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne, davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır