Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/786 E. 2022/125 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/786 Esas
KARAR NO : 2022/125
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkiline poliçe ile sigortalı olan … ‘ün sevk ve idaresinde ki … plakalı aracın 19.10.2019 tarihinde davalı tarafından çalışma yapılmasına rağmen herhangi bir uyarıcı levha veya tabela konulmayan yolda, sol şeritte 20cm yükseklikte bırakılan rögar kapağına çarpması sonucu hasar gördüğünü, bu nedenle müvekkilinin sigortalısına 25.11.2019 tarihinde 25.250,00-TL ödeme yaptığını, davalının iş bu hasarın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin ödemiş olduğu 25.250,00-TL’sının davalı/borçludan rücuen tahsilini teminen davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Hasara konu fiilin sahibinin müvekkil idare olmayıp müvekkil idare ile aralarında istisna akdi yapılmış olan … Limited Şirketi ve … Limited Şirketi olduğunu, dava dışı olan bu şirketlerin dava konusu yerde iş sırasında başkalarına zarar vermişse bile bundan bizzat kendilerinin sorumlu olduğunu, bağımlılık ilişkisi bulunmadığından müvekkil idarenin sorumlu tutulamayacağını, müvekkil idare ile yüklenici firma arasında yapılan sözleşme hükümleri gereği verilen hasardan yüklenici şirketlerin sorumlu olduğunu, yüklenici şirketlerin emniyet için bütün tedbirleri kendi sorumluluğu altında almaya mecbur olduğunu, müvekkil idarenin dava konusu olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi zararla müvekkil idare arasında bir illiyet bağının kurulmasının da mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu olayın incelenmesi sırasında davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini ve bu husus açıklığa kavuştuktan sonra hakkaniyete uygun bir sonuca varılabileceğini, davacı tarafın hasar bedeli olarak istediği meblağın fahiş olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davanın dava dışı … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve … İnşaat Limited Şirketi’ne ihbarına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve … İnşaat Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkil şirketlerin işbu davaya konu olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, … Tarafından ihale usulü ile “… İnşaatı” işi Müvekkil Şirketlere devredildiğini, ihale edilen iş kapsamında, altyapı borulaması biten kısım, asfaltın altındaki beton kaplamanın altına kadar stabilize malzeme ile doldurulmakta ve sonrasında beton kaplama işinin müvekkil şirketler tarafından yapıldığını, bu şekilde müvekkil şirketlerin akdedilen sözleşmeler kapsamında sorumluluğu beton kaplama işinin tamamlanması ile sona erdiğini, betonlama işleminden sonra asfalt döküm işinin programlanması ve koordineli olarak gerçekleştirilmesi davalı idare ile … bünyesindeki …’ın sorumluluğunda olduğunu, müvekkil şirketlerin akdedilen sözleşmeler kapsamında üzerlerine düşen sorumluluğunu yerine getirdiğini ayrıca güvenlik amacıyla müvekkil şirketlere ait güvenlik uyarıları ve dubaları iş bitiminden sonra dahi sahada tutulduğunu, davaya konu olayın davalı idarenin asfaltlama işlemini geciktirmesi sonucu meydana geldiği açıkça anlaşıldığını, davaya konu olayın meydana gelmesinden yaklaşık 25 gün önce bitirilen ve gerekli kontrolleri yapılarak idare tarafından teslim alınan yolda meydana gelen olay sebebiyle müvekkil şirketlerin sorumlu tutulması hukuken mümkün olmadığı ve tüm bu nedenlerle müvekkil şirketler aleyhine hüküm kurulmamasını ve müvekkil şirketler aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar tutanakları, ödeme belgeleri, ekspertiz raporu, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/07/2020 tarihinde 25.250,00-TL tazminat alacağı ve 1.047,88-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.297,88-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 16/07/2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 21/07/2020 tarihinde takibe, yetkiye, borca, borç miktarına, faize, faiz oranına ve takibin tüm ferîleirne itiraz edildiği ve itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak tarafların kusur durumu ve oluşan zarar miktarı ile rücu durumunun tespiti yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, … Makine Fakültesi Öğr.Üyesi Makine Mühendisi bilirkişi Prof.Dr. … ve … Devlet Üniversitesi Öğr.Üyesi Sigortacı bilirkişi … tarafından sunulan 18/01/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Kusur ve Hasar Açısından; Sürücü … …’ün kazada tali ve %25 oranında kusurlu olduğu, dava konusu kazada davalı … ile dava dışı yüklenici … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve … İnşaat Limited Şirketi arasında imzalanmış sözleşme kapsamındaki işler için yükleniciye sözleşmeye göre verilen süre içinde meydana geldiği göz önüne alındığında kaza için geçici/kesin kabulü yapılmamış olan yolda meydana geldiği takdirde dava dışı yüklenicinin kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, eğer dava dışı yüklenici ve davalı …’ye teslim etmiş ise bu durumda davalı …’nin kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, davacıya kasko sigortalı … plakalı araçta meydana gelen zarar tutarı 25.250,00 TL olduğu, kusurlu kurum veya kuruluşun %75 oranına isabet eden 18.937,50 TL bedelden sorumlu olacağı, Sigorta Açısından; 19/10/2019 kaza tarihi itibariyle ihbar olunan yükleniciler tarafından dava konusu işin davalı …’ye teslim edilmiş olması halinde davacı sigortacı tarafından sigortalısı … ‘ün başlangıç tarihi 06/03/2019 bitiş tarihi 06/03/2020 plaka numarası … poliçe numarası … olan poliçe ile sigortalandığının tespiti, dava konusu sigorta hasarının poliçe ile teminat altında olduğu, dava dışı yükleniciler işi davalı …’ye teslim etmiş ise bu durumda davalı …’nin kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, %75 kusur oranına isabet eden 18.937,50-TL bedelden sorumlu olacağı, davacının hasar bedeli olduğu kanaatine varılan 18.937,50-TL bedelin alacağın temerrüde düşmesi nedeniyle hasar ödeme tarihinden itibaren TC. Merkez Bankası’nın uyguladığı avans faizi ile birlikte davalı …’den talep etme hakkı olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, usulüne uygun alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın sigortalısının kullandığı … plakalı aracın davalı tarafın sorumluluğunda olup ” … İnşaatı” çalışma alanında yer alan rögar kapağına çarpması sonucu hasarlandığı, davacı tarafça sigortalısına ödeme yapıldığı ve işbu rücu davasının açıldığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davalı tarafın yüzde yetmişbeş oranında kusurlu ve meydana gelen zarar miktarının 25.250,00-TL bulunduğu, davalının kusur oranına isabet eden zarar miktarının 18.937,50-TL olduğu, Türk Borçlar Kanunu’nun 49’uncu maddesinin “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü düzenlediği, davaya konu zararın davalının kusuruna isabet eden kısmı yönünden davanın kabulüne, dava konusu edilen alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 18.937,50 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.293,62-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 431,21-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 862,41-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 431,21-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 198,50-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.852,90-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.403,28-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır