Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/108 E. 2022/27 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/108 Esas
KARAR NO : 2022/27
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili olan şirketin uluslararası nakliyat ve taşımacılık işi ile uğraştığını, müvekkil tarafından davalı şirkete taşıma hizmeti verildiğini, müvekkilinin davalı firmaya bir takım taşıma hizmeti sunduğunu, taşıma hizmetleri neticesinde müvekkilinin alacaklarının doğduğunu ancak davalının müvekkilinin faturaya konu alacaklarını ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili zımnında ….İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibin 8.262,58 TL miktarına itirazda bulunduğunu, davalının itirazları soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı tarafından icra takibine yapılan itiraz üzerine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında arabulucuya müracaat edildiğini, 2020/… Arabuluculuk Numaralı dosyasıyla arabuluculuk faaliyeti yapıldığını ve davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, müvekkil alacağının fatura, ticari defter ve her türlü delille sabit olduğunu, bu sebeple itirazın iptalini, takibin devamı ile tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini, davalı tarafın alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının söz konusu talep ve iddialarının tamamen haksız olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, öncelikle işbölümü itirazlarının olduğunu, müvekkili olan üniversitenin bir kamu kurumu olduğunu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkimim ticari ilişki olmadığını, açılan davanın bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, davacı tarafın icra takibine konu ettiği faturalar ile ilgili alacak talepleri haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bir kamu kurumu olan müvekkili olan üniversite aleyhine, davacı tarafça icra takibi başlatılması neticesinde, takip konusu edilen alacak talebi ile ilgili olarak üniversitemiz tüm birimleri ile yazışmaların yapıldığını, ayrı ayrı her dekanlık ve idari birim tarafından söz konusu borcun müvekkil üniversite ile ilgisi bulunmadığının anlaşıldığını, müvekkili olan üniversite’nin resmi birimleri tarafından söz konusu fatura konusu taşıma işlemlerinin yapılması talep edilmediğini, faturaların da usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, müvekkili olan üniversitenin iddia edilen borçtan icra takibi ile haberdar olabildiğini, ve söz konusu takibe de yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, müvekkil Üniversite’nin adı kullanılarak öğrenci, akademisyen veya öğrenci kulüpleri tarafından yaptırılan taşıma işlemleri ile ilgili olarak, müvekkili olan üniversitenin izin, bilgi ve onayı bulunması gerektiğinden, böyle işlemler neticesinde fatura düzenlendi ise taleplerinin muhatabına yöneltilmesi gerekmekte olduğunu, icra takibine konu edilen alacak talebi ile ilgili olarak müvekkili olan üniversite’nin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının ticari avans faizi talep etmesinin haksız olduğunu, müvekkili olan üniversitenin bir kamu kurumu olduğundan eğer ki bir faiz talep edilecek ise bu faizin yasal faiz olması gerektiğini, tüm bu sebeplerle müvekkili olan üniversite aleyhine ikame edilen huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
15.08.2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğunu, davalı tarafın kamu kurumu olmasında ticari defterlerinin olmadığını, incelemeye defter ve belge ibraz etmediğini, davacının cari hesap alacağını oluşturan faturalarının … Kampüsü Rektorlük, ünvanına, … vergi numarasına düzenlediğini, davacıya yapılan ödemelerin ise … tarafından yapıldığını, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2019-2020 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2020 tarihi itibariyle 8.262,58 TL defter ve kayıtlarında alacaklı gözüktüğünü, bu alacağın 2021 yılına devrettiğini başkaca ödeme olmadığını, huzurdaki davaya konu olayda davacı; 8.262,58-TL cari hesap alacağına+373,23 TL işlemiş faiz alacağını, cari hesap tarihinden icra takip tarihine kadar %10 faizi ile birlikte talep ettiğini, ….İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası ile davacı tarafından icra takibi başlatıldığı görüldüğünü, ancak son ödeme tarihinden icra takip tarihine kadar alacağın aşağıdaki şekilde hesaplandığını,
Ana Para İşlemiş Faiz Genel Toplam
8.262,58 TL 339,68 TL =8.602,26 TL
İcra takip tarihi itibari ile 8.602,26 TL tutarında hesaplanan alacağının ödenmesinin yerinde olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamı gerektiğini, icra takip tarihinden sonra asıl alacak için talep edilen %10 faiz oranının yerindeliği ve tarafların sair taleplerinin Mahkememiz görev alanı ve takdirinde bulunduğunu görüş ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, yasal süresinde açılmıştır.
Davacı taraf, davalı üniversiteye taşıma hizmeti verdiğini ve düzenlenen faturanın ödenmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise üniversiteye taşıma hizmeti verilmediğini savunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda taşıma hizmetinin davalı üniversiteye verildiğine ilişkin iddianın ispatının davacı üzerinde olduğu, davacı vekilinin 05.11.2021 tarihli dilekçesinde kargonun … tarafından alıcı ödemeli olarak gönderildiğini, … Dairesine teslim edildiğini beyan ettiği, davalının ürünün teslim alınmadığını savunduğu taşıma hizmetinin davalı üniversiteye verildiğinin davacı tarafından kanıtlanamadığı, davacının salt fatura düzenlenmesinin davalı aleyhine borç doğurmayacağı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 97,93-TL. nin 80,70-TL. nispi karar harcından mahsubu ile kalan 17,23-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 5.100-TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avanslarından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 12/01/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)