Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/124 E. 2022/237 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/124 Esas
KARAR NO : 2022/237
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilin imzası taklit edilerek davalı şirket ile …/İstanbul adresindeki işyeri için … Sözleşme numaralı Elektrik Satışına Dair Abonman Sözleşmesi yapıldığını, bunun akabinde kullanılan elektrik bedelleri ödenmediği için müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı dosyasından 41.990,92-TL takip çıkışlı ve … İcra Müdürlüğü’nün 2012/… Esas sayılı dosyasından ise 4.900,33-TL takip çıkışlı iki adet icra takibi başlatıldığını, abonelik sözleşmesi yapılan işyerinin müvekkilin şahsı ile bir ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin sözleşme tarihinde ve dahi şimdi kendi halinde bir ev hanımı olduğunu ve hiçbir zaman ticaret yapmadığını, davalı kurumun gerekli özeni göstermeyerek başkaları tarafından müvekkil adına sözleşme hazırlanmasında kusurlu davranışı nedeni ile sebebiyet verdiğini, üstelik müvekkilin kullanmadığı bir elektrik tüketimi için müvekkilden icra yolu tahsil işlemlerine başladığını, tüm bu nedenlerle müvekkilinin davalı şirkete …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… Esas sayılı dosyalarından borcunun olmadığının tespiti ile bu dosyalardan başlatılan icra takiplerinin iptaline, davalı şirketin kötü niyet tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının icra takibine itiraz etmeyerek takibi kesinleştirdiğinden yapılan imza itirazlarına hukuken itibar edilemeyeceğini, davacının bu zamana kadar imzasının kendisine ait olmadığı yönünde herhangi bir suç duyurusu işlemi yapmadığı gibi bu konuda icra takibine de itirazda bulunmadığını, dolayısıyla müvekkil şirket tarafından girişilen icra takibinin imzası yasal ödeme emrine itiraz süresinde itiraza uğramayan abonelik sözleşmesine dayalı bir icra takibi olup müvekkil şirketin her abonenin imzasını denetleme şeklinde bir mekanizmasının olamayacağı da aşikâr olduğunu, müvekkil kurumun tüketicileri ile imza ettiği abonelik sözleşmelerini, fatura tahakkuklarını, kaçak tüketim tespiti yada elektrik kesme açma işlemlerini elektrik dağıtım mevzuatının kendisine yüklediği görev ve yetkiler dahilinde gerçekleştirildiğinden bu hususta kötü niyetle hareket etmesinin mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına çarptırılmasını, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile yapılan icra takiplerinin iptali istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… Esas sayılı dosyaları, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyası, Abonelik Sözleşmesi, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas (Yeni Esas No:2021/ … ) sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 30/09/2015 tarihinde 9.108,67 TL asıl alacak, 27.727,33 TL işlemiş faiz ve 4.990,92 TL temerrüt faizinin %18 gider vergisi olmak üzere toplam 41.826,92 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 02/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı tarafça takip dosyasına herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… Esas (Eski Esas No:2007/ … ) sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 01/12/2007 tarihinde 1.710,57 TL asıl alacak, 3.120,57 TL işlemiş faiz ve 561,70 TL KDV olmak üzere toplam 5.392,84 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 07/01/2008 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından 15/08/2013 tarihinde borcun zamanaşımına uğradığından bahisle itiraz ettiği ancak yapılan itirazın süresinde olmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf 22.10.2002 tarihli Elektrik Satışına Dair Abonman Sözleşmesi’ndeki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas ve …. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… Esas sayılı dosyalarındaki takibe konu faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. 22.10.2002 tarihli Elektrik Satışına Dair Abonman Sözleşmesi’nin aslı bulunamadığından imza incelemesi yaptırılamamıştır. İddia konusunda şikayet bulunmadığından savcılık soruşturması yapılamamış ancak mahkememizce bir kısım bilgi ve belge toplanmaya çalışılmıştır. Sözleşme ekinde bulunan nüfus cüzdan fotokopisi davacıya ait olup, kira sözleşmesi davacı tarafça tanzim olunan sözleşmedir. Yine ikametgah senedi davacı tarafça muhtarlıktan alınarak başvuruda sunulmuştur. Kira sözleşmesindeki imza ile sözleşmedeki imza çıplak gözle bakıldığında birbirine benzemektedir. Davacının haberi olmadan bu kadar evrakı bir başkasının bir araya getirerek abonelik sözleşmesi imzalaması hayatın olağan akışında mümkün değildir. 22.10.2002 tarihli Elektrik Satışına Dair Abonman Sözleşmesi ya davacı tarafından imzalanmıştır ya da davacının bilgisi dahilinde imzalanmıştır, aksinin kabulü mümkün değildir. Davacı tarafın imza inkarı hayatın olağan akışına uygun olmadığından ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 800,80-TL harçtan mahsubu ile bakiye 720,10-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.895,96-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/03/2022

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪