Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/84 E. 2021/381 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/84 Esas
KARAR NO : 2021/381
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 17/05/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … ilçesi … Mahallesi … Caddesi Beylikdüzü/İstanbul adresinde davalı … AŞ.tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkil şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkil şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine mütteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 1.859,47 TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine toplam 1.913,57 TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafça dava dilekçesinde müvekkil şirket tarafından çalışma yapıldığı belirtilmişse de bu hususun doğru olmadığını, müvekkil şirketin yeni tesis, bakım ve onarım hizmetlerini satın alma yoluyla … İnş.Tic.ve Taah.Ltd.Şti. ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında karşıladığını, müvekkil şirketin bu kapsamda çalışan personeli bulunmadığını, zarar verdiği iddia olunan altyapı çalışmasının … İnş. Tic.ve Taah. Ltd. Şti. tarafından yapıldığını, … İnş.Tic.ve Taah.Ltd.Şti. ile müvekkil şirket arasındaki sözleşme kapsamında üçüncü kişilere verilecek zararlardan anılan firmanın sorumlu olacağı açıkça düzenlendiğini, müvekkil şirkete husumet yöneltileceğini kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının genel idare giderlerinden olan işçilik ve vasıta giderlerini isteyemeyeceği hususu yerleşmiş içtihat kararlarıyla kesinlik kazandığını, davacının hesap belgelerinde % 25′ lik ceza bedeli istenmişse de bunun neden hesaplandığı anlaşılamadığını ve hiçbir dayanağı bulunmadığı gibi hukuksal bir karşılığı da bulunmadığını, davacı tarafça fatura kesildiğine ve KDV ödemesi yapıldığına dair bir belge sunulmamasına rağmen hesaplamalarda % 18 KDV hesaplanmış olması da ayrı bir hukuksuzluk olduğunu, müvekkil şirketin davacıya kesinleşmiş bir borcu bulunmadığı gibi davacı tarafından da ihtarname gönderilmediğinden müvekkil şirketin temerrüdü söz konusu olmadığını, davacının talep ettiği alacağın likit olmaması sebebiyle icra inkâr tazminatı talep edemeyeceğini ve tüm bu nedenlerle davanın … İnş. Tic.ve Taah. Ltd. Şti.ne yöneltilmesini gerektiğinden davanın ihbarına ve davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … İnş. Tic. ve Taah. Ltd. Şti. vekilinin cevap dilekçesi özetle; ilgili adreste herhangi bir çalışma yapılmasına karar verilmesi durumunda çalışma ile ilgili tüm izin ve ruhsat … tarafından temin edildiğini, müvekkil şirketin davaya konu adreste herhangi bir kazı çalışması bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından yapılan ve davacı …’ın tesislerinde zarar meydana geldiği iddia edilen tüm kazılarda davacı kurumun ağır kusuru bulunduğunu, davacı şirketin yaptığı iş gereği, mevzuattan doğan ve uyulması gereken kurallara uymadığını, davacı kurumun müvekkil aleyhine açmış olduğu bu ve diğer davalarda söz konusu usul ve kurallara hiç bir şekilde uymadığını ve haksız bir şekilde alacak tahakkuk ettirdiğini, davacı şirketin hasarın giderilmesi için ayrıca işçi ve araç temin edip etmediği, etti ise takip konusu işçilik bedelinin işçilere ödenip ödenmediği, araç bedelinin nasıl tespit edildiği ve ceza bedelini hangi hukuki gerekçe ile talep ettiği kesinlikle anlaşılamadığını, davacı şirketin haksız icra takipleri ile adeta bir gelir kapısı yaratmaya çalıştığını ve tüm bu nedenlerle davacının yargılamayı gerektiren haksız alacak talepleri ile icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının hukuka aykırı takip nedeni ile dava konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyası, hasar tespit tutanakları, hasar keşif tutanakları, bakım onarım sözleşmesi, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 13/09/2018 tarihinde 1.859,47-TL hasar bedeli ve 54,10-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.913,57-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket vekili tarafından 28/09/2018 tarihine borcun tamamına, faize ve borcun tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
… ‘nden sorulduğu haksız fiile konu yerde davalı tarafa kazı ruhsatı verilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Tanık olarak dinlenilen tutanak mümzii … , “Ben …’ta arıza bakım onarım biriminde sekiz yıldır çalışmaktayım, olay bize şu şekilde gelir 186’ya arıza kaydı oluşturulur patlama veya kablo hasarı gibi bizde olay yerine gideriz bölgede çalışan kim varsa onun hakkında tutanak tutarız o çalışan şirketin personeli biz çalışma esnasında kablo zarar gördü der bizde elektiriği keseriz izole ederiz, tamirini yaparız, daha sonrada enerji verilir, bizim elektrik tesisine zarar veren firma çalışanından imza alma yetkimiz yok, zaten kimsede imza vermez, biz gerekli resimleri de çekip whatsaap grubundan paylaşıyoruz, biz gittiğimizde tabelası kimin varsa onun fotoğrafını da çekeriz o anda çalışma kim yaptıysa odur, dedi. Davacı şirketçe tutulan tutanaklar tanık … ‘a gösterildiğinde; Tanık cevaben; sadece çıkış bonosundaki malzemeleri gösteren tutanaktaki imza bana aittir diğerleri bana aittir, biz sadece kullanılan malzemeye imza atıyoruz, bu olayı da özellikle hatırlamıyorum, dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu; tamiri yüklenici firma yapar biz arıza olan bölgeyi elektriksiz ortam haline getirip bırakırız, yüklenici firma tamir işini yapar dedi. Feri müdahil … vekilinin talebi üzerine soruldu; biz olay yerinde tutanak tutmuyoruz, fotoğraflıyoruz merkeze gönderiyoruz, oradan takip edilip tutanaklar tutuluyor, arızadan sonra ben olay yerine gidiyorum, kaza anında ben orada olmuyorum dedi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerine göre haksız fiilden doğan tazminat davası olup buna göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu anlaşılmakla davaya konu zararın davalı veyahut davalı adına iş yapan feri müdahil tarafından verildiğini davacı taraf ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.953,57-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪