Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/109 E. 2021/498 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/109 Esas
KARAR NO : 2021/498
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 29.11.2019 tarihinde hesap mutabakatına ilişkin protokol düzenlendiğini, protokolün 2. ve 3. Maddesinde; davalı şirketin, Almanya’dan balyalar halinde konteynırlarla getirdiği hurda plastik malzemeleri için, müvekkili şirketin davalı şirkete vermiş olduğu mal indirme, yükleme, depolama ve nakliye hizmetleri verdiği ve bu nedenle davalı şirketin müvekkili şirkete 260.000,00TL bakiye borcu kaldığı konusunda mutabık kalındığını, protokolün 4. Maddesinde, hizmet alan sıfatıyla mutabık kalınan bakiye 260.000,00-TL, borcun 70.000,00-TLsinin 29.11.2019 tarihinde, 100.000,00-TLsini 06.12.2019 tarihinde, 90.000,00-TLsinin de 10.12.2019 tarihinde hizmet veren davacı müvekkili şirket yetkilisi … ‘ün … şubesine ait … iban nolu hesabına ödenmesinin davalı şirket tarafından kabul ve taahhüt edildiğini, söz konusu protokol gereği, taraflar arasında mutabık kalınan bakiye 260.000,00TL nin 145.000,00TL’sı ödenmiş olup, 115.000,00-TLsinin müvekkiline ödenmediğini, ödenmemesi üzerine davalı şirkete ” … Noterliği kanalı ile 20 Şubat 2020 tarih ve … yevmiye” numaralı ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, 29.11.2019 tarihli mutabakat protokolü gereği … İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalı şirketin borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiğini beyanla, davalının … İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını ve takip konusu alacağın %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın huzurdaki davanın yanı sıra alacaklı/davacı taraf sıfatı huzurdaki davanın davacısı şirketin ortağı … ve dava değeri 86.848 TL olan … Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… E. Sayılı dosyasını da ikame ettiğini, anılan davanın dayanak belgelerinin 02/08/2019 tarih … nolu 32.096,00 TL bedelli, 16/09/2019 tarih … nolu 24.544,00 TL bedelli, 26/09/2019 tarih … nolu 13.216 TL bedelli ve 10/10/2019 tarih … nolu 16.992,00 TL bedelli 4 adet fatura olmak üzere toplam 86.848,00 TL olduğunu, protokolün imza tarihinde yapılan görüşmelerde protokole dahil edilmemekle birlikte davacı şirket ortağının diğer dava konusu fatura alacaklarına ilişkin de ödemelerin yapılacağının şifahen kararlaştırıldığını, huzurdaki dava ile … Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… E. Sayılı davanın dayanağı faturalara ilişkin olarak toplam alacak tutarı 346.848 TL’sı olup protokole ait alacak kalemine ilişkin 145.000 TL tutarlı ödeme yapıldığı ve 115.000 TL bakiyenin talep edildiğinin belirtildiğini, müvekkili şirketten toplam 201.848 TL ödeme talep edildiğini, tüm bu anlatılan ticari ilişkiye istinaden davacı tarafın talep etmekte olduğu ödemelerin müvekkili şirketin müşterisi … tarafından … … ‘ün … IBAN numaralı hesabına 28/11/2019 tarihinde 70.000 TL ve 13/12/2019 tarihinde 21.350 TL, davacı … ‘ün … IBAN numaralı hesabına ise 29/11/2019 tarihinde 55.000 TL ve 05/12/2019 tarihinde 50.000 TL olarak toplam 196.350 TL olarak gerçekleştirildiğini, anılan banka dekontlarının dilekçe ekinde sunulduğunu, söz konusu ödeme dekontlarında davacı tarafın yapılan ödemeleri muhasebeleştirmekte sorun yaşayabileceğini öne sürmesi ve talebi üzerine … ‘ün … IBAN numaralı hesabına 13/12/2019 tarihinde 21.350 TL ödeme hariç olmak üzere “Elden Alınan Borç Karşılığı Ödeme” ibaresinin yer aldığını, pek tabi yüksek tutarlardaki bakiye ödemelerin ticari hayatın olağan akışına aykırı olarak evraksız ve elden verilen borçlara ilişkin olduğu savunmasının kabulünün mümkün olmayacağını, bu hususta ödemeleri gerçekleştiren hesap sahibi … ‘un tanık olarak dinletilebileceğini, davacı taraf ile şifahen yapılan görüşmelerde kalan 4.650 TL bakiyenin bir öneminin olmadığının müvekkili şirket yetkilisine iletildiğini ve hesabın kapandığının taahhüt edildiğini, ancak davacı taraf kötü niyetle hareket ederek öncelikle dava dilekçesinde delil olarak dayandığı ihtarnameyi müvekkiline keşide ettiğini ve devamında huzurdaki davayı ve dilekçemizde bahsedilen diğer davayı ikame ettiğini, gelinen aşamada davacı tarafın kendisine ödemelerin yapılmadığını iddia ederek huzurdaki davayı kötü niyetli olarak ikame ettiğini beyanla davanın reddine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 13/03/2020 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 17/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 16/06/2020 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, aşağıda açıklandığı üzere itirazın ve 12/02/2021 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
25/03/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7226 sayılı Kanunun Geçici Madde 1 “–(1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,…. 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır…” hükmü ve yine 26/03/2020 tarih ve 31080 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi ile 30/04/2020 tarih ve 31114 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla getirilen durma sürelerinin, 15/6/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmasına ilişkin 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı gereği davalının icra takibine itirazının süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı … Tic. Ltd. Şti. İle davalı … Ltd. Şti. arasında “Hesap Mutabakatına İlişkin Protokol” adlı 29/11/2019 tarihli belgenin incelenmesi ile hizmet alanın mutabık kalınan bakiye 260.000,00-TL’sının; 70.000,00-TL’sını 29/11/2019 tarihinde 100.000,00-TL’sını 06/12/2019 tarihinde, 90.000,00-TL’sını da 10/12/2019 tarihinde hizmet veren şirket yetkilisi … ‘ün belirtilen hesap numarasına ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 29/11/2019 tarihli “Hesap Mutabakatına İlişkin Protokol”‘ünde belirtilen 260.000,00-TL’sının ödenip ödenmediği hususlarında toplanmaktadır.
Davalı tarafça, ödeme yapıldığına ilişkin olarak … tarafından yapılan ödemelere ait dekontların sunulduğu ve sunulan 3 dekontta elden alınan borç karşılığı açıklamasının yer aldığı ve bir dekontta herhangi bir açıklamanın bulunmadığı görülmektedir. Davalı tarafın sunduğu cevap dilekçesinde de ödemelerin davalı şirketin müşterisi … tarafından … ‘ün hesabına yapıldığı belirtilmiştir. Davacı tarafından ise sunulan dekontların bu dava ile ilgisinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Davalı tarafın hizmet alımına karşılık davacıya 260.000,00-TL’sı borcunun bulunduğu tarafların kabulünde olup, karşılığında ödeme yapıldığı hususunda ispat külfeti davalı tarafa düşmektedir.
Davalı tarafça sunulan dekontlarda davalı taraf haricinde başka bir kişi tarafından dava konusu alacağa dayanak hesap mutabakatına bir atıfta bulunulmadan, 3 dekontta elden alınan borç karşılığı açıklamasının yer aldığı ve 1 dekontta herhangi bir açıklamanın yer almadığı görüldüğünden davacının yazılı belge ile ispatlaması gereken ödeme yapıldığına dair iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın ve davalı taraf likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-…. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın itirazın, (tahsilde tekerrür olmamak üzere), iptali ile takibin AYNEN DEVAMINA,
2- Hüküm altına alınan 115.000,00-TL’sı alacağın %20’si oranında 23.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 7.855,65-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.388,92-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 6.466,73-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “… Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.875-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.448,22-TL ilk gider ve 41,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.489,72-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı vekilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 23/06/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)