Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/175 E. 2022/165 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/175 Esas
KARAR NO : 2022/165
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 06/12/2019 tarihinde Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin cari hesap ekstresine göre müvekkil şirkete toplamda 22.699,68-TL borçlu konumda olduğunu, davalı şirketin sözleşmede belirlenen 45 günlük vadenin sona ermesine rağmen borcunu ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçluların itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçluların icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası, 06/12/2019 tarihli sözleşme, cari hesap ekstresi, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 06/07/2020 tarihinde 22.699,68-TL cari hesap alacağı ve 250,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.949,68-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 08/07/2020 tarihinde borca, faiz oranına ve borun tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve davalı tarafın ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve davalı/borçlunun icra takibine itirazında değindiği hususlara ilişkin bilirkişi raporu alınmasına için İzmir Nöb.Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Talimat sayılı dosyasına Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 06/10/2021 tarihli bilirkişi beyanında; ”Davalı adresinin bulunduğu … Mah. … Cad. No: … İzmir adresine gidilmiş olup, bu adreste davalı şirketin bulunmaması nedeniyle inceleme yapılamadığı” beyan etmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve davacı tarafın ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve davalı/borçlunun icra takibine itirazında değindiği hususlara ilişkin bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 11/02/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacıya ait 2019 ve 2020 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalı defterlerini incelemek isteyen bilirkişinin davalı şirketin adresinde bulunamaması nedeniyle inceleme yapamadığı, davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında 06/12/2019 tarihli bir sözleşmenin var olduğu, dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklarda yapılan incelemeler neticesinde davacı şirketin davalı şirketten 06/07/2020 takip tarihi itibariyle 22.699,68 TL asıl alacak ve 250,00 TL faiz olma üzere toplam 22.949,68 TL alacaklı olduğu, düzenlenen faturaların tümünü e-fatura olarak düzenlendiğinin görüldüğü, dava dosyasında davalı tarafından faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanmadığı, iki adet ödeme yapılmasının hizmetin alındığının bir göstergesi olduğu, 06/12/2019 tarihli sözleşmenin … Müşteri Sorumlulukları Bölümünde ”Geciken ödemeler için aylık %10 vade farkı uygulanmaktadır.” yazılı olduğu, 06/12/2019 tarihli sözleşmenin … Kayıtlarının Kesin Delil Niteliği maddesine göre davacı defter ve kayıtlarının münhasır delil olacağının yazılı olduğu, 06/12/2019 tarihli sözleşmenin K Yetkili Mahkeme maddesine göre İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın davalı tarafa hizmet sunduğu ve karşılığında faturalar düzenlediği, davalı tarafça bir kısım fatura bedelleri ödenmediğinden bahisle icra takibi yapıldığı ancak davalı tarafın takibe itiraz ettiği görülmüştür. Davalı tarafın mahal mahkemesine talimat yazıldığı halde davalı taraf yerleşim yeri adresinde bulunmadığından ticari defterlerini talimat mahkemesine sunmadığı ve ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, davacı taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olduğundan sahibi lehine delil teşkil edeceği, davacı taraf ticari defterlerine göre takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan toplamda 22.949,68-TL alacaklı gözüktüğü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222 (3) maddesi uyarınca davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden usulüne uygun tutulan davacı taraf ticari defterleri delil olarak kabul edilerek bilirkişi tarafından tespit olunan alacak üzerinden davanın kabulüne, davalı taraf likit ve bilinebilir borca ödeme yapmadığı halde haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 22.699,68-TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.567,69-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 277,18-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.290,51-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 277,18-TL peşin harç, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 101,75-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.238,23-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır