Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/799 E. 2021/335 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/799 Esas
KARAR NO : 2021/335
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin … ‘nun işletmesini yürüttüğünü, davalı borçlu … Yöneticiliği’ne ait … plakalı araç ile 01.08.2018-19.10.2018 tarihleri arasında ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerinin ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde ödenmediğini, bu sebeple … İcra Dairesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasından 11/06/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun “borcun tamamına, faize, faiz oranına ve her türlü ferilerine” itiraz ederek icra takibinin durdurulduğunu beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili site yönetimine, ödeme emrinin tebliğ edilmediğini, müvekkilinin adresinin “… /İstanbul” olduğunu, müvekkili site yönetimine ödeme emri tebliğ edilmediğini, bu nedenle icra takip dosyasına müvekkili tarafından itiraz edilmediğini, ödeme emrinin site yönetimi ile ilgisi olmayan … ilçesindeki farklı bir adrese gönderildiğini, ödeme emri gönderilen adresle müvekkilinin adresinin ilgisi olmadığını, ödeme emrinin unvan benzerliği olan bir kooperatife tebliğ olduğunun görüldüğünü, başlatılan icra takibine müvekkili borçlu site yönetimi tarafından yapılmış bir itirazın olmadığını, bu nedenle itirazın iptali davası açma şartının mevcut olmadığını, müvekkilinin haricen icra takibinden haberdar olduğunu, dosya borcunu 12.03.2021 tarihinde icra dairesinin banka hesabına ödendiğini, işbu davanın açılmasında müvekkili site yöneticiliğinin sebebiyet vermediğini belirterek davanın hukuki yarar ve dava şartı yokluğundan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Dairesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 30/05/2019 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin …/İstanbul adresine 25/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, … Yapı Kooperatifi vekili Av. … tarafından ödeme emrinde belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete ait olmadığını belirtilerek icra takibine itiraz edildiği görülmüştür.
… İl Emniyet Müdürlüğü’nden alınan 08/01/2021 tarihli yazının incelenmesi ile, ihlalli geçiş yaptığı belirtilen … plakalı aracın davalı … Yöneticiliğine ait olduğu anlaşılmıştır.
İcra İflas Kanunu’nun 67.maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir…” hükmü yer almaktadır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için icra takibinin tarafının icra takibine itiraz etmiş olması gerektiğinden, kendisine tebligat yapılmayan ve icra takibine karşı itiraz dilekçesi sunmayan davalı hakkında eldeki davada dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 11 nci bendinde “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır” hükmü yer almaktadır.
Ancak, dosya kapsamına sunulan “Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı”nın incelenmesi ile davalıya arabuluculuk sürecinde tebligat yapılamadığı anlaşıldığından ve bu itibarla davalı şirketin mazeret bildirmeksizin keyfi katılmama durumu söz konusu olmadığından yargılama giderlerinin tamamının davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “… Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap olunan 372,03-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, KESİN olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır