Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/125 E. 2022/392 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/125 Esas
KARAR NO : 2022/392
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin 13/01/2021 tarihinde davalının internet sitesinde yer alan cep telefonundan davalıya ulaşarak 4 hareketli 1 adet 1 tonluk ve 1 adet 2 tonluk enjeksiyon bölümüne caraskal ihtiyacı olduğunu belirterek şartlara uygun, montaj ve KDV dahil şekilde 15.505,20 TL üzerinden anlaşıldığını, anlaşma sonrasında satışı konusunda anlaşılan calaskarlara istinaden davalının belirttiği hesabına 14/01/2021 tarihinde 15.505,20 TL ödendiğini, davalının faturaya konu calaskarları 16/01/2021 tarihinde teslim ve montajının yapacağını söylemesine rağmen 18/01/2021 tarihinde calaskarların araca yüklenmiş vaziyette müvekkilinin adresine gelindiğini ancak 2 tonluk olan calaskarın düşürülmüş ve zarar gördüğünün tespit edildiğini, calaskarların araçtan indirilmeden önce davalının montaj yapılacak yerleri görerek bu yerlerde montaj yapılamayacağını söylerek calaskarları araçtan hiç indirmeden ayrıldığını, davalının müvekkilini yanıltarak fatura düzenlediğini ve hileli yanıltıcı davrandığını, müvekkilinin zararının tazmin edilmesi ve sözleşmeden dönüldüğü hususunda davalıya 20/01/2021 tarihinde ihtarname göndererek bildirdiğini, bunlara rağmen davalı tarafından iade edilmediğinden alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğ edilip taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür.
Davalı dört nolu celsedeki beyanında özetle; davacı şirket yetkilisinin kendisini telefonla aradığını, iki tane calaskar istediğini, kendisininde mevcut ray var mı diye sorduğunu, var dediğini, kendisininde malzemeleri Kayseri’den getirttiğini, montaj dahil diye konuştukların, mevcut rayı olduğunu söylediğini, anlaşmalarını mevcut ray varsa montaj dahil olacağını çünkü ray sisteminin calaskardan pahalı olduğunu, davacının çok basit bir ray sistemi olduğunu kendisinin takacağı calaskarın bu ray sistemine uygun olmadığını, davacınında ray sistemi yapmayı kabul etmediğini, bu makinelerin takılacağı ray sisteminin maliyetinin şu anda 100.000,00 TL’yi bulmakta olduğunu, yazılı bir sözleşmeleri olmadığını tamamen sözlü olduğunu, kendisinin taşıma maliyetlerini düşüp bedeli iade edeyim dediğini, davacının da bunu kabul etmediğini, makinenin hazırda satılmadığını sipariş üzerine yapılmakta olduğunu dolayısıyla iadesinin de mümkün olmadığını, normalde imalattan önce müşterinin talebi doğrultusunda ölçü aldıklarını, davacının kendisini aradığında iki tonluk makine kullanıyoruz dediğini, işler hafifken değiştirelim dediğini, 4 hareketli makine istediğini, oraya gittiğinde onun kullandığı çok basit zincirli ve çok ufak makine olduğunu, iki tonluk olmadığını, 500 kiloluk bir şey olduğunu ve kendisinin de bu makinenin buraya olmayacağını söylediğini, davacının söylemlerinden kendisinin bu işi bildiğini zannettiğini, davacının kendisinden bir adet bir tonluk dört hareket aşağı yukarı ve bir adet iki tonluk aşağı yukarı ileri geri ve mevcutta da rayım var dediğini, kendisinin de bu sebeple olay yerine gidip kontrol etmediğini, fatura bilgilerini hesap bilgilerini verdiğini ödemesini yaptığını, makinenin siparişini verdiğini söylemiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçluların itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçluların icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davacı tarafça delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası, fatura, ödeme dekontu, ihtarname, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 26/01/2021 tarihinde 15.505,20-TL asıl alacak ve 35,58-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.540,78-TL fatura alacağı üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 29/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 01/02/2021 tarihinde borcun tamamına, faize, faiz oranına, cezai şarta ve borcun tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tanık … ve …’ın dinlenmesine karar verilmiş olup, tanık …’in 12/10/2021 tarihinde alınan beyanında; ”Ben … Elektrik firmasında çalışıyorum, … firmasıyla komşuyuz bizim üst katımızdadır, 2021 yılı Ocak ayının tahminen 18 inde … firmasının aracı iş yerine yanaştı, … elektroniği bize sordular komşu firma olduğu tarif ettik, tuğbasan elektronik firmasının yetkilisine haber verdik aracın başına geldi, caraskalı elle yere indirip buradan iş yerine … çekmek için bizden yardım istediler, araç içine baktığımızda iki palet ürün vardı bir adetin hasarlı olduğunu gördük, hasarın büyük bir derecede olmadığı değiştirebileceklerini söylediler, yalnız caraskalın yerine uyup uymayacağını kontrol etmek için tuğbasan yetkili ile yukarı gittiler, beş dakika sonra araç şöförü geri geldi, … yerine uymadığını teyit ettiler araçlarını binip gittiler, iş yerinde sadece keşif yaptılar bu şekilde uymayacağını belirttiler, ben caraskalın sipariş aşamalarını bilmiyorum” ve tanık …’ın 12/10/2021 tarihinde alınan beyanında; ”Ben … firmasında yöneticiyim, tuğbasan bizim üst komşumuz olur biz kendilerinden sürekli ürün alırız, ondan dolayı tanıyoruz, davalıyı tanımıyoruz, o gün bizim iş yerinin önüne araç geldi kapının önüne, tuğbasanı soruyorlardı, bizde abdullah beyi tanıdığımız için bilgi verdik, abdullah bey geldi yük indireceğini söyledi, araçta iki tane sandık vardı, sandıklardan biri kırıktı, abdullah beyde bu kırık düşmüş herhalde dedi, araçla gelen kişi bir sorun yok biz onu hallederiz dedi, sonra yukarıya tuğbasana çıktılar nereye takacaklarına bakacaklardı herhalde, 15 20 dakika sonra malzemeleri getirenler aşağı indiler bizde indireceğiz zannediyorduk buraya olmayacak dediler indirmeden gittiler ben daha sonra bunun caraskal olduğunu öğrendim, sipariş aşaması hakkında bilgim yoktur, bu olayı ben hatırladığım kadarıyla 18 Ocak 2021’de oldu” olarak beyan etmişlerdir.
Mahkememizce davacı tarafın iddia ve beyanları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve davalı/borçlunun icra takibine itirazında değindiği hususlara ilişkin bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi Dr. … ve SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 28/03/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacının ticari defter ve kayıtları tetkik edildiğinde; Davacının makine siparişi nedeniyle 14/01/2021 tarihinde davalıya 15.505,20 TL ödediği ve iş bu ödemeyi ticari defterlerine verilen sipariş avansları hesabında davalının borcuna kaydettiği, davacının davalıya hitaben keşide ettiği ihtarname davacının ticari defterlerine ve vergi dairesine BA formu ile fatura beyanları birlikte tetkik edildiğinde, davalının düzenlediği 13/01/2021 tarih … nolu 15.505,20 TL e-arşiv faturayı davacının vergi dairesine BA formu ile beyan etmediği ve VUK tanzim, teslim, bildirme-tebliğ, itiraz süreleri ile TTK ve VUK’nun ilgili düzenlemelerine göre 8 günlük yasal sürede noterden ihtarı dikkate alındığında faturayı kabul etmeyerek ticari defterlerine intikal ettirmediği kanaatinin hasıl olduğu, Davalının işletme defteri ve kayıtları tetkik edildiğinde; Davalının 2021 yılında defter beyan mükellefi olduğu ve işletme defteri tuttuğu, davalının davacıya kestiği 13/01/2021 tarih … nolu 15.505,20 TL’lik e-arşiv faturayı işletme defterinin gelirler bölümüne 3.sıra no gelir kaydettiği ve KDV beyannamesi ile döneminde vergi dairesine beyan ettiği görüldüğü, bahse konu 1 ve 2 tonluk 4 yöne hareketli caraskalların davacı firmaya hiç teslim edilmediği, piyasa teamüllerinde söz konusu caraskalların montajının satıcı tarafından yapılması gerektiği, dosya kapsamı itibariyle yapılan tetkikler neticesinde davacının davalıya sipariş nedeniyle ödediği 15.505,20 TL’nin davacıya iadesinin uygun olacağı, davacının 15.505,20 TL’yi avans faiziyle kendisine iade edilmesini davalıya noterden ihtar ettiği 20/01/2021 tarihinden ihtarnamenin muhataba tebliği ve ihtarnamede belirtilen 3 günlük süre dikkate alındığında temerrüt tarihinin takip tarihi ile başlayacağı, takip tarihinden sonra temerrüde konu edilebileceği kanaatinin hasıl olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Davacı tarafın iddia ve beyanları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, tanık beyanları, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; tarafların montaj dahil iki adet caraskal alım-satımı konusunda sözlü olarak anlaştıkları, davacı tarafın satış bedelini ödediği, caraskalların sipariş üzere yapıldığı, davacı işyerinde bulunan ray sisteminin caraskalların montajına uygun olmadığı, taraflar arasında yazılı bir anlaşma bulunmadığı, ticari teammüller gereği satılan caraskalların montajının satıcı davalı tarafından yapılması gerektiği, davalının sipariş almadan önce montaj yapılacak yerin uygun olup olmadığını tespit etmesi gerektiği, tacir olan davalının basiretli iş adamı gibi hareket etmediğinden sorumlu olduğu ve satış badelini iade etmesi gerektiği anlaşıldığından asıl alacak üzerinden davanın kabulüne, taraflar arasındaki ihtilaf yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 15.505,20 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.059,16-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 187,10-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 872,06-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 187,10-TL peşin harç, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 186,50-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.032,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.10/05/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır