Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/102 E. 2022/355 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/102 Esas
KARAR NO : 2022/355
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülen Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkilleri, davalılar ile birlikte … Limited Şirketi’nin ortaklarından olduğunu, Söz konusu şirketin daha evvelce var olmakla birlikte 28.05.2015 tarihinde konu ve unvan değişikliği ile birlikte faaliyetlerine başladıklarını Söz konusu tarihte şirket ortaklarından davalılar … ve … münferiden imza yetkilisi olarak müdür olarak atandıklarını,
Müvekkillerinden … şirkete 20.07.2015 tarihinde, ortaklardan … ‘in hisselerini devralarak, ortak olarak katıldığını, … ve …, 08.10.2018 tarihine dek münferiden imza yetkilisi olarak müdür vasfı ile hareket etmeye devam ettiklerini, Bu tarihte alınan kararla … ın, bir yıl süreyle tek başına imza yetkilisi olarak müdürlük görevine tek başına devam ettiğini,
20.08.2019 tarihli genel kurul öncesi gerçekleştirilen kontrollerde … ve …’ın şirket kasasından hatırı sayılır miktarlarda para aldıkları ve bunları da geri ödemeyerek şirketi zarara uğrattıkları görüldüğünü, 23.09.2019 tarihli defter dökümüne göre …’ın 397.176,43 TL. Ve …’ın da 336.686,44 TL. Olmak üzere şirkete karşı borçlu oldukları görülmekte olduğunu, Bununla birlikte müvekkillerinden …’in şirketten toplam 427.597,07 TL alacaklı olduğunu belirterek;
Davalıların şirkete olan borçlarını ödemelerine,
Müvekkillerinden … ‘ın alacağının şirket tarafından ödenmesine,
Yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve 30/09/2021 tarihli dilekçesinde özetle;
Müvekkillerinin yazılım konusunda uzman olarak çalışan kişiler olduğunu, … ‘ın kendilerine yeni baştan bir şirket kurmanın gerekli olmadığını, kendisinin yönetiminde hali hazırda mevcut ve atıl bir şirket olan … İnşaat Limited Şirketi’nde bulunan hisselerin devralınarak unvanının ve faaliyet alanının değiştirilmesinin daha iyi bir yol olduğunu söyleyerek müvekkillerini ikna ettiğini , Bunun üzerine müvekkillerinin söz konusu şirketin %30’ar olarak toplam %60’lık hissesini devraldığını, Şirketin unvan ve faaliyet alanı 28.05.2015 tarihinde değiştirilerek dava konusu … Limited Şirketinin kurulduğunu,
Müvekkilleri dava konusu şirkette yönetim görevlerinin yanında şirketin konusunu oluşturan yazılım, bilgisayar ve otomasyon, elektronik haberleşme alanında çalışmalar yaptığını, Müvekkiller devirden önce faaliyeti olmayan ve sürekli olarak zarar eden bir şirketi alarak … Limited Şirketi’nin kar sağlayan bir şirket olmasını sağladıklarını, Bu nedenle davacıların iddiaları gibi müvekkillerinin şirketi zarara uğratmasının söz konusu olmadığını,
Müvekkillerinin 15.05.2015 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan karar ile on yıl süreyle müdür olarak seçilmesine rağmen, davacılar ve dava dışı … tarafından getirilen evrak müvekkillerine imzalatılarak, müvekkillerin müdürlükten istifası 05.09.2018 tarihli tutanağa bağlandığını, Davacıların müvekkilleri tarafından haksız alındığını iddia ettikleri ödemeler müvekkillerin şirket kapsamında hem yönetici hem de çalışan sıfatı ile yaptıkları çalışmaların karşılığı olarak verilen ücretler olduğunu,
Hem dava konusu şirketin hizmet aldığı iddia edilen … Anonim Şirketi’nin, hem … ‘un ve davacı …’in ortağı oldukları … SMMM ve Danışmanlık Limited Şirketi’nin hem de müvekkillerin ortağı oldukları ve dava konusu … Limited Şirketi’nin adreslerinin aynı yer olduğunu, Davacılar ve dava dışı … müvekkillerin denetimi dışında usulsüzlüklerini daha kolay yapabilmek amacıyla bu şirketlerin merkezlerini aynı adreste gösterdiklerini, belirterek ; Davacı … ın istediği alacak yönünden müvekkillerinin pasif husumet itirazı bulunduğunu, eksik harcın tamamlanması gerektiğini, zamanaşımı itirazları olduğunu belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, şirket ortağı … ın şirketten olan alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan 18/11/2021 tarihli duruşmada Uyuşmazlığın, davacı … ın dava dışı şirketten olan 427.597,07 TL alacağının ortak olunan şirketten alınmasını ve davalıların şirketten aldıkları … için 397.176,43 TL den şimdilik 25.000 TL ve … ın aldığı 336.686,44 TL için şimdilik 25.000 TL nin tahsili ile şirkete ödenmesi ve şirketinde ortaklık payları oranında ortaklara vermesi istemi konusunda olduğu, tespit edilmiştir. Aynı tarihli duruşmada Davalı tarafın zamanaşımı itirazının reddine, dava dilekçesinde açıkça belirsiz alacak davası olduğu belirtilmediğinden davanın kısmi dava olarak kabulü ile davalı tarafın hukuki yarar itirazının da reddine karar verilmiştir.
Mahkememizde görülen 2021/102 Esas sayılı Tazminat davasının yapılan açık yargılamasında 18/11/2021 tarihinde verilen tefrik ara kararı sonucu dava dosyası mahkememizin 2021/749 esasına kaydı yapılmış olup bu dosyada ; Davacı … ın … Limited Şirketi’nin ortağı olduğu davacı sıfatı/aktif husumet ehliyeti bulunduğu sabit olup, Davalılar … ve … olup, … Limited Şirketi’nin ortağı oldukları, ancak davacının alacağını dava dışı … Limited Şirketi nden istediği, bu nedenle davalıların istenen alacak yönünden davalı sıfatı/pasif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz 20/01/2022 tarihli duruşma tutanağı 2 numaralı ara kararında ;davacı vekiline ” davacı iddiaları, davalı savunmalarının değerlendirilerek tespit edilen uyuşmazlık kapsamında davalılar … ve … dan dava dışı şirketin isteyebileceği alacağı/zararı olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınmasına bilirkişi olarak 2X2.500 TL ücretle YMM … ın ve nitelikli hesaplamalar uzmanı Dr … ın seçilmesine bilirkişi ücretinin davacı gider avansından karşılanmasına, davacı tarafa eksik delil avansını tamamlaması için HMK 324 gereğince 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde bilirkişi raporu delilinden vazgeçmiş sayılacağının ihtarına ” ihtarını içerir karar verilmiştir.
Ancak davacı tarafça iki haftalık kesin süre içinde yasal gider avansı yatırılmamıştır.
Mahkememizce dava dışı şirketin 2015 yılından (davalıların şirket ortağı ve yetkili imza sahibi oldukları tarih) dava tarihi 2021 yılına kadar toplam 6 yıllık ticari defterlerinin incelemesi yapılacağı gözetilerek 2X 2.500 TL ücret takdir edilmiştir. Davacı vekili kesin süre bitiminden sonra 21/04/2022 tarihinde bu ücretin 1/5 i olan 1.000 TL yi delil avansı olarak yatırmış ve beyanda bulunmuştur. Bu durum celse atlamasına sebep olacağı gibi, bilirkişi incelemesi kararının verildiği 20/01/2022 tarihinden duruşmanın yapıldığı 21/04/2022 tarihine kadar geçin 3 aylık sürede de raporun tamamlanması engellenmiş/ yargılamanın gecikmesi durumu ortaya çıkmıştır.
Davalı vekili davacıya yeniden süre verilmesi konusunda muvafakatları olmadığını açıkca beyan etmiş, davanın devamı süresince ücretleri geciktirdiğini, bilirkişi ücretini yatırmak üzere 3 ay önce süre verildiği , davanın haksız olduğu ve subut bulduğunu davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava dosyasında davacı tarafın bilirkişi raporu delilinden verilen kesin süreye rağmen gider avansını yatırmayarak vazgeçtiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı deliller ile; davacının davalıların haksız olarak şirketten aldıkları … için 397.176,43 TL den şimdilik 25.000 TL ve … ın aldığı 336.686,44 TL den şimdilik 25.000 TL nin tahsili ile şirkete ödenmesi ve şirketinde ortaklık payları oranında ortaklara vermesi gerektiği iddiasını ispatlayamadığı sabit bulunmuştur.Mahkememizce sabit olmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /.
1-Verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça bilirkişi gider avansı tamamlanmadığı anlaşılmakla, dosya kapsamı deliller gereğince sabit olmayan davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 853,88 TL harçtan 80,70-TL. nispi karar harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına , artan 773,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 7.300,00-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde … BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır