Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/796 E. 2022/726 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/796 Esas
KARAR NO:2022/726

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2020
KARAR TARİHİ:04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, “Taraflar arasında, ticari faaliyette bulunan davalı şirketin işletmekte olduğu “…” isimli hotelin danışmanlık, otelin yönetimi, pazarlanması ve tüm işleyişi ile ilgili sorumlulukları kapsar mahiyette 05.06.2017 tarihli bir sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşme ile davacı müvekkile 1 yıl boyunca aylık 5.000,oo-TL net ücret ödeneceği kararlaştırıldığını, bu sözleşme kapsamında müvekkil üstlenmiş olduğu edimlerini yerine getirmek amacıyla bütün girişimlerini yapmış ve bu girişimler sırasında do davalı ve diğer ilgililer ile işbirliği ve iletişim içerisinde bulunduğunu ve sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesine rağmen davalı şirket kötü niyetli bir şekilde … 10’unu Noterliğinin 1 Ağustos 2017 tarihli ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında düzenleniş olunan dava konusu sözleşmeyi haksız olarak sözleşmeye aykırılıktan feshettiğini, Davalının bu feshe gerekçesi ise otele yönlendirilen müşterilerin vaad edilen rokama ulaşmaması, bu rakamın sayıca az olmasından olduğunu, davalının fesih gerekçesi olan otele yönlendirilen müşterilerin vaad edilen rakama ulaşmaması hususu sözleşmede kararlaştırılmadığı gibi müvekkil böyle bir taahhütte de bulunmadığını, Davalı tarafından bunun aksine var olmayan kişi ve/veya oran vaat edilmeksizin ve sözleşmede yer almamasına rağmen edimin yerine getirilmediği iddiası ile sözleşmeyi fesh etmesi mümkün olmadığını, kaldı ki sözleşmede böyle bir yükümlülük olmamakla birlikte bu kadar kısa süre (sözleşme tarihinden 2 ay sonra) içerisinde yeterlilik sağlanamadığı iddiası da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Müvekkil bu kısa sürede dahi otelde hatırı sayılır şekilde müşteri sayısında artış sağlamış ve otelin doluluk oranını arttırdığın, tüm bu açıklamış olduğumuz sebeplerle müvekkilin sözleşmesi haksız ve mesnetsiz şekilde fesih edilmiş olduğundan müvekkile sözleşmede ön görülen ancak ödenmeyen bakiye 11 aylık toplam 55.000,oo-TL ücret mukabilinde maddi tazminatın ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmemiz gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin her türlü haklar saklı kalmak kaydı ile davacı müvekkilin sözleşmesi haksız olarak fesih edildiğinden almaya hak kazanmış olduğu bakiye 11 aylık ücreti olan 55.000,oo-TL tutarınca maddi tazminatın işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin 22.01.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Taraflar arasında 05.06.2017 tarihli sözleşme tanzim edildiğini, davacı oteli pazarlaması, fiyat belirlemesi, otel adına konaklama sözleşmeleri imzalamaya yetkili olduğuna dair yetki belgesi verildiğini, davacı sözleşme süresince haftada en az bir mesai gününü otel için ayıracak, turizm ve otelcilik sektöründeki tüm tecrübe ve portföyünü otel için kullanacak olduğunu, her ayın 5. İnde 5000,00 TL aylık ödeneceğini, davalı şirket bu sözleşmeye dayalı olarak davacıya 05.06.2017 tarihinde bizzat kendisine 5000,00 TL ve Davacıya ait olan … Bankası hesabına 10.07.2017 tarihinde 5000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak davacı taraf, temmuz ayı içinde haftada bir gün otele gelmesi gerekirken otele gelmediği ve sözleşme hükümlerine de uymadığı tespit edildiğini, bu yönüyle 10.07.2017 tarihinde, 16.07.2017 tarihinde, 23.07.2017 tarihinde, 31.07.2017 tarihinde şahitler huzurunda tutanak tanzim edildiğini, temmuz ayı içinde otele uğramadığını, tanzim edilen sözleşme hükümlerinin yerine getirilmediği ve getirilmesi gerektiği de bildirilmiş olmasına rağmen sözleşmeye uygun hakaret etmediğinden … 10. Noterliğinden keşide edilen 01.08.2017 tarih … yevmiyeli sayılı ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin fesih edildiği ihtaren bildirildiğini, Olayların inkarı yoluna gidildiğini, Davacı taraf ticari teamüller gereği görevini yapmadığı gibi, sözleşme hükümlerine de uygun davranmadığını, Otelin günlük rayiç fiyatlarına göre geçerli tarifesi olmasına rağmen bu tarifenin çok altında pazarlama yaptığı hatta günlük yatak ücretini 100,00 TL olarak pazarladığı da bilinmekte olduğunu, davacını kendisinden beklenen verimi sağlamadığı, dürüstte davranmadığı anlaşılmış olup devamsızlığı da tespit edilerek haklı olarak sözleşme fesih edildiğini, davacı, şirketimizin muhasebe elemanı…’ı arayarak 2017 temmuz ayında gönderilen havalenin muhasebe kayıtlarına borç iadesi şeklinde düşülmesini talep ettiğini, aldığı ücreti, ücret olarak değil şirketten borç olarak aldığının düşülmesini talep ederek dürüst davranmadığını, davalı şirket tarafından haklı sebebe dayalı olarak sözleşme fesih edildiğini, davacının alacağı bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Dosya kapsamına göre ilgili tüm bilgi ve belgeler getirtilmiş, 05.06.2017 Tarihli sözleşme, … 10. Noterliği 01 Ağustos 2017 tarih- … yev.no muhatabı davacı …’e keşide edilen sözleşme feshi ihtarnamesi , … 23. Noterliğinden 16 Ağustos 2017 tarih-… yev.no ile keşide edilmiş ihtarnameye karşı ihtarnamesi, … 10. Noterliği 23 Ağustos 2017 tarih- … yev.no muhatabı davacı …’in ihtarnameye cevabına cevaben keşide edilmiş ihtarnamesi incelenmiş tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Alınan 17/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı …, sözleşme kapsamında çalıştığı iki aylık şiire içinde otele gelen misafir sayısını, otelin gelirlerini veya doluluk oranının arttığına ve bunun kendi çabalarından kaynaklandığına dair yeterli delil sunamadığı, Davacı …’in çalıştığı dönemde otel gelirlerinde bir önccki yılın aynı dönemine göre önemli ölçüde artış olmasına rağmen bu artışın …’in pazarlama çabalarına dayandırılamayacağı, müşteri ödemelerini otel dışında tahsil etmesinin ve müşterilerden tahsil ettiği paraları otele vermemesinin taraflar asındaki sözleşmenin esaslı unsurları mahiyetinde ve tarafların müşterek iradelerine aykırı olduğu değerlendirildiğinden, sözleşmenin feshi için haklı sebepler olarak kabul edilebileceği, Mahkemenin takdirinin sözleşmenin haklı sebeple feshedildiği yönünde olması halinde davacının fiilen çalıştığı ve ücretlerini tahsil ettiği 2 aylık süre dışında, bakiye sözleşme süresi için ücret talep edemeyeceği, Alternatif hesaplama olarak, Mahkeme’nin takdirinin sözleşmenin davalı şirket tarafından haksız feshedildiği yönünde olması halinde, davacının 10 aylık kalan sözleşme süresi için 5.000 x 10 ay = 50.000 TL bakiye talep edebileceği ancak davacının bu sürede çalışmamış olması gözetilerek, benzer bir iş bulma, ikame gelir elde etme ve fiilen çalışmadığı için tasarruf etme imkanları gözetilerek hesaplanan bakiye şiire ücrctindc Mahkemenin makul bir indirin yapabileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Dava haksız olarak feshedildiği iddia olunan sözleşme gereği ödenemeyen alacak talebine ilişkin olup mahkememiz görevli ve yetkilidir.
Davacı …, davalı … İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd.Şti. ile 05.06.2017 tarihinde ‘…’ ticari ünvanlı otelin yönetimi, pazarlaması ve otelin genel olarak işleyişi ile ilgili sorumlulukları ve danışmanlık görevlerini kapsayan bir yıllık bir sözleşme imzalamıştır. Sözleşme kapsamında davacı …’ e otelin pazarlanması, fiyatlarının belirlenmesi ve otel adına konaklama sözleşmesi imzalama yetkileri verilmiştir. Sözleşme şartlarında davacı …’in haftada en az bir mesai gününü otel için ayıracağı ve bu hizmetlerinin karşılığında aylık 5000 TL ücret alacağı belirtilmiştir.
Sözleşme sonrasında … İthalat ihracat San. ve Tic. Ltd.Şti. davacı …’e 05.06.2017 ve 10.07.2017 tarihlerinde olmak üzere iki ay ödeme yapmış ancak daha sonra …’in sözleşmeye aykırı olarak işyerine gelmemesini, otel odalarının normal fiyatın çok altında satılmasını, otele yönlendirilen misafirlerin ödemelerinin ve avanslarının … tarafından tahsil edilmesini, satılan yatak ücretinin otele ödenmemesini, otele yönlendirilen müşterilerin vaat edilen rakama ulaşmamasını, …’in dürüst ve verimli olmamasını gerekçe göstererek sözleşmeyi tek taraflı olarak 01.08.2017 tarihinde fesih etmiştir.
Davacı … ise otelin performansının iki ay gibi kısa bir süre içinde arttırılmasının gerçekçi olmadığını buna rağmen göreve başladıktan sonraki iki ayda otelin müşteri sayısını ve doluluk oranını arttırdığını belirtmiş ve sözleşmenin haksız bir biçimde sona erdirildiğini belirtmiş ve sözleşme gereği hizmet bedelinin ödenmediğinden bahisle toplam 55.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan, davacının haftada bir gün otele gelmesi, davacının otel için pazarlama, sözleşme imzalama ve tahsilat yapma yetkilerine sahip olması davalı şirketin de aylık ücreti ödemesi sözleşmenin niteliği itibariyle aradaki sözleşmenin esaslı unsurlarını oluşturan konulardır. Davalı şirket davacının ilk ay ücretini ve takip eden aya ilişkin ücretini ödemiştir. Ancak davacı sözleşmenin uygulanmaya başlanmasını takip eden ikinci ayda sözleşmeye aykırı olarak, zaten haftada bir gün olarak kararlaştırılan işe devam koşuluna aykırı davranmıştır. Yine oda fiyatları 500 TL’nin üzerinde iken düşük bedelle oda satılması, şeklen doluluk oranını yükseltmiş olsa da sabit maliyetler ve net kazanç bakımından tarafların ortak amacına uygun düşmeyeceği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, tanzim edilen sözleşmede davacının aylık olarak otelde ulaşması gereken belirli bir gelir miktarı, müşteri sayısı veya doluluk oranı belirtilmemiş, Tanık ifadelerinde ise davacının sözleşmede yer almasına rağmen bir ay boyunca işyerine gelmediği ve müşteri ödemelerini otel dışında tahsil etmesi ve müşterilerden tahsil ettiği paralan otele vermediği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi ve nitelikli hesaplamalar yönünden yapılan inccleme sonuçlarına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin pazarlamacılık ve simsarlık sözleşmesinin bazı unsurlarını da içeren karma nitelikli danışmanlık sözleşmesi niteliğinde olduğu, mali bilirkişinin ve turizmci bilirkişinin tespitlerine göre, davacının çalıştığı dönemdeki otel gelirlerinin bir önceki ve sonraki yılın gelirleriyle karşılaştırılmasıyla, artışların daha çok makro dış çevresel etkilerden kaynaklı olduğu, doğrudan davacının çabalarından kaynaklandığının ispat edilemediği, taraflar arasındaki sözleşmede davacı için ciro, doluluk oranı ve müşteri sayısı hedefi konulmadığı için bunların fesih sebebi olamayacağı, ancak davacının çalıştığı toplam 2 aylık sürede bir ay boyunca işyerine gelmemesinin, müşteri ödemelerini otel dışında tahsil etmesinin ve müşterilerden tahsil ettiği paraları otele vermemesinin taraflar asındaki sözleşmenin esaslı unsurları mahiyetinde ve tarafların müşterek iradelerine aykırı olduğu değerlendirildiğinden, sözleşmenin feshi için haklı sebepler olarak kabul edilebileceği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, …’in 3 yıllık gelir verilerinin ve diğer delillerin bilirkişi heyeti vasıtasıyla teknik olarak incelenmesi neticesinde davacı tarafın otelin performansına önemli katkıda bulunduğuna ilişkin ispata yarara bir delil sunmadığı (2017 yılı Haziran ve Ağustos aylan artışlarının önceki ve sonraki yıllardaki artış oranları ile paralellik arz ettiği, otel gelirlerindeki artışın davacının çalışmadığı aylarda da önceki yıla göre artarak devam etmesi sebebiyle artışların makro çevresel etkilerden kaynaklı olduğu tespit edilmekle) anlaşılmakla, taraflar arasındaki sözleşmede davacı için ciro, doluluk oranı ve müşteri sayısı hedefi konulmadığından bu hususların fesih sebebi yapılması doğru görülmese de tanık ifadelerinde ve tutanaklarda da belirtildiği üzere davacının sözleşmede belirtilmesine rağmen bir ay boyunca işyerine gelmemesi, müşteri ödemelerini otel dışında tahsil etmesi ve müşterilerden tahsil ettiği paraları otele vermemesi taraflar arasındaki sözleşmeyi güven ilişkisinin zedelenmesi, sürdürülebilirliği ortadan kaldırması ve paranın verilmemesinin haklı bir açıklamasının bulunmaması nedeniyle fesih etmek için makul görülmekle buna göre açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan harçtan mahsubu ile fazla alınan 859,69-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.04/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır