Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/143 E. 2021/529 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/143 Esas
KARAR NO : 2021/529
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/06/2016
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Davacı … TAŞ. kira sözleşmesiyle davalı … Nakliyat ve Ticaret AŞ 03.04.2007 tarihinde devrederek işletme hakkı verdiğini, ancak davalının temerrüde düşmesi nedeniyle sözleşmeyi fesih ederek icra yoluyla davalının tahliyesinin gerçekleştirildiğini, davalının sözleşme ile devraldığı tüm demirbaş ve malzemeleri tahliye anında aynı şekilde devretmediğini ileri sürerek, 03.06. 2015 tarihi itibarıyla tesisteki tüm demirbaşların hasar, zarar ve ziyanını tespitini, tespit edilecek alacağının mahsup edilerek bakiyesi için eksik harcı tamamlama hakkının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200,000,00 TL alacağının tahliye tarihi olan 03/06/2015 tarihinden itibaren davalının tacir olması da dikkate alınarak ticari avans faiziyle birlikte hüküm altına alınarak davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 03/07/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 11.680,000 TL artırarak dava konusu talebini 11.880.000 TL ye çıkardığını bildirmiş eksik harcı tamamlayarak makbuzu dosyaya ibraz etmiştir.
CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Davacı tarafından dürüstlük kuralına aykırı hareketle hakkını kötüye kullanarak şirketine zarar verdiğini, sözleşme imzalandıktan sonra kendi edimini yerine getirmeyip her aşamada şirketinin edimini yerine getirmesini engelleyecek şekilde politika izlediğini iddia ettiklerini, fesih sebeplerinin hiç birinin geçerli sebebe dayanmadığını, yargıyı yanılttığını, menfaat sağlamak istediğini belirttiğini, İşletme hakkı devir sözleşmesinin adi bir kira sözleşmesi olmadığını, kendi edimini yerine getirmeden şirketinin edimini yerine getirmesini isteyerek ecri misil talep edildiğini beyan ederek, işin esasına girilmeden eksik harçla usul ve yasaya ay kın tahliye karan verildiğini iddia ettiğinii, yatırımlarının yarım kaldığını, ömrünü yitirmiş tesislerin deniz kenannda olması, kullanılan ham madde ve işletme malzemelerinin asit esaslı olduğu için yapıya hasar verdiğini ve bu sebeple söküldüğünü belirterek bunlardan tanklara 5.000.000,-USD harcama yapıldığını belirttiklerini, toplamda 100.000.00,-USD zarar uğradığını iddia ettiklerini, hakkını kötüye kullanan davacı şirketin talebinin reddini , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava ; Taraflar arasında bağıtlanan 03.04.2007 tarihli paylı hasılat kiralama sözleşmesi nedeniyle kira dönemi içinde, sözleşme ile davalıya teslim edilen taşınır ve taşınmazlarda meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememiz 2018/… esas- 2019/… karar sayılı dava dosyasında; … SHM nin 2016/ … -2018/ … sayılı ve 30/01/2018 tarihli görevsizlik kararı verilip istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden görevli mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasının … Bölge Adliye Mahkemesinin … Hukuk Dairesi ‘ne gönderilmesine dair 14/11/2019 tarihli kararı vermiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi … HD si 2020/… Esas 2021/… karar sayılı ve
01/02/2021tarihli kararında ;
“.. taraflar arasındaki sözleşme, hasılat kirası sözleşmesinin unsurlarını içerdiği gibi istisna sözleşmesi ve hizmet sözleşmesinin de unsurlarını içermektedir. Aynı taraflar arasında aynı sözleşmeye dayalı olarak açılan tahliye davasında Sulh Hukuk Mahkemesince davanın esasına ilişkin verilen Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 19/12/2017 tarih, 2017/… Esas ve 2017/… Karar sayılı ilamı ile Davacının ağırlıklı talepleri, elleçleme sözleşmesi kapsamında uğranılan zarara ilişkin olup, bu yönden dava, TTK’nın 4.maddesine göre ticari dava niteliğini taşıdığından, TTK’nın 5.maddesi uyarınca somut uyuşmazlıkta davaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık aynı sözleşmeden kaynaklanmış olmasına göre davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.”
Gerekçesi ile yargı yeri olarak mahkememizi belirlemiştir. Mahkememizce ve önceki görevsiz mahkeme tarafından tarafların bildirdikleri deliller dosya içine alınmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 19/12/2017 tarih, 2017/… Esas ve 2017/… Karar sayılı ilamı gereğince Davacının ağırlıklı talepleri, elleçleme sözleşmesi kapsamında uğranılan zarara ilişkin olduğundan, davacı iddia ve davalı savunmalarının değerlendirilmesi bakımından adli muhasebe uzmanı bilirkişi Prof Dr … ın 18/05/2021 tarihli raporu alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davacı … TAŞ ile davalı … Tic AŞ arasında davacıya ait … mevkiinde bulunan Üretim, Depolama Tesisleri ve İskele nin davalı şirkete devrine ilişkin 08/03/2007 tarihli “İşletme hakkı devir sözleşmesi” imzalanmıştır.
Sözleşme gereğince sözleşme ekinde sayılan gayrimenkullerin kullanımı ile gayrimenkuller üzerinde bulunan tesisler, makinalar ve menkul değerler işletmeci olarak davalıya devredilmiştir.
Taraflar arasında 04/07/2008 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin yorumlanmasına ilişkin ek sözleşme 1 ve ek sözleşme 2 imzalamıştır. Sözleşmelerin bazı hükümleri;
Sözleşmenin 5.1 maddesi; içeriğinde TAŞINMAZ olarak sayılan altyapı tesisleri, yerüstü yapıları ve tesisleri (depolar gibi), sabit vinçler ve diğer benzerleri ile ilgilidir.
Sözleşmenin 5.1.3’ncü maddesi; “İŞLETMECİ bu SÖZLEŞME ile … Tesisleri’nin işletme hakkını devralmakta ve bu çerçevede … Tesisleri’ni çalışır vaziyette tutmak için gerekli bütün bakım, onarım, inşaat, iyileştirme alım, satım, tarama, tevsi ve sair işleri masrafı tamamen kendisine ait olmak üzere gerçekleştirmek zorundadır.”
Sözleşmenin 5.1.4’ncü maddesi; “İŞLETMECİ, yetkili makamlardan gerekli izinleri almak, işbu SÖZLEŞME şartlarını ihlal etmemek ve … ‘a bildirimde bulunmak şartıyla … Tesisleri kullanımında bulunan açık ve kapalı alanlar ile bunların doğal uzantısı olan deniz sahası içinde, yeni yatırımlar yapma, rıhtımların yapısında ve sıralamasında değişikliklere gitme hakkına sahiptir.
Sözleşmenin 5.2.2. maddesi; “İŞLETMECİ anılan Taşınırları kullanıp kullanmamakta veya istediği yöntemle istediği amaca yönelik olarak kullanmakta, üçüncü kişilere kullanım için devretmekte veya alt kiraya vermekte serbesttir.”
Sözleşmenin 5.2.3’ncü maddesi ;”bu taşınırların İşletmecinin istemesi halinde … ‘a nasıl devredileceği….
Sözleşmenin 10’ncu maddesi ; … ‘ın İşleticinin Sözleşme hükümlerine uygun olarak davranıp davranmadığını denetleme yetkisi bulunmaktadır. şeklindedir.
Davacı …, 01/11/2011 tarihinde ek sözleşme 2 ‘yi ve 08/06/2012 tarihinde ek sözleşme 1 ve Ana sözleşme yi , uygulamaya yönelik bütün protokolleri feshettiğini davalıya ihtar ve ihbar etmiştir.
Davalı 17/11/2011 ve 13/06/2012 tarihli ihtara cevap beyanları ile davacı …’ın Fesih İhtarnamelerindeki gerekçelere itiraz etmiştir.
Davacı … ın … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/ … esas sayılı dosyasında açtığı tahliye istemli dava 12/05/2014 tarih ve 2014/ … sayılı karar ile kabul edilmiş, tahliye kararı Yargıtay 6 HD nin 2014/9651-13347sayılı ve 02/12/2014 tarihli kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Tahliye işlemi, … İcra dairesi tarafından 03.06.2015 günü tamamlanmıştır.
Huzurdaki davada davacı …; davalı kiracı şirketin sözleşme ile devraldığı tüm demirbaş ve malzemeleri tahliye anında aynı şekilde devretmemesi nedeniyle oluşan zararının tespiti ve tahsilini istemektedir.
Davacı …, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/ … d.iş sayılı dosyasında; Sözleşme hükümlerine göre sağlam ve eksiksiz devredilmesi gereken tesis, makine ve teçhizatın hasarlarının ve eksikliklerinin tespitini talep etmiştir.Tespit dosyası ve bu dosya içinde alınan 07/10/2015 tarihli kök bilirkişi raporu, 27/05/2015 tarihli 1.ek bilirkişi raporu, 16/03/2016 tarihli 2.ek bilirkişi raporu dosyamız içine getirtilmiştir. … Öğretim Üyeleri Doç. Dr. …, Mak. Yük. Müh. … ve İnş. Müh. … ‘tan oluşan heyetin düzenlediği bilirkişi raporlarında özetle;
“… tesislerin durumu 2 başlık altında incelenmiş, birinci kısımda tesislerde yapılan yatırımlara yer verilmiş, ikinci kısımda tesislerde meydana gelen hasarlara değinilmiştir. Eksiklikler ve hasarların, Davacının 2007 yılında çekildiğini ifade ettiği video kayıtlar ile halihazırdaki durumları arasındaki durumlarının karşılaştırıldığı açıklanmaktadır. Rapordaki açıklamalar ve resimler dikkatlice incelendiğinde yukarda b) başlığı altında değinilen 30.04.2007 tarihli teslim tesellüm tutanağı’daki kalemlere ilişkin açıklamalarla örtüştüğü görülmektedir. Raporda, meydana gelen hasarların bedelinin tespitinin, ilk teslim tarihindeki video görüntülerinin ve beyanların yetersiz olması nedeniyle yapılamadığı,
06.03.2016 tarihli Ek Raporda Kök rapordaki bilgiler biraz daha ayrıntılı açıklanarak tekrarlanmış, 2007 yılında teslim yapılırken tesisler ve makinaların ayrıntılı özelliklerinin açıklanmadığı, bunların fiziki durumları ile ilgili çalışıyor, çalışmıyor, hasarlı, kullanılamaz durumda, en son şu tarihte kullanıldı, ciddi bakıma ihtiyacı var gibi ifadelerin yer aldığı, hangi oranda hasarlı olduklarının belli olmaması karşısında, bilirkişi incelemesinin yapıldığı sıradaki hasarla teslim alınma tarihindeki hasarların arasında fark olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığına değinilmektedir. Ayrıca bazı tankların yerlerinin değiştirildiği, bazılarının yerine yenilerinin değişik yerlerde değişik biçimlerde konulması nedeniyle kullanımdan çıkarılarak kaldırıldığı saptandığı, yukarda değinilen nedenler yanında, ayrıntılıca açıklanan benzer nedenlerle hasar ve eksikliklerin ne kadar ve ne ölçüde olduğunun saptanamaması nedenleriyle tazminata konu olacak bir bedel hesaplamasının da yapılamadığı “bildirilmiştir.
… Asliye hukuk mahkemesi nin 2011/… esas sayılı dosyasında davacı … ve Maliye Hazinesi arasında görülen tapu iptali vöe tescil davasında, dava konusu tesisler için alınan 04/03/2015 tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur. … Mühendisi … , Mimar … , İnşaat Mühendisi … den oluşan heyetin düzenlediği bilirkişi raporunda özetle;
” … mevkiinde … kullanımındaki 696 sayılı parselin Hazine adına tescili davasında ihtilaf konusu arsa üzerindeki tesisler ve binalarla ilgili olarak yaptıkları bedel değerlendirmesi sonucunda; Taşınmaz üzerindeki müktesebatın değerinin toplam olarak 31 360 558,-TL olduğu, bu tutarların tamamına yakınının tesislerin bina değerinden oluştuğunu, tesis ve makine olarak yalnızca; Tartı Kantarı 50 000,- TL, Tank Değeri 112 000,- TL olarak yer aldığını” bildirmişlerdir.
Görevsizlik kararı veren … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyasında … Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Doç. Dr. … , Doç. Dr. … ve Maliyeci … den oluşan heyetten alınan 06/11/2014 Tarihli kök ve 04/02/2015 tarihli ek bilirkişi raporunda;
“… 17.02.2014 tarihli tespit bilirkişi raporuna atıfta bulunularak; bu raporda, oluşan hasarların davalıdan kaynaklandığının saptanamayacağı, dosyada bulunan mahallinde inceleme yaparak düzenlenmiş bulunan teknik rapor tespitlerine katıldıklarını” açıklamışlardır
Dosyaya kanıt olarak bazı tesis ve makinaların bulunmadığı veya hasarlı olduğunu gösteren bir kısım kamera görüntüleri CD halinde davacı tarafça sunulmuştur.Davanın tarafları arasında 30/04/2007 tarihli devir ve teslim edilen taşınır ve taşınmaz kalemleri, bu kalemlerdeki emtianın durumunu belirleyen teslim ve tesellüm tutanağı imzalanmış, davacı bu tutanağıda dosyaya sunmuştur.İncelenen bu kayıtlarda özetle;
“Tutanaktaki kalemlerle, davacının hasarlı ve eksik olduğunu belirterek hasar ve eksikliklerin tespitini istediği kalemlerin tamamına yakınının aynı kalemlerden oluştuğu, listedeki tesislerin 1950’li yıllardan itibaren işletme kayıtlarına girdiği, ortalama yaşlarının 35-40 yıl arasında olduğu görülmektedir. İlgili tesis ve makinaların tutanaktaki açıklamalarında; çalışmıyor, hasarlı durumda, uzun süredir çalıştırılmadığından çalışabilirliğinin tespit edilemediği bildirilmektedir. Örneğin; Nafta Döküm ve sevk borularından yerüstündeki görünen boruların hasarlı ,yer altındaki boruların ise tespit yapılamadığından kullanılamaz durumda olduğu,Gaz oil boşaltma peronundaki motorların sökülmüş ve çalışamaz durumda olduğu,15 daireli lojmanın zeminde ve en üst katta 6 dairenin oturulamaz durumda olduğu, Buhar kazanı ve tesislerinin 10 yıldır çalışamaz durumda olduğu, tamirinin mümkün olmadığı, İskelede katolik koruma çalışmadığından tespiti yapılamadığı,Enjektör ayar pompası ve Mekanik atelyenin mevcut olmadığı görülmüştür.
Teslim -tesellüm tutanağı sonucuna göre; …’ın devrettiği tesis ve makinaların çoğu kullanılamaz durumdadır. Bunların kaldırılmış olması, faaliyetlerin yürütülmesinin gerekliliği olarak görülmektedir. Öte yandan, ekonomik ömürlerini tamamlamış olan bir kısım tesislerin devralındığı ve devredildiği 8 yıllık zamanda (2007- 2015) meydana gelen eskimeler ile devralındığı dönem arasındaki eskime durumunun değerlemesini yapma olanağının bulunmadığı da açıktır. Nitekim açıklanan bilirkişi raporlarında da bu durum nedeniyle bir değer takdirinin yapılamayacağı belirtilmiştir.
Sözleşmenin 5.2.3 maddesinde taşınırların iadesi düzenlenmiş ise de; taşınmazlarla ilgili böyle bir hüküm bulunmamaktadır. Örneğin bir asit deposu kaldırılmışsa bunun …’a geri verileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Sözleşmenin feshi halinde, tesisin yeni inşa edilenlerle birlikte bütün olarak geri devir edilmesi durumu öngörülmüştür. Çünkü aynen iadeye ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır. Bir kısım depo veya makinanın Davacının ilk teslim ettiği yerlerinde bulunmaması, başka bir tarzda yenilenmiş olması, yerinin değiştirilmiş olması, kaldırılmış olmasında bu hüküm nedeniyle bir terslik bulunmamaktadır. Zaten bütünüyle yenilenmesi gerektiği anlaşılan böyle bir tesisle ilgili bir kısım yenileştirme ve değişikliklerin yapılabilmesi de zorunlu görülmektedir.
Bu nedenle, Davacının ilk teslime ait olduğunu belirttiği video kayıtları ile geri devir alış tarihleri arasında (8 yıllık sürede) yapılan değişiklikler nedeniyle farklılıkların bulunması da normal bir gelişmedir.
Sözleşmenin 10.maddesine göre davacı şirketin davalının yaptığı taşımaları ve işleri denetleme yetkisi vardır.Davacının eksik olduğunu ileri sürdüğü tesis ve makinalar oldukça büyük cüsseli ve her zaman çıplak gözle görülebilecek durum ve yerlerdedir. Aradan geçen uzun sürede davacı şirketin bu makinalarla ilgili hiçbir itirazda bulunmamış olması, yapılan değişikliklerin sözleşme çerçevesinde gerçekleştirilmiş olduğuna işaret etmektedir.
Yapılan bu tespitler sonucunda;taraflar arasında bağıtlanan işletme devir sözleşmesinin 5. maddesine göre; Sözleşmenin feshi durumunda, tesisin sözleşme tarihi olan 2007 ‘de olduğu gibi değil, fesih tarihinde mevcut durumu ile iadesinin öngörülüp kararlaştırıldığı yorumlanmış, davacının sözleşme hükümleri gereğince zarar talebinde bulunamayacağı anlaşılmıştır.
Kaldı ki, tesisin ilk teslim tarihindeki durumunun ibraz edilen belgeler ve alınan bilirkişi raporları ile tam olarak tespitinin mümkün olmadığı, bu nedenle tesisin tahliye tarihindeki farklılıklarının da tespit edilemeyeceği sabittir. Davacının iddia ettiği zararın varlığı, zararın miktarı ve bu zarar ile davalı tarafın işletme faaliyeti arasında illiyet bağı da ispat edilememiştir.
Mahkememizce ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Sabit olmayan davanın reddine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan toplam 202.880,7 TL harçtan mahsubuna artan 202.821,4 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,davalı tarafından yapılan 72,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT nin 13/4 md gereğince 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 md uyarınca artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/07/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır