Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/151 E. 2021/356 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/151
KARAR NO : 2021/356
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/10/2012
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ticari merkezi İstanbul’da bulunan ve … ‘na kayıtlı olarak fuarcılık, organizasyon ve ana sözleşmesinde yer alan diğer işlerle iştigal eden ticari tüzel kişilik, davalının ise ” … ” isimli sanat galerisinin sahibi tüzel kişilik olup 2008 yılındaki … İstanbul fuarına katılmak için davacı şirkete başvuruda bulunduğunu ve sözleşme imzaladığını, taraflar arasında bu bağlamda 27/08/2008 tarihinde imzalanan ” Katılım Sözleşmesi ” nin her iki tarafa borç yüklediğini, davacının edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacının sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığını ve sözleşme gereği hak kazandığı bedel ve ceza-i şartı tahsil etmek için sözleşme hükümlerine uygun olarak ilamsız icra takibine başladığını, davalı-borçlunun … İcra Müdürlüğü’nün 2008/ … E.sayılı dosyasında yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu beyanla davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2008/ … E.sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın ihtarname tarihinden itibaren işletilecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline, asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin daha önceki senelerde de davacı firma tarafından düzenlenen “… Fuarı”na katıldığını, davacı şirketin 3-7 Aralık 2008 tarihinde gerçekleştirilmesini taahhüt ettiği fuar için kendilerini davet ettiğini, müvekkili firmanın tüm finansal ayarlamalarını fuarın Aralık 2008 de yapılacağı inancı ile yaptığını ve başvuru formunu imzalayıp gönderdiğini, fuar hazırlıklarını planlamaya başlayan davalının 22 Mayıs 2008 tarihinde şirket yöneticisi … ‘e gönderilen e-posta mesajı ile söz konusu fuarın 16-19 Ekim 2008 tarihine çekilmiş olduğunu öğrendiğini, sanat çevresinde de bir çok eleştirilere maruz kalan bu tarih değişikliğinin müvekkilini endişelendirdiğini ve fuara katılım iradesini olumsuz yönde etkilediğini, davacı şirketin müvekkilinin endişelerini giderecek yerde sözleşmeyi feshettiklerini ve ceza-i şart talep ettiklerini beyan ve ihbar eden … Noterliği’nin … Yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğini, söz konusu ihtarnameye … Noterliği’nden 8 Ekim 2008 tarihinde … Yevmiye nolu cevab-i ihtarname ile cevap verilerek itirazlar yapıldığını, taraflar arasında hiç bir şekilde borç ilişkisi dolmadığı halde davacı tarafından icra takibi yapıldığını, yapılan takibe itiraz ettiklerini, davacı taraftan herhangi bir hizmet alınmadan doğmamış bir alacak için bu şekilde takip yapılamayacağı gibi davacının zararının da bulunmadığını beyanla davanın reddine, %40 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; 18/12/2009 tarih ve 2009/ … Esas 2011/… karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, Bu karar davalının temyizi üzerine Yargıtay …Hukuk dairesinin 2011/ …-2012/ … sayılı ve 05/04/2012 tarihli ilamı ile kısa karar ve gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak Bozma dan sonra yapılan yargılama ile 04/12/2012 tarih ve 2012/ … Esas 2012/ … karar sayılı davanın kısmen kabulüne ilişkin karar verilmiştir.
Davalının temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2013/ … Esas 2014/ … karar sayılı ve 07/05/2014 tarihli ilamı ile mahkememiz kararı bozulmuş usul ve yasaya uygun olarak verilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkememizce 2015/ … E.,2018/ … sayılı kararı ile ;
Uyulan bozma ilamına göre; davacının sözleşmeyi 22. Madde gereğince fuar yapılmadan önce ödeme yapılmaması gerekçesi ile haklı olarak fesih ettiği, davalıya tahsis edilen alanın başka bir katılımcıya verildiği,davacının bu nedenle ancak sözleşme peşinatı olan 3.220 Euro peşinat bedelini isteyebileceği sabit olup, davalı şirketin … Noterliğinin 19/09/2008 tarih ve … yevmiye nolu temerrüd ihtarını 23/09/2008 tarihinde tebliğ aldığı,ihtar ile verilen 3 gün içinde ödeme yapmadığı ve 26/09/2008 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının bozmadan önce alınan 11.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanacağı tespitine itiraz etmediği, bu nedenle 3095 sayılı yasa gereğince yıllık %3,5 oranında faiz üzerinden takip tarihine kadar 3220 Euro asıl alacağa işleyen 25,32 Euro işlemiş faizi davacının isteyebileceği anlaşılmakla 3.220 Euro asıl alacak ve 25,32 euro işlemiş faiz üzerinden davanın kısmen kabulüne ve itirazın iptaline, 3.220 EURO ya takip tarihinden itibaren takip koşullarına aylık %3 sözleşme faizi yürütülmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış
Mahkememizin 17/07/2018 tarih 2015/ … esas 2018/ … karar sayılı kararı ile;
“İstanbul … İcra müdürlüğünün 2008/ … Esas sayılı dosyasında 3.220 EURO asıl alacak 25,32 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.245,32 EURO üzerinden itirazın iptaline takibin devamına fazla istemin reddine
Hüküm altına alınan 3.245,32 EURO (takip tarihindeki 2.1144 kur üzerinden ) karşılığı 6.861,90 TL nin %40 ı oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline 3.220 EURO ya takip tarihinden itibaren takip koşullarına aylık %3 sözleşme faizi yürütülmesine
Asıl alacak miktarı olan 25.772 EURO’nun takdiren % 40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmolunmasına ve davalıdan tahsiline,” karar verilmiştir.
Davalı … Şti. Vekili Av. … tarafından verilen 06/08/2018 tarihli talep dilekçesi ile tavzih talep etmiştir.
Hükümde sehven 1. Madde 3. Paragrafta yer alan “Asıl alacak miktarı olan 25.772 EURO’nun takdiren % 40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmolunmasına ve davalıdan tahsiline,” cümlesinin hükümden çıkarılmasına karar verilmiştir.
Davalı … Şti. Vekili Av. … tarafından verilen 02/11/2018 tarihli talep dilekçesi ile 2. kez tavzih talep etmiştir.
Tavzih dilekçesi ve dosya kapsamına göre; hükümde ” takip koşullarında aylık %3 faiz yürütülmesi” denilmiş olmakla takipte istenen faizin yıllık %12 olduğu, %3 aylık sözleşme faizi uygulanması ile çelişkili bulunduğu HMK 305 gereğince uygulamada doğacak çelişkinin giderilmesi gerektiği anlaşılmakla; talep yerinde görülerek, Mahkememizin 17/07/2018 tarih ve 2015/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararının hüküm kısmının 1. madde 2. Paragrafının ” takip koşullarında yıllık %12 faiz yürütülmesine” şeklinde 07/11/2018 tarihinde tavzihine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile tavzih kararının bozulmasına ve 17/07/2018 tarihli gerekçeli kararın kesinleşmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 28/05/2019 tarih 2019/… esas 2019/… karar sayılı kararı ile;
“Somut olayda, Mahkemece duruşma sırasında taraflara tefhim edilen kararda ve gerekçeli kararda, 3.220EURO alacağa takip tarihinden itibaren aylık %3 sözleşme faizi yürütülmesine karar verildiği, ancak daha sonra davalı vekilinin talebi doğrultusunda hüküm fıkrasındaki faize ilişkin kısmın “yıllık %12 faiz yürütülmesine” olarak tavzihine karar verildiği, bu hali ile hüküm ile kısa karar ve gerekçe arasında da çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır.
O halde; yukarıda açıklanan ilkeler nazara alınarak, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar dışında hüküm değiştirilemeyeceğinden, tarafların yükümlendikleri miktarlar bakımından değişiklik yapılacak şekilde tavzih kararı verilemeyeceğinden tavzih talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde tavzih kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” gerekçesi ile mahkememiz hükmünün ve tavzih kararının HUMK.nun 428. maddesi gereğince bozulmasına karar vermiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olarak verilen Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2019/ … sayılı ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığının 28/05/2019 tarih 2019/… esas 2019/… karar sayılı kararı ile mahkememiz hükmü de bozulmuş olduğu, bu nedenle davacı lehine kazanılmış hak tesis etmeyeceği, verilen 07/11/2018 tarihli tavzih kararında esasen faiz oranın takip koşulları ile belirlenmiş olmasına rağmen talebe ve takibe aykırı olarak 3.220EURO alacağa takip tarihinden itibaren aylık %3 sözleşme faizi yürütülmesine karar verilmesinin yerinde olmadığı nazara alınarak talep ve takip koşullarına uygun olarak Bozma ilamı doğrultusunda Mahkememizin 17/07/2018 tarihli kararı uyarınca 17/12/2019 tarih 2019/556 esas 2019/1205 karar sayılı karar ile; “Davanın KISMEN KABULÜ ile;
… İcra Müdürlüğünün 2008/… e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 3.220-€ asıl alacak ve 25,32-€ işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.245,32-€ üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %12 faiz yürütülmesine,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla 3.220-€ alacağın takip tarihi itibari ile kur karşılığı olan 6.861,90-TL alacağın %40 oranına isabet eden 2.744,76-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine” dair karar verilmiştir.
Kararın temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 01/07/2020 tarih 2020/… esas 2020/… karar sayılı ilamında; “Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı gereğince tavzih talebinin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kesinleşmiş olan hükmün faiz oranına ilişkin kısmı değiştirilerek yeniden bir hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararını bozmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, bozma ilamı doğrultusunda tavzih talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Tavzih talebinin reddine,
2-Mahkememizce verilen 2015/… esas 2018/… karar sayılı 17/07/2018 tarihli hüküm Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2019/… -2019/… esas karar sayılı karar ile bozma kapsamı dışında bırakıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin yapanın üzerinde bırakılmasına,
4HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır