Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/80 E. 2022/855 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/80 Esas
KARAR NO : 2022/855

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı firma ile müvekkili şirket arasında 25.12.2016 tarihli Tüplügaz Bayilik Sözleşmesid akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca davalı … İnşaat firmasına tüplügaz satışı yapıldığını ve teslim olunduğunu ancak davalı tarafından satışı yapılan tüplügaz bedelinin ödenmediğini, söz konusu borçların ödenmesi için davalıya ihtarname keşide edildiği ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple davalı aleyhine müvekkil şirkete olan borcundan dolayı T.C. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra icra dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı(borçlu) icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazında yetkiye, alacak miktarının tamamına ve icra takibine itirazda bulunduğunu, ancak bu yetki ve borca itirazın kabulünün mümkün olmadığını, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin 32. maddesinde açıkça yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri olacağı taraflarca belirlendiğini, davalının icra takibine ve borca itirazı sonucunda arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş olup ancak yapılan arabuluculuk görüşmeleri de sonuçsuz kaldığını, müvekkili olan şirketin davalıdan alacaklı olduğunun ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde ortaya çıkacağını, bu sebeplerle arz ve izah edilen nedenlerle davalarının kabulü ile borçlunun takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız itirazlarının kaldırılmasını ve takibin devamını, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; İş bu davada gerek İcra Müdürlüğü gerekse mahkememizin yetkili olmadığını, bu nedenle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili olan Erciş Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davacı tarafa iddia edildiği gibi bir borcumuz söz konusu olmadığını, davacı taraf ile Tüplü gaz Bayilik Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme sebebi ile teminat amaçlı gayrimenkullerini ipotek ettirdiklerini, sözleşmeden kaynaklı tüm edimlerin yerine getirilmesine rağmen gayrimenkullerdeki ipoteklerin kaldırılmadığını, davacı tarafın tüplü gaz sattığını iddia ederek teminat amaçlı almış oldukları ipoteklerin paraya çevrilmesi için icra takibi başlattığını, aynı alacak iddiası ile ayrıca ilamsız icra takibi de yapıldığını, iddia edilen Tüplü gaz sevkiyatına dair ellerinde bulunan sevk irsaliyerini istememize rağmen bir türlü taraflarına göndermediklerini, satışını yaptıklarını iddia ettikleri tüplü gazların taraflarına teslim edilmediğini, ortada bir teslim tesellüm belgesi (sevk irsaliyesi)’nin olmadığını, bu sebeple davanın reddini davacının inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
14.06.2021 tarihli bilirkişi …’ün raporu özetle; Davacı ile davalı arasında yazılı ve imzalı gazlı tüp satışı bayilik sözleşmesinin olduğunu, davacının davalının bayilik sözleşmesi hükümlerini ihlal ettiği gerekçesi ile bu sözleşmeyi son gaz alımı tarihi itibari ile tek taraflı olarak fesh ettiğini, bayilik sözleşmesi fesih tarihi itibari ile davacının dava dilekçesinde kendi ticari defterlerine göre davalıdan alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davalının incelenen 2018 ve 2019 Yıllarına ait yasal ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK nun 64 ve 66 maddeleri ve 213 sayılı VUK’nun 220 – 226 maddelerine ve HMK 222 Maddesine göre açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K/nun 215*219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine uygun olduğu ve delil teşkil edecek vasıfta olduğunu, davalı … Sanayi Ltd. Şti’nin 2018 ve 2019 yıh ticari defter kayıtlarına göre; davalının davacı… A.Ş. firmasından 2018 yılında 2017 yılından kalan 186.352,84-TL borç dahil 2.885.605,34-TL mal alımı gerçekleştirdiğini, davacıya 2.741.269,66-TL ödeme yapıldığı bu ödemenin bir kısmının davalının davacıya kesmiş olduğu ciro primi v.s faturalarının mahsubu ile yapıldığı geri kalan kısmının ise bankadan borç senetli olarak ödeme yapıldığını, 2018 yılından 2019 yılına devreden borcunun 144.335,66-TL olduğunu, 2019 yılında 2018 yılından devreden 144.335,66-TL kalan borç dahil 1,163.784,79-TL mal alımı gerçekleştirdiğini, 2019 yılında 1.164.794,44-TL ödeme yapıldığı bu ödemenin bir kısmının davalının davacıya kesmiş olduğu ciro primi vs. faturalarının mahsuplaşmalan ile geri kalanını verilen borç senedi olarak bankadan ödeme yaptığını, davalının davacıdan mal alımı ve bu alımlara yaptığı ödemelerin ticari defterlerindeki yevmiye kayıtlarının da yukarıdaki tablolarda görüldüğü gibi olduğu, davacının davalıya gönderdiği iddia edilen ve davaya konu edilen,…, …, …, …, …, …, ….,…,..,…,…,,..,…,… nolu faturaların davalının 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, davalının ticari defter kayıtlarına göre, bayilik sözleşme fesih tarihi olan 2019 yılı sonu itibari yaptığı borç senetli ödemeler ile ciro primi vesaire gibi nedenlerle davalının davacıya kesmiş olduğu fatura bedellerinin mahsuplaşmalan da dahil davacıya -1.009,65TL borcundan fazla ödeme yapıldığı halde davalının 2019 yılı ticari defter kapanış fişindeki yevmiye kaydında 320,01 kodlu satıcılar hesabında davacıya 55.633,18-TL borçlu gözüktüğüne dair yevmiye kaydının tespit edildiğini beyan etmiştir.
31.12.2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğunu, davacı ve taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğunu, davacı ile davalı arasında ticari ilişki öteden beri devam ettiğini, davacının davalıya aygaz satışı yaptığı, iş bu satışlara istinaden düzenlenen faturalara davalının peyder pey ödemeler yaptığını, davacının alacağını oluşturan faturaların davalı defter ve kayıtlarında talimat yolu ile rapor yazan bilirkişi tarafından tespit edilemediğini, dosyaya talep edilen davalı SGK hizmet dökümünde, faturaları imzalayan kişilerin çalışan hizmet dökümünde gözükmediğini, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2018-2019 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2019 tarihi itibariyle 622.872,22-TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğunu, bu alacağın 2020 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığını, huzurdaki dava toplam; 180.470,68-TL cari hesaptan kaynaklı alacağını, İstanbul 37.İcra Müdürlüğünün 2019/46220 Esas numarası ile davacı tarafından icra takibi başlatıldığını, alacağına icra takip tarihinden itibaren %9 yasal Faizi ile birlikte talep ettiğini, defter ve kayıtlarında alacağının 622,872,22-TL olarak tespit edildiği, davacının alacağına kısmi halde iki adet icra takibi başlatığını, İstanbul .. Icra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 550.000,00-TL, işbu davanın konusu takiplede 180.470,68-TL başlattığı, itirazın iptali ile takibin devamının gerektiğini, icra takip tarihinden sonra asıl alacak için talep edilen %9 yasal faiz oranının ve tarafların sair talepleri yerindeliğinin mahkememiz görev alanı ve takdirinde bulunduğunu görüş ve beyan etmiştir.
26.08.2022 tarihli ek bilirkişi raporu özetle; Davacı ile tarafın kaşe ve imzasının bulunduğu mutabakat mektubundaki davacı alacağına ve davacının düzenlemiş olduğu faturalara 31.12.2018 tarih itibariyle davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarında görünen bakiyelerde mutabık kalındığı beyan edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup yasal sürede açılmıştır.
Davacı ile davalı arasında…Bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme uyarınca davacının davalıya tüplügaz satışı yaptığı ve tüpleri teslim ettiği bedelinin ödenmediğini iddia ettiği, davalının ise taraflarına tüplerin teslim edilmediğini savunduğu, davacının cari hesaba dayalı olarak davalı hakkında takip başlattığı, davacının mutabakat mektubu sunduğu ve davalı tarafın imzaya bir itirazının olmadığı, davacı ve davalının kaşe ve imzalarının bulunduğu mutabakat mektubunda 31.12.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 655.071,64 TL alacağı bulunduğu davalının ise bu bakiyeyi doğrulayıp kaşe ve imzalayarak mutabıkız kısmını onayladığı, yani davalının davacının kayıtlarında gözüken tüm faturaları ve ödemeleri oluşturan 655.071,64 TL borç bakiyesini kabul ettiğini ve defterleriyle doğruladığını kaşe ve imzalayarak davacıya gönderdiği, davacının ticari defter ve kayıtlarıyla uyumlu takip etmiş olduğu davalı yardımcı muavin defter dökümünde dava konusu faturaların kayıtlı olduğu ve 31.12.2018 tarihinde bakiyenin 655.071,64 TL ( 550.000 TL alınan ipotekli senet, 194.215,64 TL fatura ve ödemeler sonucu düşülen cari hesap bakiyesi) olduğu, davacı tarafından davalı adına 2018 yılında düzenlenen 225 adet 2.957.350,25 TL tutarındaki satış faturalarının davalı tarafından mektupla doğrulandığı dolayısıyla davalının tüplerin teslim edilmediğine dair savunmasına itibar edilemeyeceği gibi davalının ödeme iddiası da bulunmadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne alacak likit olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 12.327,95-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 3.081,99-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 9.245,96-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 28.070,60-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.136,39-TL ilk gider, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti ve 671,80-TL posta gideri olmak üzere toplam 5.108,19-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 09/11/2022
Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)