Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/93 E. 2022/422 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/93
KARAR NO : 2022/422
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı borçlu arasında 07.10.2019 tarih … nolu sözleşme ile toplam 70.360-TL ödenmesi kararlaştırıldığını, bunun üzerine 08.10.2019 tarihinde 68.000-TL ve 2.360.000-TL tutarlarında e-faturaların davalı … adına müvekkili şirket tarafından tanzim edildiğini ve davalının sözleşmede belirttiği e-posta adresine gönderildiğini, davalıya iletildiğini ve davalının bu mailleri okuduğunu, faturalar herhangi bir itiraza uğramadığını, Davalı … tarafından imzalanan dava konusu sözleşmede, borcun 17/10/2019 tarihinde müvekkiline verilecek olan çekten tahsil edilebileceğine dair davalı borçlu tarafından ordino verildiğini, ancak davalı tarafça sadece 2.500.000 TL’lik bir ödeme gerçekleştirildiğini, kalan meblağ olan 67.860.000-TL’ye ilişkin hiçbir şekilde ödeme yapılmadığını, yapılan ödeme ile davalının açık bir şekilde sözleşmeyi kabul ettiğini, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12.7. “Taraflar, İşbu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde …’un defter ve muhasebe kayıtlarının ve belgelerinin kesin delil olduğunu gayri kabili rücu ve kesin olarak kabul beyan ve taahhüt eder.” hükmü gereğince davalının, müvekkili şirketin defter ve muhasebe kayıt ve belgelerini kesin delil olarak kabul ettiğini, Davalı … adına tanzim edilen faturanın müvekkili şirketin defterlerinde kayıtlı olduğunu, müvekkili şirketin, sözleşmeye ve sözleşme eki tasarım formuna uygun olarak sözleşme imzalandıktan sonra davalı şirketin işletmesi olan “… …”a kendi internet sitesi …com portalında ‘KIR DÜĞÜNÜ’ kategorisinde oluşturduğu sayfa üzerinden reklamasyon ve tanıtım hizmeti vermeye başladığını, sözleşmenin süresinin 1 yıl olduğunu, sözleşmenin 07.10.2020 tarihinde sona ereceğini, Davalının işletmesi için …com’un kendi arama sayfasında “… …” kelimeleriyle arama yapıldığı zaman davalıya ait işletmenin reklamasyon ve tanıtımının yapıldığı sayfanın …com site içi arama sonuçlarında ilk sırada çıktığını, ayrıca …com’ un, Google arama motoru üzerinde arama motoru reklamcılığı ve arama motoru optimizasyonu çok yüksek ve iyi olan bir web sitesine sahip olduğunu, davalı firmanın reklam ismi olan “… …” kelimesi ile arama yapıldığında …coma ait reklamasyon ve tanıtım için hazırlanan sayfası Google arama sonuçlan içerisinde ilk sırada geldiğinin görüldüğünü, tüm sayfaların web. … org internet sitesinde arşiv kayıtlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin firmalarla müşterilerinin iletişime geçebileceği bir alan olarak bir kullanıcı paneli oluşturduğunu ve bu panel üzerinden internet sitesini ziyaret eden kişilerle reklamasyon ve tanıtım hizmeti alan firmalar iletişim kurabildiğini, müvekkili şirketin davalı şirket adına bir kullanıcı paneli oluşturduğunu, bu panel üzerinden tanıtım ve reklamasyon hizmetine halen devam ettiğini, bu kullanıcı paneli üzerinden kullanıcı ziyaretleri gerçekleştiğini, bu ziyaretler neticesinde 20.01.2020 tarihine kadar 109 tekil kullanıcıdan bilgi talebi bulunduğunu, sözleşme bitimine kadar halen buradan teklif gelmeye devam edeceğini, davalının bu tekliflere geri dönüşlerde bulunduğunu, davalının bu tekliflere geri dönüş yapmasının hizmetin verildiğinin açık bir şekilde kabulü olduğunu, müvekkili şirketle davalı arasında imzalanan sözleşmenin davalının ticari işletmesiyle alakalı olduğundan aradaki ilişki ticari bir iş olduğunu, talep edilen faiz de ticari işlerde uygulanan avans faizi olduğunu, hiçbir şekilde yasaya ve usule aykırı olmadığını beyanla davanın kabulü ile borçlunun …. İcra Müdürlüğü 2019/… E. sayılı icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’si olmak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında “…com” adli sitede müvekkili ilan ve reklamlarının 1 yıl süre ile yayınlanması hususunda 07.10.2019 tarihinde anlaşma yapıldığını, bunun karşılığında 08.10.2019 tarihli 68.000-TL bedelli “… Proje Numaralı Makine Tabanlı İçerik Düz.” açıklaması ile istisna faturası ve yine aynı tarihte 2.360-TL bedelli “Kır Düğünü Kategorisi Üyelik Bedeli” açıklaması ile satış faturası düzenlendiğini, 2.000-TL’lik kısmın asıl üyeliğe ilişkin olarak, diğeri kalan 68.000-TL’lik kısım ise vergiden kaçırmak için anlamım bilmedikleri bir proje adına kesildiğini, asıl üyelik ücretinin 2.000-TL olduğunu, taraflar arasındaki mutabakata göre “VİP ÜYELİK” paketinin müvekkiline sunularak, bu paketle birlikte sadece reklamının sitede yayınlanmakla kalmayıp ilanın ilk yayınlanan 24 VİP üye ilanı arasında olacağı beraberinde POP-UP reklamı hizmeti verileceği taahhüdünde bulunulduğunu, müvekkiline 24 VİP ÜYE’den fazla VİP üye alınmayacağı taahhüdünde bulunulmasına rağmen, daha sonrasında 100’ün üzerinde VİP üye alımı yapıldığını, bu kadar VİP üye olmasının sonucu olarak müvekkili işyeri ilk sayfalarda görülmemeye başladığını, daha sonrasında da işyeri ilanının en altlara kadar düştüğünü, müvekkiline sitelerinden yönlendirilen kayıtların gerçek olup olmadığı şüpheli olduğunu, yönlendirme işlemi kapsamında müvekkilinin mail adresine müşterilerin başvurduğuna dair mail geldiğini, bu mailde başvuranın ismi ve kodu yer aldığını, müvekkilinin davacı şirketin hızlı irtibat numarasını arayıp bu kodu da * tuşuna tıklayarak kodu girdiğinde teklif gönderenlere bir çağrı yapılacağı şeklinde bir sistem kurulduğunu, doğrudan müvekkili ile müşterinin iletişiminin mümkün olmadığını, ancak bu sistemde gelen kodun sonunda aranan kişilerin neredeyse hiçbirisinin cevap vermediğini, gerçekten bir arama olup olmadığının da belli olmadığını, başvuranların telefon numaraları doğrudan müvekkiline verilmediği ve başka türlü müvekkili tarafından doğrudan bir iletişime geçme ihtimali söz konusu olmadığından bu kişilerin ve başvuruların gerçek olup olmadığının tespit edilemediğini, buna rağmen müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/ … E. Sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını ve tutarın tamamı talep edildiğini, kendilerince bu takibe itiraz edildiğini, akabinde … Noterliği’nde … Yevmiye Numaralı ve 09.01.2020 tarihli ihtarname davacıya çekilerek sözleşmenin feshedildiği ve üyeliğin sonlandırılmasının ihtar edildiğini, reklam sözleşmesinin hukuki niteliği gereği bir eser sözleşmesi olduğunu, bu eser sözleşmesi 1 yıllık sürekli edimli şekilde imza edildiğini, sürekli edimli eser sözleşmesi gereği bir yıllık yapılan bu sözleşmenin 07.10.2019’da tarihinde imza edildiği, bu tarihten itibaren reklama çıkarılacağı ve 10.11.2019 tarihinde feshedildiği de göz önüne alınarak 1 yıllık reklam sürecinin tamamı için anlaşılan bedelin feshe kadar yani bir ay üç günlük olan süreyi kusursuz geçirmiş olsaydı dahi ücretin tamamını talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını sadece bu çerçevede TBK 484 gereği kusursuz olsaydı dahi hak kazandığı bir aylık bedel ile bundan dolayı varsa ispatlayabilirse zararını talep edebileceğini, haklı ihtara ve sözleşme feshedilmesine rağmen halen üyelik sonlandırılmadığını, görünürde hizmet verilmiş gibi maillerin gelmeye devam ettiğini, fesihten sonra bu numaraların müvekkili tarafından aranmadığını, müvekkilinin sayfada yer alan yorumlarının siteden önce alman işlerdeki çiftlerin tavsiyeleri olduğunu, Müvekkilinin işyerinde düğününü yapan kişileri arayarak, dava konusu olan hususta bir sayfa açıldığını, beğenilerini, memnuniyetlerini ve eleştirilerini, yazmalarını rica ettiğini, bu önerilerin müvekkilinin iş teklifi almasında önemli olduğundan bu yolla geçmiş dönemlere ilişkin tavsiye yorumlan yazıldığını, bu yazan şahısların …com sitesinden yönlendirilmediğinin tarih itibariyle de açık olduğunu, Müvekkiline bu siteden bugüne kadar tek bir iş bile yönlendirilmediğini, müvekkili, tarafından çekilen ihtar ile sözleşmenin sonlandınldığı ve üyelik sayfasının kapatılması talep edilmişse de halen kapatılmadığını, müvekkilini işletmesinin adım aratınca başka bir yer çıktığının iddia edilmediğini, iddialarının VİP üyeliğe sahip olarak müvekkilinin ana sayfada üst sıralarda çıkmasına ilişkin olduğunu, isminin aratılmadan da bölge seçimleriyle bulunabilmesinin ancak şirkete müşteri çekeceğini, beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında mevcut sözleşme uyarınca davacı tarafından verilen hizmet karşılığında düzenlenen faturaların ödenmemesi nedenine dayalı başlatılan takip nedeni ile davalının davacıya borçlu olmadığı, borçlu ise miktarına ilişkindir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 67.860-TL asıl alacağın tahsili amacıyla 20/11/2019 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Bilişim ve Mali Müşavir bilirkişi heyetine dosyanın tevdi ile taraflar arasındaki sözleşmenin 12/3 ve 12/7 maddesi gereği davacı defterlerinin delil olarak kabul edildiği görülmekle bilirkişilerden davacıya ait 2018 yılı ticari defterleri ve web…..org internet sitesi ve https//….com/ … /İstanbul/…….internet adresi uzantısı www…..com portalı üzerinden inceleme yapılmak suretiyle davacı tarafından üstlenilen sözleşme gereği edimlerin yerine gelip gelmediği bu kapsamda davalının davacıya borcu bulunup bulunmadığı varsa miktarı noktasında rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş, Mali Müşavir Bilirkişi … … ve Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 30/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Taraflar arasında 07/10/2019 tarihli 70.360 TL bedelli “Arge ve Üyelik Sözleşmesi” imzalanmış olduğu, bu sözleşme kapsamında davacıya ait ….com isimli internet sitesi üzerinde davalıya ait düğün salonunun reklam ve tanıtımının yapılacağı hususunda anlaşılmış olduğu, buna göre ….com ile web….org üzerinde yer alan ….com internet sitesi arşiv kayıtlarında yapılan incelemede; davalıya ait düğün salonunun “kır düğünü” kategorisinde reklam ve tanıtımının yayınlanmış olduğunun tespit edildiği, sözleşme kapsamında davalıya herhangi bir müşteri ve sıra garantisinin verilmemiş olduğu,dolayısıyla davacının sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş olduğu sonucuna ulaşıldığı, Davacı defterleri sözleşme hükümlerine göre delil olarak kabul edildiğinden görevlendirme kapsamında sadece davacı şirketi ticari defterlerinin incelendiği, incelenen davacı şirkete ait 2019-2020 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2020 Yevmiye kapanış beratı oluşturulma yasal sürenin henüz dolmadığı, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, takip konusu cari hesap bakiyesini oluşturan faturaların e-arşiv fatura olarak düzenlendikleri ve faturaların elektronik ortamda gönderildiğini gösterir belgenin dava dosyasına sunulu olduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 20.11.2019 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 67.860,00 TL alacaklı olduğu kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetine sözleşme alanında uzman bir bilirkişi eklenmek suretiyle bilirkişi raporuna yönelik itirazları karşılayan ek rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş, Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi … , Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Bilirkişi Prof. Dr. … ve Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 21/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; Kök raporda belirtildiği gibi, davacı yannın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 20/11/2019 takip tarihi itibariyle davalı yandan 67.860-TL alacaklı olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme tarihinin 07.10.2019 olduğu, davalı taraf 10.11.2019 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini belirtmekle birlikte, mezkur sözleşmenin fesih ihtarname tarihinin 09.01.2020 olduğu, bilindiği üzere, Covid-19’un ilk kez 2019 yılının sonunda Çin’de ortaya çıkmış olup, ülkemizde tespit edilen ilk vakanın 11.03.2020’de kamuoyuna açıklandığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin temelinde, davacı yana ait ….com isimli internet sitesi üzerinde davalıya ait düğün salonunun reklam ve tanıtımının yapılacağı hususunun yer aldığı, söz konusu ticari ilişkinin mahiyeti, taraflar arasındaki sözleşmenin akdedilme ve fesih tarihleri itibariyle ülkemizde henüz Covid-19 salgınının bulunmadığı, söz konusu tarihlerde salgın hastalık dolayısıyla ülke çapında herhangi bir kısıtlayıcı idari tedbirin de alınmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, gelinen aşamada ifa imkansızlığından bahsedilemeyeceği, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri, yapılan işin mahiyeti ve meydana getirme unsurunun bulunup bulunmadığı hususları göz önüne alındığında, 07.10.2019 tarihli Arge ve Üyelik Sözleşmesinin eser sözleşmesi niteliğinde olmadığı, işbu sözleşmenin internette “yer sağlama sözleşmesi” mahiyetinde olduğu, uyuşmazlık konusu somut olayda, akdedilen sözleşmenin 4. maddesine göre davacının yükümlülüğünü davalı tarafından verilen reklam ve ilan siparişlerinin sözleşmede belirtilen mecralarda yayınlanması oluştururken, davalının yükümlülüğünün ücret ödeme borcu olduğu, yine sözleşmenin 7.7. maddesinde davalıya müşteri garantisi verilmediğinin görüldüğü, bu kapsamda dosya kapsamına sunulan bilgi ve belgeler doğrultusunda, davacının borca aykırı davranışına rastlanılmadığı, öte yandan davalı tarafından gerçekleştirilen feshin haklılığını gösterir bir hususun da bulunmadığı, Mahkemenin taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu kanaatine varması durumunda, davalının TBK. m. 484 hükmüne dayanıp dayanamayacağı hususunun takdirinin yine tamamen Mahkemeye ait olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Tarafar arasında davalıya ait reklam ve ilanların “…com” adlı sitede 1 yıl süre ile yayınlanması hususunda 07.10.2019 tarihli “Arge ve Üyelik Sözleşmesi akdedildiği davacı tarafça 08.10.2019 tarihinde 68.000-TL ve 2.360.00TL tutarlarında e-faturaların davalı … adına tanzim edilerek davalının sözleşmede belirttiği e-posta adresine gönderildiği, davalı tarafça 2.500.000 TL’lik bir ödeme gerçekleştirilmesine rağmen kalan meblağ olan 67.860.000-TL nin ödenmediği hususunda ihtilaf mevcut değildir.
Davalı taraf 10.11.2019 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini belirtmekle birlikte, sözleşmenini 09.01.2020 tarihli fesih ihtarnamesi ile davalı tarafından fesih edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen 07.10.2019 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde “sözleşmenin konusu ” belirlenmiş olup; taraflar arasındaki sözleşme; davalının sözleşmede belirtilen ücreti ödemesi karşılığında davacı tarafından AR-GE ürünlerinin sunulması, davalı tarafından verilen reklam ve ilan siparişlerinin davacı tarafından işbu sözleşmede belirtilen mecralarda yayınlanması, buna mukabil AR-GE ürünleri ve reklam/ ilan bedelinin davalı tarafından ödenmesinden ibarettir
Tarafların sözleşmeden kaynaklı hak ve yükümlülükleri 7. maddede belirlenmiş olup, Bu kapsamda taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.6. maddesi aynen “Müşteri (davalı), … (davacı) tarafından sunulacak AR-GE ürünlerinin kullanılabilmesi için gerekli tüm bilgileri doğru ve eksiksiz bir şekilde hazır etmekle yükümlüdür. Müşteri, reklam ve ilanının da yayınlanmasını ister ise Üyelik Sözleşmesinin eki olan Tasarım Formunu dolduracaktır. Bu halde müşteri, kendi reklam veya Harı tasarımına ilişkin çalışmalarım, yayına hazır film veya CD formatında onayladığı bir örneği ile birlikte, Üyelik Sözleşmesinin doldurulmasını müteakip en geç 7 gün içerisinde …’a teslim etmekle yükümlü olup, reklam veya ilanın …’a teslim ettiği haliyle yayınlanmasını talep etme hakkını haizdir …7 günlük sürede tasarım veya ilanın teslim edilmemesi halinde …, tasarımda yer alan bilgilerle sınırlı olmak üzere reklam ve ilanı yayınlayacak olup, bu ha ide Müşteri; reklam ve ilanın, Tasarım Formuna uygun olarak yayınlanmasından sonra herhangi bir nedenle bedelin ödenmesinden kaçınamaz, bedelin tenkisini talep edemez.” şeklinde akdedilmiştir. Sözleşmenin 7.7. maddesinde ise davacının davalıya herhangi bir garanti taahhüdünde bulunmadığı belirtilmektedir.
Söz konusu madde hükmü “…Müşteriye ait reklam ve ilanın yayınlanması halinde, buna bağlı olarak yayın yapılan mecra üzerinden kullanıcıların gönderdikleri formların (e-postaların) müşteriye iletilmesi dışında herhangi bir sorumluluk üstlenilemez. Reklamın yapıldığı mecra üzerinden gelecek mesaj sayısı, frekans ve niteliği konusunda herhangi bir garanti verilmez.” şeklinde olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça sözleşmenin Eser sözleşmesi mahiyetinde olduğu nitelendirmesi yapılmış ise de ;TBK m.470’e göre eser sözleşmesi, “yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanmıştır. Yüklenici, sadece bir iş görme faaliyetinde bulunmayı değil, aynı zamanda iş görme faaliyetinin sonucunu, yani sözleşmede kararlaştırılan eseri meydana getirmeyi taahhüt eder. Nitelikli bir yapma borcu altında bulunan yüklenicinin, eser meydana getirme borcu ve eseri teslim borcu olmak üzere iki aslî edim borcu bulunmakta olup bu kapsamda taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri, yapılan işin mahiyeti ve meydana getirme unsurunun bulunmadığı hususları göz önüne alındığında, 07.10.2019 tarihli Arge ve Üyelik Sözleşmesinin eser sözleşmesi niteliğinde olmayıp, sözleşmenin internette “yer sağlama sözleşmesi” mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır.
İbraz edilen bilirkişi raporundaki Teknik bilirkişi görüşü uyarınca Yer sağlama sözleşmesinin konusu, teknik açıdan yer sağlamak olup yer sağlayıcının, çoğunlukla gerekli formatta, Hyper Text Markup Language (HTML), bıraktığı web sitesini, sunucunun hard diskine kaydetmesi şeklinde çalışmak şeklinde olup Bu sunucu diğer internet kullanıcıları için daima mevcut olmalıdır ki böylece siteyi ziyaret etmek isteyen her bir kullanıcı herhangi bir zamanda onu tıklayabilme imkanı sağlama şeklinde olduğu
Bu kapsamda sözleşmenin 4. maddesine göre temel olarak davacının yükümlülüğünü davalı tarafından verilen reklam ve ilan siparişlerinin sözleşmede belirtilen mecralarda yayınlanması oluştururken, davalının yükümlülüğünün ise ücret ödeme şeklinde olduğu sözleşmenin 7.7. Maddesi uyarınca davacı tarafça davalıya müşteri garantisi verilmediği, Bu kapsamda, davacının sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirdiği borca aykırı davranışına rastlanılmadığı, öte yandan davalı tarafından gerçekleştirilen feshin haksız olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça Covid- 19 salgını nedeni ile ifa imkansızlığı savunmasına bulunulmuş ise de, ülkemizde tespit edilen ilk vaka 11.03.2020 tarihindi olup, sözleşmenin 07.10.2019 tarihinde akdedillip davalı tarafça 09.01.2020 tarihli fesih ihtarnamesi ile sonlandırıldığı, Taraflar arasındaki ticari ilişkinin temelinde, davacıya ait ….com isimli internet sitesi üzerinde davalıya ait düğün salonunun reklam ve tanıtımının yapılacağı hususu yer aldığı, Söz konusu ticari ilişkinin mahiyeti, taraflar arasındaki sözleşmenin akdedilme ve fesih tarihleri itibariyle ülkemizde henüz Covid-19 salgınının bulunmadığı, söz konusu tarihlerde salgın hastalık dolayısıyla ülke çapında herhangi bir kısıtlayıcı idari tedbirin de alınmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde ifa imkansızlığından bahsedilemeyeceği anlaşılmıştır.
Sözleşmenin 12.7. Maddesi “Taraflar, İşbu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde …’un defter ve muhasebe kayıtlarının ve belgelerinin kesin delil olduğunu gayri kabili rücu ve kesin olarak kabul beyan ve taahhüt eder.” hükmünü içermektedir.
Davacı defterleri sözleşme hükümlerine göre delil olarak kabul edildiğinden mali müşavir bilirkişi tarafından incelenen davacı şirkete ait 2019-2020 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2020 Yevmiye kapanış beratı oluşturulma yasal sürenin henüz dolmadığı, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, takip konusu cari hesap bakiyesini oluşturan faturaların e-arşiv fatura olarak düzenlendikleri ve faturaların elektronik ortamda gönderildiğini gösterir belgenin dava dosyasına sunulu olduğu, davacının kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 20.11.2019 takip tarihi itibarıyla davalıdan 67.860,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmış,
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün 2019/… itirazın iptali ile takibin 67.860-TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi uygulanmasına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 13.572-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.635,52-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 1.158,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.476,64-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.621,80-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.213,28-TL ilk gider, 1.500-TL bilirkişi, 106,50-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.819,78-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır